k va Kiye ri erin 10 tarihinde adın parmağı!" Sarayın ağaçları altında.. Ana ile oğul arasında Napoleon aleyhinde ne Mahmut bu muahede ile yal- aız Rusya ile sulhaktetmiş olmu yordu. Bütün Besarabya, Rusyaya terkediliyordu. Tuna nehri üze- rinde pek hayati bir ehemmiye- "ti haiz olan bir murakabe hakkı Rusyaya verildiği gibi Eflak, B- uğdan beylerine, netice itibarile istiklâle varan, imtiyazlar verili yor. Fakat daha mühim olarak Rusya bu (o muahedeyi mahre- m tutacağını da temin ediyordu. Bu muahedeyi akteden Rus kumandanı Kutusof, imza olur olmaz oradaki kıtaatını alarak şimale koştu. Mahmudun kendi- nce tasavvur ettiği bir şey var- dı. Rus kumandanı ordularını alıp Napolconun karşısına gö- türüyordü. Mahmudun istediği de bundan başka bir şey değildi. Mahmut bu maksadı hakkında hiç kimseye bir şey belli etmedi. Napoleon kurtulamıyacağı bir tuzağa düşmüş oluyordu. Böyle bir vaziyette Mahmudu n her istediğini Rusyaya kola- ylıkla kabul ettirip ettirmiyece- Zini ondan daha iyi olarak kim- se bilmezdi. Fakat onca muhak- kak olan bir şey varsa oda şudu- Tki Rusya perişan bir hale ge- tirilmiş olsaydı ,Mahmut kendi memleketini kurtarmış bulunsa- ydi bile gene Napoleonu dinle- miyecek, ona itimat etmiyecek- ti, Mahmut Rus ordusunun şim- âlde nc kadar işe yarayacağını herkesten iyi biliyordu. Tuna nehri önüne getirilmiş olan Rus ordusu kıymeti harbi- ye itibarile mühim bir ordu idi. Halbuki Napoleona karştileri sürülen Rus ordusu bunun yanı- nda şöyle böyle toplanmış bir kalabalıktan ibaretti - Ruslarm en güzide kumanda- nları, en yetişmiş askerleri Bük- reşte bulunuyordu. İşte muahe- konuşuluyor? mamiyeti mülkiyesini muhafa- zayı temin ve taahhüt etmek is-) tedi. Bundan maksadı Rusyaya! karşı bir ittifak tesis etmek ve! bu ittifaka Türkiyeyi de almak- t. Bu suretle Rusyayı her taraf tan sarmış olacağını hesap edi») yordu. Istanbuldaki Fransız sc-| firi bunun Mahmudu memnun! edeceğini kat'iyen tahmin' ede- rek o yolda faaliyete geçti. Fransız sefiri eğer Padişahı, Rusyaya karşı Fransa impera- toru ile birlikte hareket ederse o zamana kadar Rusyaya veril- miş olan memleketlerin geri a- lınarak Türkiyeye iade edilece- Şini de vadediyordu. o Fransız sefiri böyle cazip (tekliflerin Mahmut tarafından derhal ka- bul edileceğine (o hükmederek parlak teminatına devam edi- yordu. O zaman Babıâlinin Hariciye Nazırı demek olan memur Fran siz sefirine verdiği cevapta bu teklifi padişaha (o arzedeceğini söyledi. Devrisi gün İngiliz se- firini çağırtarak ona, bir gün e- vel Fransız sefiri (tarafından söylenen şeyleri ve verilen te- minatı anlattı. Padişahın ma- kul bir surette Rusya ile sulh akdetmeğe amade olduğunu ile her hangi bir muahede ve i- tilâf akdetmiyeceğini ilâve etti. Fransızlar, Babiâli (o Rusya ile isulh akdederken evvelâ Fransa- yı haberdar etmesini istiyorlar- dı. Mahmudun Hariciye Nazırı öyle bir talebi padişahın kab- ul etmediğini giliz sefirine anlattı, CEVAP YOK Bundan sonra Fransız sefiri- ne karşı gene