MLUYET LAZAK Si INISANI,, (929. Mikâüye. Koman Miyatro. Hektepliler müsabakası Hakkı Şinasi P$- i bugün gidiyor Pazar tatil ugün gi — cop 2 : Trakya havalisinde inci haftanın birincil ik ri rilşşafikın Liseden 357 Fehi Sesi makta olan Hal ikatt Bey kazanmıştır. Bu yazı şudur: | (releri hakkında tetkil “28 inci haftanm en mühim haberi, mezkür havalide tefti tatil gününün Pazara tahvili hususun lunmak üzre Halk fi da iktisadi vo ilmi mahafilde ve bil. i Pp. b | hassa B.M. M. inde kuvvetli Bir ge fettişi Hakkı Şinasi P9 Eikir, Mizak, — Dülliyet ASRIN UMDESİ *MİLLİYET,TİR 23 Teşrinisani 1929 DAREHANE — Ankara caddesi, Ne 100 Telgraf sdresi: Mililyet, Istanbal Telefon mumaraları, Istanbul 3911, 4912, 3918 ABONE ÜCRFTLERİ Türkiye iin — Hariç işin nrmadığı kadının bütün haya- tını öğrendi. “Çocuklarmız var mı efendim?,, vesaire vesaire. .. — Benim çoluk çocuğum ki- msem yok amma, hemşiremin çocukları namma hayatımı si- gorta etmek isterdim... Ne pa- ra verilecek? Ne para verileceğini biliyor muydu ya?... — Size yarın bütün tafsilâtı getiririm hanımefendi... Saat | kaçta geleyim... Dörtte muva- frk mıdır?.. Saat ikide bütün tafsilâtı öğ- renebilir, dörtte de, öğrendik- lerini gelip burada tekrar eder- di. Partiyi kaybetmemişti. Her halde o sarışın kadın, bu esmer 2 | Bunlar ahitnameye mugayir- dir. Rusya'nın mukavelelerine| sadık olmadığını imzasma iti- bar edilemiyeceğini Avrupa ga- zetelerinde okur da propağan-| da der geçerdik. Hâlâ da o ka-| naatteyiz. Fakat acaba itilâf neden tatbik edilmiyor? Her halde şimdiki vaziyet devam &- demez. Buna her şeyden evel iki memleket ve millet arasın- daki dostluk manidir, ... Rılısab tiziv trak Adam, tam yarım saattır| Fikriye, peşinden gelen a- peşindeydi. Güzel, yakışıklı bir)damdan kurtulmak için dükkâ- gencin peşine düşmüş olması,'na girmişti. Girerken; “Ne o- Fikriyenin hoşuna gitmedi de-(lursa olsun, bir şey alırım! İğil, gitti; gitti amma, nihayet diye düşünmüştü Amma bu dü- İcanmıda sıktı. Hele o tersikkânda, acaba ne satılıyordu?! ters bakarken, adamın yılışıp| Başını çevirdi, camda yazılı o- Sırıtışma bütün bütün sinirlen-'lan yazıyı o tersinden okudu: di. Tünele binecekken, Yük-| “rılısab tiziv — trak” , Kendini sekkaldırımdan aşağı inmeğe birdenbire Çinimaçunda hisset- Mektep kitapları Evelki gün Devlet matbaa- sı tarafından basılan bir kitap elimize geçti. “Lise ve orta mekteplerin bi- Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen meshalar 10 kuruştur Gazete ve matbasya alt işler için müdüriyete mürkacar edilir ın mesuliyertsi kabul etmez. reyan mevcut olduğuna dair çikan) Trakyaya gi havadistir. Cumhuriyet Türkiyesinin lan | halli için münasip bir fırsat beklediği! Ölü apı bu mesele yeniden alevlendi. Kuvvet-! dir le ümidedilyorki bir kalem zarbesi tadilât mühim milletin yüksek mukadderatını