“Kaynatal,, - Rumların parolsri Yukardan - derin ŞöJ güle ağırca bir GN Gıcırtış doğruden doğruya yukardaki demir kapaktan Vallah derilerini yüzüp ıçm:! Saman — doldurarak çarşıpazar | gezdire kalırdı. Onun böyle o- lacağını İlyas ta Tahir Abbas 'ta bilmiyor değillerdi. Zaten üzerlerine aldıkları iş pek korkuluydu. Ya mu! olacaklardı. - Yahut &l leşleri gölün sovuk sularına gö-; mülecekti. Dediklerini — yapabilirlerse Yüz aklığı ile sağsalim dönmek vardıe, ele geçerlerse: ne çıkar? Şu yalan dünyaya — temel atıp kazık çakacak değillerdi ya? Nasıl olsa günün birinde ö- Kip gidecek değiller miydi? Hem bakalım rahat döşeğinde mi öleceklerdi? yoksa bir yağlı kurşunla — düşen — gövdelerini kurtkuş mu pençeleyip gagala- yarak didecekti? Böyle olmayacağına ellerin- de senetleri mi vardı? Kendile- ri gibi yırtıcı adamlardan ötürü —*Ya Devlet başa, ya kuz- Bgun leşe! .. » denmiyor muydu. Şanla ölmek yiğit başlara ün sa lan mertlik taci sayılırdı. | Artık Yanya kalesine yana- #iyorlardı. Az ilerde kalenin be- | denleri vardı. Burada kayık ya- | ©aşacak münasip yer yoktu. ka- ? (yığın taş duvara yanaşması za-| rurf idi yu okşar gibi kürekleri ha- alıyorlardı. Ne olur ne ol- maz kayığın birdenbire taşlara | çarpmasından korkuyorlardı. Kale bedenine çok - ihtiyatla yaklaştılar. Tahir Abbas yavaşça fısılda- di: — Tam küçük kapının önün- deyiz. dedi. . Tahir Abbas doğru söylüyor du: Kalenin göle açılan çok kü- demirden bir kapısı vardı kapıdan ziyade bir insanm ayakta geçebileceği büyüklükte yumrumsu bir pencereye benzi- yordu. Bu: kalenin ihtiyat stt alma- $ cak muhkem kemerli menfezi i- di. Şayet uzun muhasaralar o- lur da içecek su tükenirse bu| delikten su almak mümkün ola- bilecekti. Demir kapaklı büyük mazgal kayığın yanaştığı yerde bir bu- çük mızrak boyu kadar yüksek- teydi. 'Tahir Abbasla İlyas tutuna- cak yerleri olmayan dümdüz | taş duvara nasıl tırmanacaklar, | içerden demir sürgülerle perki- * tilen demir kapağı nasıl söktü- rüp açabileceklerdi? Delik çok yukardaydı. Biri ötekinin omuzuna Basıp çıksa gene oraya ulaşmazdı. Hem © Zzaman altlarındaki oynak kü- Çük kayığı nasıl yerinde durdu- abileceklerdi? Kayık altların- dan kayıp göle doğru açılmaz mıydı? Kayık kale duvarr altmda-oy nakça civelek kahpeler gibi kı- pırdanıp oynaşıyordu. Göl sula- rı kale bedenine çarparak şıpır- dıyordu. Silahtar İlyas ayağa kalkmış tı. Tahir Abbas kısa bir kanca- yı duvar taşlarma iliştirmişti. Kayığı olduğu yerde tutuyor- du KA geliyordu Bu iki cesur adam Ali Paşa- nn kalesine mi gireceklerdi? Hurşit Paşanın kırkbin - kişilik ordusiyle başaramadığını ken- dileri mi yapıp edeceklerini sa- nıyortardı? Demir kapt ardında onları bekliyen biri mi vardı? Tahirle İhsan soluk almadan etrafı dinliyorlardı. Hah işte: Demir kapıdan yana bir gıcırtı geliyordu.Acaba kayık mı g- cırdıyor? diye şü; n di. Hayır, altlarımdaki kayığın filân gıcırdadığı yoktu. Gıtırtı; doğrudan doğruya yukardaki demir kapaktan geli- yordu. Yanya kalesi yapıldığı gün- den beri «su» kapağı açılmamış, tı. Bunun için pas tutan mente- geleri sağır sağır gıcırdıyordu. Demir