evvelki soğukluk gösterilerek onun o tarafından Napoleon namına vaki olan tek de yapınlınca şimale yollanan | liflere ne kabul, ne de ret şek- “ordu böyleydi. Mahmut, kendi adamlarma nedân dolayı o Napoleon'a iti- mat etmediğini söylemedi. Et- rafındakileri bunu anlıyacak gi- bi bulmuyordu. Mahmut kendi (hareketini çok doğru addedi- yordu. ANA İLE OĞUL Mahmut, anası Nakşidil ile sarayın bahçesindeki büyük a- gaçların altında oturarak konu- şurken Napoleonnun talih ve is- tikbalini de artık kapatmış ol- Istanbuldaki Fransız sefiri ilk zamanlarda Mahmut tarafın linde hiç bir cevap verilmeğe Tizum görülmedi. Lâkin İngilis sefiri, Fransızlarm ileri sür ğü teklifleri iyice tartarak bun- ların mana ve ehemmiyetini an- lamıştı. MAHMUT SABIRSIZLANI- YOR Ruslarla cereyan eden müza- kerede Ruslar bir çok müşkülât çıkararak müzakeratı uzatıyor lardı. Mahmut bundan dolayı sabırsızlanıyordu. Moskof mu- rahhasları bir taraftan da her gün başka başka tekliflerde bu- Tunarak padişahm O sabrmi bir kat daha tüketiyorlardı. Müza- CUMARTESİ 7 Yazın Paris Cenevrede Henderson İngiliz- Rus münase- batı hakkındamühim beyanatta bulundu Bu kalabalık şehir yazda büsbütün boştur ii > PARİS, (MİLLİYET) — Parisi le e Şakamiderinin iz yolcuların sukutu hayale uğrayacak:| | LONİrA 5 (AA) — İngiltere ha- i - ilemez. Kışın toprak. FİCİYe nazırı M. Henderson, Cenev- tan biter gibi yüz binlerce halkın dol- rede bulunan Daily Herald muhabiri durduğu dar sokaklar ve az geniş bull yaptığı Ba ima İngilir.Rus h i | münasebatı hakkında şu beyannatta Mami MÜZ İN GN irer aa, Dünascbatın İadesi bu hususta karar- e Sabir Saka |Jaştrılacak elasatın parlâmento tara- HARİÇTEN ALDIĞIMIZ HABERLER İlindeki eğlence hayatından başka a- lişveriş te atalete uğrar. Hatta bu hal borsaya bile tesir eder. Çünki ya- zan, Avrupüda zengin, fakir herke: Parisi terkederek serin, denizli, dağ- lık yerlere kaçar ve bir müddet orada istirahat eder. Avrupalılar için sene- haline girmiştir. Pariste yazın pazat günleri hayat tam manasile durur. Hafta içinde ça- öl kenar İından tasvip edilmesine mütevakkı!- (ar. Parlâmentonun açılmasına kadar jdaha hayli müddet geçecektir. Arada- i fasıladan Moskova ile yeniden gi- işilecek © mükâlematın — programını İ hazırlamak için istifade olunacaktır i Rusya ile yeniden münasebat te bir! hususundaki arzu baki olduğu gibi bu o münasebata mümkün mertebe dostane bir şekil vermek ve bunları metin ve,sabit esaslara istinat cttir- imek emrindeki kararımız el'an payi- İ dardır, i Cenevre, 5 (A.A) — M. Briand larına, ormanlar içine dağılırlar, Ba-| zıları tenzilâtlı izleri tarifelerin-|ın Akvam cemiyeti büyük meclisinde den ist #nde ederek 3-4 saatlik yerle-| irat ettiği mühim nutuk derin bir te- söyliyerek Mahmudun Fransa) dan iltifat görüyordu. Fakat Na| kerenin nasıl cereyan ettiği ha- poleon Josephine'i boşadıktan| kkında her gün padişaha etraflı sonra bu sefire artik itibar edi-| malümat veriliyor, onun muva- Imez olmuştu. fakati olmadan hiç bir şey