Fikir w “Milliyot HAVA N UMDESİ I'.l GÜNKİ a açık olacaktır. FELEK NEDEN HİÇ?... türkçe güzel bir şarkının Ük Bu #özleridir. fakat burada Dağme için kullanılmı kariim şoruyor: nbul tarafından Beyoğlu ci- hetine işleyen tramvayları biliyorum Duz dqnı mi? — Evet! — Patih - ka, Sirkecı - “tulüş, Sirkeci Evet! — Aklına gelmiyor mu, neden hiç İstanbul cihetinden Sişliye doğru bir servis tesis edilmemiştir? Buna cevap veremedim ve yüphe etmiyorum ki bu süal ilel ebet cevap- Biz kalacaktır. AHÇI MEKTEBİ " Emaneti aliyenin bir Ahçı mekte- bi açmağa hazırlandığını öğrendim. Mükemmel fikir. Muavini Emanet Şerif BE. ile görüşen bir muharriri- mize mumaileyh: — Açacağız, ve ben imtihanlarda bulunup mümeyyizlik edeceğim. — Ne soracaksınız beyfendi? — Her şey! Mercimek fırmına ka- k ur. Bana bir Harbiye, Beyazıt - Maç- Taksim, Sirkeci - Kur- Harbiye değil mi? dar! KAVUN KARPUZ MESELESİ — Dün akşam civarımızda bir tarla- dan geçerken yaşli ve ceki bir Erme- ş_' olün sahibini gördüm ve sordum: — Nasıl Hazaros ağa, kavun kar- Hpuz oldu mu? cevap verdi - Beyim biç kavun, karpuz olür Üzaret söndürcrek şı Yemiş taraflarında ha |Manavlarla Belediyeciler birbirlerine (girmişler. Sebebi de Belediye satılan vun karpuzları <ekle gayri salih> “zannederek muayene için arabalara doldurmaya başlamış, mal sahipleri “de çekişmişler. Ey! kolay değil mal Ucanın yongasıdır. Lâtife bertaraf bu Owfak vaka canımı sıktı. Ben hükümet “ye Hidematı umumiye memurlarına hqı gelmenin temamen aleyhinde adamım, bu hususta hiç SL e et dinlemem, ama memurların da dise çıkarmamaya çalışmaları lüzu- “munu da şiddetle müdafaa eylerim. “Meselâ bu işte muayene için bütün “karpuz sergilerini arabalara — doldu- Tup İşe <hailc engiz> ve <musadere Amiz> bir şekil vermedense Belediye “hekimini oracığa getirip yerinde mu- ettirmek olamaz midi, yoksa î.uı Bey: | — Ben kavun karpuzun ayağına! ! mi derdi? Hele müsaderesi lâzım gelen şe- yi n da tarzı vardır. “ Artık dişi bile ağrısız çekiyorlar. CAceba vazife zarureti — tatlı dil ile Yanlatılsa idi yine bu manavlar sopa- Oya sanılırlar mıydı? FELEK itiyir Müsabakası ki hadise 13 üncü baltacın Birinciliğini Ga- maray liaesinden 228 Fahrettin| kazanımı ğ T — “Bu yazı şudur — “ 13 üncü haftanın bütün havadiş- Terini tetkik edenler — hiç şüphesiz — barici ve dahili iki mühim haberle Okargılaşırlar. V Bunlardan birincisi Pransadaki ka- ıneukııd.r ımı hAıırdı bütün dünyanın me- şey şudur : Acaba Bri- İlnd kabinesi, Polcare nin temin et tiği Şöziyeti idirme ettitebilecek mi- için hiziellile siyastela başlan- Jb:ı mı gilacak? B Bunu zaman ve hadisat — göstere- $ lhnn. devletimizin — varidatının Omuntazaman artmasıdır. Pok aşikür bir hakikattir ki bir dev başka - bir| aa Mizah ai dede el “ILUYİT PAZAR — 4 9 MILLIYETIN Aman dikkatl!.. Hava gok sıcaktı. Akşama doğru, ağustow güneşi nin ağırlığı altında ezilen, va- pur dumanlariyle karışık, kara bir #is tabakası, Halicin ötesi- İme berisine top top birikmişti. | Hüseyin efendi, Sütlücede yokuşun” başındaki evinin ön- nünde, bir müddet durdu, yo- kuşu çıkarken alamadığı rahat soluğu oldı. Sonra, evin üst kat pencerelerinden birine bakıp: — Töbeler olsun! dedi, geber medi gitti! Kapıiyı açan beli kırık şaşka lox, mendebur