ellerin; de bulunduran Meclisin bir kararı bu) , , COrRiYet ar meseleyi de halledecek ve bu suretle) cümeni dün de Eman tarihi bir inkılâp yapmış Me İnarak oktruva tarifesinin”. Milletlerin inkişaf tarihlerinde—ufak etrafındaki | tetkikatai İ etmiştir. Encümen bü “e taki tetkikatını m Gazetemiz rinci sınıfları için edebi kıraat nümüneleri” ismini taşıyan bu kitabın sayıfalarını karıştırır. ken, tertip ve tabındaki iptida- ilik nazarı dikkatimizi celbetti. Sayıfaların bazıları koyu siyah bazıları gri renkte. Haydi bunu BUGÜNKÜ HAVA Dün hararet ençok li enaz 9 derece idi. Bugün bavanın poyraz ve kapalı olması mubtemeldir. İti, dülekânm serlevhasını oku- mağa çalışarak, kekeledi: “Şey şey istiyorum. ,.” Bereket ihti- iyar imdadma yetişti: — Kart vizit mi? — Evet, evet. Rusya ile ticaret Rusya'nın iktisadi sistemi, diğer dünya devletlerinin ikti- sadi sisteminden çok farklıdır. Her devlet kendi hudutları inde kendi mukadderatma ha- im olacağından bu yüzden kimsenin kimseye bir söz söy- lemiye hakkı yoktur. Ancak Rusya bilhassa iktisadi ve ti- cari sahada diğer devletlerle temasa geldiği zaman, bu sis- tem farkları dahili bir mesele olmaktan çıkıyor, Bu vaziyette| iki taraf ta yekdiğerinin siste- mini nazarı itibara alarak bir i- tilâf zemini bulmaları lâzımdır. İşte bu itilâf zeminini ilk bu- lanlar arasında Türkiye vardı. Cumhuriyet Türkiye'si ile yeni Rusya arasındaki an'anevi dos- tluk nazarı itibara alımırsa bu- mu pek tabii görmek lâzımdı. Her iki tarafın gösterd nü niyetle bulunan bu mini sayesinde - Rus mızda tiçaret münasebatı tccs- süs etmişti, Yazık ki son o zamanlarda dan çıkarılan mü- nden, ufak tefek zler müstesna, geçenlere) kadar iyi ve heriki — taraf için de müsmir olan ticaret müna- sebatımız inkıtaa uğramıştır. Daha doğrusu inkıta bir taraf- irdır, Yani Türkler Rusya'ya mal gönderemiyorlar. Rus; se Türkiye'ye mal gönderiyor. Uzun müzakerelerden ve bi-| zim tarafımızdan yapılan feda: kârlıklardan sonra yeni bir iti- lâf zemini “bulunduğu. söylen- mişti. Rusya'nın “dostluğuna kıymet ve ehemmiyet verdiği- miz için bu habere sevinmiştik, Meğer sevinmekte istical ct- mişiz. Yeni mukaveleyi henüz Rus-| lar imza etmemişler. Sonra Rusya ile ticaret yapan Türk tüccarlarınm haciz altına almıp ta ahiren bırakılan mallarınm| satış uaralarını dışarı çıkartmı- yorlar. Halbuki bu paraların naklini taahhüt etmişlerdi. Mu- ahedede Türk tebaasının Rus- ya'ya gidip oturmaları ve tica- ret yapmaları hakkı tanınmış ken, tebaamızın Rusya'ya gi melerine ve ticaret yapmal na mani oluyorlar. Türkiye'- den alınacak malları yalnız ke- adileri İstanbul'dan almak isti- yorlar. saat olursa olsun yazıda, imlâ- ida, tertipte doğruluk bir gaye- nin gözlerini “İhataları | Kitabı baştan başa okumadığı- mız için tertip ve imlâ hataları- nı bilmiyoruz. Fakat meselâ 162 nci sayfada Ahmet Rasim be- yin imzası bile yanlış dizilmiş- tir. daha iyi mektep kitabı basm: herhalde mümkündür. Mektep- lükten çekilen bir anlıyacağı şey ne olabilir? ! geçelim, Fakat daha garibi, ki- tapta doğru dizilmiş hiç bir ser- levha yoktur, Öyle görülüyor i serlevha harfleri baştan aşa- ğı karıştırılmış. Ayni kelimenin bazı harfleri kalın siyah, bazıları ince uzun. Bu derece iptidailiğe bir sene evel gazeteler ilk yeni harflerle basılmağa başladığı zaman bile tesadüf edilmemiştir. Halbuki bir gazete ile mek- tep kitabı arasmda hayli fark vardır. Gazete bir kaç saat zar-|,, fında yazılır, dizilir ve basılır. Haytı da 24 saattir, Tabii kaç| | ir. Fakat bir seneden beri bu ayeye doğru epeyce ilerlen- iştir. Mektep kitabı ise büsbü-| tün ayrı bir şeydir. Serlevhala-! rm böyle büyüklü, küçüklü, si- yahılı, beyazlı olması zevki seli-| yirdir. Sonra talebe- orar. Hele imlâ büsbütün affedilmez. z daha dikkatle çok! ilerimizin bunu bizden bekle- miye de hakları vardır. FELEK: ;- d ŞOFORLUKTEN SONRA! | Dün tanıdık bir şoförü, uzun| bir gaybubetten sonra gördüm. İlk tesadüf sözleri taati edildik ten sonra sordum: — Nerdesin yahu? Hiç gö- İrünmüyorsun? . — Buradayım ama tesadüf iyoruz! — Araban nerde? — Aarabayı sattım. Şimdi ti- caret ediyorum. — Ne ticareti? — Kalay satıyoruz! Şoför. | adamın en SAHNEDE EŞEK Geçen akşam Fransız tiyat- rosuna giden bir arkadaşım an- yordu: — Aman birader, evelki pa ce Fransız tiyatrosundaki Ope- ret Lrupunu / Talihe bakın. şek çıkmaz “Müüyet, in edebi tefrika: görmeğe gittim. Sahneye bir ©- Ehalide alış 100 AŞK GÜNEŞİ Etem izzet AR ile sevdiğinizi biliyorum... hür-|lunacağım ... met ediyorum! Size bir kerre| daha bu sözümü tekrar edecek! gibi söylenen bu sözleri hayret değilim, Fakat emin olunuz ki İle ve bir heykel gibi donarak İdinledim. O kadar dikkatle, o rindeki incelik, saffet, , sizi değil sizin|kadar heyecanla dinlemişim ki feragatin ifadesi olabilir, Fera- üstü yoktur. ağımı kaplıyan|hâlâ kelime kelime ezberimde! gat ve titizliğin eseri olan aşk- kendilerinde bu kemali bulabil- ömrümün sonuna kadar sizi hayır, hayır. gözlerimi ve d Bir nutuk, bir sahne hitabesi! | kkânlardan birine girdi. |bu muvaffakiyetine hasetle bak İmuhakkak olan eşek hiç te ma-! nu anladı. Derhal kartı 1smar- İladı, fakat ismini söyleyeceği zaman, peşine düşen adamın, arkasında sırıtarak durduğunu gördü ve birdenbire: — Hadiye Şefik, ismi yazı- lacak, dedi, Sonra ilâve etti: — Taksim, Sıraserviler Kek keşan apartmanı 27 numaraya er sıra dü. — Peki efendim. başladı ve birdenbire, , Hadiye, Fikriyenin çok sa- Bu, aydmlıktan ziyade ka- arkadaşı idi. Onun ismi- ranlık, küçük bir dükkândı. ni vererek işin içinden, ayni za- Fikriyenin gözüne bir makine, |manda da dükkândan çıktı. bir çok kâğrt ve bir hayli toz i-; — Cemil