ka- MEKTUPTA NE VARDI ?. |bul edilmiyordu. Bir gün Fransız sefiri, Mah-| Öbür tarafta Fransız Sefiri muda verilmek üzere Napoleon-|de Napoleon tarafından pek cö- dan bir mektup aldı. Bu mektup|mertlikle (yapılmış olduğuna tahta çıkalı beri Mahmuda Na-|şüphe etmediği teklifleri Babı- poleondan gelen ilk mektuptu.Jâlinin kabul etmemesine bir tür Bu mektup Istanbulda büyük|lü ihtimal veremiyordu. bir hüsnü tesir hasıl edecek ü-) ÜÇ HAFTA GEÇTİ.. midile yollanmıştı. Fakat Mah-| Fransız Elçisi hiç bir cevaba mut buna cevap göndermemiş-| nail olamıyordu. Bu suretle üç tir. Bu mektupta Rusyaya karsi| hafta geçti. Günler geçtikçe se- ittifak mevzubahsoluyordu. | firin merak ve endişesi de art: Fransız sefirini Babıâlide ka- bul etmiyorlardı. Bir çok intiri- kalardan sonra elçi nihayet kari bul edildi. âliye gelerek padişahın harici- Elçi Fransa imparatorunun. en a Rusya ile harbe girişmesi mu-|zı beyanatta bulunacağını söy- hakkak olduğunu söyliyerek Rül ledi. A: sefirinin mah- syayı mahvetmek için pek cesi-İrem diye verdiği malümata gö- m ordular teşkil edildiğini uzun|re Fransa ile Avusturya uzadıya anlatıyordu. Elçi bu ba-İratorları (arasında bir ittifak şlangıçtan sonra, N: muahedesi oakdedilmişti. Bu. almış olduğu talimâta göre, şu-| muahedeye Türkiyenin son de- nları söylüyordu: rece lehine olacak bir madde de — Kırım da dahil olduğu ha-|dercedilmişti. Bu maddeye gö- Ide şimdiye kadar Rusyanm Tülre Türkiyenin tamamiyeti müt rkiyeden almış olduğu arazi is-İkiyesi temin ediliyordu. İttifak tirdat edilecektir. Buna muka-| mucibince Avusturya Fransa i- bil Fransanın Babrâliden istedi-)|le birlikte Rusyaya karşı harbe ği bir şey vardır ki o da Fransa-| girecekti. ui, Buridan haberdar olan Istan- buldaki Avusturya sefiri Babı- re kadar giderler. Cumartesi öğleden! sir bâsıl etmiştir. #onra ve pazar sabahı alelâde günlere nazaran belki üç dört misli fazla mev zil trenler hareket eder. Bu trenlerin biletleri cumartesi öğleden pazartesi nispetinde ucuzdur. Bu hafta sonu seyahati (Weckend) bilhassa İngil- terede taammüm etmiştir. Birçok İn- | gilizlerin Lodradan Pari: ta sonunu geçirdikleri görülür. Fe- kat bu daha ziyade kışın vakidir. İn- yanındaki Trouville şehirlerine gider- ler. Hafta sonu seyahati İngilizlerden sonra Almanyada cari olan bir usul. dür. Cumartesi günleri Berlinin her istasiyonundan on dakikada bir tren yola çıkar ve bu trenlerde yer bulmak ir. Büyük şehirlerde yazım dışarı, ha- vadar bir yere gitmek zarureti var- dir. Bu yazlık eğlence yerlerindeki ha- yat hakkında başka bir mektup ya- Lİ toplar Balat. bu isim İstanbulun binbir mahallesinden birinin, yahut bir sem tin ismi olmaktan başka bir şey ifa de eder. Balat diyince benim hatırı- ma hemen şu gerki gelir: Balat kapısında ben gördüm onu, mavidir şalvarı, kırmızı donu! İskeleden çıkıp ta değirmen çark- larının gürültüsü arasında çamurlu sulara basarak, daracık yolda gider- ken, tesadüf, Balatm yerlilerinden Hamdi Bey isminde bir zatı