bir besleme kıza sordu : —Ne haber? —Hayırlar efendim .. Hep öyle!.. Hüseyin — efendi, mıştı. Hekimlerin, ümit kestikleri günün üstünden, on beş gün da- ha geçmişti . İşte hala yaşayor- du. Bu kadarı fazlaydı artık .. Kırk senedir, cadı karısının elin den dad bir, feryat iki demişti. Karı, bütün ömrün mişti . Bu kadar cefa kâfi değil- Miş gibi, işte şimdi de ölemiyor- du... evel — felce kötü- rüm olmuştu . şağısı tutmuyor, kolları pek kı-| mıldayamıyordu. Yalnız çene-| sine bir şey olmamıştı. Ve dili ne biraz daha kuvvet gelmişti. Durup dinlenmeden söyleniyor- du. uğramıştı, ... O akşam, Hüseyin efendi e- daya girince sordu — Nasılsın? Fatma hanrm cevap vermedi. Artık konuşmuyordu. Çenesi de kısılmıştı. Kadının bir an kıp- kırmızı olan yüzü sapsarı kesil- di; gırtlağından boğuk bir h- rıltı Çıktı... Hüseyin efendi seslendi : — Kız koş, Bekir efendiyi al da gel . Bekir efendi, komşularıydı. Sıhhiye çavuşuydu. Adam koşarak geldi, Fatma hanımın nabzını dinledi. — Siz sağ olun Hüseyin efen di! dedi. beslemeye ... Hüseyin efendi, ertesi - gün öğleyi güç buldu. Utanmasa, cenazeyi sabah namazına yetiş- |tirecekti. geldiler. Fakat bir rdu. Öyle üzeri, eş dost 'Tabut hazırlanmış türlü kapıdan çr. parasına medyundur. ix paraların eyi idare edi- lerine sarf olunduğunu | yerinde olarak — ı!nr mevkir gördükçe har edebiliriz. Hükümetimiz, bunurla, şayısız ve| kıymetli muvaffakiyetlerine bir tane daha ilâve etmiş oluyor. Şuna emin olalım ki; böyle bir mak- satla çabşan reislerimiz başımızda ol- dukça, milletimiz pek yakın bir atide €en büyük devletler arasında, iktisa- di bir mevkie, pek baklı olarak, te- ;ıııym maliyesi öl-. -. Meselâ iltere bu günkül sahüp edecektir.” 'çAPKIN KIZ ğlm. seni öyle ifade ederdim ki / girkin sevmek moda olurdu. Şair, romancı. .. Yani san! !ı:ur Yani sanat teknikleri i- îğ: avanaklaşan biri olsay- /dın. O zaman - ben sana sokul- dım ki. .. — Sanat dediğin de ne? Tek- ne oluyor? İnsanim içinde kaynak vardır. Sükün dem- ünde bile çam oluktan taşan suları gibi gürülder. Bu kay, k görülmez, tutulmaz, sezil- ız, . O kaynaktan bir tas ala- iyor musun? İşte bu alış san- ', © tastan yudum yudum da biliyor musun? İşte o dağı- tekniktir. Onun adına heye- n derler. Altın tasla heyecan içilmez. /— Altın tas ölçüdür. Heyecanın| Yazan: AKHA GÜNDÜZ |Gücüme gitti doğrusu. ayarı kıratı olur mu? — Akademik münakaşalara| de senelerden bahsetmiştin. mı girdik? Ocağın kenarmdaki koltuğa| başkadır. rahatça yaslanmış olan Hayret bey söze karıştı: — Hayır, isterik mübahasa-| - Hizmetçi girdi. Bakıştılar: lara giriştiniz. Çapkı kız gülümsedi: — İhtiyarlar, heyecana isteri derler. — Dışarıya baktınız mı? — Bir saattir bakıyoruz. — Bakıyorsunuz ama görmi-| efendim. yorsunuz. Görmüş olsaydımız| — Halam fazla rahatsız mı? bunu söylemezdiniz. ne var. — Kar, kar, kar, .. — Hem toz halinde, . — Her yer quıı Bibi. Dışarıda 25 gündür| tırdılar. Eş dost gene geldi her akşam eve geldiğinde, ayni| Tabutu, sözü duymaktan bıkmış, usan-|ları zaman, Hüseyin zehir et-| Fatma hanım yirmi, beş gün!