Nuri bu sefer Pikriye- işti, yi. takip etmedi. Adresini öğ- Burnunun ucu gözlüklü, sa- rennişti, peşinden | gitmekte) kalı kıl kıl, omuzları düşük, u. mana yoktu. Yüz adet kart vi- fak tefek bir ihtiyar sordu: O /2it smarladıktan sonra oda aktı — Ne istediniz? Sie ear anar ersan Feta kıyamet. Hattâ pek alkışlanmı- yan artistlerden birinin eşeğin İle Cemil Nuri ertesi gün, Keh- keşan * apartımanmın kapıcısı-' na sordu: — Şefik bey burada mı? Evelâ, kocünm evde olup ol- İmadığını anlamak lâzımdı. Kapıcı güldü “Şefik bey iki senedir Ka! teciiiietie. AÂlâ!.. Cemil Nuri merdi-| venleri tırmandı, kapıyı çaldı! içeri girdi, salonda oturdu, ve kapı açılıp ta içeri.... esmer bir hanım girince afalladı. Ta- kip ettiği kadın çok sarışındı, halbuki bu hanımın saçları sim siyahtı, — Hadiye Şefik hanımefen- dile müşerref oluyorum değil tığımı bile farkettim. Eşek tas) imamen Fransızca devam eden | muhavereleri şarkılar o ve or- strayi tam bir dikkatle dinle- di ve sonunda esnedi. Esneme) saridir ya, sahnedeki diğer ar- tistler de esnemeğe kaşladıla, İnan ki sahneye ilk defa çıktığı beubiyet alâlmi oyöstermiyor- Anıracak diye ödüm koptu ama saygılı hayvanmış, falso yapmadı... BİR KİŞİYE BİR KİŞİ O- LUR MU? Sebebi, sazla ve tarzi İmi? ediğim| bir vak'a işi inline kara: Evet, bizzat kendisi idi. Ken kolu civarmda beş on Yahudi | disi idi amma, Cemil Nuri söy- bir belediye memurunu sıkıştır |liyecek söz bulamıyordu.. İşi! . Bu husustaki tahkikat| a0ladr. “Aşifte beni fena atlat-| nda muhbir o arkadaşlar. tr, diye düşündü ve; ri şu salırları okumuş: — Bendeniz “Can kurtaran, *** ismindeki maznunun İ- hayatsigorta şirketi memurla- fadei evveliyesidir: rından, sizi-sigorta etmek ma-| — Neden memurun üzerine |Ksadile, tabii arzu ettiğiniz ta-| hücum ettiniz? kdirde. ., ai Hücum etmedik! Falanda feşmekân. . p< Ne “Can kurtaran,, He E Yirmi kişi bir kişile kav-İsr vardı, ne de memurdu. Fa- ga eder mi? kat bu ziyaretine, bundan da- — Bizde âdet değildir. Birlha makul bir sebep bulamazdı| yahudi bir kişile kavga etmez. | Hem bu öyle bir meslektir ki, Hep birlikte. ..... istediğiniz suali sorabilirsiniz. , İ Bir çeyrek zarfında, bu ta-| Kavga FELEK kim yok! Onun sinirlerini ben odadan kurcalamadım, onun kalbine| ben sokulmadım, ve.. Ben hiç! bir şey yapmadım! O gördü, o Murad'ın bu haline hakikaten beğendi, o sevdi, o ümitlendi, ve şaşıyor ve ona acıyorum. Et aş- gene o bütün bu acılığın yükünü kının da insanlarda bu derece taşıyacak. Çok isterim ki unut. kuvvetli olabileceğini hiç bir za- sun ve bu inkisar onda en kü- man hatırıma getiremezdim. çü /Bu aşka da hürmet etmek sin gitsin. Ve. lâzım, Bunda da feragat, bunda mızın, daralmış ve sıklaşmıştı! Dolaşık adımlarla çıktı! Hakkâk dükkânmda olduğu-| hanımın ahpabı olacaktı. . nu öğrenecekti, Ertesi gün bir hayat &i; tasına gitti, şeraiti ezberledi. Amma öyle karışık ( hesaplar vardı ki, başına ağrı geldi. komisyon da veririz! — Mükemmel! diye düşün- salonünda idi. Hadiye şerait- Nuri de anlattıklarını yordu. — Hayır hanımefendi, anla- taraftar değilim. ... gelirim. Ahpapları hakkında malâ- mat edinmek di ile ahpap olmak lâzımdı. Ertesi, daha ertesi ve da- sigortanın şeraitini o anlamak daha güçleşiyordu. Bundan bahsetmez oldular, Artık ahpaptan bahsediyor lar, fakta sigortadan bahsetmi- yorlardı. Dost oldular. Hadiyeye şekerler, çiçekler getiriyordu. Hadiye, çocukluğunu, izdi- vacını anlattı, Ahpaplarından bahsetti. Fatma diye bir arka- jidaşı, Fikriye deye bir arkadaşı, İ Nazmiye diye bir arkadaşı var- di..: Cemil düşünüyordu: “İş te bunlardan biri beni atlatmış İolmalıdır!,, ve tahayyül ediyor-| du: “Bir gün bu Fatmayı, Fikri“ yeyi, Nazmiyeyi çağıracak, be- ni atlatanla karşılaşacağım!,, Mahaza, bü tesadüfü pek ar zulamıyordu, çünkü (Hadiye, güzel, zarif, kibar bir kadındı. .Bir gün, Cemil Nuri, ni- kâh merasiminin davetiyelerini bastırdı. Onu atlatan sarışm kadını İnikâh günü ( tanıdı... Sarışın kadının gözleri dört açılmıştı. — Arkadaşım Fikriye, sana her zaman bahsederdim. — Tebrik ederim beyfendi. . Hayır, iş bu kadarla bitmedi. Dünya değişir kadın değişmez. Fikriye, kendi peşine düşen a- damın, bir başkasile evlendi ni görünce fcnasına git kıskandı ve bunun üzerine. . Sizi temin ederim ki Cemil Nuri mani olmak istedi, istedi amma olamadı... Fikriye, ge- ne olmak mastarından, Cemil Nurinin metresi oldu. ... SELÂMİ İZZET Murad'm aşkı, onun iztırabı sonuna kadar yalnız bir hüdu- dun içinde Kasılıp kalacaktır: Hastalık! Hastalıktan ileriye geçemeyen aşklar eskici pazar- larındaki eşyadan daha kıymet- bir iz bile birakmadan silin-) aşıklar iyi » bu lâzım. Aşkı- bulurlar. Hiç bir zaman ve dün-/misali bilerek onları millet saf- daydım. Su istedi.:* li değildirler. Bunun için de Murad'a ıyacağım! Hasta daima yenilikte ztırabımızın ayrılığı bur- yanın hiç bir devrinde iddia ede: da titiz bir hassasiyet ve ber. da. Biz aşkta bir gaye ve emel miyeceğiz ki bütün insanlar raklık var! Murad'ın zon linde kırlarda ve kaldırım ke- Na- sıl olsa, o kadının kim olduğu- — Eğer işi yaparsanız, size dü, üste para da kazanacağım! Saat dörtte Hadiye Hanımın madan kunturatı imza etmenize Yarın gene için, hanımefen- ha da ertesi gün geldi. Hergün ten hiç bir şey anlamadı, Cemil| fa anlamı. | dar bütün cihan müessiseleri kapalı- | dır; binacnaleyh bu günler zarfında bizim borsamızda da bir atalet hüküm! sürüyor, Cuma günü biz de zaten iş| yok araya giren Cumartesinde de bir kısım vatandaşlar kapalı olduğu gibi | iki tatil arasında bulynduğundan da) sakat bir vaziyettedir. Buna göre haf| tada üç gün, senede vasati olarak iki ay boş geçmektedir. Piyasamızın bun! dan gördüğü zararlar besapsızdır. U-i dr iel şekle uygun mn barici ticare- | timizde bü; inkişafı temin ede! ceği pim Bu vesile ile aym | zamanda tekmil memleketin iş kaya- ında cazip bir intizam hüküm süre cektir. 