8 Ağustos 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

8 Ağustos 1929 tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

e .vya' AMilliyet ASRIN ÜMDESİ *MİLLİYET,TİR 6 Ağustos. 1920 BUÜĞÜNKÜ HAVA Dün en çok hararet 26 en az 8 derece ui'jîu[lm bavanın poyraz açık ve serin olmasi mubtemeldir. FELEK SADAKAT! Dün Şehremini Beyi ziyarete ge- fen bir zat kendisine karşı her neye Kdal olursa olsun bir sadakat eseri :Cİ__MM ki pek cüz'i bir irattan mahrum berakmamak için kuruşu veri- köprü mü Muhidddin Bey bu zata sadece: — Teşekkür ederim. Hay! Hayi Cevabinr vermiş ve çıktıktan sonra kapıda duran — Her önünc gel MİLYONERE EĞLENCE! Bir Amerikalı milyoner aınyuı bütün u[lın:ıkrlııl muş, hiç bir ra arzetmektedir. DUDAK BOYASI! Dedim ki: — Şu dudak boyası derdi bereket bizde yâni erkeklerde yok! Çekilir değli, ağız değil mtampaya yeni ::_' ür: — Haklısın, fakat bunun sıkıntısı mahzuru dudağı boyalı olanlara de- öpülenlere olurdu, bir ği eli ıvı(ıı hlınulırdı kere dudak ağızlada — bilüsum le- Maahaza ben FELEK Kadın gözüyle Mesal hayatında kadınlarımız Memleketimizin Ankara, İstanbul, İzmir gibi muhtelif faaliyet merkez lerinde, çocukları korumak için ev- ler açılacağını gazeteler resmen bil- dirdiler. Bu evlerde, iş sahibi kadın- darın çocuklarına bekilacak, ihtiyaç darı temin edilecek ve al zi- delerine iade edilecekle: Hükü- #etimiz bu koruma evlerinin tesi- #ile, yalnız kadınlarımıza meslek ha- yatma müsaade etmekle kalmayor, Wöyni zamanda üzerlerindeki yükü bafifleterek çalışmaları için omları teşvik te ediyor. Bu bizim için bü- Yük bir nimertir Harp eski telâkkilerimizi tamami- K İt üst etti. Evvelce mesut olabil- mmek için bir kadının kocasına yaz- lanarak sadece evinde oturup İşile gücile me; olması kâfi gelirdi. Fakat gimdi, evciment ve hamarat- lığımıza rağmen ipin iki ucunu bir araya getiremiyen ev hanımları, hiz tedarikinden aciz, yetişmiş b yaldeleri, siz söyleyiniz, yalnız er- keğimizin kazancına istinat etmek ialemizin değil saadetine, —iaşesine küfi geliyor mu? Evlerimizdet kız- Jartmızm birer birer iş başına koşup gittiklerini belki içimizi çekerek gö Tüyorsunu, fakat büna karşı göz yum Moak Mmecbüriyetinde kalıyorsunuz ; günkü anlıyorsunuz ki onlara bak- Maktan acirsiniz, görüyorsunuz ki, evlenecek erkek iştengüçten evel kız larınızın parası olup olmadığını so- Şuyor. Evet, ev hayatından hiç bir kadın fedakârlik etmek istömez; fa- kat yeşayabilmesi i in de bir ihti lılüılıı edebi İslrikası: 5! — ÇAPKIN KIZ —Bak şuna! Eğer dışarıda kılııydı böyle açmak değil ya 'ar giderdi. bir gül bile “yyabiliyor, açıyor, bitmiyor. Jı) se bende — yaşayacağım. Bu- MWiülkür we WMlizalh > Fransızcadan - Parlak bir Mayıs sabahı... “Tuilleries" — bahçesinde, bir et kekle bir kadın karşılaşırlar... Bir- birlerini görünce duralarlar.. Sonra gayri ihtiyari, birbirlerine doğra ilerlerler... Birbirlerine el uzatıri Erkek —Nazik ve ciddi— — Nasıl sınız ? Kadın — Mersi, gok iyiyim.. Siz ada — gok iyiyim.. — İhtiyarlıyorum. X Yok canım, hiç değişmemişsi- niz. — Htlfat