B OCEŞE N ZZ Bülliyet ıunın vımııı *MİLLİYET,TIR BUGÜNKU HAVA Dün en fazla haraçet 21, ea az 14 tü Ruzgâr saniyede 10 metre sür'atle lodostan esmiştir. Yarın hafif mütebavvil açık gl , Toprak ve kafa Bu ülkede toprak gibi kafalar da feyizli bir verim devresine girmek için işlenecekleri anı bek liyor. Orta Anadolu ovalarının ne kadar çorak ve bakımgız bir görünüşü varsa entelektüel mu ütlerimizin de öyle bir kurak öyle bir perişan hali var. Diyor-| lar ki, bu ölü toprağı canlandır- vrak için milyonlarca paraya ve bw o kadar kola ihtiyaç görülü- yor, Ben sanıyorum ki kafala- rın sürülüp işlenmesi bu kadar büyük bir masrafa, bu kadar şok emeğe bağlı değildir. On onbeş senelik bir toplama ve bes- lenme devresi bütün anemik be- yinlere şifanın ilk tatlr müjde- lrnni bahşedebili Elverir ki va kafalar memleketin toprağı| ıbı bir damla rahmet ihtiyacı- issedecek derecede bir şuu-| ra — ne diyoruz? — bir grize| malik olabilsin! Lâkin, maale- sef, bizde, kafalar henüz bu ka- darcık bir tekâmül noktasına bile varmış bulunmaktan uzak- tır. İşte, rağın sürülüp işlen- mesi işinin zorluğuna mukabil kafaların sürülüp işlenmesinde- i âu'çliık buradadır. Toprak kendi fakirliğini, kendi çoraklı- ğinı duyuyor; nerde bir damla su bulursa bağrına doğru çel yor. Zavaâllı toprağın hiç bir i diası yok. Ne tarafından bakar- sanız, size: «Yanıp kavruluyo- rum; kuruyup soluyorum. Eğer gökyüzü İlütfedip te bereketli yağmurlariyle benim atşımı sön dürmezse , benden bir şey bek- lemeyin!» diyor. Lâkin kafalar aslâ böyle de- miyorlar. Boş, kuru ve uyuşuk kafalar demet demet, renk renk saç yığınları altında sefaletleri- ni saklıyorlar! «Bizim gö rahmetine ihtiyacımız yoktur; kendi özümüz Nil nehri gibi, coşkun ve bereketli, içimizden akıp gidiyor.» diyorlar. İnanalım mı? Ah, ne kadar i- nanmak istiyoruz. Fakat dik- katle iğilip baktığımız zaman görüyoruz ki bukafaların için- den akan nehir etrafına, kara, koyu ve ağdalı bir çamur taba- kası bırakmaktan başka bir şe- ye yaramıyor. «Porsuk çayı» da tıpkı böyledir; yaz kış Anado- lunun orta yerinden akar gider, lâkin ziyanmdan başka bir rolü yoktur. | Bu kafalar kendi fakrı zaru- retferini bari kendi kendilerine itiraf edecek kadar samimi ol- salar, gizliden gizliye bir şey- ler öğrenip bilmeğe çalışırlardı. Bunu da yapmadıklarından e- miniz; çünkü her ağızlarını a- çe beynelmilel bir itibara nail değildir, yoksa, son - günlerde ıyıpılmnktı olan bir Edebiyat tün cihanda rezil gelirdi. etmeğe kâfi ne tehlikeli, bir koşuştur! Bulanan gözleri- bir parça daha uzaklaşıyor. #on nesillerin ıko!mık leri şey böyle bir amfis yorlar; lâkin, Afrika çalılıkları arasında yuıvın bu haşarat gi- bi geri geriye. . YAKUP KADRİ FELEK 1000 LİRA Bir akşam refikımız bir mü- sabaka açmış. 