karşıma| çıkardı. Muhatabım, Balatlıları bir kaç cümle içinde hulâsa ediverdi: — Yedi kişi yetmiş para ile Kâh- tanede cümbüş ederler, Bir Balatir, on kazanır bir yer. O sırada karşı kaldırımda ayakstz bir adam gelenden geçenden sadaka istiyordu: — Şalom. : Şalom.” Elile bu'adımı göstererek: — İşte, dedi, Balatın yeğâne ya hudi dilencisi!.. Bu da yalniz ırk- dağlarından sadaka alır.Balatta mum la arasanız bir dilenci daha bulamaz sınız. Kimi mahalle mahalle dolaşıp paçavra toplar, kimi ucuzca boş ra“ kı şişesi bulup satar. Kimi de daha olmadı mı işi kaçalışılığa vurur. Burada damdan düşer gibi sordu: — Siz elmayı armudu bu mevsim- de rsiniz? İn im elmasma göre. “25 kuruştan tut ta 50 kuruşa kadar el- ma var. Dedi ki: — Biz olmayı yedi buçuğa armu- du 10 kuruşa yeriz. Kusurlarını gör- meme We «Voyvo> ya gelince... o daha ucuz- dur. Güldüm: — Hangi voyvo.. şu meşhur voy- vo, mu? nm haberi olmadan Rusya ile| Sefir, Avusturyanm Türkiye-İ yen kalmadı. Alemin ağzında dola- sulh muahedesi aktetmemektir. ye Gi olar dostluğu be ein Yâfın kahramanı Balatlı 30-35 Napoleon Türkiyeyi kendi ta- da teminat verdikten suaca pa-|Y: seriemce bir Yebudldir. rafına celbetmek lüzumunu his- dişahın Rusya tarafından ileri gön periler e etmi| sından karış kakarak: i — Hamindo voyvo! Hamindo voy- (Kaynamış yumurta) diye bağı-| saz il izli e İzi ötmek enik üni eğ nl | Avrupa devletlerini daha iyi anlaş- mağa ve icabı takdirinde daha iyi sü- İrette müdat sait bir vaziyette bulundurâcak illteadi geniş bir fede- İa ve olup g- Fâsyon halinde #öplanmak fikri şimdi-| releri ile birlikte Solente boğazı üze- z ee emme Ae ür | den hemeihiemen umumi bir kabule! rinde tecrübeler yapan İtalyan tayya. mazhar olmuştur. İM. Belandmutkunun sonunda sulh İnamına müheyyiç bir hitabede bulur- ise gelip haf. muş ve bu kasım bütün murahhas he- gâh sola eğilmesi neticesi olarak bir İyetleri coşturmuştur. İ STRESEMAN'DA SÖYLİECEK gilizler yazın bilhassa Deauville ve (Cenevre, $ (A.A.) — M. Briand bir vaziyette bulunduran makine es-| İM. Valkö ile M, Voldemaras'r kab Jetmiştir. M. d ile M. Macdo: Id akşam yemeğini birlikte yemişler- | dir. Biraz sonra M. Macdonald ket etmiştir. M. Strescmann cumarte- si sabahı bir nutuk söyliyecektir. Cenovrâ, 5 -(A.A.) — Siyasi mese- İlelerle mesul olan altıncı komisyon, esaret meselesi hakkımda uzun bir” » müzakereye başlamıştır. İ Vicont Cecil evvelce teşkil edilmiş İ olan esaret Kömisyonunun ihyası teklif etmi Tali bir komite esaslı İitirazlara vermemiş olan bu | teklifi tetkik edecektir. halleye orâdan da bütün İstanbula yayılır.” Voyvocu yahudi, o gün yumurta toplamağa çıktığı için kendisile gö- rüşemedik. Balatın çarşısında dolaşıyoruz. Ka- İ pısında “Balat Yanbol sinagonu” ya- #an bir binanm önündeyiz: — İşte dediler, büyük havra! Çekinerek girdik. Fakat bizi kimse yadırgamadı. Siyah sakallı bir haham “ İönüne siyah bir kitap açmış acele &- cele okuyordu. Şapkalarımızı elleri- mizde tuttuğumuzu gören bir haham nazikâne ihtar etti: — Hadet değil, paşam, koyun şap- kayı başta... Musevilerte açık baş, tazime delâ- İlet etmiyormuş. Havraya girdik. Yarım saat sonra İdint düğün meresimi varmış. — Beklerseniz görürsünüz dediler. Vakit geçmişti. Bekliyemedim. Yal İmız bu vesile ile havranın nasıl yer olduğunu görmüş oldum. Gayet süs- İl bir tavandan Salkım şeklinde avi- zeler sarkıyor. Tevrat okunan yerle, imam mevliindeki zatın dini telkin- de bulunduğu köşe bütün sırma ve işlenmi Ve yine bu arada! “ehal diğini öğrenmiş oldum. veye p Çirağa sordum: 1 Söğuk gükörünuz var 11? — Olimas olar mul.. Hemi Küyebuüri başına güçti. Ko caman bir koğâ içinde kuyuya sallan» dırdığı güzğrlâfdan bir şişe çıkardı. Yudum yudung, içerken sördu: — Naşın? soğuk mu paşam? — Solük. 2 söz mü, buz gibi Yahidi “güldü: Bir okka buz için re el asime, atarım kuyuya İbir kola Soğuk soğuk veririm müş- İterye... İ Ne denir yahudi zekâsıl, ... Balatın hususi tabirleri var; bu ta-| Anl 3 — işe havra 4 — Ke haber Kamer ? büyük «! yesinde büyük bir felâketin önü alın- İB: aba “teka” denit.) EYLÜL 1929 Şnayder kupası Bu mühim müsabaka- ya kimler iştirak edecek? a Senenin en milhim tayyare müsa- bakası olan Şnayder kupası yarışı için bütün ıklar yapılmış, bu müsa- bakaya iştirak edecek olan müsabık- ların isimleri resmen ilân edilmiştir. Şnayder kupası, sürat müsabakasıdır Son tecrübelerde bazı tayyarcler sa- atte Üç yüz kilometreyi tecavüz et- mişlerdir, Londra, 5 (A.A.) — Şnayder ku- İpasına iştirak edecek ekipler resmen $u suretle tertip edilmiştir. 56 işaretli Rollsroyce süpermarini İile plot Wighom, 55 işaretli Napiye 56 işaretli Süpermarinle plot Ate- herly, 56 işaretli Süpermarinle plot Atch- beriy. i Stoniforta'nın idaresinde iki ! Gloster-Napiye ihtiyat olarak bekli- İyecektir, i İtalya namına iştirak edecek ekip- ir: 52 işaretli Macchi tayyaresi ile pi. İlot Delmolin, |67 işaretli Meçi tayyaresi ile | Cadringrei, | 52 işaretli Maçi tayyaresi ile pilot ! Agello ve Ceneveri (ihtiyat) | Londra, 5 (A.A.) — İngiliz tayya- pilot İselerinden birinin deniz üzerinden yükselmek için yaptığı manevra es ,Pasında tehlilceli bir surette gâh sağa gemi ile çarpışmasına ramak kalmış- tr. Muvazenesizliği tayyareyi ufkt munda bir çatlak hâsıl olmasından zi geldiği anlaşılmıştır. Bunun vakit İve zamanında farkına varılması sa- mıştır. Ayni tecrübeler canasında di- İğer bir İtalyan tayyaresinin makine- sine bir sakatlık arız olmuştur. PARÇALANAN MOTÖRBOT Londra, $ (A.A.) — İngiliz spor-| İcularından Mim. Carstwirse &it olup! Harijowot sürat müsabakasma işti-! rak için bir müddet evvel Müttehidei Amerikaya gönderilen Estel namın- "daki ufak bir motörbot vinç ile bir İvapura yüklenirken parçalanmıştır, | 5 — Voyw, 6 — Soğuk güzoz. birler sayesinde muhatabını kızdırma» dan yahudi istediği gibi küfür edebi. lir. Meselâ, bir yahudi, size: | — Can salir olsun! Dedi mi, anlayın ki “canın sağ ol- sun!” demiyor, “canm çıksın!” diyor Avramila, olgun erik manasına ge- lirse de kurnaz bir yahudi ağzından