ediyorsunuz . Hakikatı söylüyorum. .. Pen de : yit buyursanız! Feda lman efendim iki kuruş verelim ne yanları ederdim, bu eıdd:ıı tuhaf bir manaa- boyasının lüzumuna ka- İllm: Ara sıra ağızlarınım biçimini değiştirmek ve küçük göstermek İ- gin. TRİ 1 — Zaman, çehrenizin güzelliğine kıyamamış — Doğruyu söylüyarum. — Doğruyu söylemek Iâzım gelir- 40, yüzümde çok iyi boya var ve iyi boyanıyorum. .. Ayrıldığımız günün ünden tam on sene geçti. Ön sene ihtiyarladım. — On sene mi? (Düşünür) Sahi, olacak. — On sene ihtiyarlamış olmak pek - keyifli bir şey değil . (Susar; Şanyana yürürler itimlae “siz” diye hitap etmemisi biraz gülünç buluyorum?.. Ön sene, senli benli Kanuştuktan sonra -. - kkın var ! — Benden sonra siz demek, biraz kin alâmetidir .. — Doğru — İnsan yalancılara, lakayit oldu- Bu İosanlara siz diye hitap ede: Fakat birim gibi, beraber binbir çıl- ınlik yapmış insanlar siz diye ko- m — Ne iyi zamanlar geçirdik ... — Fena günlerimiz de oldu ha ... — Onları unutalım — Unuttum bile. Hep iyi zaman- larımızı yadederim — Şimdi mesut musun ? —Evet evlendim. Karım beni se- viyor, ben de karımı seviyorum ... — Tebrik ederim — Amma bilmem buna saadet de- ne bilir mi?.. — Barabar olduğumuz zaman mes- uttum .. Evet.. Son ne âlemdesin? — Ben yaşlı bir adamla yaşıyorum Amma sevmiyorum . Bundan sonra memlekete ait iktrsadi meseleler gün öyle muğlak bir şekil alı- tedariki, sanatımızın inkişafı, hariç- te milletler arasındaki cihan rekabe- tinde mevkiimizin temini için, ikti- dara ihtiyacımız var. Bu iktidacı ne- vede bulursak, erkekte yahut kadın- da, ondan istifade etmek hepimiz i- gi vatani bir vazifedir. Fakat bizim mesai sahamız o ka- dar mahdut ki, ancak dar bir geçit- ten birbirimizi dirsekleyerek ve çiy- neyerek adım atmak hatta tevakkuf . |küm kalır. snun kadarda mr hıyıı hakkım hırhdıv Çapkın kız, salyeli ce- yiyok, kendi serimi kendim yapa-| miyetin bağrında şu açmış gül etmek mecburiyetinde kalıyoruz. E- velden bir muallimlik yapabiliyor- Gok Glmdi de çöze görüken bir dak- tiloculuk var. iyeten daktilo o- Tuyor. Bu meslek memleketimizde «lzem bir şeydir, fakat yapılacak diğer şeyleri ihmal ederek, bunu ko- P |Jay ve nisbeten kazançlı bulduk diye bepimizin bu tarafa üşüşmesi doğru mudur? Gezetelerde bir kâtip hânı- ma ihtiyaç var diye bir ilân gördü- nüz mü, derhal yüzlere gene kaz Ü- mitle parlayan gözlerle helecana dü şerler; fakat içlerinden birisi inti- hap edildikten soara okoca kafileher zaman olduğu gibi bu sefer de yine aylarca beklemeğe ve hayatının en zinde semeresini paslatmağa mah- 'azık değil mi? Yazan: AKA GÜNDÜZ — İnsan eti istiyorlar. insan-| lar insan etinden İdoymuyorlar ha! nımh- in- ' değilim,ben istikbal san hnımımnknkuıuw ),,_ç_ıgm ve içinde dilediğim gibi| kibi daima temiz, daima şen, yyaşayacağım. ,,tım Hayatı bir tafta gibi arzu- Opoma göre biçecek, dikecek ve Plkkunanacağım ... Burunlarına, taze ve lavanta- ylk İ kokan — insanların| gprtasında yaşayacağım ,. rduğu yumruk fin- ecekti. Cicim Ali- mtan ei hvv miğını z rıy yudumunda