1000 lirayı günde en iyi şekilde sarfedene hediye verecekmiş. Bu müsabakaya hayli evvel çe bir haftalıkta tesadüf etmiş- tim. Orada verilen cevabı bil- mem ama bana sorarlarsa evve- 14 1000 lirayı görmek isterim. Bu müsabakada bir «Arpa an- barın kokusu yok mu? DERİN MUHABBET! Mahut anket her edibin kal- Dün de bir hanımın sözleri ara- amda: — Babıâli caddesine derin muhabbetim vardır! Lâkırdısını okudum. Bu cad Tan mamasını halisane tavsiye ederim. AH! BİR TANE OLS, Bir gazetede serlâvha olarak okudum: Bir berber) ve kendi kendime: — Ah! Bir tek olsa, şekerle beslerdik: diye mırıldandım. İŞTE UCUZLUK! Rulekamızdan bir iki sabah gazetesi nihayet karilerini ha- yat pahalılığından kurtarmanın yolunu buldular. Bunlardan bi- rinin neşrettiği listayı okudum ve artık pahalilıktan kurtarıldı- gımıza kanı oldum. — Meselâ: | bir kürkçü siparışler üzerinden | yüzde yirmi tenzilât yapıyor- müuş. Allah razi olsun bütün fa-| kir fukara da kime ucuz kürk yaptıralım diye endişede idiler. Sonra çıcek fidanları, gramofon makina ve pilâkları, Maksım barında yemekler, bir maruf fo- tografhane hep tenzilât! Halkın da bekledikleri bu! ya bir ha- mam kese sabun sürüneceklere büyük tenzilât yapıyor! Artık kirli gızmeye de mahal yok! FELEK — (XYLAR ee ÇİPTLER ÇENNETİ çışlarında, eskisinden beter bir | herze söylemekten kurtulamı-' *Milliyet, n edebi tefrikası 57 y hekimi Emine nin “yeşil yapraklar içinde tam vücutlü bir (Venüs yali Suat Naci in gözleri önüne geldi. Buhayal fildişi boynu, bir, zeytin yaprağına hıııuym ha- ülyeşıl gözleriyle. — Beni kurtar! Diye yalvardığını görür gıhı oldu. Kan başma - sıçradı. anda bu mukaddes hayale tısa- ruf iddia eden, ona zulmeden,| onun ruhunu zincirleye bu a- damı bir anda yok etmek içi rüververine sarılmağı di Ve bunu yapacaktı. Togun un kaygusuz, gamsız, sesi başladı: — Aklıma bir şı gı:lı yor dok- jJandarma yazılsan. . 0 maas k l de kalırım, ya kasabaya yerleşi- Jdömilo) ya benzeyen beyaz ha-| rim. mek ihtimali bil çiliğinden kurtulur; Bu orman onu bastırdıkça bastırdı. mu.ıu Scn fıkıı ağır bie sesle diyorsun, tekrar| koldan çıkamazsın! n başlıyordu. Araba yolu biraz | uzak olmakla beraber ormanım yanmdan geçtiği için Tosun evi te çavuğtum, Yine jandarma ça-|ne gitmek üzre yaylıdan indi. yaparlar değil mi? Maaş..!— Eksik'olma doktor B. H:n W ctnlı. hem 1 Bürhan Cahit O zaman ya nahiye merkezin Antalya ya git- var. O zaman i de çaresiz bu dağ bek- . İsparta ya, Suat Naci biraz sükünet bul- «£ Sık rılııunı Çavuş, jandar- ma olup ta ne olacaksın. Ve onu iknâ etmek ihtiyacıy- le ilâve etti: — Şimdi her gece evine gi- ındrma olursan kara- Sular kararmıştr. Çam orma- anketj entelektlel Türkiyeyi bü | Bu diyarda cehaletin hiç bu mertebe korkunç bir çap aldığı görülmemişti. Geri geriye bu ge başdöndürücü miz önünde 4sır her gün bizden ıcıy'ıp 'a koşuşudur. Evet koşu-| bir| 'it bir| binde yatan aslanı uyandırdı. | deye pek derin muhabbet bag- | İtudan dudaklarnı yiyen, içi i- |gine sığmayan genç adam şim- M  929 Defteri kebir Mülellii * — Maks ve Alkes Piyer NİSAN Yazıhanede kâtibemle be- 4— Kâtibeciğime ( a- 17— Kütibime, işten çıktığı li SANÜ Zai için iktamiye G GDU At Bak zi iA .MMIıIS v ç mme, dudak boyası 20.