| Yart belinden a-| — Kolu bükün.. Yan bükün... — Eğin biraz... Sesleri içinde tabut sallanıp| duruyordu. .. Tam kapıdan kur tulacağı esnada, tutanlardan iki kişinin ayakları eşiğe” çarptı. Düştüler. , . Tabut elden kurtul du, yere yuvarlandı. ... İçinden boğuk bir ses çıktı... Hemen açtılar... Fatma hanım, kefeni yırtarak doğruldu. Ölmemişti, şiddetli sarsıntıy- la kendine geldi. . . Dirildi! ... Bu günkü yeni bilmecemiz SOLDAN SAĞA: 1 — Feryat (5) * — Nida (2) bul döşeme tahtası (5) İstifbam (2) Beraber (2) Rabıt edatı (2) ? — Beyaz (2) Zehir (3) 8 — Yolun yayalara mahsut kıs- mı (8) 9 — Ayı yuvası (2) Özen (4) Ne olsa, kefeni yırtanın öm- A TÜ uzun olmaz. Fatma hanım, dirildikten son, ra altı ay daha yaşadı ve öldü. Tekrar kefenleyip tabuta ya- Galatada Ünyon banında kâin pyatanmız. kapıdan çıkaracak- enin yıl- gın ve yalvarır bir sesle : — Aman, dedi, eşiğe dikkat! Nakleden SELÂMİ İZZET se0000ELLLAELLLCA İYATRO SİNEMALAR keererALARALADA. |Kumpanyasına tir kera uğr v.. 30 Agustus 1920 iştirak etmek tarihinde «zimer ve avdere yölcü ücretli Şehzade başında Millct tiyatrosunda Bu akşam Çinkılâp tiyamrosu) tem- silleri sabık daralbedayi sanarkârlarile (Yekta efendi) vodvil 3 perde ayrı ca müzik Piyango müdiriyetinden: Baztı 82 ebadında 12 kilo- Tuk (1066) top kdat pazarlık süretile mübayaa edileceğinden itaya talip ola- cakların pey akçeleri İle birlikte 5-8. 929 tarih pazartesi günü sası on beşte piyango müdürlüğünde müte- şekkil HeriMe mübayıst komisyonuna nit ve ba tenzilât | devam edecektir. Fazla tafsilâr için mufassal İlânlara Müracent edilme #ğustok 57 ginden taliplerin şartname almak için postanede mübayaat kamisyon Maarif vekâletinden Tabilere: LiSe, orta mektep ve muallim mek- tepleriiçin evvelce talim ve terbiye dairesince kabul edilmiş eserler- den hakgilerinin nihayet eylülün yirmisine kadar basılabilecekleri- nin tabilerin vekâlete bildirmeleri lâzımdır. Bu kitaplar cedvele gire- 'cektir. Bu müddet içinde basılma- yan kitaplar cetvelden temamile _çıkarılacaktır çağrışı üçünü de ürküttü. Hiz- | — Demek ben mevsimimin i-|metçiye ehemmiyet vermeden, çindeyim. Mevsimi içinde yaşa-|üçü de doktorun beklediği oda- yana ihtiyar denmez. İlk bahar| ya girdiler. da ben size genç diyor mıyım.| — Çaplcın kız hemen sordu: — Bir tehlike varmı üstat? — Benim metanetim hakkın- — Seneler başka ihtiyarlık|da hiç bir malâmatınız olmadı- ğını görüyorum. —İçindeki kaynaktan mı bah| Çapkın tanıyan Hayret bey: setmek istiyorsun? — Bundan ve bizden saklana cak hiç bir şey yoktur. Doktor bey, Hayret beyi|- Doktor bir an düşündükten istiyor. sonra cevap verdi: Üçü de kapıya doğru yürüdü| —— Öyleyse bütün tedbirlerin ler. Hizmetçi çekingen bir ses-İ|bugünden itibaren iaidesiz ol- le: duğunu söylemek mecburiyetin — Yalnız Hayret beyi istiyor| deyim. — Hiç mi: — Fence . . Evet hanım efen- — Doktor bey yanındaki oda|di . /da bekliyor efendim. Dört gölge hastanın yanına Çapkm kızın rengi attı. girdi . Baygın yatan ihtiyar ka- Halası bir aydanberi nısıf fel| daum uzun uzun seyr ettiler . awhw Ve ik gün sonra gömdüler. dı. Böyle dıiunı gayri tabif| Cenaze yorgunluğu, düğün — Ama o gün bana Taktim- $ — Şu kalburu (6) Çoğun aksi(2)| İ Harik, hayat, kaza ve otome'nl sigortalarınızı Türkiyede bilafasıla ierayı muamele etmekte olan ÜNYON madan sigorta uwırr.u a. Telefon: Beyı Devlel demiryolları ve İlmanları umami idaresinden -| Diyarbe yüzde 30 ye sergiye teşhir edilmek tizere sevkedilecek Ücretlerinden de esas tur istasyonlarda ve Diyârbekir İhtiva kapah zarfları tevdi için de mezkür tarihte ssat 14 te Istanbulda yne 4 müracı AĞUSTOS 1020 EGLENCELERİ Dünkü bilmecemizin halledilmiş şekli YUKARDAN AŞAĞI: 1 — EKibise (6) Rabıt edatı (2) 2 — Hâlâ (4) $ — Hiddet (5) 4 — Hazır (5) 3 — Tepenin yüksekliği ($ 6 — Kapalı olmayan (4) Nota (2) 7 — Fasılasız (3) 8 — At yavrusu (3) Kötü (3) $ — Gaddar Ünyoan #igörta kumpanyasına daresıııı!sıı olan milif sergiye ollarında seyahat edecek irde — açılacak let demi Di feler üzerinden yüzde 30 tenzilte 20 tarihinden 80 eylul 1920 tarihine ergi beyetinde bulanan Posta telgraf levazım ve me- bani müdürlüğünden: 1— İdaremiz müstahdemini için imal kapahı zarf nsülile münakasaya konulmuştur. 9— Münakass Ağustosun yirmi dördüncü cumartesi günü İcra edilece- tirilecek 9500 ilâ 2700 çift potin şimdiden, teminat ce tekllfnamelerini 1 | İsporto ve İspirtolu İçkiler İnhisaff Umum müdürlüğünden : Pazarlık suretile 500 top kâğit alınacaktır. 6 ağustos Salı günü saat 11 de mübalf at komisyonuna müracaat edilmesi. Gain'a lhalâl gümrü umımurluuunden mı 5 Sandık Kile Ce o Asit borül Tarçin Kurutma kâğıdı Kesilmemiş yazı kağıdı yazı kâğpdı balya Sandık Kurutma kâpdı kerilmemiş Dökme şişe İpekli yönlü elbiselik Kadyo akrsamı 1 1 ı ı . i 1 ı i umaralı anbarda mevcut ballde cine ve evsah yazılı 85 parya G bilâ #ahip hükmünti iktisap eylediğinden 26-7-020 da yirmi —gün modlt müzayedeye konülmüş olmakla 14-8-990 ve onu müreakip günlerde # komi#yonuna müracaatları Evrakı matbua tab'ı: Tülün inhisarı umum müdürlüğünden: İdare için müstacelen 3880 adet 54,500 - yaprak günü pazarlık lanların yevmi mezkürda * alatada mübayaat komisyonunda neleri görmek üzere her gün müracaatları. kışla caddesi dükkân kayık iskelesi Biüyük dere çayır başı detter f suretile İ ; 7,5 teminatı müt Bulunmaları ve merfi) tabı lâzım — gelen m 8/929 Cumartesi BA 23/18 90/98 204 üü iskele mahafl hatap arsadl Ceraitli bari Hasan yiğa ıaklı nlevelli kaymakalti, Iıaınna_n Balâda mahal ve mevksi muharrer $ kalem emlik ve sergi Ti &tdiye mahalli yirmi gün müddetle müzayedeye Talip olanların 20/8/929 S: karşısı vazolunmuş gününe kadar Kasımpaşada divan! a vakıf İdaresine ve yevmi mezkürde Istanbul evkef lerini icra ettirmeleri ilân olunur. Posla Telgraf umum müdürlüğü levazım müdürlüyünde. 1 — Müstahdemin için imla ertirilecek 2500-2700 takım elh' ve kasket kapalı zarf usulile münakasaya konulmuştur. 2 — 14 Âğustos tarihinde Ihalesi İcra edileceğinden unpııı“ şartname almak için şimdiden teminat ve teklifnamelerini ihtiVf edecek kapalı zarfları tevdi içinde mezkür tarihe müsadif çarşaml günü saat 14 te İstanbul yeni postahanede mübayaat komisyotuff müracaatları. Brkaf umum müdürlüğünden : Haydar Paşada nâtemamı Doğum evinin ikmali inşası 1 929 tarihinden 28 Ağustos 029 Çarşamba günü &aat üçe kadar # palı zarf usülile ihale edilmek Üzere münakasaya vaz oıunmns" Talip olan müteahhit mühendis ve mimarların her gün sonra şariname proje ve mukaveleyi anlamak üzere Istanbul rv"’ heyeti kanuniyesine ve ihale günü de Istanbul Evkaf idare Encili nine müracaat eylemeleri ilân olunur Eskişehir nafia baş mühendisliğinden: Eskişehir - Çifteler yolunun başında müceddeden inşa olun! silindirler garajı 7640,71 Tira bedeli keşille ve kapalı zart usull? 