27 Ekim 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

MWüilciâ Milliyet 4 “MALLİYET.TİR ASAIN ÜMDE 1 evel 1890 BUĞÜNKÜ HAVA Dün hararet azami (8 asgart 9 derece idi. Bugün rözgâr müteha yocektir. Hava bulutlü olacaktır. FELEK UCUZ GAZETE MESELESİ Bilmem kari'ler farkında mı? İstanbul — gazetelerinden biri 5 kuruştan 3 e indi.... Hor şey pahalılığa meylederken, İngiliz Brası on liradan yukarıya çık- maş iken bir gazeten.n ,ıındî 3 kuruşa inmesi meraklı bir hadi- sedir. Bu 3 kuruşa inen arkada şemız «İkdam» refikimizdir. Arkadaşımız Skuruşa satış ya pan gazetelerin halkın okuma ih tiyacını tazyik ettiğini yazıyor. Bu bir noktai nazardır K a kadar çok insan toplayabilmek tir.» Zaten hangimiz para için ça- lışıyoruz? Yalnız hatırıma gel- fından 3 kuruşa indirilmişti. Şimdiki sahibi olan arkadaşımız onu 3 kuruşta iken eline aldı. Her halde «kürsü etrafında top lanan halk> pek gürültü etmiş çıkar- gin böyle bir resim almıyan İz- mir, Samsun, Trabzon gibi li- 'ı aBa ORENEeTEE Yeni neşriyat Muhit Bu ay çıkan 13 üncü sayısı ile *kinci senesinin birinci numara-| smı neşrediyor. Memleketimiz- de bir senedenberi çıan bu cid- den yüksek, aile mecmnası, mat Süatimızai bir şaheseridir. — Ayrca Gazi gindiye kadar K “zlemir Türkün balis yardu Veremez onu Anadolu! — Hustafa Kemal paşa. Müstata < Komal paşa dİkbalin parlak olsun “ordunla bin- der yaşa! Sıhhi bahisler Damarlardatansıyon korkusu Yazan: Dr. Rusçuklu Hakkı Bilmiyorum, Anatol Fransın söy lemiş olduğu gibi herşeyi sıkı fıkı â- raştırmak bir günâhmıdır? Her halde| şüphe yok ki bir tetbirsizliktir. Bunu kırmızı kan damarlarında tansıyonun artması mecelesinde tecrübe — etmek mürmkündür. Bu mesele © kadar umu mileştiki hemen her kes bununla meş ;guı oluyor, ve hatta bazı kimselerin bu yüz den Tahatı, huzu | münse Jp olıyor. Bir çok kimscler, lastik bir İbazubent ile bir kadrandan — ibareto- lan aleti mahrazalarından çıkartıp kol| larına taktırtmadıkça rahatedemiyor lar. İstiyorlarki, hekim onlara titrek i| nenin kadran üstünde gösterdiği sayı| yı söylerin; hatta oynak ineyi kad- tan üstünde kendi gözleriyle takip etsinler. Bunu yaptıktan sonra kor- | kunç düşüncelerle hekimin yanından | ayrılırlat; Kendi kuruntularına göre yaklaşan akıbetlerini beklerler. Çün- kü inenin göstermiş olduğu sayı, on- larca çok yüksektir; Çünkü damarlar da tansıyon artmıştır. İşte bu suretle: bir sabit düşünce beyinlerine sapla- 'fur kalır. O düsünceyi kolayca atam- azlar, İçlerinden gelen bir tahakkü- mün mağlubu olarak öteye beriye baş, urürlar; başka başka bekimlere tan- sıyonlarını ölçtürürler. Bu - ölçülerin bazısı yüksek, bazısı alçak bulunduğu için yokyere üzülürler, kendilerine sükün ve itminan gelmer. Bakınız neden? Lâkin, bunu anla- mak için evvelâ damarladaki tabil tansıyon hakkında biraz malümat ver Niizah, kirle telâkki olunmamalıdırlar. Kan oldukça t nu alçalı mak,nefi sireder ; « tansiyon birdenbire yükseliverir. Bu | tihetle iki tansiyon adedini birbirile| mukayese etmek için ayni aletle, a- yai saata, ayni vaziyette, hatta diye bileceğim ki ayni hekim taratından ölçulmelidir. Hepsi bukadar değil Yaş tansi 'yon bahsında hemen her şeydir.Tan- Siyon çocukta, gençte, ihtiyarda bir değildir. İntan uzviyetinin, kadın i- çin olduğu gibi, erkek için de bir bah Tan yaşr, bir dönüm yeri olan elli şına gelince, hiç bir hastalığa de! let etmediği balde tansiyon yüksele- bilir. Saçların beyazlanması, yahut dökülmesi nispetinde yükseldiğine hüküm olunabilir. İhtiyarlıkla daha ziyade yükselir, yahut olduğu yerce kalır. İşte yaşı takdir edecek bir va- Sıta... Herkes kendi yaşını nüfus tezkeresindeği tarihle hisapeder, ha- kiki yaşını kimse bilmez. şin fena tarafını alalım. Damar- larda tansıyon artmıştır, bu neye de- lâlet eder? Tansiyon neden artmıştır. iptida onu anlamalıdır. En mükem- mel tansiyon aleti bunu size söyleye- mex. Bu ancak ince bir muayene, de- rin muhakeme neticesinde anlaşılabi- lir; yok yere beyninizi yorar, kendi- nizi üreresiniz. 'Tansiyon ölcüsünün gösterdiği sayi neye delâlet eder, o- nu, sizi böyle sikı fıkı muayene eder, hekiminiz anlayacaktır. Tensiyonun artması bir çok sebep) lerden ileri gelir. Bir çok ahvalde, me 'selâ, böbreklerde kanın dönüp dolaş- maasımın bir engele musadif olmasına ati olunabilir. Böbrekler, vücudumu- İlk yağmurlarla beraber, hemi kalın, hem de şeffal bir sis or- - |talığı kaplayınca, Paris çirkin- leştiği kadar da güzelleşir. Yollarda, cehennemi gölleri andıran, bıcık bicik çamurlu su- lar birikir; tramvaylar yaydan çıkmış ok gibi geçip gider, ka- plan gibi lekeli arabalar dolaşır, yayalar kaldırımdan kaldırıma seker, Pariste, yağmurlu hava, ka- dının zaferidir. Yağmurlu hava-| da kadın takip etmek bir zevk olur. Ben, kadın takibi uğrunda ö- len birini tanırım, İsmi Stora i- di. İşi güçü yoktu;şiir yazardı. Üstü başi perişan, pabuçları yır tık, paltosuz gezerdi. Kadım takip ederdi. Gözleri ayaklarında, bacaklarında, sa- bah akşam, öyle, ikindi, gece, bulâfasila kadın takip ederdi İlk yağmurlar — Thcodore de Banvllle -den ydi. Feci bir daüssılaya — tutul-| muştu, Yağmura, yağmurlu ha-|5 jvalara müştaktı. — Oralarda da|| yağmur yağmaz, yağmur yağ- dığı zaman da kadınlar sokağa çıkmaz. Stora oralarda çok kalamadı, Parise avdet etti, İyileşmemiş, bütün bütün hastalanmıştı, Bir yağmurlu gün, bacak pe- şinde dolaştıktan sonra, bir çu- kura duştu. Ertesi gün kaldır- dilar, hastahaneye götürdüler;| orada öldü. | Gözleri arkada kalmadığına e-| minim. Çünkü Stora, hayatta| en büyük zevkini tatmin ederek | öldü, zevkinden mahrum olma-| dı. Nakleden: SELÂMİ İ Tİ Metlepliler msabatası | Dahil istikraz m ae ÜPLİ | Mahalle mahalle, sokak 80-| İNLMAĞİ n yeni büyük muvaffakıyeti ŞK aND v ANBAĞI | 3 üncü sesli film Mümessilleri: LÜPE VALEZ, VİLYAM BOYD, JETTA KU- BAL dans edec kle, Bugün gidilecek yer 4BİLLİDOVun temsili İHTiİRAS filminin temsil edilmekte - olduğu MELEK SİNEMASIDIR Bugtn MAJIK SİNEMASINDA icen edilmekte olan ANNİ ONDRA ve ARORE KO Nn temsll at ds İpla &4 k - |te ki damarların cidarları o tazyıktan ÖÜ ilhyeca a ededi lejtikası: 74 AŞK GÜNEŞİ * Ve.. Ben yüzbaşıyı dinler-|Biliyor.. ğ Tıkwnmtıdı serinliğinde »skerin tun: İ yükse- » 'iyordu: e aa İmek Jâzengelir. Kan, kalp denilen şa|*da kalan muzır, zehirli çeyleri def ve yanı hayret tulumbanın basıp itme- tardeden bu nazik süzgeçler bozul siyle damarların içinde döner dolaşır. ' müuştur, içinden geçenleri süzemez. Kalp her defa sıkıştıkça, balık ağı| Kuvvetli bir tulumba darbersi ister örgüsü gibi bedeni sarmışolan damar |Ki engele karşı gelsin, kal, tuları ların içine vücudu besleyen bir. kan| #ürsün, çıkarsın. Böbreklerden başka | | dalgatk süzer. Bu dalga İaztik boru gi; bir şey kanın deveranına enğel ola- bi yumuşak damarların <cidarlarına| Maz mı? mühim bit tazyık icraeder; bir suret-| — Dümarlar bir çok tessürler altında! sıkışarak çaplarınım daralmasila ( müteessir olarak gerilir. Bu cihetle| finde dönüp dolaşan kanın cevelanı; kan tazyıkr ile damarların gerilmesi | bir engel ölurlar. Damarların sıkışma) (tansiyon) müteradif tabirlerden dir.| Sında uzviytimizin ber türlü işlerine, Kalp skıştıktan sonra dinlenir. Kal-| hâreketlerine karışan hususi bir siniy bin dinlenmesi hakikatı halde bir sa-| Penfumesini büyük sempatikin tesi- niyenin onda biri kadar bir müddet |Ti de hisaba katrlır, Sonra ifraz ettik k leri mmaddeleri vücudün içine döken genişlemesi demek-|Sayani hayret bezler var 'tir. Bu gıkılıp genişlemeye, bu - tekal-| *tmapatikle münase! küsve inbisata kalbin barcketi, dev- |Bü bezler hakkında bu münasebetle rei kalbiye denir. Herkesin bildiği bu| *öylenecek sözler var; bunların için- | ki büyük| 'bette bulunuyorlar| Bütün efali hayatiyemizin istediğ iariser gibi bakimi olan bu sinir meıxames Ka e ne halde bulundu-| ? Beyecan ve intibah veren sebepleri aa KA derece-| öğrenmek hususuna gelince, bizimle K şüphesiz öyledir ; Haa d ler ik ifrat ad- dolunacak derecede artmış tansiyon vakalarında tezahur cdebilir. Helt olmuayanlar İçin o 1 ekat eai idar var ki umumiyetle hararet mik) sındaki sefrn ifade ettiği gibi atf grette sihati gösteren tansıyon mik- öi eğişlcemli Kaerir tekaiyei bi tensiyon | aletinin gösterdiği sayılar geniş su- zette tefsire müsait oldukları gibi bu hususta kullamlan muktelif aletlerin işar ettikleri adetler de birbirleri ile kabili mukayese olmaması bu - tefsir Tansiyonun Hike teşkil etmek kaalarda değilee bile bir ök l de bir iyilik gibi- tellâki olumabilir. Vehleten garip gelmekle beraber bu fratı bazı defa — teh- beraber, bütün vas sahasını daha ziyade genişletir. Me- |P*k doğru bir fikir ve kanaattır. Ba- 'velâ meşbur ustat (Paten) in mıkya-| Htiz neden: Kan damarlarında tan- şamın gösterdiği bir adet sıhata delâ. =!M'"ki:d=—h-lııı» HNWMNŞHM)MW.."W—_'FM e (Paşon) :! (vakez, eee c bir detler bıırı:’," Davamuz Aklım, Ehiuıhş Bidalar lanıyor. Hissetmek, bilmek, düşün-| — Tısss! Hiç yeni bir şey, mek; bilerek, hissederek, düşü- | bir haber yok! nerek istemek. Bundan daha| Bakalım ne olacak? =v"mlimolür. Demek ki kak, kaldırım kaldırım, kadınla Ti peşinde dolaşırdı. Yağmur- lu havalarda, kadmların etekle- rini kaldırmalarından istifade, ederek, kâh bir mavi, kâh bir pembe çorabın & 1 bacağın peşine düşerek, yürür, gider, jkendinden geçerdi” Onun ta-|| -Jnumadığı, aşinası olmadığı kâ-| t.> ve azaltı di yoktu. Amma kadınları yüz|lerden lerinden değil, - çoraplarından, bacaklarından — tanırdı... On- ların yüzüne pek ender bakardı. Çok beğendiği bir bacak olursa, ilerler, hayalini itman için, ka- dmm gözlerinin ta içine bakar- dı. Güzel, güneşli günler, karan hık odasma kapanır, hâyalinde, yağmurlu günlerin hatıralarini canlandırarak şiir yazardı. Stora, bu uğurda binbir dert sahibi oldu. Bronşit, grip, bo- ğaz hastalıklarından hiç kurtul- mazdi. Nihayet dili tutulmağa başladı. Eş dost haline acıdılar. Para “|topladilar, Stora'yı Kan'a yolla| GALİMİDİ Ef., Mösyö ve Madam ddar, Koca gserseri Monako, 'mu düşürmek için oğ- selmiş tansiyot . Hekim hangi tansiyo-| iyon gi 'mem baktalık teşkil ettiğini ve bahu. sut tansiyonu hasileden sebep üzeri- ne müessir olabileceğini... anladığı zaman onunla mücadeleye girişir. Yüksek tansiyonlar vardır ki haya 't intizam altına almak, ve muntazam bir teğaddi tarzına tabi — tutulmakla düşüverirler. Razılar da tedavi ile dü- şerler, Pek yükselmiş tansiyonlar da vardır ki ne yapılsa düşmeğe yüz tut darmarlarda tansiyonun ar-, 'tmması bir araz, bir alamet, nihayet hir rakkam; bir sayıdır. Tansiyon aleti- nin gösterdiği bu sayı sizi telâşe, he iyecana düşürmemelidir; çünkü bunun tabii olup olmadığını keatirmek im- kânsızdır. Hangi şerait altında, ne gi- bi arızaya karzşı gelmek için artmıştır,| anlayamazsınız. Tansıyon sizde — Türkiye ve Mustafa Ke- mal.. Diye bir şey tanımıyo- İram. Böyle bir şey yok... Demiş. Yunan kıralı Kons-| Ke-|tantin de “Taymis” muhabirine| — Bile demeğe üşendim! — Türk ordusu hiç bir hare- kette bulunabilecek halde de- yeni|cek hiç bir kuvvet yoktur. Cep-|bir tek Türk sözü vardır: » |benin can damarı olan Afyon- karahisardaki — tahkimatımızı BABALARIN GÜNAHİ meşhuür aktörün en güzel filmini tikdim. edecektir. MÜKENDİS LILIL . 'Türkçeye vakıf bir mühendis, | her nevi tetkik, eksperiz ve sanayı veya meadine alt işlerin deruhte eder, Beyoğlu 259 numerolu posta kutusuna yazılması. OMHSİYETİN 412 1 |. 24 üncü haftanın 1 inciliğini Gae- İlatasaray Hisesinden 960 Ragıp B. ka- |zanınıştır. Bu yazı şudur: | , *İstikraz: dahili yüz liraya çıktı ve |dahada yükseliyor. Milliyetin bu haf- itaki nushaları ında bu haberi ©| |kuyunca tereddüt etmeden bunu en |mühim haber olazak alıyorum. Çün- | kü; bepimiz biliriz. ki asrımızda iti. t ci ile kıymetini çoga! ahilt istikrazın — sene beri asıl kıymetinden aşağıda İbulunması mali kuvyetimizin mükem racl olmadığına bir delidi. Halbuki bugün mes'udiyetle görüyoruz ki ar- tik bu eksiklik te ortadan kalkmıştır. | illetimizin mali itibarının yükseldi- | İdaresin ine emniyetle kani olabiliriz. Diğer taraftan Bortada, İngiliz İirası etra- fında cereyan eden muamelâtın tan- minde mikümetimizin — gosterdiği ciddi alâka ve tedbirler milli banka ve| müesseselerin törfle mani olmak için. külliyetli kambiyo arzına gayret et- meleri, böylece iktisadi işlerin yaban cı haris ellerden kurtarılması ileri i çin beslediğimiz Ümitlerin tecellisi hususunda büyük birer âmildir. Ki., Diş tabibi Dr. MORDO MOİZ MİRAHİ ve Mahdamları, El, ve Ailesi, Haham BOHOR ROFE Et. ve Allesi, MARKO BK gÜĞK yönl OJALVO Et., BEDALAHMİ ve HABİP Ailcleri ve bütün akra- bilmecomla SOLDAN SAĞA baları, pederleri, biraderleri, büyük pederleri olan Haham Behor GALİMİDİ Ef. Vefat etmiş olduğunu kemali edatı (2). 3.- Nota (2). İdam et (2). Alip vereceği 6.. )îm (2). Kırmızı (2). 1929 pazar günü saat 14,5 ta, Galatada, Büyük Hendekte, Keneset İsracl Sinağonunda icra edilecek cenaze merasimine iştirake sizleri davet ederler. İstanbul 27 Teşrinievvel 1929 iurtan (3). Bir barf (2). « Beyaz (2). Nota (2). Ünyon pyalarımız. dahudutları içine alan Büyük|karmadım. Yunanistan artık bir emel değil| düm. bir vakıadır! /de ne arıyorlar? Büyük Yunanistan bir ha-| Türkiye var mı yok mu?, — Aş beklemekle yol yürü- mekle alınır! kıcı. Erzincanlı Emine ile Ay-| dmlı Mürüvvet! Hiç sesimi çı-, Hastaları kime 1> Tencerenin büyüğü (5). 2- İdam et (2). Ekmek (3). Şart 4- Büyük zekâ (4). Taze — değil ı_"ı:i.. ve flillerin kuyruğu (4). ti 'i kalmamak (4). '> Alaturka bir çalgı aleti (2). Do-| yat, kâza ve olomona! sigortalarınızı hamnda kâin Ünyon sigorta kumpanyasına Türkiyede bilafasıla ierayı muamele etmekte olan Yavaş yavaş yürü-| Kendilerini — İş vaktinde bunlar bura-| Fakat ikisi de beni ğ PARİS BAKİRESİ filmini gidip görmekte kusur ©İ7 meyiniz. Hiç te teessüf ecmiye: B ceksiniz. PEK YAKINDA “AHK Sinemasınd Hilda Roş ve Harri Lidke nin temsili ÇAMDAZLANE - PRENSESİ filmi | EĞLENCELERİ AİMATLI VA 3 3- Nida (2). Namus (2). 4.- Zaman (2).Köpek (2).Yama(?? $ Tahmin (3). Su (2). 6.- Zaman (2). Rabıtedatı (2)-B' v Gu (a) Kurala (2) ee he (2). 8.- Para bozan adam (6). Sıhbatti olmamaka ( ğ lettiler mi etmediler mi mez hiç bir şey Gi