— 4— Kütibimin yerine gelen | $— Hizmetçinin haftalığı yol kâtibeye kalem 2.50| verdik, işi karım görecek 4— S$.— Kâtib me yazı takımı 15890| 6.— Kâtibemin dayısının oğlu 6— Saç trag 120| geldi. Biçare çocuk işsiz | 7.— Kâtibemin masasıta aba- — | Ona yardım için verilen 25.— jurlu lamba “gözleri yo 7.— Kitibeciğime bir şapka — 40.— | rulmasın” diye 2$— Dayısının oğluma Üz 8— Saç traş 120| g.— Karıma ev masrafı S$— 9.— Kiçibemin iskemlesine 9.— Kayın valdeye şemsiye ge- yastık 240 ne kaybetmiş 120 Kâtibemin masasına bir vazo, bir demet de çiçek 3.25| Kendime yeni bir krı 10.— Kendime iç çamaşırı Berbere abone ucreti 10.— Kâtibem halkında haber getiren adama bahşiş il,— Ahlâksız kâtıbeme yol ver- dim, yerine aldığım kâtibe avans K İl— Hizmetçinin aylığı 12.— Karıma bir elbise 1$0— su, DU Oğluma esvap 60— HAZİRAN Oğluma oyuncak 415 5.— Kâtibemle beraber akşam Kendime terlik 2.50 | yemeği $.50|13.— Kayın valdeye bir ipekli | Avdette otomobil 220 şemşiye, Hediye iz— 6— Karımla oğluma gezsinler Nakleden diye 150 SELAMİ İZZET İLÂNLAR eiyevm irse etmekte olduğu ZEHİRLİ HANÇER mühteşem süper filmin mümessillerk Düber ELGA BRİNK ile meşhür aktör JAK TREVOR bürün temaşakicanın takdir ve alkışlarına mürtiaf' Olatuşlardır. Hec akşem; Meşhür Türk dansözü SERAFARMED in muzaflerane Elyevmi ki büyük filmi azim muvaffakiyetlerle irae etmektedir: MERİ PİKFORD un temsili BAKİRENİN KALBİ ile M!Şİ ADA 4ET bu A Barikel san'atı görmeğe MAJIK SİNEMASINDA ($ Melok. $inemasında gayet carip İki filim Konstans Talmaç in nng__ğgen İKISKANÇLIK göNLi VüğikA Filmi keşidede xazanan atideki na- maralirin sahipleri ikrumiyeleri al mak - üzte MELEK SİNEMASI ile Krasin /buz. kıran vaparunun kutbu — şimallde Ceneral Nobile nin tahtı idaresindeki balon tayfa- Müdüriyeğine müracamt — ermeleri YiĞa. olunur. sımı ölümden — nasil — kurtardığını mDusavvir bir filim. 974 468 020 688 528 783 502 781 BOB 806-400 324 057 601 409 H4 616 8505409 800 995 402 AM 009 657 465 vez Bü 5. İlân İzmirde bulunan 4 numaralı jan: datma mekcebinin.kapalı zarf usuliyle | münakasaya vaz — ve ilân edilen bir | Tilden setelik Ekmek ve Ez ihtiyacı hak- | edildi; kınde hüsbelicap tadilâe icrasma za Tücet Üasıl olmakla münakasanın ye- ıpılııııı ilânata valikan tehir rafa yolun duşerıc hır uğrada acı kahvemizi iç doktor B. — Eyvallah çavuş, haydi sa- glıcakla! Tosun, asker ocağında, dağ başına demir kesilen gürbüz a- dam mavzerini tekrar umuzuna vurdu. Silâh kullanmaktan na- sırlaşan, kemikleşen iri pençe- leriyle bir selâm verdi. Ve ak- şamın soluk aydınlığı içinde çam ormanının sık fühdalıklar- na daldı. Kendine göre ıslıkla bir köy şarkısı tutturarak göz- den kayboldu. Suat Naci üzüntü ve kurun- tedemçrlı “Sinirlerinde ve etle- rinde biriken hırs ve acız çoş- guün sel ğibi hançeresini yırttı. Arabacıdan zaptetmeğe çalıştı- ğt hindkirığinı mendiline göme- rek kana kana ağladı, ağladı. Ağliyordu. Araba yoluna de- vam ediyordu, neş'eli ıslık sesi! ondan uzaklaşryordu. Ve bu ses yuvaya yaklaşıyordu. — Hayır Emine, sana inan- sam aı.'