c T O D A Miüiküâr ni taput'tan hayata çıkı pmar — Başkumandı y muharebesi sahnesi kadar, muhteşem cihanşümul bir eserin oynandığı sah- neye hiç ldmse ve hiç bir millet şa hit olmuş mudur? ve olabilir mi? ©O halde.. Bunun tekrarı tüzum- suz değil ancak elzem olabilir. Neti- cesine vardim ve tekrara karar vers dim 26 Ağustos sabahmma kargı, Türk Başkumandanı, esâtiri bir kartal gi- bi, Afyon cenubundaki «Kocatepe'nin üstüne kunmuş; ta Sakarya'dan beri ğ idare ettiği ordularına «düşmanı yok FELEK etmek> emrini vermiş ve 2 gün asıl duşman ordusu'nu Dumlupmar şima- DEDİĞİM ÇIKTI! lma atarak 20/30 Ağustos göcesi I. Bir iki gün evel bu sütunlarda|ve 2. inci ordularımızın kıskacı icine *Voyvo” sihirli kelimesinden bahset | iyice kıstırmıştı. |Kroki bu vaziyeti Mmiş ve eğer bu isimde bir gazete çı-| kâfi derecede gösteriyor.) Başkuman N danlık karagâhını teşkil eden Büyük ASRIN ÜMDESİ “MİLLİYET,TİR 30 Ağustos 1989 BUGÜNKÜ HAVA Dün hararet azamf 98 asgati 29 | Gerece idi. Varın hava ekseriyetle aÇık Olacak rüzgür şimalden örta | esecektir. karılsa Ççok satış yapılacai az- â:'m :ıqlıur Tölestei Zat Beyerkünı harbiye ve garp cephesi karar ikimizin bu isimde ir imtiyaz |gühları bu srrada, x!yoıı' idi. talep ettiğini haber aldım, eğer ga- 'Zete tutar ve satış fazla olursa urma- Tım ki Asaf Bey biraderimiz beni u Mutmaz, çünkü ben gazetesinin vaf- G D SENE KIŞ.. — Şu günlerde gazetelerde bir YAf gıktı: Bu sene kış dehşetli olacak- Bu vaziyet üzerine, Gazi 30 Ağus 'tos kadar düşmanın yöke- dilmesi için icap eden — <direktif> i verdi ve bu esas dahilindeki — cephe €mri bugün (30 ağustos) saxt 6,30 da birer erkanıharp zabitile ordulara gönderildi. Vaziyetin çok kritik — olduğunu, her zaman olduğu gibi burada da her kesten evel sezen, Gazi Ha., ordula- rın maksada daha uyğun hareketini '_ı&uklum insanı bunalttığı bu mevsimde bu lâfım «nede olsa- serin- leştirici bir tesiri olduğu inkâr olu- İtemin için Fevzi Pş. Hz, ni 2 inci or- iz, ancak şimdiden paçaları sıva (duya gönderdiler; kerdileride 1 inci ihtiyacını göz önüne getirdik-|orduya gittiler. Garp cephesi kuman hiç te hoşlanmıyorum. Bu riva- in çıkmasına “hatırı sayılır” âlim üzden bir zatın bir makalesi se olmüş, lâkin Fatin efendi Üsta- | gi bü kabil kehanetlerin kıymeti dığından — bahsetmektedir. Dün in efendinin beyanatı kömür ve n tacirleri mahafilinde infiali Cip olmuştur. MUCİT! Bizde de var, var ama mübareklerin Edison yahut Markoni olmak- İki gün evel Doktor Muktedir is de bir aat Vilâyete bir istida ve- ik kendisinin telsiz telefon ve e- danı İsmet Pş. hz. ne de kararkâhile Bilhasaa <düşman ordusu be- hemcbal imha edilmelidir» dediler. Gazi Hr. emirlerini verdikten son ra kendisi de birinci ordu karargâhın dan kalktı, IV. cü K. Ö. nun tarassut mahalli'ne kadar ileriledi; Oradan ha rekâti dürbinle görebiliyordu; Ordu- - İlarımızın gittikçe daralan ateşcemberi içinde kalan düşman ordusunun, ya- nardağ feveranından kaçan bir sürü halinde, biribirine karişmiş şaşkın ve sevkederler.Bunu gördükçe mucit | ökek