30/7/929 tarihinden 19/8/929 Pazartesi günü saat on beşe kadif münakasaya vazolunmuştur taliplerin bedeli keşfin *,, 2,5 nisbetli? Ge teminatı tüüvakkâte akçöşi 'veya İstikrazı dekili, tabvilatı veyil banka mektubu itasile beraber teklifnamelerini usuli dairesinde it2f” ile vakti müayyeninde Encümeni - vilâyete tevdileri Juıumıv gf olunur. Biras posla ve İelgral baş müdürlüğünden: Mütekabilen haftada dörder defa âre merakize uğrarmak üzere yapan bin yüz otuz beş lira Üeretl Şehriyeli Sivas - Kayseri ve iki dör yüz lira ücreti şehriyeli Sivas - Turhal arası postaları yazın octomob! le beşyüz ve kışın araba ye Icabında hayyanla — Gört yüz kilo nakliyat y#f” mak otomobille nakliyatta beş yulcu almak ve beher yolcunun azamf kilo Siyati bulunmak Üzere temmüzün - yirmi yedinci Cumartesi günüt tön müddetle münakasaya konulduğu ilân olunur. n seyristii yorgunluğu kadar ağır oluyor . Bu iki gün zarfında Çapkın kız kederlenmeğe, düşünmeğe, ağ- lamağa hulasa kendi hesabına hiç bir şey yapmağa meydan bu- lamadan çalıştı. Taziyetler bit- ti. Herkes çekildi. Yalıda, yal- .|şikten beri işittiği bu ses artık di. Köy kızı ! Kalbimdeki ııd' toprak olmuştu . Bu ses ki bü-|kuntuyu, hayatımda ki çöküf tün varlığını yegâne kızından/tüyü anlatabilmek için ihâ ziyade Çapkın kıza vermişti, iş-| söyleyeyim: Yapayalnız Bir çılgın gibi olsun ıul/ nız cicimAli, hemşiresi, Nefise hanım efendi, Vidin ve Hayret bey kaldılar. Bir kaç gür Çap-i kın kızı yalnız bırakmamağa ka- rar vermişlerdi. Akşam yemeğindensonra çap kın odasına çekildi. Gökün yıl- dızları ile sahillerde ki ışıklarm birbirine karıştığı bir gece. .. Kâinat bir buz parçası berrak lığındaydı ." Ocağın karşısında| bir koltuğa oturdu . Ellerini en- gesinde kenetliyerek arkaya yas- landı ve ilk defa olanı biteni ha- tırlamağa başladı. Ağlayamıyordu . ara sıra ne-| — Sonra son bir teşebbüs hamle| kesiyor ve halasının dı-|siyle kalemi fesini şardan : — Kızım ! Kızım ! te bu ses şimdi karların altında| dım ! Ağlayamıyorum ! yorum da. . anasız ld donmuştu. .. Çok şeyler söylemek istiyordu. Anasız genç kız, kızdan başka kimden t İ imizi umam!axaln'nı;g Issızlık dinler mi? Aşağıya inip evdekilere söy- mar? Ban sen - teselli ol Birbiri: Aczi bilmeyen Çapkın şimdi aczin kendisi oldu : Yi lemek istedi . Onların da kendinden fazla saattan beri . Dün çııııne?:: bugün bir kurt Dunyasınım bir şeyleri yoktu . İztrrap, tesir. aynı derecede, bütün bunlar ka- sında çobansız ve ağılsız W’d ya döndüm. Beynim şimdi #j 1pleri sarmıştı. Kalktı. Masanın başına gitti. Sıl yırtılıyorsa, hayatım öyl€ yırtılacak ? Dayanacağım İçini dönmek için bir vasıta aklıma gelmişti : Sevil ... fakat sağlam bir kala vafdi lam ! hat e Söyleyemediklerini Sevile ya- zacaktı. Süngerleşen dımağın- da bir şey yoktu . Beykoz tepe- leri uyanıncıya kadar başı avuç- larının içinde bekledi . İşte o yıkıldı ve hayat me metsiz bir düşman gibi ildi : gattı . Ben kendimi hıyı"’ Sevil ! Halam öldü. Halamı|başına yaşamak için yirmi saat evel gömdük Sevil!|ve ona harırlanmış ıınxy“d" Deyecek sesini bekliyordu . Be| Ölüm halama değil bana gel-