!.:un elinden kurtula- miyadağını biliyorum. Senin ar- zun olmasa bile senin vücudu- nun onun arzularnı tatmin et- mesine tahâmmül — edemiyece- ğim. Bu İşkence, .. Hem sana da öyle”değil ini?, Sevemiyece- ğin ve sevemediğin bir adamın zevkini vermeğe mecbur “ol-| mak... Bunun için sen kendin muztarip ölmiyor müsun Emi-| : Ve hem o, öyle bir adam ki kadını yı]mı Zevk için ve ço- di çok engin bir hüzün içinde kalmıştı. Akşamın loşluğu acr bir mayi gibi içine akıyor, ka- fası kızgın bir halvette kalmış gibi uğulduyordu. İslik çala çala pür neş'e or- mana dalan bu adam nereye gi- diyordu? cuk yapmak için tanıyor. Senin Suat z, karasızlık, ve| kalbinde yeri olup olmadığını ik.. Bu ta 10.— Oğluma kasket 225 Taber yediğimiz yemek — 2.90 llL— Karıma kumaş 82.50 Sinemada iki koltuk 120 12 Kayın valdeye şemsiye — 3.50 Otomobil, gece zammile 880 13.— Hizmetçini aylığı 15—| 7.— Karıma ev masrafı 10— M— Saç traş —30 Kültibeme üç aylık pegin 300.— 1$.— Karım, kayım valdem ve 8— Kâym valdeye şemsiye — 1.75| oğluma otomobil - sey- TEMMUZ ranr 650 3 Kütibeme bir altın kol 16—- Karıma on baş günlük ev saatı 90— masrafı #—| ı—; böyl tir. Sporcu misafiri blr. isi nn stasyonda hazıı sim Statyomu kapı | at on dörtte açılacaktır. — Bu gün Osturyanın) ya- pacağı çe küçükleri — Vefa bir maç yapacaklaı | berveçhi atldir: yüz kuruş Tribün: Sivillere yüz kuruş ... gadan : Geçen Cuma günü yomunda Gelatasaray takımı ile yaptığımız bazı gazetelerde beya kikat şeklinde yaptırı! iptidaf ihtiyaçlarnı binle ve vücudunla Çok da hırslı değil dün onun kalın vi sanıyorum Emine, rem köşelerini bilmı le, saçlarının teli etmez. . mukabele görmek hissetmiyor ki. . luk diye biliyor. içli bir zonın ııtırıbıylc boı uışı.ınmyoı.l(urdu a ıoiııyı hıııkçzlerim. Şut *Osturya, takımı bu dokuz — buçukta ikbal meraslı sıntı teminec kulüp Balkon: Numaralı sira — Smın narin ve körpe vü-| mek bit işkence, .. hammül edemiyeteğim Emine, , e nefis müs içları hey'eti Sirkeci stasyonuna muvasalet edecek- lerimize e bulunmaları firler bu gün 'apa- ebetle Tak- uları tam sa- müsabakadla övel ve Fenerbah- küçüklerile rdir. —Osturya-Galatasaray maçı saht on yedidedir. Bu mühim maçın hakemi HAMDI EMİN — Stâdyoma dühul Hatları beş Diğer siralar üÜçyüz kuruş İkiyüz kuruş Kulüp mensuplarlle Zabitana Dühuliye: Sivlilere yüz kuruş Kulüp mensuplarına elli kuruş Fonerin beyannamesi Fenerbahçe umum! kaptanlı- Taksim Stad- birinci fudbol Lik maçı csna- sında vukua gelen malüm ve mües- sif kazalar üzerine Galatasaray klü- bü tarafından bir kaç günden beri mname ve tah- lmakta olan ve efkârı umumiyede Galatasaray mü- dafii Mehmet Nazif beyin ayağının takımımız kaptanı Zeki bey tarafın. | önünde ceryan eden Galatasaray — dan kasten kırıldığı zehabını uyan- dırmak maksşadırir. matuf - bülunan | diselere ait manevi mes'uliyetin han- İsistematik neşriyat üzerine bu enuı: &i tarafta olduğuna bütün kâl- lüyorsun. . mi Emine?! 