Yi balde sabale h yışını müşahe- 'et ediyorum, yoksa!? |de etti. Dünyada bir benzeri daha bu Z İunmıyan o, szafer ve olümu levhsar Askeri bahisler — |a yüksek rabın nştaran mii z kin ateşini söndürmedi;. Daha ileri- İ 30 Ağustos ye, en öne gitmek, zalim düşmana k —e — ş ilk süngüsünü saplıyacak «Mehmet- " Başkumandan , İsilb ile beraber Ö da şikârının üstik- meydan muharebesi —B0 Ağustos 1922, milli tarihimiz- » dünya durdı Artık akşam yaklaş: taye yöneliyor; dereler gölgeleniyor; ir “halâsfeneri” gibi belirip par- | Yunari ordusu- Yaziyet yetin K ıılg: leşiyotdu. Saat 14 ten bed'.lklîind indir” diye haykıran “Münci',, | Fırka'nın yanında meydan muharebe açtığı: “Ya ya ölüm" ba- |sini idare eden Türk Başkumandanı altında, bir vücut 'gibi, (son amri şu oldu: leye atılan Türk — Milleti'nin, | — «Düşmanı temamen 'edi düvel” € karşı vet ve hamaseti görmeli idil! Aaker- Türk âlemi için milii bir borç-|lerimiz, Türk'e has bir savlet ve şid- detle, şehit düşen ari üm- ün de, o|laşıyordu;. bakkındaki İ —— Artık ekanlı ve ölümlü bir kıya- ve intibalarımız: «Milliyet>|met» in alâmetleri belirmeğe — başla- — Yalaız düşündüm ve kendikendi-|tı; son kızıl ışıkları Türk Halâskârı- sördüm ki, geçen sene ayni şeyle-| nin milli kinle üzpermiş kızıl saçlarile 'bu sütünlerde oku, » bu tek- |hemrenk olmuştu.O andaki levha,san- lüzumsuz bulmazlar mı? Ha-|ki birkaç dakika sonra kopacak kıya- t, dedim;. Ayni eşhas 4 |metten yarın için, ebediyen yaşıyacak Afyon'da kalarak heriki ordumun ia- | türk Milleti, yapabilirı reketlerini idare etmesi emrini ver- | Gari Fiz. saat 9 da Akçaşehir'deki |: 1 inci ordu karargâhına vardılar. 11e- |siz inkılâpları başarmış men «İV. cü K. O. nun tekmil (ırkala | rile ve sür'atla düşmanı kuşatması ve|lan bir millete, türk milletine nasip «kat'i netice» alması emrini verdiler. | olabilirdi. - |ittihaz ettiler, Barem kanunu:muci- dekorle ayni sahnede tekrarla-| yepyeni ve tertemiz bir türk Devle- piyesler yok mu? Her tekrarla- | tinin, bir türk Cümhuriyetinin doğa- Oraya, gene en ziyade, — onu| cağın: müjdeliyordu. seyredenler tehacüm” göster- Tam güneşin battığı, gök yüzü- mu? Bunün taikı, eserin, sah- | vün karardığı bir dakikada idi: Türk , #eyredenlerde bıraktığı sehhar| topçusunun, o ana kadar, altlist değil mi? Ü mevzilerinde. Allah allah! #eAcebi, Türk Milleti için, kendisi-| sadaları arasında <urra> sesleri bo- — <Müliyet , in edebi tefrikası : 16 y -— AŞK GÜNEŞİ Etem İzzet B Neymiş Beyefendi seviyor-| Emir neferim: » sadık kadınmış, olgun ka-| — Bey. Mektup... Netice bu değil mi?! Diyince yüreğim hop etti. düşmek, ot paraya sa-| Zarfr elinden öyle bir kapışım olamadan düşmek, irdete-| var ki . Nefer de şaşırdı. düşmek, mahvolmak için Mektup!. Bu sabrın ifadesi- mek değil mi? ... Nerede o| değil, bir hafta, iki gün.. Üç gün| llki: sevçi. nerde değil, bir hafta iki hafta, dört bat nersde d gMA MEğa İbafta' - Sonca &y ve hahtalar! i yok oldu; hepsi bir x_eııl'iıı mektup kapılmazda ne ya- K gibi geldi/-gecti de-ğiıvpxlıx?,_ Aç bir. adın_m_ı ekmeğe ?.. Şimdi sedakat değil h.-';—'ğyk';ğ_':";ğğ"'. #i bireğidani fanet, sevgi değil nefret var! buldan <î:ği! ’a'îfîıîî.’.;fî.'î.". liçin?.. Demek her şey !Ok'IHımradııı değil İhsandan! E ağızdan kapıncıya kzdax-l Bana soruyor: ! Yuf olsun bu ham yaradı-! — Kumkale ile nasılsm? .. ! Bi beklemek lâzım, Biz bu e- Bu da sual mi? Nasıl.olaca- nin son aktörleriyiz. lh:gd del İlk ateş! 16 Şubat .İ&ım? Nasıl olmamristiyor?.. As'rolümüz var! Bzer bi saline'ter | gulmuş. Muzaffer türk süngüleri düş martm bağrına saplanmış bulunuyor- du. Artık Türk'ün üç yıldır beklei ği, daha doğrusu hazırladığı kıyamet kopmuştu. Daha Akşehir'de 23 Ağustos ak- şamı, ordularımızın hazırlık derece- sini öğrendikten ve — düşmanda bir «bassasiyet» olmadığma dair son r: poru'da aldıktan sonra dedikleri gi- Di: <düşmanin işi bitmiş» idi. İzmir istikameti ordularımıza te- mamen açılmıştı. Türk ordulari: kendilezini dünya- da misli olmayan bir zafere sevkeden Aziz Baş ındanlarından «lik he- definiz Akdeniz! ilerit» emrini şimış lardı. Bundan sonra 400 kilemetre uzak taki İzmire, (Akdeniz) e varmak i- çih yalnız 10 gün kâfi gelmişti. Tarih, Dünyada, Durolupınar - kamandanlık meydanmuharebesi ka- dar, neticesi itibarile şümullü, engin 'bir muharebeyi kaydetmemiştir. Var- lığı, istiklâli yalnız bir düşmanın de- ğü, dünya barbinin galipleri geçinen bütün bir husumet Sleminin bücum ve istilâsına uğrıyan, parçalanmak is- tenen bir büyük Mületin Muzatferi- yetini ancak şimdi kaydetmiştir. Dünyada hangi millet vardir ki, umumi harbin mütarekesinden sonra, türk Millcti'nin geçirdiği eşsiz, çetin ve ağır imtihandan, böyle fevkalbeşer milli bir kudretle istiklâ! ve hakimi- yetini, 3 sene içinde kurtarmış olsun? Bu mucize'yi, ancak ve ancak bir <Mustafa Kemal> i olan bir millet, Gene dünyada han; dir, ki, son yedi seneni arı millet var- içinde, yedi , bunca siyast've içtimat emsal. lsun? Gazi gibi bir dahi si o Bu anı Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti, var olsun onun Gaerisi ve arkadaşları. Yeşilköy: A RIZA Mektepliler " müsabakası Vekiller'n seyahatı Mektepliler müsabakasında 4 ün- eülüğü Darüşşafaka lisesinden 134 (Naci Emin Bey kazanmıştır. Bu ya- şudür: “Bu haftanın en mühim haberi ve- killerimizin beyanatıdır :" Dahiliye vekilimiz - Şükrü Kaya B. Anadoludaki tetkik seyahatlarını mütcakip İstanbulu teşrif ettiler ve Anadolumuzun tetakki ve taalisi i- çin halkın bir gayreti mütemadiye ile çalıştıklarını tebşir ile bizi ten- vir ettiler. Saltanat devrinin sultan- larını doyurmak için çalışan zavallı l masum halk, gene © sultanların ha- inlikleri neticesi düşmanlarının çiz- melerile çiğnenmek derecetine düşü tülen bedbaht Türk köylüsü, şimdi kendi refahu saadeti ve bizzat kendi «i için çalışarak hürriyet ve — istiklâ- bütün dünyaya tanıtmış olduğu Şü vaziyette memleketini yükselt- mek gayesile elbette her işte muvaf fakiyet yollarını arayacak ve muvaf fak olacaktır. Mealiye işlerinin islâhı ve memur- larımızın maddi istifadesini temin için tanzim ve kabul edilen