20 İnci asır İş asrıdır beynel- milel mesai hayatında ise bir saatın bile büyük bir tesiri vardır. Âz iş gör şek bir nevi uyumak demektir. Takip! ettiğimiz gayeye ise bu taban tabana zıttır. Bu intizamsızlık ve bu engel in kılâp e Hisinin bir kararile halledile cektir, Gözler, şimdi bu inkilâbın a levile tutuşmak için sabırsızlanıyor- ar, Yeni neşriyat Edebi kıraat nümuneleri, Toplıyan: Halit Fahri Hendese derşlleri Ahmet Nazmi ve Hilmi Cebir, ilinci cit Halil Halit Nebatat teşrih ve Piziyolojisi yazan: Hayri Didaktika Hasip Ahmet Unatütai Tatih Ahmet Refik Müsellesat ikinci tabı Ali Yar Kimya, 1 nci Sınıf Nakittin Yeni deoloji A. Malik ve A. Tevfik Kimya, 2 nci Smuf Nakittin b Sporcuları davet ORTAKÖY SPOR KLÜBÜ UMUMİ KATİPLİĞİNDEN, 29 Teşrinisani 929 Cuma günü st onda klüp kongresi feviealâde su- rett nr haiz fahri âza ile elyevm mukay- yet En'al âzanm o gün ve saatte klüp binasını teşrifleri rica olunur. M. KURİS KÜRK MAĞAZASI Beyoğlunda İstiklâl caddesi No. 409 Hazır ve ısmarlama her nevi kürklerin en son moda ve müntahap çeşitleri, Flatlar rekabet kabul etmez" RA a 2 ha 'Harik, bayat, kaza ve ol yaptırınız, Türkiyede bilafasıla icrayı danlardaki müesses itiyatları, eritip götürecek, Cemiyetleri bu! şimdiden bütün güçlerini bu al hedef üzerinde seferber ediyor- a; | kı bile bir cemiyet karakterinin peyda etmek için Vi; ndereceği kimseler İtetkikata devam etmekt? eğ zaran Hamdi bey İzmi: 7: tetkikatta bulunduktan #08” karaya gitmiştir. Doktor A. ku içtima edecektir. Mücssis srfatı, | Elektirik matlacieriyie darlığı, prostat, hdemiiktidar, dir. Ankarada blum aş mini Muhidin bey ş€l pe|det ettikten sonra ci "İlediye Fırka O grubu, da bir içtima yapacak V€ dan sonra tarifenin anlaşılacaktır. T: ne göre bu söfer ilan tadilât hayli mi sanayi erbabı memnii İeöek bir tarzdadır. “Si kati 'emin Şehremaneti tfaiyed0 bu baptaki kat'i karar din bey Ankaradan geld sonra verilecektir. ZE 4500 Hamal İstanbul hamallar idaf* eti intihabına Pazartesi başlanacaktır. İntihaba ln muhtelif mahallerinöf hamal iştirak edeceği hiP. bulda Salı günü öğleye Beyoğlu öğleden sonrâ ve Adalarda yapılacaktı kantacıların intihabi ya, marangozlarm pe olacaktır. seyyar yapılacaktır. le tihap pazartesi günü yi Japon imperatoru” kardeşi geliyor. Japonya imperatorunun prens Takamatsa ilk bahards zi ziyaret edecek ketir,. Hamdi B. “İzmire e Si Liman şirketi müdürü vE İzmire gitmişti. Haber pel dit ve firengiyi ağa pe akay Börerçi İm bayi Zayi makbuz Bankamıza ait A, Z. B- 1,2, 3 sünme öğ sand Gümrük rakaların hiç bir hükmü olunur. omobil sigortalarınızı Galatada Ünyon hanında