'e sert adc leri arasında ezilir, acmır, vranır bildikçe kalbim duracak Sevdiği bir ek ve düşün- bile hareket| &Fikir, Mizah,.. lllkay'e. noman* l.,nıık noktası fenni oyunumuza üslurya-lîalalasaray naçı — Bugün Taksimde Galafasaray - Osturya Mafi - yapılabak San maç hadisesi münasebelile - Ponerbahçenin hir beyannamesi Dahlfesi Wym bir çey öğretmiyoruz. belki o an'anevi sisteminin tabil Beticesi olarak kazaen kırılan Ö yağın üzerirlize yüklenmek İ lekesinin asıl kimlere ait oldul tespit ediyoruz. On beş senedef futbol oynayan ve temiz bif cumuz olduğu kadar ci hâlük bir genç olan Zekinin Mi Nazifin ayağını kasten kerdiği Ju şayiatı bu suretle ve nefi dederken Galatasaray klübü t dan neşredilen ve Mehmet Ni ayağının kırılması iddiasını riyet adliyesine havale - edilet bildiren tebliğine karşı alenefi T ni teemsüif etmemek kabıl Binlerce seyircinin gözlü öni ryan etmiş ve hiç Bir kaste M olmadığı hakem raporu ve bi ? Tu tedkik eden selâhiyettar B rin kararile tebeyyün eden bİf hadisesini herne suretle olursa bir zabrta vak'ası haline çalışan ve senelerce kargılı ecnebi takımlarına karşı yi oynamış ve bütün memleket$i mış temiz bir genci fırsat bu tır diye hukuku umumiye sırasına koymak gayret kı hissin fevkinde tutmak keyf © boyannamede tefahür edi ve faziletle ne derece uygull Klide ayrıca şayanı teemmül ede ede belki de bir gün memle- akalar görmek kabil olacaktır... bahis üzerinde ilk ve son söz olarak | berveçhi âti beyannamenin neşri Fe- nerbahçeliler için bir şeref ve hay- siyet vazifesi olmuştur Galatasaray birinci futbol takımır ile yaptığımız maçların daimi bir sertlik ve huşunet havaşı içinde çe- ryan etmesi geçen Cuma gününe mahsus yeni bir hadise deği Yirmi beş senedenberi bu —takımla | yaptığımız maçların hepsi Galatasa: ray klübünlün kendisi için mukaddes ananc haline koyduğu sert ve kırıcı oyun sistemi yüzünden aynı haşin eşkâl ve şerait dairesinde ceryan et- miştir. Ve binlerce seyircinin Fener bahçe takımına karşı hiç bir suretle sarsılmayan muhabbet ve — teveccü- hünün doğması ve artması ve bu gün kü azim vusatı alması da ve bu kırı- €t oyuna daima teknik oyunu tercih | etmekliğimizden ve mağlübiyetleri sportmence ve efendice kabul etme- |yi bilmektiğimizden ileri gelmiştir. İki takım arasında yirmi beş sene- |denberi bizim gördüyümüz yegâne (onların daima bu sert ve muvaffakı- yete esas addettikleri yıldırıcı oyun sistemile mukabele etmeleridir. An- cük bu ayrılıktır ki maçları seyr e- den halk üzerinde iki klüb arasında şiddetli bir husumet olduğu kanaa- tini hazıl etmiş ve görünen köy kı- lavuz istemediği için ecnebi takım- lara karşı yapamadıkları sertliği bi- ze karşı yapmaktan kaçınmadıkları- nr gören halk arasında bu talâkki ko Jaylıkla yer almıştır. Tavrih