Fikir, Mizah, Hikâye. < . .. gMilliyet ASRIN UMDESİ *MİLLİYET,TİR 20 Eyisi 1929 , BUGÜNKÜ HAVA Dün hararet azami 16 asgari 12 erece mdi.Bugün rüzgâr poyraz eseci ve hava kısmen bulnelu olacaktır. FELEK 15 DAKIKADA YENİ DUNYAYA! Anlaşılan artık işler son de- rece sür'atle gidiyor. Bir gaze- teye nazaran bir âlim Amerika- ya 15 dakikada gitmenin yolu- nu bulmuş. Bu âlim icat ettiği bir mermi ile yolcu sevkedecek- Lâkin efendim! Bu icat yeni değildir. öteden beri bir mermi ile yolcu göndermek usulü ma- lâm idi, yalnız, yolcular öteki Dünyaya gönderilirdi. Şimdi bu yolculuk yeni Dünyaya dâ teş- mil edilmiş. Bir de öteki Dün- ASLAN SÜDÜ! Yine sarhoşluk vak'aları art- tı. Gün geçmiyor ki gazeteler sarhoşluk yüzünden çıkmış bir kaç vak'a yazmasınlar... Rakı o rakı” Adamlar o adam ler! Halbuki evelden sarhoşlar biraz daha uslu idiler. Acaba “Nakabili setrü ihfa,, tabirinin tlâkki şekli değişti de biraz da- ka aiyade mi serbest geziyor. lar? LIRA EKSPERLERİ Tramvay şirketi biletçilere e- mir vermiş: — Kirli ve pis biraları almia- yn! Onlar da liranın üzerinde u- fak bir leke gördüler mi derhal reddediyorlar, müşteri israr e- diyor ve araba duruyor. Şirketin emrini münakaşa et- mek istemiyorum, lâkin bir tra- myvay biletçisinin Devlet parası- nın geçerile geçmezini seçmcğe salâhiyeti olduğunu da zannet- mek hiç istemiyorum. Yeni baş- lıyan bu işe bir şekil verilse fe- na olmıyacak! FELEK Madenlerimiz MEMLEKETİMİZE, NASIL PARA GİREBİLİR Kurşun madenlerimiz— Zengin topraklarımız kurşun “madenini pek çok ihtiva etmektedir. Meselâ Badya Bulgardağı, Gümüşhacı köy, Akdağ, Denek madenleri bunun bir kaç nu- münesidir. Madenlerin hepsi de ta- rihen az çok çalışmış olup elyevm iş- lenmekte olan Balyeden madası atı- İdır. Şimdi bunlarm içinde işlemekte ağ Balye madenini tekkik ede- im: Bu maden çok eski zamandanberi malüm olup Romalılar ve Cenevizler zamanında işlediğine dair hafriyat osnasında muhtelif sarı atikaya rast gelinmiştir. Balyanm ilk faaliyeti 1845 tarihlerinde Sultan Mahmut zamanmdadır Madenin imtiyazmı 1868 tarihinde «Rayzer> isminde bir alman alıp Lo- Tiyon amındaki şirkete devretmiştir. Fakat bu şirket yirmi dört sene mü- temadiyen uğraştığı halde müsbet bir neticeye vasıl. olamadı, ve imtiyazı 1892 tarihinde 4,500,000 Frank ser- mayeli şimdiki Balye şirketine dev- retmişlerdir. Maden yeni zengin da- marlar keşfiyle bu tarihten sonra can lanmış, 500 franklık hisseler evvelâ bin franga fırlamıştır, bunun üzerine “Milliyet , in edebi *c;rikası :35 ASK GÜNESİ her hisse ona taksim olunmuş ve bul hisseler pek az zamanda beheti“700” rangı tecavüz etmiştir. 1913 senesin- de Balye şirketi bütün tesisatını ta- mamiyle amorti etmiş, yalnız alel'u- sul 1 lira tesisat bedeli bırakmıştır. Dört buçuk milyon Prank olan ser- maye 1904 de 6 milyon, 1913 de 8 milyona iblağ edilmiştir. Bu müddet zarlında her sene yüzde 12,5 dan 935 şe kadar kâr vermiştir. Buda ehemmiyetli kârdır .. Evet, madenle- rin en büyük hususiyeti, zarar tehli- kesinin çok ve büyük olduğu gibi kâ- rında çok ve doyurucu olmasıdır. Meselâ Balyede görüyoruz ki, hisse- lerin kıymeti on misli artınış oluyor ve her hisse on senede yüze iki yüz yirmi kâr birakmıştır. İşte size Balye şirketinin on senelik bir kâr cetveli: Altın Türk lirası Senesinde 76.114 1903 121, 54$ 1904 128.669 1905 158. 665 1906 161.416 1907 118.246 1908 91.376 1909 115.638 1910 127.852 1911 193.262 1912 206.577 1913 Fakat şunu ilâve edeyim ki maden 1892 den 1900 senesine kadar hisse- darlarma hiç bir temettü verememiş. tir. Balye şirketi sermayesini 30 Hazi-| rön 1921 senesi içtimamda 30 milyon franga ve son günlerde 60 milyona iblağ etmiştir. Buna rağmen son za- manlarda Balye zararına işlemekte- dir. Bu, bazılarnca, Balyenin ihtiyar- lamasına hamledilmekte isede, 1913 senesine kadar iyi netice veren bu Madenin harbin tesiriyle birdenbire ihtiyarlaması elbette kabul edilemez. Harp bu madenin dahilindeki cevheri ne azaltabilir, nede fazlalaştırabilir. Madende zuhur eden geçen seneki müessif yangın bu mervi ihtiyarlığa çök büyük amil oldu. Bunuhlabera- ber fikrimce madende cevher kalma- dığı iddiası su götürür ve ciddi tetki- ke muhtaçtır Balye şir it: mıntıkadan çalış- mıştır. İsimleri sıra ile şunlardır:Arı, Karaca, Sarısu, Orta, Köybaşı maja- raları. Bunların içinde Kocamağara m yüz elli metre derinliğe inmekte li Balye tesisat itibariyle asridir, de- nebilir: 2000 beygirlik bir santrala, saata 30 - 40 ton yıkayabilen bir La- veriye ve fırma sahiptir. Günde 40- 45 ton külçe kurşun istihsal oluna. bilir . Balye, ihracatını atla müteharrik dekoville palamutluğa oradan Çevvel- ce arabalarla) son senelerde yapılan 75 santimlik bir hatla Akçay iskele. sine indirmektedir. Balyeden sonra hali faaliyete geç- mekte olan (Bulgar dağı) madenine! geçebiliriz, bu madenin imtiyazını iki sene evel iş bankasile müştereken (Metal Bank) almış, bundan sonra) madende mitaaddit hey'eti fenniye-| ler tarafmdan tetkikatta bulunulmuş, fakat, metal Bank pek çok masraf cy- lediği halde, muhtelif esbap tesirile bilâhare çalışmaktan ferağat etmiş- tir, bu esbabın başlıcaları meyanında| İaleyhimizde yapılan propagandalar vardır. Mamafi, son zamanlarda, İn- giliz, Amerikan ve Almanlardan mü- teşekkil bir şirket (Metal Bank)ın hisselerini almış ve hali faaliyete geç Anamur kurşun madeninde elyevm faaliyet meşhut ise debu faaliyet sa- dece cevheri istihsalinden ibaret ve küçlk mıkyastadır. Zaten şimdiki hal de daha fazla sa'ye ve Laveri, fırın gibi tesisat vücude getirilmetine ma- |denin mütehamamil olup olmadığı be-| nüz tebeyyün etmemiştir. | Samsun civarmdaki Gümüşhacı- köy madeni imtiyazı alınmış isede bu günki vaz'iyetle faaliyete geçme- sine çök zaman lâzrm geldiğine kani- im. Son zamanlarda bu sahayi tetki- ke giden bir Alman profösörüne na- aran büyük be maden istikbaline na- mizet gürülen bu arazide kat'i kana- at hasıl “edebilmele için her halde e- sas tabarriyata ihtiyaç vardır. Akdağ madenine gelince, zenğin- lik itibariyle, bilhassa harbi umumi- de tetkik seyahati yapan Alman fen ni heyetleri tarafından beğenilmiş i- sede şimdilik atılır. Fikrimce: Bu madenin istikbalde işler iken en 3i- yade belini bükeçek noktası Hakliye mes'elesi olacaktır. Demir madenlerimiz-Ordu şehrinin! bir hattı müstakım ile 35kil.mtr. cenu bunda ve 12 saat mesafede Funda- cık demir madeni çok eski zaman- lardan beri gayri muntazam olarak iş lemiştir, Bu madende ilk dafa fenni tetkikat yapan Loriyom şirketinin maden mühendişlerinden P. Roncan dır. Bu mühendisin fikrine göre ma- den aşgari bir kaç milyon tondur. Ve aşğari 9, 55 cevheri ihtiva et- mektedir. Yene mumaileyh bu ma- denin gayet kârlı olarak işlemesi i- şin iki milyon altın Frank sermaye- nin kâfi olduğu kanaatindedir. Bu şirketin iki numune Üzerine yapdığı tahlinin esaslı noktası o berveçhi âti- dir; 2 numaralı tahlil o numaralı tahlil 8.08 5.84 Fe 58.80 62.48 Mm Ayazma madeni - Biliye ser mü- hendislerinden Kokinonun — tekikine nazaran mahalli mezkürde 300,000 ton cevher görülmektedir. Fakat cevherin temadr ettiği mut- taktır. Takriben 45 53 hamuzı hadidi ile 95 1, 95 2 bakırı ihtiva etmek- te Demirde bakır bulunması hiç- olmadığından bu madene bazı mütahassıslar Şapo dü Fer olduğuna hükmetmekte ve derinliklerde daha fazla bakıra tesadüf edileceği kanaa- tindedirler, Papas madeni - İskenderon körfe-| zinde şimal sahilinde gayet zengin ir maden olup 6 60 demiri muhte- vidir. Bu maden 1910 senesinde mü hendis F. Raouzaud tarafından tet- kik edilmiştir. SADREDDİN ENVER Yeni neşriyat Alfabe ve Gramer Yazan : İbrahim Necmi Sevinçle aldığımız haberlere göre yeni yazı işlerinin en çalışkan âmil- İerinden olan yazı arkadaşlarımızdan| İbrahim Necmi bey bu sene mektep- ler için bir seri eser vücuda getir miştir. Bu eserler İlkmektepler ve Mület mektepleri için yazılmış bir alfabe i- le İlkmekteplerin 4 cü ve $ ci sınıf- ları için “Küçük Türkçe Gramer” atlı iki cilt Gramerden, Liseler Örta- mektepler ve Hayat mektepleri için de “Türkçe Gramer” namı altında, biri 6 cı ve diğeri 7 ci ve 8 ci sınıf. İsra mahsus diğer iki ciltten mürek keçtir. brahim Necmi Beyin | kaleme ak dığı bu eserler yeni inkilâp zihniyeti altımda dilimize ait kaidelerin aldığı en son şekli göstermektedir. Maarif Vekâletinin tasdikine iktiran ederek Kanaat kütüpanesi tarafından basıl- mış olan bu eserlerin yeni sene der- sleri için pek faydalı olacağı şüphe- sizdir. Bu kıymetli seriyi bütün Türkçe muallimlerine hassaten tavsiye ede- tiz, 200000400000900043 TİYATRO 3 SİNEMALAR e eesesased Kadıköy Hilal Tiyatrosunda Komik Cevdet Bey Temllleri Pazar Akşamı Büyük ikramiyeli komedi 3 perde, Büyük varyete İDans; Tağanni ve saire Duhüfiye 30 kuruştar Adapuzan asliye hukuk bükimli- Adapazarınm Ağcılar. ma Ahmet oğlu kundaracı İbrahim ile Adapazarında Diyarbe irli zade Hayri bey nezdinde mu- kim Osman kızı Necmiye meyane- lerinde vaki boşanma davasının Cari muhakemesinde müddel aleyh mer kum İbrahimin o Adapazan dahilinde bulunmayıp tegayyüp ettiğinden hu- kuk usulu muhakemeleri kanununun olbaptaki maddesine tevfikan vakıs- nın gazete İle İlim karargir olmuş ve yevmi muhakeme olarak tayin kılınan 13-10-9209 tarihine müsadit pazar günü ya kendisi ve ya tara- fından bir vekil göndermediği tek- virde muhakemenin gıvaben rüyet edileceği ilân olunur. yerlerde milli geleyan vardır.jmilli heyecanı bastırmak, Türkjkadm ki.. Gün geçtikçe hoşu-| hepimiz, toplu dağınık neler çe-|değil ki, O d: Garpte ve cenupta bütün türkler) millet ve vatanımı gözü bağlılma gidiyor. Temiz bir silâha sarılmışlardır. Anadolu-|koyun gibi duşmana teslim et-İvar, Memleket manasını, kurtu-)meğinin ağzımızda açtığı yaralana, kız. nun her tarafında “Müdafaailmek için üst üste beyanname-|luş mefhumunu o kadar iyi kav-İhâlâ damaklı takriben) Görünüşte sert bir adam gi- bi dururdu amma, fevkalâde iyi kalpli idi. Karısı öldükten son- ra, bir daha gönül işlerine gi- rişmemiş, aşka yabancı kal- mış , çapkınlık etmemişti. Kü- çük bir kırtasiye dükkânı vardı.! Babadan kalan bu dükkân onu pek âlâ geçindirip gidiyordu. Bir sabah, Mehti beyin dük-| kânma genç bir kız girdi. — Satıcılık etmek için biri kiz arıyormuşsunuz efendim. — Evet. — Bendeniz talibim, ... İs-İ mim Haticedir. İhtiyar teyzem den başka kimsem yoktur. — Kaç yaşındasınız? — Yirmi. Mehti bey içinden: “On se- kiz görünüyor.” diye düşündü! ve kızı angaje etti. “»* Mehti bey yeni memurundan pek memnundu. Vazifeşinas, sessiz bir kızdı. 'Gün geçtikçe, Haticeye emniyeti artıyordu. s.s Bir gün Hatiteyi pek mah- zun, kederli, dertli gördü. — Nen var kızım? Haticenin gözleri | yaşlandı, (önüne baktı: — Hiç efendim. Benden memnun değil — Sizden çok memnunum €- fendim. — Şu halde?... — Hiç efendim. v.. Nihayet bir gün israr etti, kr 21 söyletti. Mahallelerinde bir ihtiyar bey- le, genç bir oğlan vardr. Buna takıliyorlar, bunu takıp ediyor- lar, rahat vermiyorlardı. İhtiyar adam biraz paralr ol- jduğundan, teyzesi göz yünu- iyordu. Amma, o namuslu biri kızdı. Böyle rezaletlere saade edemezdi. *a# Mehti bey müteessir oldu. Bu genç kızı himaye etmeli i- di. Bu gün kızın teyzesine git- mesi, meseleyi anlatması, o ih- tiyar adama çıkışması, o genç Külhan beyini paylaması lâ- zım değil miydi?... Bunlar içini yiyor fakat ne yapacağına karar, Veremiyor- du. mü- “ Hatice, her gün ağlayarak dert yanıyor. Bu iki erkeğin e- linden çekmediği . kalmadığını anlatıyordu. ..» Nihayet Mehti bey kat'i ka- rarını verdi: Haticenin teyze- sini gidip görecekti. Bu kararı verdiği zaman ka- pı açıldı, içeriye ( ihtiyarca bir) kadm girdi: — Mehti bey siz misiniz? — Evet. — Ben Haticenin teyzesiy- im... — Ben de size gelecektim, — Hangi yüzle. Biçare, muslu bir kızı yanmıza işçi Yalan na tecavüz ediyorsunuz. — Neler söylüyorsunuz?. . Siz ki, mahallenizde ki ihtiya- rın ahlaksızlıklarına göz yu- muyorsunuz. . . — Ne ihtiyarı, ... Mehti bey anlattı, Haticenin teyzesi haykırdı. — Yalan.., Bütün bunlar ya- lan... Şimdi sizin hakkınızda söylediği sözlerin de yalan ol- duğunu anlıyorum. İhtiyar de- diği adam, 90 yasında bir pon, aynı zamanda da yatalak... Genç dediği, 12 yaşmda bir ço- cuk... Bu kızda yalan söyle- mek bir illettir. Öbür işinden de bu yüzden çıktı. Sizin için söylediği za- man evvelâ inanmadın. Fakat öyle samimi söylüyordu ki: “Eh, belki de sahidir” deyip geldim... Uslu, sessiz bir kız; yalnız bu kusuru var... Muhak- kak kendisine tasallut eden bi- rini icat eder... İşte geldi. Hatice içeri girdi. Teyzesini görünce afalladı. — Ahlâksız kız.. Gene baş- ladın mı? Mehti bey sordu: — Evlâdım, neden yalan söy- ledin? — Bilmem... — Kendine nazarı dikkati celbettirmek için, .. Haydi kalk gidelim... Her halde artık onul yanınızda tutmazsınız değil mi Mehti bey?... — Tutacağım. .. Belki ışlâhı hal eder... Teyzesi teşekkür edip gitti, Hatice, dükkânda dolaşıyor- du. Mehti bey konuşmak, bir kaç sual sormak istedi. Yan gözle baktı, Hatice gözüne, artik ma- sum bir çocuk görünmüyordu. Bu kızda esrarlı bir hal vardı... İstikbalden korkuyordu. Kork- kuyor, fakat Haticeden ayrıl- mak istemiyordu. Nakleden SELÂMİ İZZET EGZAMA Eski kaşıntı ve yaralara en iyi deva Adanalı Dr. Şükrü beyin DE RMOZ merhemidir, Sirkeci merkez eczanesi Mühim ilân İyi bir evde güzel İngilizce konuşur ve öğretmesini bilir bir hanım veya matmazele ihtiyaç vardır. Adres Postrestant No 10 Haydarpaşa. Birinci Ticaret Mâhkemesinden: Mahkemece ilânı iflâsına karar ve rilen Galatada Nişastaciyan Hanında tütün ticaretiyle müşteğil Hacı Ev. liya Zade Cemil ve Muzaffer Beyler zimmetinde ki alacaklarını kayıt et- tirmiş olanların işbu alacaklarmı tasi dik ettirmek üzre bilcümle vesaikiy- İle 30 - 0 - 929 tarihine müsadif Pa- zartesi günü saat 14 ten 16 ya kar) “İdar Birinci Ticaret o mahlemesinde ye aliyorsunuz, sonra da, onu iğfal etmeğe çalışıyor, namusu müteşekkil masa hey'etine müracaat) <ylemeleri ilân olunur. MELEK MSN RUS DİLBERİ Mümessilesi ESTER RALSTON Tveten; Kaln valede balık avlayor. Son dertce gülünçlü komedi. Kızıl Kadın LYA de PUTTİ TÜRK SPORİ MILLIYETİN 12 2 Bu günkü yeni bilmecemiz SOLDAN SAĞA: 1 — Etrafı kuşatmak (8) 3 — Trabzon uşağı (3) Rak kam (3) 4 — Yemin (3) 5 — Hulk (3) Nida (2) 6 — Naklet (5) 7 — Tahmin (3) Cet (3 8 Duadan so son 1 3: 4 7 w 9 misyonuna müracaatları ilân olunur. Lo Para lee Cazlp ve sevimli © ra Laplante © dahiyane san'atını izhar Lora ve Şahi Maji sinamasn seyretmek üzce cums tatli istifade etmelisiniz. SİLVER KİNG in. sayanı hayret oyununü ASİ KANKAM pek nefis eserini 1 İ | filminde görmek üzre bu #İ | LAME ŞE) gitmekte kusur etmeyiniğ Biri Dünkü bilmecemizi? inci matine saat (808 EĞLENCELERİ halledilmiş şekli 9 — Hakimin işi (8) YUKARDAN AŞAĞI! Düşünce (8) Saçma (7) — Nida (2) $ — Uykusuz gece 6 — Binin aksi (2) Şuk (4) Katre (4) Karşılikli