mırıldanı- barını sallıyarak terviç Zorla yaşayaca-|daima taze yıııyıcıkm t üşütmedi »Hin gözleri parlryordu. Çapkının medin mi? Hala kırmızılığım. esine seviniyordu, Her| geçmedi. gösteriyordu. Çapkm | Ali de söylemeğe çalışıyordu: Su sevinçten — Tepelerin ruzgârları seni| i Pamuğum! — Hiç üşümedim yavrum. — — Pancara dönmüşsün ammâ — Telefonda bana müjdele- Ağzı meze ile dolu olan Cicişa| kızarmışsınız bende sevincimden kızarmış ta-. İNKİSARI HAYAL |a kimseyi de sevemem , — Daha dur bakalım. —- A.kı doydüm ., - Hııyıuı gok delilikler yaptım. Mesele sen ki beni çok seviyordun sana bile ihanet ettim.. Fakat emin ol vicdan azabı çektim. Bazen ka- dınlar sersem oluyorlar.. Yok yere bir anlık bir zevk için İetikballerini mahvediyorlar, benim gibi. ne yapayım, ben ihanot enok için için yaradılmış bir kadınım — Koca çılgın. — Sana bir şey söyleyeyim mi ? — Dinliyorum. — Sen heyecanla düşündüğüm iyadettiğim yegâne erkeksin — Memnuün oldum. — Bana karşı daima nazik dav- randın, sonra sadık kaldın. Bana kiç ihanet etmedin. — İşte bunda aldanıyorsun — Sahi mi ? — Evet. Senin zamanında Marsel- le Jöneviev metresimdiler . , — En samimi arkadaşlarım!... — Bu alelekser böyledir . — Rezalet bul. Peki amma, sen bunu neden yaptın — Ne bileyim beni. Vakıt geçsin diye. Fakat onları hiç bir zaman sevmedim — Ne olursa olsun, rezalet, kepa- zeliki. Bunu, bu ahlâksızlığı sen- den hiç ümit etmemiştim. — Evet amma sen de -. — Kadınlar başkadır.. Onların ihanetini tabil görmek İâzımdır. Havvadan beri, memnu meyvayı tat- mak arzusundan kurtulamadık. Fa- kat san .. aç — Eğer bu kadar meyus olacağını bilseydim söylemezdim Söylememeliydin... M: siz olarak hatırladığım vardın. Seni düşündüğüm zaman içim açılırdı.: Müfekkiremde ayrı bir yerla vardı. Çünkü seni, bana daima sadık kalmış sanıyordum İşte şimdi, senin de öbür erkekler- den farkım - olmadığını anladım . Keşki sana rasgelmeseydim. Feci bir inkisarı hayale oğradım — Ben ne bileydim ki, on sene zimde arasında, daima bir rabıta kalır ... On sene değil, ömürlrinin sonuna kadar, birbirleri için - yalancı ola- maslar .. Nakleden Selimi İzzet faaliyı inde ın.lınmıdın istifade edllir Me- selâ maarifte. Çocuğa ilk terbiyeyi veren kadın, bütün memleket çocuk- larına tatbik edilecek terbiye siste- mini zihninde tevlit edemez mi? 'Türk kadını yalnız muallimliğe de- il, mearif komisyonlarında fikirle- rinden İstifade edilecek aza, daire- lerde çalışabilecek iyi bir memur da olabilir. wa riraat sahasında ka- dınlarımız neler yapmaz? Türk ka- danı ötedenberi çiftçi ruhu taşır. Tarlalarda çift süren, güneş altında erkeğinin yönında çalışan o değil midir? Doha sonra belediyede mu- vaffak olkbileceğini şimdiden itiraf etmelidir. İşte çocuklarımız için koruma ev- leri inşa ettiren Cumhuriyet hükü- meti, eminiz ki bize yalnız bütün da- trelerin kapularını açmakla kalmı- yacak, meykiimizde — ilerlemek için bize her fırgatı verecektir. Biz sade daktiloculukta hayat çürütmek işte miyoruz. Makina değil memleketi- miz için kafamızla kolumuzla çalı- gan insanlar olmak — istiyoruz. Bu meşguliyet yalnız vatana hizmet et- mekle kalmayacaktır, ayni zamanda bizi küçük — düşüreceklerden de kurtaracaktır. Çünkü çalışan bir ka- dının dedikoduya, sinir hastalığına, intihar teşebbüslerine vaktı yoktur. BFZAYİŞ SUAT vııgu meze yapıyorum. hnı toplandılar, Üç dost son de- rece neş'elidi. Önce akıllarına ne bftevlyc rdu. 