etmek istediğimiz nokta hülâsaten şudur: Bizim oyunumuza bakanlar onlara karşı husumet görmemiş, fakat bize karşı-onların oynadıkları oyunu gö- renler bu husumetin varlığına daima ve bihakkın hükmetmiştir. Mamafi yatağa ztmıkun başka hır şey nıyor ki, düşünmüyor. Ve sen onun bu kadmım başka bir erkeğe ait ol- | ıkliı duğunu bilmek bir azap. Fakat|maz. .. Etrafında dolaşan bö- bu müşterek hayatın böyle mah| cekler, kurtlar, kuşlar onu mü- Buna ta-|kemi — Doğru onu ıevınek için se-|nül, aşkın o israrlı mahlüku tıl- nin kalbin değil, parmakların bi Fakat o esasen senden. tetti. Fakat varlığımla asıl hakim Tüzumünü olan o tılsımı keşfedemedi. Bu- Seni sen ola- nu tamamiyle - bi rak, kadın olarak, zevkımnı ve ih kleri, arzuları, tiyacını temin edecek bir mah- rup kalkışları bile senden ayrı Onüun bedeni olan bir adamla bir çatı altında y hayeun. yaşamağa uhımmül edemıyo- bu noktayi tavzih etmekle senede birkaç kere ve binlerce insanın gözü Fenerbahçe maçlarından doğan ha- kimseye | — Sana tamamiyle inaniyo- rTum Emnine , .. Kâlbin kanatlan- mamış bir yavru kuş kadar te- izdir. Genç kız gönülleri, ö- öne kadar yapraklar, kabu- arla sarılı nâdide çiçekler gi bidir. Onun üsaresini bulmak için üzerine çok işlemek lâzım- dır. Ve o, zevkini, havasını, ni buluncaya kadar açıl- Ü “yölyettir. Sporcu şeref ve | miştir ki: çin çalışmanı, tl“'n içiğ, meni, ve nihayet adali, behimi zev! meni havsalama rum, 'tini korumayı bilen, rakip Şi hiç bir zaman kasten £ |pacak tiynette olmayan, hatti cularından birinin aynı maç' wıunldıgı halde bunun için |kast atfederek adliyeye aklından bile geçirmiyen alelâde bir spor kazasını ku umumiye vak'sar halin€ isteyen bu çirkin temayül da kendisine mensup ge |datr vakıadan tenzih eyler huriyet adliyesinin adil hürmetle intizar eder. Umumi H. CEL Taksim Polis merkezi O —Fenerbahçe maçı hadisesi daki tahikatını ikmal ile diriyetine gönderdiğini mumiliğe bildirmiştir. Müddei umumi — muavil Necmettin bey bu münat «— Evrak yarın uudıl İliğe gelir. Taksim merke rilen malümata nazaran vıJ kisinin aynıdır; Ouyun j tahaddüs etmiş bir kaza d’r pit edilmiştir.. ğ -— |. “ı..uı Van nafia se: den: Vın—-Ccvıı—İ““' tarikırın birinci Nra (22) kuruş, ikinci (54205) lira (65) — kurut: kısmında (31096) un(:l, muhtelif cins ve ıaık' __., Tatı sunaiye ı.pııı iki edilmek ve bedeli weslün utf | tediye edilmek üsre 4/$/ Ö yit 5İ den 1/6/929 tarihine müddetle münakasayi Talip olanlardan mın-“:u'ğ' öğrenmek ve evrakt mek isteyenlerin Van baş mühendisliğine MÜ' lân olunur. Piyango müdürlügür dÜ e| şevk * — 'Tayyare cemiyeri lüğü küçük Kınacıyan saryan hanının birinci etmiştir ıdııi temâdiyen gagalar. .. Pençeler, irler. Hattâ onu bütün varlığıyle — elde edip benim- semek isteyenler olur.Fakat gö- sımı bulunmadan açılmaz, n idanı Bu adı varlığını zap-| başka. . Ön TT İAT eli onün hıyl';'nd' Ha orum. Zev- ihtiyaçları, otu- brömür verecti ona hissettirm birer kaşık koY