kapr açılmıştı. Yukar dan derin göle ağırta bir şey| atıldı. ve: cümmm. .. etti. Eh. . artık İlyas yerden doğ- rularak yukarıya — seslenmekte beis görmiyordu. Yavaşça: — Agö... bire Agö... Diye ses verdi. Delikten boğ- muk gibi gelen kısık bir seda ce- vap verdi. — #«Kaynata! .» anladın mı? İlyas silâhtar bir kere titre- mişti. Rumlar Tepedelenli Ali Paşa için «Kaynata!» parolası- nr kullanıyorlardı. İlyas verilen işareti bilmiyor değildi. Zatca| bu işareti bekliyordu. Fakat cski efendisinin kalesi dibinde şu söz yüreğine bir ür- perti vermişti. Yavaşça: — «Bahar! ..» sen de anla- dım mı? Diye sordu. Yukardan tekrar cevap geldi: — Anladım. Hep - «yabancı: htar kin ile elini silâhlığı- na götürdü. Şu cevabı zaten bekliyordu. eyabancıyız!a de- mek Rum fesat ocağı teteryab cemiyetinin «İslâmo olanlara takdığı gizli adtı. «Bahar» parolası da «dost» manasına kullanılıyordu. Aman yarabbi! delikten kayr- ğa kalmca bir urgat - sarkıtılı- yordu. Yukardaki kısık sesti a- dam kayığa mı inmek - istiyor- du? Yoksa kayıktakiler mi yu- karıya çıkacaklardı? Gölü yalıyarak kale bedenle- rine sürtünüp kayan ruzgâr kız gn kediler gibi miyavlıyordu. İlyas ipe sarılarak yukarıya tırmanmıştı, bitmedi Bir zattan İmzasız bir mektup aldım. “Miçkel, Dağının adı “Miçkil, değildi. Diyor. — Teşekkür — ederim. Fikat hata bizde değildir. Tertip sehvi olmuştur. Bu gibi ufak tefek sehivlerin mazur görülmesi rica olunur. Resim” ler bahsine gelince; Ru pibi tefrika Tarda temsilt resim yapmak #dettir. Okuyucumuzun — züten malüm olan diğer izahatna teşekkür ederiz. Biraz sabrederseniz acele - ettiğinizi anlıyacaksınız. 4 Kara Hisarda Selim P, Hafidi Asiye Hanıma: Müsterih olunuz bahsettiğiniz eserler kümilen göcülmüştür, Horde izbli göreçekalniz, Sabrediniz MILLİYET Eagijterdğe Mücadele var! İntihabat hararetli bir safhadadır Londra, 12 (A.A.) — İnti- habat mücadelesi hararetlenmiş| tir. Gece gündüz son derece fa- aliyet sarfına, bir çok işleri bir den görmeğe mecbur olan siya- si fırkalar liderlerinin vazifeleri pek ağırdır. M. Baldwin dün Worcetershire de kâin olan Bewdiy intihap dairesini ziya- Tet etmiş ve orada resmen mu- İhafazakâr namzeti olarak gös- terildikten ve Büyük bir miting te bir nutuk irat ettikten ı:nmrı garbi İngiltereye gitmek ü trene binmiştir. Mumaileyh, o- rada muhtelif şehirlerde yedi ve ya sekiz büyük içtimada nu- tuk irat etmek mecburiyetinde- dir. Bu da mumaileyhin müte- madiyen seyahat etmesini icap ettirecektir. Bu seyahatin ikma linden sonra M. Baldwin, Sit& muntahiplerinden — mürekkep bir hey'et huzurunda nutuk söy- lemek üzre Londraya gelecek- tir. M. Ramsay Macdonald, â:-m namzetliğini koymuş olduğu Seaham intihap dairesinde ta- raftarlarına hitaben bir nutuk irat edecek ve sonra İskoçyada seyahata çıkacaktır. Son günlerde Gal memleketi- | akdedilmiş olan bir sürü miting lerde nutuklar irat etmiş bulu- nan M. Llioyd George yarın Lon drada bulunacak ve orada gerek Londra ve gerek civardaki Hibe- ral müntahiplerine siyasetini teşrih ve tasrih edecektir. Bunu müteakip hemen Gal memleke- tindeki intihap dairesine gide- cek