barem kanunu Üzerinde uğraşan İsmet Pş. Hiz. ve Maliye Vekilimiz Saraçoğlu ükrü B. Türk maliyesinin inkişa- fi ve muntazam bir cereyan — takip etmesi için lâzımgelen mukarreratı bince hemen bütün memurların zam göreceği ve zam görmeyenlerin ma- aşlarının tenezzül etmeyeceği ma- Iümdur. Bu suretle bize fevkalâde faidesi olacak olan bu kanunun bir an evel mevkii tatbika konulmasını temenni ederi; Afyon hapishane” mübayas kor misyonundan ; Aiyonkarahisar hapishanesinin 1 eylli 929 zrihinden itibaren 30 ma- yıs 930 taribine kadar ekmek ihtiyacı olan beheri üçyüz dirhem itibarile düz harman tabir edilen undan günde asgari 350 azami 400 adet ekmek mubâyaası İ0 ağnstos 929 ta-ihinden itibaren 31 ağustos sast 15 re ihalesi yapılmasına ve bedeli muhammeni 12000lire itbarile 20 gün müddetle ve kapalı zarf usülile münakasaya konulmuştur. ©4 75 İiralık teminat müvakkare mektuplarile 10 ağustos 929 tarihinden itibaren — ve şeraiti anlamak istiyenlerin mezkür komis- yoğa müÜrsesat etmeleri ilân olunur. kerim. Ve her asker gibi vazife- mi yapıyorum! Aksini yapmak değil, düşünmek bile hıyanet| olmâz mr?. O evvelden lâzımdı Osmanlı devleti harbe girmeli-| miydi?, Beklemeli mi idi?... Girmek muhakkak lâzımsa bu ne zaman ve kimlerle olmalı idi?... Bütün bunların cevabı- ni tarih verecektir. Artık bize söz düşmez. Söz süngünündür . Onun parıltısı ve vatan parçala- Baş için 30 beyannamenin redı İğız. Çünki vatan harbi, vatan'dum. Hiç Kâhtane sırtlarına gi- 1929 Gürültü ile açıldi Pkabul olundu. Müteakıben Mustafa ÇOCUKLAR DA AZA |MİŞ; Arit bey heyeti idare raporunu oku-| — Mustafa Arif bey bu hususta şu dü. 3—5 yaşın- | KAPI NİYE AÇILMIYOR? daki çocuklar cemiyete kaydedildiği | — Bu sızada kapalı olan içtima sale-/ gibi bazı kimseler de öldükten sonra nunun kaprı dışardan vürülüyor fa.| kaydolunmuştu. Binacnaleyh biz her kat içlmkh'kr kapıyı açmıyordu. Se-| kesin kaydını tectit ettirme ilân Tâmi İzzet bey haykırdı fettik. İhtimal ki o zaman Sel — Burada mahpus muyuz; kapıyı zet bey kaydını tecdil. ettirmem açın | |Dedi Biraz münakaşadan sonra salon | kapısı açıldı. İçtimaa geç gelerek di | şarda Kalanlar da içeri girdi. Raporün okunmasına devam edildi. Raporda; İzmirde bulunan iki bin parça Yunan emlâkinin şağıllerinden tahliye edile- vek gayri mübadillere tahsis olunma- sı için heyeti idarenin teşebbüsatta imdiye kadar tevziat i- racaat ederek bunun 243 ü intaç edildiği, noksan olduğu | dedildiği, CUMA — 30 AĞUSTOS, fizahatı verdi. Bidayette GÜRÜLTÜ KOPTU! Azadan biri de: —Selâmi bey gayri mübadildir şira| l kaydolunmasında ve söz söyleme- |sinde ne mahzur var? Dedi. Yeniden büyük bir gürültü köptü. Neticede lümi beyin sör söyleyip söylememe reye kondu. Başta idare heyeti fazlası ve ek- seriyeti teşkil eden taraftarları olmak| Üzre söylememesine karar verdi: Se- lâmi bey de salonu terketti. Bundan İsonra tekrar Şahin bey — meselesine| geçildi. Azadan biri: 88 tanesinin de tetkik edilmekte oldu &0 S bin küsur lira tahallâr yapaldı K ŞAHİN BEYE GELİNCE. . Bali bazırda