'ahu! Şu bahse intika....| Gündüzkü münakaşaları bi- r kış gecesinde|rer birer anlattı. Anlattıkça va- çok ki,. Hele İziyet ciddileşti, ciddileştikçe vık_dmlıokıdu bir yudum viski daha.. Bak ben- debu gece şerefinize bir tek gıymbe yalınız Çıpkm kızın şahsi fikirlerine dikkat e- kuantro i Cîqm All lııııııtroyıı bilmez gibi —Nodiıoöylı.’ — Lezzeti nasıl lezzeti! — Tatlı, hoş. — Öyleyse içki değildir o. İç|meğe kati karar verdim veseni ki dediğin tatlr olmaz, içki acı| çağırdım. veya kekremsi gider, sonra ka- — Ama biz bahsi yine.. — Pamuğum! Bu ne merak..| emin idim . i j istedikten sonra para isteme benden buz gibi soğurum senden sözü feh- yasınca Fransa'da bir manlığı başladı. Bir Pransız gazete- sinden iktibas ettiğimiz bu karika- türde Amerika'nın yukarıda görün- düğü gibi Avrupaya sulh getirmek i- çin geldiği fakat hakikatte para ta- lep ettiği görülmektedir. <Pax> sulbh, «Bay» de tediye et demektir. Gireson, Trabzon, Sürme ve tecektir. Rİze ) ye gidecektir. Pazar postaları: Tophane Tafsilât için Sirkecide yelken | B de Seyrisefain rıhtımımdan © dal ci hanında kâin acentasına mü B| G kalkarak doğru büyük adaya, racaat. Tel, İstanbul 1815 burada Köprüden 895 de kal SA KX CACNAM GU AT ZRSYRR A kan vapurdan — diğer adaların B a na alıp 10,(0 da ba- DOktOr A' klllleı ::ı:ııı"ı mA0 dı; Yalovaya gi Blektirik” mekincieriyle. bekbeğukdiğa, idrar (Ü Gecek ve” Yaloyudan” 17 de darlığı, prostat, adamüktider, bel gevşek- ( v y L Büvük: çizelim. Gündüz aramızda neler geçti ve bu noktaya hangi yol- lardan geldik? Hayret bey bun- ıuhıezıçuıkııdyoıdu Fakat|ları bilmeli ki vereceği rey kuv- Cicimin alaylı sözlerinden vakıt| vetli olsun . “|İrin manbat idi. Kendisi hiç bir şey söylemedi. Nihayet son nok | tada Çapkın: karktalirleri Fransızlara göre Amerika &UUUJ/ PAX ei7 M Z PA Xç /W(XŞ Amerika Fransa'dan alacaklarını yıl4 Merker Acentamı Gelete köprü Geçinde — Beyoğlu 2968 Şube acentesit Mahmuüdiye Hanı altıtda İstanbul 2740 Ântalya - postası (İNEBOLU ) vapuru 11 Ağustos — Pazar günü — saat Foda Galata — mıhtımından hareketle İzmir Güllük Bodrum İRados Fethiye Finike Antalyay gidecek ve dönüşte mezkür İskelelerle . birlikte — Andifli kalkan , Sakız, Çanakkale, JZMİC Süral post aşl € Külcemal ) vapuru 9 Ağustos Cuma 14,30 da Galata nhtımıudan hareketle Cumar- tesi sabahı İzmire gidecek ve Pazar 14,80 da İzmirden hare- etle Pazartesi sabahı gelecektir. Vapurda mükemmel bir örkestra ve cazbant mevcuttur. lasl (Gelibolu) vapuru 10 Ağustos Cumartesi 17 de İdare mhti- Amerika düş- TAVİL ZADE MUSTAFA ve biradetleri vapuru Muntazam Bartın Ekspresi Tavil zade mından — bareketle — Gelibolu VAPURU Lipseki Çanakkale İmroz Boz- 