kâlı Ünyon sigorta kumpanyas" muamele etmekto olan ÜNYON Ca Teleton: Bayoğlu . e ei O zaman ne dol tor inkiraz ve yıkıntıdan kurtarmak tenbihleri, ne hiç bir /için idealin yükselttiği kalelerle endişe bizi birer ateş tahkim etmek lâzım, Milletler bi birbirimizi kuci lıkoyamıyacak ve zgm heyecanı dud lar. Bunun ii için en küçük bir aş- alevlenecektir! Bu sabalı gene onul. İdi larının derinliğine bakan adese- Sonra: lerle görmeye. kendimizi alış-| — Biraz yeri eder” özle- tanıyan insanlarız. Bu itikadın|idealist ve bütün aşklar ideal| tırmalıyız ve yarının çocukları- oturayım?.. sek çocukları için dünyanın altı ve aşktırlar. Dünya makineleşiyor na daima bu tek şeyi söyleme- Dedi. Fakat et aşıkları ve şehvet birer aşk zanbağı har) liyiz; — İdealist olunuz ve cemiye- zır edeyim... — Bir saniye yasi çeli: dedim, Neş'eli ne$ — Teşekkür ederim 4 dedi. Bir az sonra #3 oturttum. Sordum: timizi doyasıya seviniz. . $ İkinci Teşrin.... Bu komedyanm saklanacak! tarafı kalmadı galiba?. Dilleri- miz ne kadar durmaya çabala- —Rahat mısınız?. salar kalplerimiz konuşuyor.| Yüzünde hafif bir ar hürmete layrktırlar. Ona mek, kendilerine bu düşünüğü narlarnda bitiyor, İnsanlar ma- imariimün sonuna kadar acıya- edinebilecekler mi?... Murad'm!kinaya yalnız bir şey veremiye- cağım ve hürmet edeceğim. Fa- beni sevmekte, benim için ıztı-| ceklerdir: His düşünüş ve vic- kat ne acı şeydir ki bir insanım rap çekmekte ne gayesi olabi-ldan... Fakat bütün insanların son yaşayış gününe kadar boy- lir?. Bana sahip olabilecek mi?. makinalaştığını göreceğiz. Yal Hayırt, Benifh sevgimde hangi | nız istiyelim ki makinalaşan i emeli, hangi sevgiyi tadabile-'san vicdanını kaybetmesin , .| Korkuyorum ki bir saniye gele- dalgalandı: sonra bir def'a daha görüşeme-| Dedi ve odadan çıktı. Bir az iztırabın âmili ben oluyorum! / cek?, Meçhul! Benim şahsiye-| Yoksa kürenin üzerinde daima|cek kalplerin bu vecitli tanışık-) — Çok rahatım $iZiY mek üzre kaybedeceksiniz. He-|evel sararan o yüz' yeniden kı- Bunda benim süçüm yok, benim timde neyi sevebilecek?., Bel-|karanlığa göz açmak çok güçl lığı bir isyan hamlesi olup hay-| Cevabını verdi ve nea şimdi en uzak bir hastane- Zarmış, nil rengi gözler çukuru- bilgim ül in ni aza lisiz! Ben kiii benim... pie olacak! Ve.. makinanm bu kes-| kıracak: muz devam etti: ye tayinim için müracaatta bu-|na sı gibi irilmiş, nefesi bım yok, benim iş um > hayalinizi, ruhunuzu sevece- ve sanki kulağımın dibinde bo; Zimi, Sizin bu yaradılışmızı sev.İna Murat tekrar edermiş gibi mek te benim için ideal bir sev-| Murat sözlerini bitirdikten sor gi olacaktır. Hlamra'nım bu aş-'ra belki beni dinlemeye taham- ka müsaade ve hürmet ediniz...'mül edemedi, belki dinlemek Sizden yalnız bunu rica ediyo-/istemedi: rum , . Belki beni beş on gün| — Müsadenizle Hamra'nım...