bankada 54 bin küsee | —. Buradan başka bir de efkân'u- a mevesk oldağıı sikmedilere muümiye vat. Neden söyletmiyorsu- Rapor okunduktan sonra / bir. kasım 5 nuz. M . azâ rapor bülekında söylemek - üşre |" p KOrkuyormusunuz. Dedi. .. söz aldılar. İLK SÖZ le ve bir taraftan da büyük bir gür Ük sözü Şahin Dimo bey almıştı. tü ile kargılandı. Celâl Nuri bey: |Bu sırada Kerim bey usulü mürakere — Şahin bey Arnavutlukta memu- riyet kabul ettiğinden söylesin mi, Hakktada ebz'istediği için'ük 082 Ke-İ söylesemi Mi? DeğL bahle beri tim beye verildi. Kerim bey söylemesin mi? Dedi. Şahin bey: — $ahin bey Balkan harbinden - Celâl Nüti bey. seninle benim n aram malüm. Beni söyletme. Mukâ- |sonra Arnavutluk hukümetinde Dıraç ataşarrıllığı yapmıştır. Binaenaleyi belesinde bulundu. Gürültü çok bü- lü. ürk tabaasından olmayan bu zatın burada söz söylemeğe hakkı olup ol- imadığı hakkında bir karar verilmesi Tâzımdır. TÜRK MÜ, DEĞİL Mi? | — Dedi. Bünun üzerine Şahin bey ce jbinden Tüfk pasaportunu ve nüfus tezkeresini çıkartarak Türk tabaası iolduğunu ve esasen kendisi bir haki- ikate bizmet etmek için söz söylemek istediğini söyledi. BİR NOKTAYI OÖĞRENMEK 1STİYORLAR! Mustala'Arif bey, evel emirde Şa- hin beyin Arnavutluk 'hukümetinde mutaşarrıflık yapıp yapmadığını söy- demesi ve ondan sonra bir karar veril mesi lâzım geldiğini söyledi. Şahin bey verdiği cevapta: — Ben filhakika kısa bir müddet mutasarrıflrk yaptım. Lâkin o zaman Arnavutluk tustik edilmiş bir hükü- met değildi. Ben Türküm ve gayri mübadilim. İşte pasaportum ve nüfus) tezkerem Söz t#öylemek hakkımdır. Dedi. Bu esnada münakaşa büyümüş, söylenen sözler anlaşdamayacak bir halı e gelmişti. KERİM BEY: SÖZ SÖYLİYE BİLİR Mİ? Bu esnada Selârgi İzzet bey de &öz istedi ve kürsüyç gelerek: — Kerim bey gayri mübedil değil- | KORKAN YOK! Fazlı Necip bey: — Heyeti idare mülteriyattan kork maz, İstedikleri kadar — söylesinler. Gel efendi söyle. Dedi. Neticede Şa hin beyin clindeki Türk tezkeresi- nin âksi sabit oluncaya kadar Türk olarak tanımması ve binaenaleyh söy- lemesi kararlaştı. Bunun üzerine Şa- hin beye rapor hakkında söylemek Üz ve söz verildi. Şahin bey raporu ten- kit etti. Ezcümle; musakkalat esha* bına verilen paranın lâşey hükmünde olduğunu, tevziatta — musakkafat ile erazi şahiplerinin ayrı tutulmağı doğ- ru olmadığını göyledi, salon — tekrar karığtı. , KARIŞIKLIK GENE BAŞLIYOR Bu sırada Suphi Nuri bey söz a- larak kürsüye geldi. Şahin beyin kar- gesında durdu. Ve: — Şahin beyin büyük bir gey söy- leyeceğini zannetmiştik. Halbuki he- yeti idareyi siper yaparak Hükümete gatıyor ve heyeti idare çekilsin biz ge lelim demek istiyorlar. Dedi. 1Ş KIZIŞIYOR! Salon yeniden - ve fakat.bu seler daha müthiş bir surette karıştı. Artık kimin ne söylediği belli ol- mıyordu. Şahin beyle Suphi Nuri bey 'de büyük bir asabiyetle birbirlerine doğru hafif adıralarla yaklaşıyorlardı. dir. Binacnalı söylemek hak- B saalr Ve O BİRSÖZ... | Dedi. Bunün Üzerine Celâi Nuri| — Suphi Nuri bey: — Heyeti idareye girmek ve söz göylemek için Sakaryada Gazinin arkasında yürümek lâzımdır. Diye bağırıyordu. ŞAHİN BEYE TOKAT! 