8 Ağustos caadaya gidecek ve Çanakkale perşembe ak- Bi Lapseki Geliboluya uğrayarak ; Şarm - Sirkeci gelecektir. mıhtimından — hareketle — mutat iskelelerine uğradıktan sonra Bartın CKlE” iskelelerine azimet ve avdet edecektir. Muntazam Afvalık Ekspresi Selâmet vapuru & her perşembe' akşamı Sirkeci Lgelecektir. — Trakzon ikinci — postası TANKARA )Jvapuru 8 Ağustos perşembe akşamı Galata mıhti- mındatı hareketle Zonguldak İnebolu Sinop Samsun Ünye Fatsa Otdu Gireson Trabzon Rizeye gidecek ve Of Trabzon Ş Volarhane Gireson Ordü Fatsa ve tıbtımından - hüraketle — mutat (l iskelelerinc uğradıktan sonra #?|W Samsun Sinop İneboluya uğra- cuma günu Edremit ve Ayva yarak yeleci Ha muvasalateye 'pazar günü y £ Yalova Postası Ayvalıktan haf€ketle pakartesi n N ö Cumartesi — sahı — çarşamba İstanbula avdeş edecektir. H » günleri Tophane, tıhtımından Mahslli müratsat; Yemiş Taivizade biraderler, Telefot İstanbul 2210 YELKİNCI lııdııılmn ılııîn kalkmakta olan Yalava posta- ları Ağustos 8 İnden itiharen yapılmayacaktır. Buna mukabil 9 Ağustos cumadan - itibaren haftanın cuma — pazar günleri yapılacaktır. * Cuma postaları: Köprüden 8,30 da kalkarak Kadıköy tek- mil adalar Karta! Pendiğe uğ- tayarak I2.1S de Yalovaya ve Yalovadan 17,15 de xalka rak 18,30 da Pendiğe geler Pendikten 18,40 da hareketle tekmil adalar ve Kadıköyüne uğrayatak 21 de köprüye ge- VAPURU T mas Çarşamba günü akşamı Sirkeci rıhtimin. dan hareketle doğru (Zongul- dak, İnebolu, Samsun, Ordu, diği cik ve Hirengiyi ağrısız tedavi eder. u gelecek Karaköyde Böcekçi fırmı sırasında 34, ve buradan diğer a tarmasını verdikren sonra % Jandarma imalarhanesi Md. ilâhı (90) kilo komprime kinin Piyango — müdiriyerinden — “Nu: aleni münakasa —usulü ile satın | munesi veçhile (250,000) adet san alınacaktır. Münakasa 18(8/29 | kalın zarf mübayaa ve tab etirile ceğinden itaya ve taba talip olucak lann pey akçeleri İle birlikte 8/8/929 perşembe günü saat on beşte piyango müdürlüğünde —müteşekkil — Tayçare mübeti Pazar günü saat 14 te İstanbul da Gedikpaşada Jandarma imalat. hanesinde yapılacaktır. Şartname imalâthaneden verilir. — Senin meselen olduğu için — Öyleyse başla Çapkın kız. — Hayır, önce bir hulasasını cicim Ali kadar memnun oldun, söyle şimdi fikrini . ğa kalıyor. Onu da bize bırakır- Ban ... — Hele bir münakaşa edelim|di — © halde bu taraftan reyi- — Orası öyle. Söyleyiniz: Memnun musunuz. — Son derece. — Mümkün olduğu kadar — Hay hay, başla! diyor. Öteki tafsilata aldırmı- sür'atla olmalı mı? yordu, çünkü hepsini Aliden ve Çapkından fazla biliyordu. — Beğendiğime rey verecek-'mi Oturduğu semt bu gibi şeyle- misiniz? — Vazifemiz ne ki ... bi vermekte acele etmişlerdi. — İşte bunun üzerine evlen- ne bir meze çatalı aldı, uçlznnı örtüye saplayarak dıkkatı celp| — Bu karar beni mes'ut etti ettikten sonra: Çapkımım! Elime doğan Çapkar| — ??? nan saadetini göreceğime zaten Ben, dedi sustu. MILLIYETİN EĞLENCE Dünkü bilmecemizii halledilmiş şekli” YUKARDAN AŞAĞI Bu günkü yeni SOLDAN SAĞA 1 — Ayrılık (9) 2. — Zaman (2) Nota (2) &. — Dayanıklılık (9) 4—Sifat edati(2) ıuıı., tozu(2) $. — Halüsetmek (9) 7. — Ovuşturmak (9) 9. — Sanci vermek (9) 7_ı.mıın.dmıu.