avramila sözünü işitmek, hakarete uğramaktır. Sonra (Lenyo), (Hamuroğlu ha- mur) gibi daha bazı tabirler var. Bir yahudi karşınıza geçip gözle rini süzerek: esner gibi — A....h de di mi iş fena... size beddua ediyor, ince yahudi capirilerini bilenler altında kalmıyorlar. Meselâ, bi- İrisi “can salir olsun!” dedi mi hemen Havradan çıktıktan sonra hir kah:/ girdik; cevap veriyorlar: — Eşkence beraber l..: Balatta iki ırkkdaş bir araya gelince biribirlerine ilk sualleri şudur? — Ke haber komer? İşten ne haber demektir. Yahu vatandaşlarımız için iş, bazan sehhat- ten ileridir. “Ke haber komer?” sua- linin cevabı ekseriya şu olur: — Zarar munço, komer noay.. (38- rar çok, iş yok.) İnanmayın ha. Bir Balatlının zarar ettiği görülmüş şey değildir. ... Biraz da Balatlıların şikâyetlerin. den bahsedelim. Bu şikâyetlerin ba- şında köpekler geliyor. Sokaklar gece| işi, yarısına doğru köpekten geçilmiyor. Anlattıklarına göre bu köpekler gün- şehir haricindeki dolaşıyor. gece olunca da hep birden Balata hücum ediyorlarmış. Sokak- ları pisliği bu davetsiz misafirlerin akınına en mühim amildir. Bir de halkta fcna bir âdet var: Vapur iskelesi caddesi kışın çar murdan geçilemiyecek haldedir. Parke taşı lâzım. Balat, büyük bir istihsal merkezidir. İlki un değirme- maş fabrikası, iplik fabrikası, kon- serve fabrikası ve birkaç yağhane buradadır. Binaenaleyh, daha fazla| Me kkk jolan yukarda cinsi ve mrktarları yazılı malzemenin i» S Son Haberle” 2 İlEKlep Mu ivı zat o. bedi ANKARA, 6 (Telefonla) — Maarif vekâleti bu sen€ da esas itibarile istikrara riayet etmeğe karar vermisti. * larda tebeddülât sıhhi mazeretler ve talepler ve bir © komisyonunun kararı ve.terfi noktai nazarından Yeni tebeddülât şudur. : Galatasaray müdiriyetine vekâletinde bulunan Fethi leten, Trabzon lisesi tarih muallimi Mümtaz bey terfiai? lisesi müdürlüğüne, Kastamoni lisesi baş muallimi Kastamoni Tisesi müdürlüğüne Elâziz orta mektep Lütfi bey terfian Erzurum kız orta mektebi müdür orta mektebi müdürlüğüne İstanbul muallimlerinden man bey, Bolu orta mektep müdürlüğüne Konya baş Tahsin bey, Bolu orta mektep müdürü Agâh bey terfi kız muallim mektebi müdürlüğüne, İstanbul Nişantaşi müdürlüğüne muavin Bedriye uni, Meraş orta ine muavin Ziya bey, Silifke orta mektep rı orta mektep müdürü Zeki bey, Elâziz otta üğgüne muavin Emin, Rize orta mektep müdürlüğü vini Oğuz ve Ankara orta mektep müdürlüğüne de alimlerinden Hüseyin Avni beyler tayin olurmuşlardıfı KER AYAŞ e, Klemanso ağır has CENEVRE, 5 (A.A) — Klemanso için acele bir dö gırılmıştır. Hastanm ziyaretine müsaade olunmamaktöi Deniz saınalma komisyonundan: 28 Eylül 929 Cumartesi saat : 14 te 26 Düzine Muhtelif cins ve eb'adda eğe 93 Takım » » o Kılavuz 108 adet helezonlu makap piçoplu piçopsuz 3600 Siyah ve beyaz zumparakâğıdı 28 EEylül 929 Cumartesi saat : 14 te 6000 adet ahen çatal pin muhtelif eb'adda 3000 adet pirinç çatal pin muhtelif eb'adda 2500 adet ahen somun pin muhtelif eb'adda 6900 adet pirinç demir