'Tam bu esnada iki muhalif birbirle rine tamamile yaklaşmışlardı. Suphi Nuri bey coşkun bir hal aldı ve Şahin| beye bir tokat attı. Derhal müdahale edilenrek kavga edenler ayrıldı, fakat bu kargağalıkta| Suphi Nuri bey, akrabasından bir ha-| mimefendiden iki tokat yemekten ken| dini kurtaramadı. Kadınlardan — bir kısmı feryat cdiyordu. İstanbul meb” usu Tevfik Kâmil beyefendi bu çir- kan hadiseden mül ir olup salonu terketti. Güç halle sükünet iade — edilerek! 'eni heyeti idare intihabına geçildi. İntihap başlarken bir kısım aza rey 'vermemek için salonu terketti. Bu me yanda Şuhin bey de vardı. İntihap ne- ticesinde eski heyeti idare aynen ip- ka cdildi. Müzakereye ait zabit ta o- kunarak içtimaa nihayet verildi. bey Selâmi Lâzet beyin tözünü kese- rek: — Belâmi İzzet bey Cemiyete mu- kayyet aza değildir. Söz söylemek is| tiyor. Söylesin mi, söylemesin mi? Dedi. Ortalık gene katıştı. Bir kıamı Selâmi İzzet beyin söylemesine, bir kısmı da söylememesine taraftardı, Bu esnada Splâmi İzzet bey sözüne devamla, — Ben cemiyete kayıtlı azayımşa- yet deiterde ismim yoksa tabrifat ya- pılmiş demektir. Bunda israr ediyo- Tum. Dedi, BİR CEVAP AMA Fazlı Necip bey cevap verdi: — Delterde tahrilat yapılması bir. =ımir. Evvelâ bunu İspat etsin. Sükümet gene ihlâl edilmişti. Aza- dan bir kısmmi Selâmi İzzet beyin söy- lemesinde idtar etti, Bunun üzerine Celâl Nüri bey: — Bu Mitinğ değildir. Her kes söz söyleyemez. Ancak azadan — ol söyleyebilir. Olmayanların hakkı Tâmr yoktur. Dedi. CEVABIN CEVABİ! Belâmi İzzet bey cevap verdi. ensene Kongre olacağı za- man bu günkü heyeti idarede bulu- nan Halil paşa ile Hüsnü bey beni cemiyete kaydettiler. Ve bende heyeti idareye rey verdim” Eğer mukayyet değilsem geçen seneki heyeti idare in- tihabatına hile demektir. Eğer hile karışmadı ise mukayye- dim demektir. Dedi. Ankara orla muallm m konulmüştur, Taliplerin şeraiti rulursa vemuıe bütün' Düşman ateşi! hüviyetimizle orada bulunaca- | Bunun heyecanımı yeni duy- haysiyeti, vatan istiklâli, vatan / dip atış talimi yapmaya benze- namusu, vatan severliğin bütün miyor! Düştüğü yerde bir yanar guuru bu - sahneye - çıkarılmış dağ gibi alevler püskürten kos- olacaktır. Çünkü bu sahnenini koca mermiler! Fakat ne tuhaf.. aktörleri de mevzuu gibi ümidi insan bunun zerre boğan bir güneşin buğulandır-|kadar korku duymuyor. Aksine dığı havayı ve can damarların-|zevki var! Belki görüyor, biliyor dan kan sızan bir vatan bünye-|ki bir adım daha sağa, sola gidi- rımın müdafaası lâzımdır. Ve, Biz bu vazifeyi sonuna kadar iyi yaprnaya mecburuz, Ammna netice ne olacak?.. Genç bir ka- fa ve genç bir görüşe itimat et-! mek lâzımsa: | — Sıfıt .. - | Artık bunun gizli kapaklı ta- rafı yok. Her şeyin sonundayız. Çok teesşüf olumnur ki sahne ge- ceden daha siyah bir perde ile & iyor. Kumandana dediğim ikinci perdenin açılışını! | çi sini gösterecektir. Bu sahnede lecek olursa gülle beyninin üs- başımıza düşetek yıldırımları tünde parçalanıp — vücudu tuz büyülemek, dınmlarmdz,h]ım edecek! Fakat gene hiç! As- kana Üşüşecek. baykuşları sin-/ker, zabit kim olursa olsun ba- dirmek, ümit güneşini gözleri- şını si; len çıkarıp onun geli” mize kapayacak bülutları sürü- şini, düşüşünü, param parça o- mek lâ:;; .?'Fıkıt: kuşunu $eyretmekten kendisini — ae li ş ikkale harbi denecek ve ilâve edilecek değil :nn:ukyânî.:ın:ıç ııkı: ı:ı.;. :d e mı: li — Hey efendi » Bu da bil ——Biğyük bir harbi killfll!'nl""gy miğ, Biz bmıhîlı:m nelırin'i yan milyonlardan'sonra bir, . -| gördük.$ Böyle bir ikisi değil ki,. üçle yeni bir muharebe mi? on beşi, yirmisi bürdeni sabahle- # Şubat © Üyin ateşe başlıyor, geceye ka- b Bayran nasıl yeçevek —0 — — — ——— ——— Ankara orta muallim mektebi için muktezi 500 Ton - Ereğli ve 150 Ton Kok kömürü Eylülün sekizinci pazar günü saat 16 da ihalesi icra kılımnmak üzere kapalı zarf usuliyle münakasaya, ' MILLIYETİN EĞLENCELERİ 229 ç YA KAt KA Bu günkü yeni Dünkü bilm:cemizil - bilmecemliz halledilmiş şekli —— | Salltin'önğ Yukardai aşağıi | 1. Ördeğin büyük kardeği(3). pet| 3, ğ':_::_’(?)""' kalan (4). — | rol (3) 3. Buz (3), Edatı cemi (3). 7. Herkesin parası oradadır. (5) $. Ayakta (4). Bilgi (4). 9. Babadan evlâda geçen (4). Bir erkek ismi (4). 3. Saçma (5). Tekrar isteriz (* | HAVAvıc:ıı.ıKİ HDi EN ZENGİN LÜKS MECMUR H inçi sahifeden imabat kamyona yükledilmiş ve Türk bayrak larile süslenmiş bir tayyare ile işti- rak edecektir. Arabada bulunacak 4 banım kız halka konfetiler serpetek ve cemiyetin tebriklerini dağıtacak- lardır. Kolordu kumandanı Şükrü Naili paşa saat 10,30 a kadar tebrikâtr ka-| bul edecektir. Bundan sonra Taktime gidilecektir. Davetliler için 4 tribün hazırlanmıştır. Saat 13 te Beyazıt Darülfünun meydanından ve Selimiye, Yıldız kış-, lalarından 21 pare top atrlarak şehir selâmlanacaktır. Öğleden sonra Yeşilköy tayyare istasyonunda yeni Üç - tayyarentizin isim konma merasimi — yapılacaktır. Şark demir yolları — kurapanyası bu merasime iştirak edecek halka sühu- let 'urmıl üzre m'xkaııdn bir gok tirenler ilâve . Bu mera- sime İstiklât marşile başlanacaktır. Müteakiben tayyarelere at konacak- tır, İlk olarak. Tayyare cemiyeti na- mına reis Hakkı Şinasi paşa “Dutuk söyliyecektir. Bunu takiben (İstanbul - Beyazıt) İtayyaresine isim konacaktır. Bayazıt dairesi namına kaza teisi Tevfik B. hitabe irat edecektir. Fatih tayyare- sine kaza reisi doktor Hikmet B. at koyacaktır. Nihayet üçüncü olarak balıkerlar cemiyetinden bir zatın irat edeceği nutukla üçüncü tayyaremiz olan balıkcılar tayyaresine at kor olacaktır. Bunu muteakıp şehrimize getiren zabitlere hediyeler verilecek ve Cumhuriyet marşı çalın- dıktan sonra tayyarelerimiz uçuş ya- 30 ağustos Tayyaf ve zafer bayral şerefine favkâla olarak cıktı Bu sayıdâ Ercüment Ekrem: Abdülhak Hamit, YA kup Kadri, Falih KIf kı, Burhan Cahit, Ak4 kündüz, Abidin Da:] Mahmut Yesari, Celâ! Sahir, Hüseyin Rahil! Mahmut (Siirt meb ” usu) Zeki Mesut, İdrif Sabih, Reşat Nuri,Kâ” zim Nami, İbrahim NE emi, Server Ziya, caklardır. Ftna;ew:ım:ı;k:., hat Ömer, Şüküfe N nt S ei Deşir ae F lal Hanım.ve Beyi &T Cemiyeti terefından gün- yazıları. 