ve oradahı Gardiff ve Swan- sea ya azimet eyleyecektir. Lordlar kamarasının mücade |leye iştirak eden mütehayyiz â- zası meyanmda Lord Birkenhe- ad ile Grey yi zikretmek icap eder. BAŞVEKİLİN PROĞRAMI Londra, 12 (A. A. — Başve- kil M, Baldwin, kendi intihap dairesinde neşredilmiş olan in- - a hali daki muhafazakâr hükümetin fealiye tini bütün teferrüatı ile izah ve teşrih eden ve tekrar iktidar mevkiine geldiği zaman istihsa- line çalışacağı gayeleri göste- ren uzun bir vesikadır. Program, harici siyaset hak- kında sulhun takviyesi ve tahdi- di teslihatın tahakkuk sahasma isali hususlarının bu mühim fa- aliyet sahasında muhafazakâr kabinenin takip etmiş olduğu başlıca gayeleri teşkil eylemiş bulunduğunu beyan etmekte ve Lokarno ve Paris yani (K -Briand) misakları gibi şümu ve ehemmiyeti fevkalâde olan misaklarm akdi sayesinde bey- nelmilel vaziyette husule gelen salâhmn İngiltereyi hali hazırda idare etmekte olan ricalin tah- didi teslihat yolunda daha bir takım yeni terakkiyat vücude geleceğini kemali emniyetle tah |min ve ümit etmelerine müsait olduğunu ilâve eylemektedir. Gene bu hususta proğratn, İn- güterenin kendi silâhlarını biz- zat kendi isteğiyle ilkolarak tah dit etmek suretiyle bütün dün- |yaya bir ders vermiş olduğunu | ve bunun neticesinde askeri ma sarifin mühim miktarda azalmı:ş buülünduğunu ve bu masarfifin kara kuvvetlerinin mücadele va sıtalarını baştan aşağıya asri- leştirmek zarnreti mevcut olma gsıma rağmen tenkis edildiğini beyan etmektedir. Proğram, bunu mütcakıp in- kişafı muhafazakâr fırka tara- fından takip ve tatbik edilimi: olan harici siyasetin esas nokta sınr teşkil etmekte bulunan ce- miyeti akvamım beynelmile! mü nasebatından — bahsetmektedi. Proğram, şu kelimelerie neti lenmektedir: “Hükümetin hari. ci mesaildeki bütün faaliyeti, daima dominyonlarla temamen itilâf ve onlarla sıkı surette teş- riki mesai edilmek suretiyle sar fedilecektir. Bu teşriki mesai, fikrimizçe imperatorluk vapde- tinin bakası ve onun cihan mcc- Hislerindeki nüfuzunun- muhafa SALI 14 'Son Haberler Bursa mubakensi | — M.Meslisinde kahal - eilen kanınlar Müldei umumi naksa iltiha Gdilmemesinde Istar 6diyor Bursa, 13 (Milliyel) — — Gök bayrakçı Cemal ve rülekası üçüncü Gdefa olarak bugün muhakeme edile- cektir. Nakz kafârının kırsetini mürcakip Müddei umumt Seyfertin Bey kalka- tak hükmü sabıkta Israr edilmesini talep eti. Avukatlardan Asaf Bey eski mü- dafsasını işaret ederek yeniden bu noktaya ve bu maddeye 146 1nci maddenin — temas — edilemiyeceğini söyledi. Maznunlar da nakza İttibsı talep ettiler: ve muhakeme öğlüden son- raya bırakıldı. Öğleden sonca muhakemeye de vam edildi. Salon çok kalahatıl Taklit ve Iskatı hükümeti iscihlaf eden teşkilârm mevcudiyet ve faali yetini kabul ettikleri cemiyeti teşkll etmekle cemiyete — girmek arasındaki farkın gözetilerek aym ayn cezalar yerildiği, binaenaleyli teşebbts. dere- nin hemen hemen her tarafında| cesinde kalın fesadın mevcudiyeti | fendinin talepleri is'af edilmek dahi 146 nci maddenin Ikinci fıkra- Sınca — İdamlarını — istilzam — edeceği Cihetle naksa-ittiba edilmemesi ve | bükmü sabıkta Brar edilmiştir. ... Resim sergisi Ankara, 13 (Milliyet) — Resim sergisi “ayın ön beşin- de açılacaktır. Sergi, geçen seneye nazaran daha zen- gindir. ... Kâzım paşa Ankara, (3 (Milliyet) — AL gandan avder eden Kâzım paşa Konya kolordu. kümandanlığına tayin edilmek üzredir. ..& Deniz ticareti Ankara, 13 ( Milliyet )— Deniz ticaret layihası da encü- men mazbata muharriri Selâhat. tir B ile Refik B in kisa be- atını mütsakip kül halinde | Li edildi. Fethi lfeğ ışerefiııe | ziyafet A A, Ankara 13 büyük elçimiz bir ziyalet veriici hiliye, Maliye, f lleri ile Fırkı ktribi umumisi Safver, hariciye müsteşan Fnis beyler ve Fransız sefiri ile sefaret erkân hazır bulu- nmuşlardır. Balıkçılara bir alet Landra, 13 (A A) — Flutwood açıklarında bir aletin tecrlbeleri icsa beyanatta Konya ovası sul. çesile tahlisiye Ankara, 13 (A.A) — Büyük| Millet meclisi bu gün reis vekili Refet beyin riyasetinde toplan- mıştır. Zirai itibar ve alım koo- peratifleri hakkındaki kanun lâ yihasmın bu devrei — içtimayie- nin hitamından evel intacını te- min İktisat, Adliye, Mali- ye, Dahiliye ve Bütçe encümen-| lerinin herbirinden intihap edi-| lecek üçer azadan mürekkep bir mutelit encümen tarafından tet kiki hakkındaki teklif kabul &| dilmiştir. Müteakiben Konya ovası su- lama idaresi bütçesinin müzake resine geçilmiş v esorulan bir su ale Wafia vekili Recep bey ati- deki cevabı vermiştir: «Efendim, Musa Kâzım beye İlâzım gelirse baslıca arzuları i- ki noktada toplanır. Birisi mev- çut tesisatın hüsnü halde bulun durulmasını temin, diğeri de esas planı yarım milyoti dönüm araziden daha fazla sulamaya müsait olarak yapılan ve bu gün ancak 150 bin küsür dö- nüm sulayabilen bu tesisatın e- sas projede derpiş edilen dere- ceye iblâğı. Bunun birincisi hakkındaki temenniyat müzakere edilmek- te oln bütçenin masarif kısmın- da temin edilmiştir. Diğerine gelince bunun da bütçenin mü- saadesizliği dolayısiyle bu gün için temine imkân yoktur. Vekil bey müteakiben hükü- metin umum Nafia işleri etra- fında teklif ettiği kanun lâyıha sında derpiş edilmekte olan su siyasetinin tatbikinde bilhassa bu ikinci cihetin temini ve bu tesisatm bir staj yeri haline ge-| Kadriye H. tahkika Gece aldığımız malümata fekası haklarındakl tahkikat hakkında tanzim edilen must | müddel umumiliğe verilmesi İddinnameyi müddel umu: fine | tanzim edeceği söylenmektedir. ** bezaların feciline daf Kanunun metnini Ankra, 13 ( AA ) —B.M. Meclisinin bugünkü içtimamnda kabul edilen ve kabahatlerin af- edilmiştir. Bu alet, ne kadar derin- Hikte olursa olsun balık sürülerinin bulundukları mevkü ve ciheti hare- kedlerini riyazi - bir kat'iyetle tayin etmektedir. Amelenin fikri Londra, 18 (A.A.) — Intiha- bat mücadelesi münascbetiyle bir autuk irat eden M.Makdo- meld madenlerin millileşlirilmesi lüzumuda israr etmiştir. İtalyada şiddetli zelzele Berlin, 13 (A. A) — Milanodan varit olan biz telgrafa göre, dün İtal yanın şimalinde ve bilhassa Cenevre ile Bologne da şiddetli zelzeleler olmuş, bir çok cevler basara uğra- Miştir. İlk zelzele üzerine hemen sokaklara fırlamış olan halk arasında panik büküm sürmektedir. Az altın değli Nüyork, 13 ÇALA.) — “Re- Hiana vapuru Relchs bank- tan 6 milyon 690 bim dolar kıymetinde külçe altın ge- türmiştir. İntihap var , 13'VLA) — Reisicumhur, yısta dcra Wh ve bazı cürümlerin takibat ve |cezalarının tecili hakkımdaki ka İnun berveçhi zirdir: Madde 1 — Umumi ve husu- |si kanunlarda yazılı kabahat &- Jalinden maznun ve yahut gıya- bında ve ya vicahında mahküm (olanlar affedilmiştir. 2 — Türk ceza kanununun i- kinti kitabınım birinci babının birinci faslında yazılı vatan a- leyhine, ve ikinci faslında yazılı, devlet kuvvetleri aleyhine ve ü- çüncü babının beşinci faslında yazılı imamlar, hatipler vaizler- le ruhani reislere müteallik ve| beşinci babının birinci faslının lar ve ikinci faslında yazılı, cü- Tüm ikar için cemiyet teşkil e-i denlere ve 8 inci babının birinci faslında yazılı cebren irza ge- (Çükleri baştan çıkaran ve iffete tecavüz - edenlere ve i-| kinci faslında yazılı zina) doküzüncü babmın 455 - inci maddesindeki suç hariç olmak üzre adamı rmeğe ve onun- cu babınım faslında yazılı yağma ve yol kesmek ve adam kaldırmağa mütedair cürümler bütçeleri kabul edilmiştir. ——eure—— Seyrisefain idaresi ve milli vapurlar ve arkadaşları Nafıa ve iktisat vekilleri bulundular ama idaresi büt- ve Seyrisefain Müteakiben mezkür idarenin 1929 mali senesi masarifi 231, 350 ve varidatı 231,350 lira ola- rak kabul edilmiştir. Bundan sonra tahlisiye idare sinin teklifatına ait kanun lây- hası ve 1929 senesi bütçesi mü- akere edilerek kabul edilmiş- tir. Mezkcür idarenin 1929 sene- si masarifi 267,461 lira ve vari- datı 272,480 lira olarak kabul dilmiştir. Seyrisefain idaresi bütçesini müzakeresine geçilmiş olması dolayısile serdolunan bazı mü- talaata cevaben İktisat vekili Rahmi bey demiştirki: Seyrisefain idaresinin bu gü- ne kadar islah ve takviyesile meşgul olundu. bundan sonraki Tehdit mi? Müstantik Hikmet Beye bir gardiyanın gönderdiği mektup Kadriye Hanmn ve arkadaşla” | ri hakkında tahkikatla meılı olan müstantik Hikmet B bir tehdit mektubu gelmiştir: Bu hususta bir muharririmi? malümatı almıştır: Beş altı gün evvel Tevkifbalfi | gardiyanlarından Mahir efendi | binmiş olduğu bir l müstantik Hikmet beyin Kâad- riye Hanm ve arkadaşları hak” kındaki tahkikatı vesile i: t ve Hikmet Beyin hastalığını d€ mevzuu bahs ederek: «— Bu kerata gebermedi. $ ratma bilmem ne — yapayım. Bundan iki sene evvel bahçe Sarayı önünde yar bir şey olmadır. Onu vura: dı ama vuramadılar,» Gibi bazı sözler söylemi$ Haber almdığına göre bu adâffi bundan (15) gün evel Mahif Şükrü imzası ile Hikmet bey€ | ğene tahkikatı vesile ittihaz © derek adeta bir tehdit mektubil göndermiştir. Bu tmektubun muhteviyatı hakkında temamli” mesaimiz, proğramımız ihracat emtaamızın kendi vapurlarımız. la harice gönderilmesini temin etmektedir. Buna çalışılacaktır. Hedefimiz budur. Seyriselain idaresinin - milli vapurlarla rekabet ettiği hak- kındaki beyanata gelince, böyle bir rekabette bulunulmamakta- dır. Milli vapur şirketlerile ida- re arasında bir tarife kabul edil miştir. Bazı vapur idareleri bu- nu bil'ahere ihlâl ettiler, Seyrisefain idaresinin tarife- sine gelince bu tarife hepsinin| fevkinde bulunduğu cihetle re- kabet mevzuu bahis olamaz. Mütecakiben seyrisefain ida- resinin 1929 bütçesi 4 milyon 859 bin 104 lira, varidatı 4 mil- yon 859 bin 104 lira olârak ka-, bul edilmiştir. Deniz ticareti hakkındaki kanun lâyıhası mü- zakere edilerek Adliye encüme- ninin teklifi hile bir kül ha- linde kahul edilmiştir. Meclis Perşenbe günü topla- hacaktır. * tı bitti göre Kadriye hanım ve rü- hitam bulmuştur. Maznnalar antik kararnamesinin bugün muhtemeldir. mi muavini Cemil beyin » e kantn kabul edilli aynen yazıyoruz da yazılı fasıllar ve maddelere uyan cürümler üzre diğer cürü nun veya gıyabında yahut vica- hında mahküm olanların larındaki takibatın icrası ve kümlerinin infazı tecil edilmiş- tir, 3 — Memurların men vazifelerine müteallik ri cürümlerle efradı ask2riyenin askerlik vazife veya ' sılatların- dan mütevellit cürümleri tecile tabi değildir. . 4 — ırza, mala ve cana karşı vukubulan - tasaddi ve tearruz üzerine adam öldürüp te kanuni esbabı muhaflefe ile veya aırza, mala ve cana karşı işlenen cü- rümlerde eski ceza kanununa göre şeriki cürüm sayılarak asıl faillerden daha hafif bir ceza ile| ” mahküm olmuş veya aynı sebep ve suretlerle mahküm olacak-i lardan cezalarının üçte birini bitirenlerin geri kalan cezaları| tecil olunur. B. - Şapkayı vesile ederek devletin emniyeti dahili- yesini ihlâlden dolayı eski ve Şeni ceza kanunlarının birinci baplarının ikinci fasıllarında ya zılı hükümlere göre mahküm o- lanların bakiyei cezaları tecil o-. yle malümat almamış - isek d€ mektup münderecatmda Mi dei umumt Kenan beyin ismi G6 zikredilmektedir. Bu hadiseler üzerine Hikmtt bey tevkifane müdüriyetine Bi | tezkere vererek tahkikat icrasf | ni istemiştir. Yapılan tahkikât neticesinde gardiyan Mahir ©€ fendi, «bu sözleri - sari söyledim» diye cürmünü itiff etmiş... g! Mesele Vilâyetçe haber 2187 | mış Mahir efendinin kaydı tf kin edilmiştir. Vilâyet tab evrakmı Poliş müdürlüğültü göndermiş, polis de mazml evrakı müddei umumiliğe dit gece vermiştir. ar * .d Nafi yağmurl Muhtelif yerlere d(' şen yağmur nbff J Ankara, 13 (Milliyet) — dığım malumata göre Kon düşen yağmur nispeti 12-5 çiltliğinde 11, Ankara şel $7 Pulatit 2, Eskişehir SGöettür — Ankara vilâyeti dahilinde karya, Kızıl İrmak nel Hatıp çayı civarında ya; yazlık Zeriyat — İçin yapıtmaktadır. gelecek sent faydal olacak olan bu teti bitmek üzredir. Takınine yalsız Sakarya nehri ci tulumba ile vo tulumbasız dokuz bin dönüm sul! tir. ra cezaları tecile tabi değildi, 6 — Evvelce neşredilmit lan tecil kanumlarından İ$ edenlerden, tecil müddeti de ikinci bir cürüni işEYE mezkür kanunlar göre her iki cürümden kibat veya hak-| kılmmakta olanlar mahküm edilenler t fade edemezler. ? — Tecilden istil ler haklarmdaki takibat hakematır icrosını taleP lerse mevkuf olmıyarak kat ve muhakemat iCTâ Mahküm olurlarsa hir edilir. Bu 1239 ve 1316 nunun meminu fi yın içtimar hakkı müddetler içinde rüm işlemiyenler ©* leri işlememis llf"r' Kanun neşri — tarika