vida yuvarlak havşa başlı 3300 adet ahen demir vida » » 200 adet karpit memesi 300 kilo oksujen kaynak teli 200 kilo telli ve bezli lastik lavha 3 kilo lavha muhtelif eb'adda lastik 300 kilo kurşun lavha Milli müdafaa vekâleti deniz fabrikaları ihtiyacı içi z gün ve saata münakasai aleniye ile ihaleleri icra edileci Mamelerini görmek isteyenlerin her gün, vermek yevmi ihalede muharrer gün ve saatta Kasımpaşada Dâ alma komsiyonuna müracaatları. Deniz satınalma komisyonundan 1542 metre siyah dibet ve Beş kalem diğer elbise n Pazarlıkla ihalesi 15 eylül 929 pazar saat 14 te 12 Kalem elbise dikiş malzemesi : 929 pazar günü saat 15 te. Milli müdafaa vekâleti Deniz kuvvetleri ihtiyacı için zarila münakasaya konulup teklif edilen fiyatların gali si hasebile pazarlıkla mübayaasma karar verilen yukarö eşyanın hizalarnda gösterilen gün ve saatta ihalesi icrâ ktir. Şartnamelerini görmek isteyenlerin yevmi ihalede rer gün vc saatta Kasımpaşada Deniz satın alma müracaatları . pazarlıkla ihalesi Pazarlıkla müstamel motör! bayaası: Ticareti Bahriye mektebi Âlisi müdürlüğünden: Ticareti Bahriye mektebi âlisi için bir adet 4 sil beygir kuvvetinde maa techizât benzin motöru müb ktir. Taliplerin evsaf ve şeraitini anlamak üzere O; gan Sarayı ittisalinde mektep idaresi ve Defterdarlık bif hilinde zirai ticari müessesat muhasebeciliğine ve mü iştirak içinde 9-9-929 pazartesi günü saat 14 te mektep şekkil komsiyonumuza müracaatları . Refedilen kar Ali karar heyeti rij İ Zonguldağı İstanbul hüki İna zabit ve idare etmek ül İrilmiş olan mütesarrıfla biri bir müddet kaldıktan sonrâ” İstanbula gelerek avdet den ve o zaman me NURULLAH ESAT B. DAVA ETTİ Haber aldığımıza göre, Nurullah Esat B. yazdığı bir kitaba hakareti tazammun eden haşiyeler yazdığını iddia ederek, ticaret odağı urmuzmi kâ tibi Cemal B. aleyhine dava ikame etmiştir. Cemal B. mevzubahsolan yazıyı yazdığımı iti i bunu kendisine ait olani” bir kitaba | bul eyl yağdığını ve husust not mabiyetin. |susava hidemati devi 'de olduğunu iddia etmişti. damına karat verilmiş © ER eee polise memurlarından Ah PARİS ZABITA KONGRESİ İlettini hakkımdaki kararm Teşrinisanide Pariste toplanacak karar İemesinden dolayı i devlette olan zabıtai cinaiye kongresine İş-) | Kilisin işgali esnasında, tanbul polis o müldiriyeti de davet €- polis pi meme öp dol bei vie <a hidematı devlette ademi dar devam ediyor. Yalnız bir noktayıİmiş olan piyade yüzb kulağıma fısıldadılar: zincanlı Mustafa Sabri İ — Haşaratımız pek çoktur! daki kararın ref'ine if i ... rar verilmiştir, ul Balatın bugünlerde, yegâne dedi- ei yeti ksa n ar e kesin ağzında iki lâfın arasında: kaan ani BAR So Kilim ra Osmaniycye avdetle Fi da ogün yine bu bahis geçmiş! altında vazife kabul olacak ki seven bir genç: İlayı heyeti mahsusacâ eksilmezsi- ben Bayram paşaya tohum ek-'miş olan Cebelibereket 04 tim, gelecek sene hep. yahudi çıka-İlât memuru Sabık: Rüştü caki... kındaki / kararrın ref'ine M. SALAHATTIN | karar verilmiştir. ğ