'ayyare ü Gülkane parkı ve Sa A ü gz p Galere ge e Seay - Havacılık ve Spöf olunmuştur. Bu müsamerelere Tay- Künüdei iyare cemiyetinin yarım liralık müsar mere makbuzlarile — girilebilecektir. Bar kısmı için ayrıca yarım — Hralık duhuliye verilecektir. En maruf Sporcu vt — Havacıların yazı V? makaleleri e gee aa İT yrtll icner alayları te n Ş kaler ai öitir veten Gazli Hz, reisi Fehmi B. bir muharririmize de| — yağlı boya bir — miştir ki: «Her sene olduğu gibi hat- - kan bu seneki müsameremize fevkalâ portreleri — — 'de rağbet göstereceklerinden eminim.| 100 den fazla — retim ve _...ıf 'Tayyare baytarmı cemiyetimle — için renkli tablolar ..... çok büyük bir varidat — menbaldır. Halkın gösterdiği rağbetle bu - vari- dat her sene artmaktadır. Bu — sene) de varidatımızın çok yüksek ölücağı| şimdiden anlaşılmaktadır.» çt Türk Tayyare Cemiyeti Sevik " dürlüğünden : e. Gazi Hazretlerinin heykeltırat İi yor Kanonika taralından yapılıP dürlüğümüzde satılmakta olan =ııu];" fiyatlarından aşağldı. YEE üktar) İakonto ketar. Satın almak: isteygalerin - SN 'yan banında birinci katta Türk Tağ yare Cemiyeti Sevk müdürlüğün Facaat eylemeleri mercudur, —— , T — $ tane alçı büst alana 967 ş T — 19 tane alçı büst alana $7 1ğ Ti — $0 tane alçı büst alana * 1V — 100 tane alçı büst alana V — 100 den fazla alana 9 Diyorlar. Her halde öyle o-| - Sütiye cephesinde maı): lacak, Şöyle bir atış yoklaması|mek için galiba elde ne yapar gibi buralara sokulup öğ-|onunla yeni bir Teye kadar binlerce mermi ya-|liyormuş. kan dritnotlarm yirmisi otuzu| — İnşallah!.. bir arada olursa ne olmaz?..| Demekten başka — çar€ Hiç şüphe yok ki - Allahın yer|Bari Aadoluyu kurtaralım yüzündeki cehennemi budur! — Türkiye Türkleri: 3 Mart 1917. — İ(Giyebilelim! — Büyük Yeni yeni haberler var!.. — |imperatorluğu artık En"“P' Buradan da gidecekmişiz!| şanın hayalinde bile sö! VA Bilmem ki nereye ve. .-niçin? . | Hangi imperatorluk ki on:;,,ı Erziruma mı, — Trabzona mi,|melini yıkmak için ilk Katf L Bağdada mı, Şama mı?.. Ne-|alıp yanaşanlar gene © ür reye, hangi birine?... — Geride| torluk ordularını doldura? " gyl he kaldı: nereye gideceğiz? .. |düşmanı asker ve zahitler Osmanlı Devleti bitik bir tâv-| Nerde İraklı zabitler, n€' şarı lâşesi gibi parça parça oldu | riyeli kahramanlar, nerd€ ve kapanın ağzında kaldı! Fakat| lr gönüllüler? . Nerde'o Ç gideceğiz.. Gitmeye mecburuz.İsoyundan gelen Arap Yü Kafamızı burgulayan — siyaset Şimdi hepsi İngiliz bayr#&'e 'ne olursa olsun, emre boyun eğ-| altında birer milli - Beylik İ mek her şeyden üstün, — Asker| maya çalışıyor ve- — ellefiline düşman önünde yalnız makine- çirdikleri Türk neferinin afw. leşen bir insandır. O kadar! hir tekme de onlar - vurü N eklebi müdürlüğünden: anlamak ve tafsilât almak üze- —e ızi'.’;’.';:' 93 DKK L dar lcblebi serper — gibi gülle 8 Mürt Sil mi . değil mi? , ç?ıdlyomı. Ya buğün, ya ya-| .