() SIGORTA ŞIRKETİI Türkiye İş Bankası tarafından teşkil edilmiştir. Vangın - Hayat - Nakliye - Kaza « Otomobil - mes'uliy?” maliye Sigortalarını kabul eder. Adree: 4 üncü Vakıf han istanbul KÜ0 GÜKU meyve tozu GÜ sene- l iğer ve barsakların makla müştehirdir. Tazlu kaynar D gekersiz, tuzsuz tabil Eno's meyvelerin ekser havası | nafiasımı camı tatlı ve İcezeti Iâtıftir. menbadan iştihzaı Sabah ve aaşam crr aa kadehi derününde bir kahve kaşiği ahınır, Zonguldak Yüksek maden mühendisi Mektebi müdiriyetinde!” Zonguldak Yüksek — Maden |tida ile beraber, lise |Mühendisi Mektebi, leyli, mec-mesi veya muvakkat tasdil 'e tahsil müddeti dört se- Bınnu senesine münhasi- n lise mezunları kabul olunur. tenkler Tedrisat 1 Teşrinievvelde baş-| Namesini göndermeleri ve lar. Girmek isteyen lise mezun- |lerini bildirmelidirler.Kayt / ları, mektep müdüriyetine bir is|deti 1 Teşrinievvele kac Emniyet sandığından Halka her türlü kolaylık güstermeği Sandık vazife bilir. Emlâkini W. gösteterek sandıktan pana istiktâz edecek müfterilerinden işlerini bizi remiyenlerin dellâl ve komsiyoncu gebi fuzult masraf ihtiyar etmekte oldukları nazarı itibare slına! bu gibi müşterilere kolaylık olmak Üzere mahsus ve Mmavazzıf ııw" tayin etmiştir. Vergi ve belediye ve Tapu İdarelerindeki bu İpotek mustlf vaşıtasiyle - yaptrabilecekler ve kendilerine üc aldar namile bir şey vermiyeceklerdir. Alâkadarların komisynonuna muracaatları. | ilâmı keyfiyet olunur. — Madamki bu kararımdan |ceğim: Ü eir ki kahka birden çınladı. mesi, 6 foto, sıhhat raporü nüfus tezkeresi ve aşı hariçten bazı kimselere murt! tak bü kere ıll" İcsini bu memurlarımız ne, ne bileyim ben, her şey bilirsin, ve ben senin kı Çapkın kızın son derece cid-| yaşadığımı ınlıyıhlllrını — Benim kolumda! Fakât — Söylenecek bir fikir yok.|di durduğunu gürünce dört şaş- feci bir manzara teşkil € Karar her şzyı ifade etmiş bitir-|kım göz birbirile çarpıştı. Hay- miş. Şimdi iş sana bir eş bulma-İret bey kekeliyerek: — Yene sapıttın kızım ! — Kıtıyoıı sapıtmadım. Cid- — Ben daima latife olarak | Şını takdis edecektir. hir genç kızı kurtarmı Hayret beyin büyük kabul ediyorum. züne devam etti: — Ya sehin fedakârlığ! — Evlenmek kararına hangi| deyecekler ? İpatikalardan, hangi çetin yob- — Kabilse yarından tezi yok. lıx_d.ın ;ı?çıp geldiğimizi Şimdi de Hayret beyle evlen- meye verdiğim kararı mutalâa Hayret beyle Cicim bu ceva-|edelim . — Böyle bir mutalâayı iki- Çapkın kız ayağa kalktı. eli-|miz de kabul etmiyoruz. — Zara yok, ben söyliye- yim de. İhtiyarlık meselesi de-| İil mi en başta? İşte asıl bu me-| lirse o kadar kat'i. sele için Hayret beyle evleniyo- rum, Sen bana bir koca, bir ar- Ben; Hayret beyle evlene-| kadaş, bir baba, bir dost, bir an- — Benim şansıma gıpt6 kler — Böyle şey olmaz! — Bunun imkânını £' Çapkın kız gıcırtili bir Hayret bevz :ordu Ne kadar tahmin ol e

Bu sayıdan diğer sayfalar: