10 Kasım 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6

10 Kasım 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 6
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

ASKİN UMDESİ “MİLLİYET,TİR O Teşriniseni 1999 DAREMANE — Ankara caddesi No. 100 Telgrat adresi: Milliyet, Istanbul Telefon numaraları istambul 3014, 3812, 3913 ABONE ÜCRETLERİ Türkiye için — Hariç için 3 aylığı 400 karş 800 kuruş Gn TAD İY Me ww , 70 . Gelen evrak geri verilmez Müddeti geçen uushalar 10 karuştar Gazete ve matbasya ait işler için müdüriyece müraacat edilir. Gazeteniz iMiaların mesuliyetini kabal etmez. BUGÜNKÜ HAVA Dün harsret en çok 18 enaz (2 derece idi. Bpgün hava ekseriyetle kupalı olacak, rüzgâr lodos eseektir. FELEK BEKARLIĞA TEŞVİK Sanayi Birliği, evli memurla rının bar ve birahanelere gitme sini men' etmiş.. Filvaki' bazı müesseseler memurlarının husu si hayatlarına müdehale eder- ler. Bu ne dereceye kadar muva- fıktır, onu tetkik edecek değiliz. Ancak Sanayi Birliği bu karari- le memurlarından belki bir kıs- mını bara gitmekten men' etmiş tr, Fakat diğer bir kısmınıda evlenmekten men'etmiştir. Çün kü bu memurlardan evi arzusunda olanlar varsa biraha neye gidemiyeceğini düşünerek fikrinden vaz geçmiştir. KAVUNCU MU? Üç gün evel bizim eve birisi kavun getirmiş. Akşam hepimiz evde toplandığımız zaman anla şıldı ki kavunlar yalnış gelmiş- tir, Araştırdık ise de sahibini bu lamadık, . İki gün bekledik ge- İen giden yok, kavunlarda da çürüme alâmetleri belirdi, dün | akşam kestik ve yedik.. Oandan itibaren her kapı çalınıncı — Hah; Kavuncu geldi! diye yüreğimiz oynuyor. . Bu endişe 9 kadar sinirlerimize dokundu ki bunu burada hikâyeye mec- bur oldum. Binaenaleyh cümle- ye malüm ola ki iki tane sahibi Bi şaşırmış kavun bize geldi, biz. de çürümesin diye yedik. Şura- yı da ilâve edeyim ki tatsız idi- İer... Kavunlara sahip çıkanla- rin vesikalarile birlikte müraca- atları, ÇAKMAK TAŞI Ben sigara içenlerden olmadı ğım için çakmak ve kibrit işile alâkadar değilifi” Yalnız dün ga zetelerde okudum ki bu darı ka- dar taşların tanesi 10 kuruşa sa tılacakmış. Şu halde bir tuğla, bir kırmızı çini ve bir paket ta- şından pahalı. .. Denecek ki ne zararı var?.. Hiç bir zararı yok tur. . ama kaçakçılık işte böy- le kıymetsiz şeylerin baştan yu karı fiete çıkmasından olur. U- Rutmamalı ki çakmak kullanan va daha ziyade fakir tabaka- er. FELEK Meerliler müzlalesi Gazinin nutku 26 mcı haftanın. birinciliğini Galatasaraylisesinden 636 Kes a Bey kazanmıştır. Bu yazı şu ur: 426 me haftanın en mühim Millüün ediel, ebi lejrikası: 86 ..« Ona çok sık rasgelirdim. ka hiç değişmiyordu.. yüzlü, perişan kılıklı adama ras gelirim, Günün mukannen bir saatinde Drouat sokağında sa- yıp Madelcine'e doğru gider... Pariste, böyle simalar vardı; insan rasgele gele, aşina olur... Bu aşinamı da, uzun zamandan- beri gözden kaybetmiş, unutma ğa başlamıştım.Bir tesadüf, onu gene hatırlattı. “.. Pazar günü hava bulutlu idi. İçim sıkılıyordu. Sokağa çıktım. iş caddede, Opera'ya doğru yürümeğe başladım. Birden yağ imur başladı. Sanki gökyüzünün kapağı â- çılmıştı, bardaklardan boşanır- casına yağıyordu. Şemsiyeye ba rnmak ihtimali kalmadı. Bir an sular paçalarımdan akıyordu. Parisliler, yağmura yakalan- dılar mı, derhal ya bir kahveye girerler, yahut bir kapı saçağı- nın altına sığınırlar. Amma bu benim için imkân- sızdı. Görünürde kahve yahut, bütün saçak altları da dolmuş- tu, Bereket versin biraz ötede bir İtütüncü kulübesi vardı. Sahibi- ni tanıdığım için, kulübeye gire- bilirdim. Girdim. Uzun bir düzüne gar intihap ettim. Bir tanesi, yaktım, sonra, vakit geçsin de- ye, ufak tefek şeylerin fiyatini sormağa başladım. ve Gazi'mizin kıymetli nutukla fı teşkil etmektedir. . T. B. M. M. üçüncü içtima se İnesine başladı. Gazi Hz, nutuk- İlarını irat buyurdular. Harici ve dahili siyasetimi- zi; Maarif ve İktisat sahaların- daki mesaimizi; milli müdafaa ve sıhhat işlerimizi; Maliye, Na İfia ve Adliyemizin vaziyetini ay rr ayrı izah eden bu nutuk, hu- susi bir ehemmiyeti haizdir. İ Çünleü: 01 — Hükümetimizin geçen İçük bir tarihçesidir. | Burada Gazi Hz. nin ehemmi İyetle işaret buyurdukları gibi bütün milletlerle dostane geçin mek arzusundayız. . Bütün fena ve. Sıhhat işlerimiz tabif ve mü kemmeldir. Çok mühim olan Na fia, Adliye ve Maliyemiz uhde- İlerine düşen vezaifi yapmışlar- ir. 2 — Hükümetimizin bu sene yapacağı işlerin rehberidir. . Bunların arasında bilhassa tami teşkilâtlı nahiyeler; iş ka- nunu; Seyrisefain; Ziraat ensti- tüleri nazarı dikkati celbetmek- tedir. Gazi Hz, bu nutuklarile sayı- sız ve kıymetli muvaffakiyetleri ne bir tane daha ilâve etmiş ci- idular...» AŞKG — Eter.. Eter,. Nerde? Diye odanın içinde dolaşma- ya başladı!.. lar! | Hamrayı kendi odasına gö- türdüler! Hamrayı kendi yatağma ya, | tırdılar! | rat bekledi. Hamra akşama kadar baygın yattı! Ve.. Sayrkir” | — Hasan" ÜNEŞİ Etem Izzet RA , Murat: — Kimdir? Nedir?., Bilmediği bu aşk ortağından iztırap duydu: — Ben... Dedi|, .“* mra akşamın tatlı esmer- inde gecenin yeni'bir sa- baha doğru gittiği ânda uyan- dı! Bir sarhoş gibi uyandı! ği Başı yok bir insan gibi uyan. ir! Gene öyleydi: Soluk benizli, Mavi şapkalı adam Dünyayı kale almıyan bir bakı- $t vardı ve başındaki mavi şap- Yirmi seneden beri, bu güler da, havuza düşmüşe döndüm,! İ haberini B. M, M. nin açılması) Halk sütunu lıkların başt olan cehalet kökün den sökülüp atılmıştır. . İltısat | eye —Psul Arâne—den Dişarda, yağmur bütün hıziy le yağmakta devamediyordu ... Birdenbire kapı açıldı ve bir) İavuç su ile beraber, bir adam girdi. Giren, mavi şapkalı adamdı.. Selâm verdi sonra kemali ne- zaketle sordu: — Benim için bir şey birak- tılar mı? — Hayır, bu günde bir şey bırakan olmadı. Evelâ meyus oldu, bir an dü- şündü, sonra gene selâm verdi ve çıktı, yağmurun altına dal- dr, uzakl Tütüncü gülümsüyordu. Sor dum: İ — Bu adamı tanır mısınız? | — Biraz. Her gün bu saatte| gelir, kendisi için bir şey bira- kılıp birakılmadığını sorar. —Çoktan beri mi? — Ben bir senedir burada-| yım, amma benden evel de ge- lirmiş; dükkânm eski sahibi İ söylemişti. Mavi şapkalı adamın bekledi bği neydi? Bu her gün birakılacak deye beklediği, tahayyül ettiği şey ne olabilirdi? Eski bir gölgesi, bir şöhret ve ya servet hülyası mıydı? Bu cinneti muhakkak bir iha- net tevlit etmiş olacaktı. Am- ma ne ehemmiyeti vardı, Mavi şapkalı adam tam acmacak hal- de değildi; çünkü, esasen gözü- ne görünmeyen lâkayit halkın içinde, refakatine ümidini al mış, yalnız ve hür, yürüyüp gidiyordu. Terceme eden Selâmi İzzet Tütünlerimıze dair Muhterem Gazeteniz, Türk tü-| tümcülüğü işin çok ehemmiyetli bazı! neşriyatta bulunmuştu. Avrupanın! muhtelif memleketlerinde Tütün İn- hisarı namına mütaaddit fabrikalar açacak bir İngiliz sermayedar grubu: tü İmun teşekkül etmiş olduğunu yazdık. | dar tan sonra Yunanlıların bu meseleye pek ehemmiyet verdiklerini, fazla te- Mizah, Hikâye. BMornam, MILLIYETIN EĞLENCELERİ İden Muhterem gazetenize aşkınli Bu günkü yeni bilmecemiz. SOLDAN SAĞA: Ie Fortma (7) 2. Bal yapan hayvan (3) 3. Pişmanlık (7) 4- Fikir (4) Çocuk doğurtan (3) 5. Mükemmellik (7) 6. Fırlat (2) kırmızı (2) .7- Kabir kazan (7) 8.- Ben (3) lerde teşkilâtını bile yaptığını söyl yorlardı. Bunlar çok güzel havadis- İerdi, Fakat aradan bir hafta geçme- vaziyet hakinda beyanatı bulunabilmek üz- re Sarıca Zade intizar lâzımgeldiğini söylemeleri © velki beyanatı mevirma bir tekzip de- inek olmayor mu? Ve tütüncü! müzün hayatına temas eden bu mü. bim mesele böylece resmi ağızlarda ir dedi koda haline düymiş olmmyor mu? ir defa teşekkül ettiği, sonra da henüz bir şey söylenemeyeceği ilân deki Yunanlı fen müşavirinin o Lon- dra piyasasında mühim roller oyna" dığı ve Yunan Sefirine türk tütünle” ri ve tütüncülüğü aleyhine teminata) bulunduğu gazete sütunlarma geçe cek kadar aleniyet kesbetmiştir. Bu neşriyattan sonra bu dar salâhiyettar zevatın tekziibine ve ya meseleyi tenvir etmesine intizar et tik Derin bir süküttan başka bir şey Yunanlı da bu işte maskeli bir rol o- Şakir Beyin avdetine' bulamadık. Aceba iş yürüyor, ve bir! in İRİ İxİOİZİ gi Li | Dünkü bilmecemizin halledilmiş şekli YUKARDAN AŞAĞI: 1- Macar beygir (6) yama (2) 2. Hüyü (2) Mani (3) İstifham(2) 3- Derece, kısım (5) Şarap (3) 4- Göz rengi (3) 5- Çalgı (3) 6- Göz rengi (3) 7 Bir isim (8) 8- Baba (2) Tatlının aksi (3) buyurursa her halde tütüncülüğümüze hizmet etmiş olacağı süphe yoktur. Tütüncü kari'lerinizden da Kefeli Hanında ŞUKRU ... İTESHİLAT GÖSTERİLEMEZ MI? & Erem tren İsiasyonanda mukim elyevm azim muvaffakiyetlerle irse etmekte olduğu 'alamut Ilıca Demiryol amelesinden Kibeslr Feti ğin BES m IVANP TROVİÇin temsili zalı aldığımız bir mektupta askeri GAR BM m yer gin mmm eni etiği | filmini seyretmekten başka çare yoktur. Petrof Balalaykası çoğu Hrenf düf ettiği, vesikasın: alamadığı ve bunu alamayınca da iş bulamadığı ve yeller işinde bulunduğu bildirilmek: & dk İlâşa düştüklerini o ilâve etmiştiniz. Hatta Yunanistanın Londra rna yazdığı rete vazetmişdiniz. te- imarlarından sayılan tütüncülük biz- | de mevzuu bahis olduğu zaman, bu- nunla en yakından alâkadar olan İn- hisar İdaresi ne yapiyor kimse bil İmez. Halkı tenvir, tücar ve çifte irşat şöyle dursun, tütüncülüğümü- tir, Bunlar hakıkat olunca tütünleri, miz artık hariçte nasıl revaç ve rag- bette kalır? Meselâ: bundan bir ay kadar evel SON SAAT gazetesinde Behçet Be- yefendinin ümit ile dolu beyanatları vardı. Beş yüz bin İngiliz liras ser- İmayeli şirketin teşekkül ettiğini, ve donuk mavi gözlü, sarkık du- daklı, gergin yüzlü, çekik da- marlı, o iskelet (o kımıldanışlı, medhuş! , Bir elin baskıya koymuş gibi ağırlaştırdığı göz kapaklarını zorla kaldırdı, bilmeyen, gör- meyen, sezmeyen bir bakışla etrafına bakındı. Zihnindeki kı- yam, hatıralarındaki ihtilâl de- vam ediyordu! Kendi odasını kendi yatağını tanımadı, yanın- daki Muradı görmedi ve zenci- re vurulanların isyaniyle: — Hasan!.. Diye haykırdı! Murat: — Ne oluyorsun Hamra? Ke. rdine gel .. Dedi, ona doğru yürüdü, fa- İkat genç kiz hiç tanımadığı bu adama haşyetle baktı tekrar ba İğirdi: — Hasan.. Hasan! . güç yetmez salgın bir deli gibi yataktan fırladı, kapı- ya koştu.. Muradı itti. Onun gözünde tek bir insan ve... Tek| . işe de sene yapmış olduğu işlerin kü-'ra Tütün İnhisarı Müdiri Umumisi|buna Ticaret Odasının — tütüncüler Behçet Beyin bu hususa ait alarını da sütunlarınıza geçirmiştiniz. Yunanistan ve Bulgaristanın tü- tün mesailini hayati mgselelerden zümresi ne diyeceklerdir?. Bir mese- le ki her tarafı mechulât.. . Bizim ber süretle tahkık ve tetkike değer zanedi iyoruz. İkincisi: Ortalığı dağdağaya ve- ven bu şirket Türk Monopolunu tem) il ettiği halde İnhisar İdaresi nasıl oluyor da bunun fen O müşavirliğine Yunanlı Seferyadisin tayin edilmesi- ne müsamaha ediyor, acaba rakıp bir inilletin ferdinin bize mafi olacağına imi İnanıyor. ondan tahkık edeceklerini söylemişler di, İşittiğimize göre Şakir bey avdet ti, Seferyadis de beraberindedir. Ve başlamışlardır. Bununla bera- ber bir tekzibin olsun neşredilmemiş. olmasını hikâye edilen bütün mücs- - hallerin doğruluğuna ıı atfedelim İmiyoruz. Birde son günlerde diğer mühim bir Amerikan şirketinin de İnhisar bir lâvha var: Uzun boylu, kur- şüni kaputlu, tek sırmalı ve e- melinin . deneği tek yıldızlı, esmer güzeli, sevda yapılı bir genç mülâzım: — Hasan . Ve.. Loş, beyaz gölgeli kü- çük odada sargılar içinde inle- yen hasta: — Hasan .. Onun burnu, onun dudakları, onun çenesi, onun. göğsündeki siyah et beni! Murat kapıyı tu- tamadı, Hamra bir yıldırım, bir kasırğa,bir bora zoruyla korido ra fırladı!Yalıri ayak,deli benze ri,saçları çıplak omuzlarında sa| vrula savrula koridorda koştu... Koştu ve küçük, loş, beyaz gök geli ödanm kapısında durdu! Kapıyı açâmıyordu! Kapı kilitliydi!... Kapının önünde: — Hasan.. Hasan. Ben Hamrâcığın!, Diye haykırdı. Doktorlar hastahakıcılar top- landı: 'BRUAD WAY Böyük bir fransız operet heyet pek yakında İstanbula geliyor Fransız Tiyatrosunun. ciyatro mev simin “küşadı münasebecile bir kaç | güne kadar Marsilyadın şehrimize müteveccihen o bir fransız operet heyeti hareker - edecektir. Bu heyeti temsiliye . Parisin Trianon lcik ve Lagete tystrolarının en büyük artist. lerden © mürekkep olup | bunların meyanında Sonya Alni, Dods, Jor Fosks, Andrezi gibi meşhur artistler mevcuttur. Repertuarları pek sengin olup temsli edeceği piyesleri meyanında LA MASKOT MİSS HELYETT CİBOULETTE LES MOUSKETA- IRES MADAME ANGOT gili ev- velce şehrimizde pek çok muvaffa- kiyetler kazanmış piyesleri vardır. Yarın diğer bir çok tafsilâe verile cektir m)» Ilarik, hayat, kaza ve Galatada Ünyon hanında kâin yaptırınız. Türkiyede bilafasıla icra m Tolefön: Be — Hamra ne bu hâl delirdin, mi? Dediler. O gene dinlemedi; E GENE AŞN > Pek yakın Lİ ii İZDİVAÇ MERASİM İmparator FRANCOJS - JOSEPH in ve iz « 200 artistten mürekkep bir hevesi mugünniy teganni olunacak ve Viyananm Saint Edenne kilisesini büy tarafından çalınacak olan * Lohengrin , nin meşhu Z EFKAR MARŞI mın terennümati arasında ELHAMRA EE MEY Her sennsta hıncahıne dolu ÜÇ N Hamiş: Bu film yalnız Suareler için yerlerinizi ELHAMRA