konuşma (8) eza İstanbul mütdei umumiliğinden : 300 ton kriple maden kömürü münakâ Istanbul Adliye dairesi için muktezi 300 ton kriple madö mürünün 12 Eylül 929 tarihinde icrası mukarrer olan mül talip Zuhur etmemesine binaen 26 Eylül 929 tarihine kadaf did sedilmiş olduğundan talip olanların şârtnamesini görmek Adliye levazım memurluğuna ve münakasaya iştirak edecel yevmi mezkürda saat on beşte Defterdarlıkta müteşekkil (hak wi) v Ticare şleri. umm mülüğünden; Türkiyede Yangın, Hayat, Nakliyat, Kaza Sigorta ii lışmak üzere kanuni hükümler dairesinde tesçil edilerek faaliyet halinde bulunan Anadolu anonim Türk sigorta şirk kerre müracaatla Istanbulda açacağı Yangın sigorta işlerile meşgul olmak ve bu işlerden doğ; valarda bütün mahkemelerde müddei, müddeaaleyh ve üçü acenteliğe şirket 9 4 l ” rl kıs sıfatlarile hazir bulunmak üzre Emniyet Sandığını tayt) diğini bildirmiştir. Keyfiyet sigorta şirketlerinin teftiş ve, kabesi hakkındaki 25 Haziran 927 tarihli kanunun hüküm” | muvafık görülmüş olmakla ilân olunur. Gavr nundan : Semti Mahallesi Sokağı Beyoğlu - Ayndlı çeşme Sururi yokuşu Kadıköy yeldeğirmeni karakolhatle Ortaköy Mecidiye © Divanyolu Kandilli — Ayazma caddesi Galata Oo Kemenkeş . şörbethane Bâlada muhatrer emlâk “bilmüzayede “bir “öne müddeti verilecektir. Talip olanların ihalei katiye günü olan 26 Eyl Perşembe günü sant on birde “Beyöğlunda “İmam sokağında mübadiller tahsilât - tevziat komi No 69 6 19 5 10 msralı daireye müracaatları ilân Olunur. hukuk,, grubunun şubeleri açıl-İler çıkarıyor, hey'etler gönderi-|ramış ki, mış, vilâyetler yer yer Mustafa Kemal paşanın riyaset ettiği “Türkiye büyük millet meclisi bi ini, , tanımaya ve İstan- ükümetini, rını sürümekten zevk alıyorlar.|lunduğu vaziyeti öyle mükem-İbul hükümetini dinlememeye Hele o İstanbuldaki zabitler.jmel izah ediyor ki. Umumi va:| başlamışlardır.Şark ve garpteki |letteki İngiliz, Fransız, hâttâ Yunan iziyet için bir parçası var, gayet! yor, fu yapıyor, hatta ba- — Hanımcığım, bu yanda Tü-| ekmek için bir yüz akının tehli mış duruyor. Bir dilim bey: yüreği |ktik, nelere dayandık, Mısır ek-İluşuydu?. Görüşte arımızda nasırlaş-|bizde yerleştirmek için © £ Nevi ; Apartmanın 2.hÜĞE releri (61 kahvehanenin nesi İ sesi d kâgir | kırasthsiğ fevkinde üç Göl © dg Hane d iki. odulı hane ” r babi Babam: bi bi üşte fesine kadar çalıştı. F€ imkân varmı?. Böyle $€ 5) Zı yerlerde milli müfrezeler üze-İrklere evvel allah güvenilir. Şulkeye konduğunu unutamayrz;|klanır mı?. Biz kendimi yi rine İngilizlerle “beraber asker) Çerkesler olmasa. Onların için-| Eğer dava hepimizin davası ol. bilmez her Şeyi öğrend gönderiyorlar. Fakat artık ne|de öyleleri var ki bize gâvurdan|masa ve kurtuluş aşkı insan aş-, Hasanın ne anane bab kiyle birlik olup kanımızı kay-'deş kimi vardı? .. Hiç © babam gene benimdi. F# e resiz, Hasan'da ben de yapılırsa yapılsın hepsi boş! Mil daha duşman, i ayaklanma tamam ol-Bir onlar, bir de mollalar! Ha-İnatmasaydı memlekette mahşe- rı doldurul|muş, milli hükümet kurulmuş, İsan bey onların hakkından iyi|ri kitaptan hayata çıkaran bu ve rin zabitinin geçtiği kaldırım üze-|iyi. Her şeyi anlatıyor. Bu par-|makta, milli ordu hazırlanmak-| milli mukavemet yaratılmış, or.| geliyor ya. ... rinde Osmanlı zabiti ünüforma- başlanmışi sıyle yürümek için insanda çok) o Yunanlılar Bursa ve Afyon)çok güç. Fakat Türk milletinin) Bütün millet şimdi bi: geniş, vurdum duymaz bir yü-|kenarlarma kadar geldiler. Kü-| yaratıcılığı bunu da bulmaya) tanıyor: Mustafa Kemal. Bu ba-|başında Hasan. Oğlu rek ve sinir olmalıdır. Hoş milli| tahya, Eskişehir, İzmir, Geyve) çalışıyor. Yunanlıların karşı-|$a vucut olan Türk milletini! yor. Memleketini sevdi çadan şu anlaşılıyor: tadır. Cephane, silâh bulmak mücadele ve onun hazırladığı) Adapazar ve etrafında İngilizler | sında ve memleketin düşman bir ordu varken hâlâ Osmanlı| var. Adana, Maraş, Ayımtapta|bulunan her köşesinde milis) İn, zabiti kalmaktan hoşlananlar.) Fransızlarla muharebeler dan da başka bir şey beklene-İyor. Konyada İtalyanlar var.lü küçüklü milli çeteler, bazı/araya olu-İmüfrezeler, halk teşklâtt, büyük | bütün Britanya engerekleri baş değil iaterl; lan başı... Mz am bir gelseler gene zehirliyemi- mez ya?. Caketi ütülerken Ha. | İngiliz ve İtalyanlar işgal ordu-| noktalarda da muntazam asker | yeceklerdir. san'ın cebinde bir mektup bul-|su vaziy« il dum. Çok mühim. Galiba cebin-|su gayet muntazam muharebe-| nin Yunan ordu- vardır. Istanbul işgal kuvvetleri padişahla beraber esiridir. de unutmuş. Ankaradaki kolor-İler veriyor, ilerliyor. Fransızlar-| Padişah ta, hükümet te düşman du erkâni harbinden geliyor (la yapılan müsademeler de çok|larla birlik olmuşlardır. T.B.M. Wesletstin bu gün içinde bu- ehemmiyetli. Fakat bütün bu/meclisi hükümetini dağıtmak, | yedik. N Biz varır'v.. Yağamak isti- yoruz! Yeme; ede bitiremiyor. Her seviyor. Bu sevgi gösteriyor ki değil Türk o milletinin davası- dır. Ben ne duyarsam Aniş te, Hasan da, Hüseyin de.. Bütün herkes onu, o acı veya o neş'eyi| duyuyor! Eğer öyle olmasaydi! evi- evlât vermek değil i Iveleli ayaklanma olur muydu? kuruluşuna gidiyor, a” Diyor. Hasanı methede meth-| Harp sonunun bu sefalet ve yor-|ne, babayı baba, ve.. Nerede kaldın?. Bakalım belki yarın gelir. öy- 9 Ağustos |büyük harbin o cehennem sefa-İle uzattı ki?. Gelmesinin de tu- i Aniş hatunla beraberjletini çeken millet bugün hiç|haf bir heyecanı var! Fındıklı-İnacak, yle tatlı, öyle candan! yerinden kıpırdanır miydi? Biz,|daki baba evine gelecek Hasan sözünün) gunluğu içinde kimse can, kanı,İzi kardeş biliyor, ki i billâh baş|riyorduk. Ama o dad tbirine değinceye kad”. ? sanra kardeşlik sevgili dili, İdava artık şahsın, şunun bunun)diye bakmağa bile katlanma”ğı!|ğililik te en im lik oluyor. Şimdi Has, evine gelecek, sevi ii ne sevdiği kms. a iy cak, onu öpecek. Yat. kâh bana öyle Şimdi İmamlar, as)