SİNEMAS ilmi, onu gören bütün temaşak şimdiye Kadar İstanbulda gös Telefon Beyoğlu 118 Paramount filmidir. hoğga, NEMANIN SİNEMASIND lera edilecektir. “Gİ ININ salonunda gösterilmekte olan İKAH edeceki verilen filmlerin en güzelidik bir hafta gösterecektir evelden tedarik ediniz. olan sinema eseri azim muvatfakiyetlerie ETUAL SINEMASININ salonunda gösterilmekte geçirmek için eri vechile Elyevm bütün dillerde desti her seansta hıncahınç deli Leharin güzel musiki eserinden muktebes çok mükemmel m ve şarkıları terennüm etmektedir. Bugün seat 16,30 matinesile suvareğt zengin varyete proğramı ve petrof Balalaykası ÜNYON İKumpanyasına bir kere uğramadan sigorta yaptırmayınız. MELEK SİNEMASINDA Jorj Bankroft ve Olga Bâklanova nın temsili Para Kurdu fümisi henuz görmediniz ise bu güzel ve azzam eseri görmek üzre pazar tatilniz- den istifade ediniz. Kiyevm Majik sinemasında haftanın en ziyade muvaffakiyet gören Hilmi olan BRIGIT HELM in temsili İNA PETROVNA filmi irue olunmaktadır. 20 kişilik büyük senfonik orkestra emsalsiz bir mehürecle Maestro Polyanskinin musiki adaptasyonunu çalmaktadır. e l Zayit Nufus tezkeremi ve mühü- rümü kaybettim. Bulan zeun zirdeki adrese göndermesini rica ederin Kasımpaşada — Bahriye caddesinde Kamel Efendinin tar fabrikasında Bandırmalı 325 tevellilü Şamaf oğlu Sefer, otomobil sigortalarınızı “Yemi Ünyon sigorta kumpanyasıaâ yı muamele etmekte olan yoğlu - 2002 Diye haykırdı ve devam etti?) — O nasıl burada, o ölmemiş miydi? .. Onu kim diriltti? ve.. müzdeki arzı endam edecektir. OPERA” sesli filmi hakiki bir şaheserdir. lara: iki eli, on tırnağı kapıyı zorla-| Arkasından ağlamaya başladı .İlip geçici buhrandır maktan kanadı ve.. Sesi kesil- di: — Hasan... — Hasan!,, kira all En son Başhekim geldi, ya-|masını istiyorsan, onu seviyor-|mezdi. Bu kadarla geçirir nındakilere: — Tuhaf şey. Hastanenin değil Türkiyenin en şuurlu, en hakim kızında bune hal... Dedi , Acıdı, içlendi, yanıma gitti: — Hamra. . Kızımı. Bak ben — Kızcağazım sen Hasani seviyor musun? Hamranın gözlerinde sarı, a- İda götürüldügünün farkında bi-İni kendini zalere £ lev benzeri bir ışık tutuştu yan-. dı: Hekimler: — Ağlasm., Ağlasın!, Dediler ve Başhekim bu za'f anında hekimliğinin bütün şef- katini babalığa veren içli bir acı) ile; — Hamra... Hasanm yaşa- san sesini ona duyurma. Gel benimle, odana çık. Haydi yavsl rum ., İ Dedi.. Onunne diyeceğini beklemeden koluna girdi, usul) lusul yürüttü. O gene hiç kimse- yi tanmayor, hiç kimseyi bil miyor, ağlıyor, yalnız: | — Hasan... Diyordu. Dermansızdı, irade-| sizdi, belki Başhekimin kolun- Başhekim onu odasına götür- Dedi, bir çok tedbirler 8” ye etti, ve: — Ağlasın. .. uyusun! Hasanm - kim — olduğunu lemiştim. Hakkı var. dar hassas bir kız için bU düf daha az bir buhranla iyi. Fakat bu Hasan haki! omu?... İyi gördü..; İYİ dı mi, Bir ölü nasıl Diyerek çekildi . Başhekimin dediği doğ” — Bu tesadüf delirtebi Sademe müthiş! — Hasan öldü! O buna inanmıştı - Onun kâbir yolund dirilir? kaddes davanın adağı Şimdi yeni bir şeye ina" zam; Ekranın en muazzam akırişi ÖNÜ çarşambadan | içibari OPERA SİNEMASINDA bu dördüncü dükten sonra yanındaki dokt” — Hasta . İnşallah bü bir #“ ge” ate” tani aki emeli ötüren 19 bilmişti (Bitmedi ) Ben din 0” de kli

Bu sayıdan diğer sayfalar: