ASRIN ÜMDESİ *MİLLİYET,TİR. 3 Mayıs, 1929 'BÜGÜNKÜ HAVA 1 hararet G0, en eriyetle #çık alması tnuh: 'e rüzgür mün temeldir. FIKRA Edebiyat tükeniyor mu? Celâl Nuri bey arkadaşımız orlaya bir mes'ele attı, her yerde edebiyatın sönmekte, tü- kenmekte — olduğunu Celâl Nuri beye göre Âhmet Haşim bey bu. fikirde değilmiş; ot yazdığı bir makalede de enü kandırmaya çalışıyor. Bu iki mubarrir arkadaşım arasındaki münazaraya ben de karışmaktân kendimi alamıyo- rüm, çünkü bahse mevzu olan mes'ele benim için Çok büyük - Kasıl diyeyim? -'hemen haya- ti bir ehemmiyeti haizdir. Hakikaten bütün dünya yü- zünde şlirin, san'atın, edebiya- tın Işıkları sönüp, kokuları da- gılmak Üzremldir? Öyle Ise bu dünyada yaşa- manın artık ge İezzeti, ae hük- mü kaldı ? Bu, . bizlm rubumuz içlaşartık hiç güneş çıkmıyacak, arük ağaçlar yaprak - açmıyı cak, artık toprak tatlı meyva- larından bizi mahrum bırakacak artık yer yüzü donacak, bir buğulu buz parçası kaline gire- cek demek değil midir ? Celâl Nurl beyin dill mnasıl varıyor da biye bu müthiş tefe'ilde buluna biliyor. Eğer bu bir hakikatsa bile bizim hele Ahmet Haşlmin istirabma — hörmeten susmasi, saklaması lazım — gelirdi. yeni bir. hadise keşieder gibi oldu mu, bumu, derkal, uluorta kendini alamaz. ya - kurulalıdanberi bize kaç doia -düayanın sonunu haber verdiler! Bereket ki, de diklerinin hiç biri çıkmadı, yok- sa şimdiye kadar her - birimiz ya aarafta sürüm sürüm sürün- mekte, ya cehennemde cüyır cayır yanmakta olacaktık. Şimdi de Celâl Nuti beyin de- diği doğru İse, yani yer yüzün- den şilrin nethâsi kalkmış veya kalkıyorsa, bizlim - gibi, - hava yerine yalnız bu mnefhayı tenef- ilis edenlerin, ekmek yerine yal- mız Ükir ve ruh mahsülâtıni yi- yenlerin tlükendiği söylenen şey- den cvel tükenmemiz tâzım gelirdi. Madem ki yaşıyorüz, edebiya! var demleklir. Yalaız. olmyan ve tükendiği iddia cdilcm Şey dün- kü edebiğat, dünkü şiir, dünkt güzellik tefekklleridir . Hentiz Victor Thaje' man Şanfanı ile sâte hoş' ölün bir - Paul Souday - Içim hemüi *Roman psikolojik, dev- o rinde'yüşayan bir Prevosi, bir - Vaniderem ” için, şey vardır, İnkaı, umumiyetle edebiyat değlil, kendi devirleri- nin edebiyatıdır. © Filhakika, Victor. Hugo' nın Vö cney asır ortasında. çaldığı muzika bizim kulaklarımız İçin, ,.ımg—ıpıı, Bort ve gürültü. | rine - kabul | tadı ile sermest ediyorlar. Söyledi. | eee in artık okunmaması, niha: yet Anatol France'in - tilkendiği Avrupa edebi- karileri bu ihilyara, bu gecikmiş klasiğe benzemez daha nice genç ve turfanda şöhretleri ne çare Ki ilim mere | hametsizdir, nobrandır, fbir yerde getçi, biren bir | MİI.L“ ET CUMA llhakika, Pani Bürgel - rını tahammlilümüz bunlar yerine nin psikolojik roma okumağa artık yoktar, Takat, gelenler, emsalsiz bir şan hale sile pırıldayarak, bizi Marcel Prtvost artık düşmüşse onun yerine bir M sel Proust vardır; eğer murtuları artık işldilmez bile eskidi. Lâkin Anatol Fı ne delâlet eder. yat esklttiler. Celâl Nuri beyin dediği gibi bu irakikaten baş döndürtcü bir at çatlatıyor. Türiste otomobll lâstiği, edebiyat karilae kitap yetişmiyor.Adeleve mide de oldu- gu kadar kafada da dehşetli bir iştiha Önüne ne düşerse parça- layıp yutuyor. Zamanın en maruf. basıcıla- tından Bernard Grasset, kitap müşahede ettiği bu doymak -bilmeyen feze Kilap zamane alameli olarak kabul ediyor. Bizce ede- değişiyor ; şekil itibarile, mahiyet itibarile, güye ve İfade itibarile değişi- müşterilerinde iştahasını bir biyat, tükenmiyor , yor. Çünkü insan değişiyor. Bize gelince, Yakup kadri FELEK Tenhalaştırmak için Bir aralık- tramvay “üraba- Llarının izdihamına çare ara- Gcretlerin ÇOZAN sürket ileri sürülmüştür. Bu nazariyeyi Vrak deniziz cüdar vopite ücretlerinde*tafbik ediyor. Biliyör musunuz? Anadolu | Hisarına gidip gelme bilet 21 Rkuruştur, üsküdara 23 kurüş. Eger şirket biraz insafa gelmez, alâkâadarlar: bu aykırılığa al- dırmaz, Üsküdar belediye aza- dari bu işin önüne geçmek için. teşebbüsatta bulunmazlarsa bir sene. sonra Üsküdarda kirüse kalmaz, her kes - daha | ucuz gidip gelinek — bir- yere bizim — Şirketihayriye üs iki daşınır. Üsküdard , — tramvay caktır. v Sahipsiz kule ! Dolmabahçe sarayinin önün- değt sadt *kulesinine Belediye ne de Saraylar idâresi kendine imal etmiyormuş. Kuleye sahip bilunmak. * isteyenler Köy hekunı “armelemli güzel bir tat bir zaptetmek, “zevklemi tönev Tni, Lâfonten l Pol Marg- tin yeni asır kadınını dâimi bir zevk ve şehvet sarhoşluğu içinde gösteren romanlarnı da okumuş, öğrenmişti. .. Fakat 'e toyluğu ona bu es- rarmma vakıf olduğu âlemin he-| Vecanıtır hissetlirimemişti. . He “uz Atavik tesirler :ıhmrlıy krği işsırada harpten dönüp gelen y çösun un tekrar karşısına çıkı-, uZ mrnumuklı— kadının üs-|tu. çeveli hayatı içi ön sekiz bir genç kız, Bürhan Cahit klenmeden sönmüş hisler bi rer birer, ve bu defa gürbüz, da- ha mebzul olarak fışktrdı. Daha| . Bu yaşta iyi bir hayata bir çiçek gibi dağmağa hazırlan mış bir genç kız. namahtut bir anmnanın ortasında, bağlanmadığı tüt ;îklu—ııu tatınin yaşındayı okumuş, menbadan feyiz almış, B harimle- futfunda — bulunup, kafalarının içinden durmaksızın akan namer'i hayat eksirinin iger, bardan Victor Hugo çapında bir devin ho- oldu ise Coctan'dan Jouv'a kadar | bütün bir geiç şalr katilesi, Fransiz edebiyatının viran leh- | çesi içinde taze, canlı ve neşçeli | | kadim Yunanın müzeleri gibi | el ele vermiş raksediyı Herdem taze Anatol France hattı vesilesi ile malen bağlı olan Enıaım !uı rııes'rle ile meşgül - sonra tramvay arabalârile - Ktsıklıdan kömlr, taşımaya * Mecbür ola- Bödece | . Evlendi. Ve neş'elendi. Fa irbazdan gnkhuner- kaı © kurumüş zannettiği çi der göıtemhılec:ğım bir erkeği |ler öyle bir tobum bırakmıştı ki â genç çam-ormanının bir manas- cttirmek icin ne iblisane desis$- | tır bahcesine benzeye nsamit ve clcr yapılabileceğini ona öğret- |ührevi koynunda yalnız kaldık- Genç kadın hıyıu an-|ça birer birer filizlendi, yeşerdi, ihti-|baş verdi ve yükseldi. Tosunun ras hezyanlarrın bildm 'zevkler |hir dağ adamı gibi at, silâh, ye-| pi Catmıştı 'Onum terbiyesiyle| mek ve aykudan ibaret dar çer- nşcn Emine ondân yalniz Er K nde kitaplarıyle yalnız kalınca butün © henüz çi- rleriyle erkeğin mah- cetmekle onu kiralığa çıkarsınlar kâfi- dir. Başta Evkaf olduğu halde ne kadar — irat | varsa kuleyi benimsemeye kalkar... Sıcaklar! allah ! iki gün evvel dürürken şimdi sı Istan- Altah, V ayaz kes caktan - sı. Birlüri meşi sı da Ü cülerin yüzünü güldüren Allah bu pün büzculara gün doğurdu. klar mayıs başında böyle sa Temmuzda ne olacak Bari Şehremaneti meş- asri , deniz- hamanmları hur * projesinden vaz geçse de ğeçen seneki, gibi. İstanbul hamamsız bırakmasa ! FELEK “Askeri bahisler Fahtelbahirlerin küdret ve kabiliyet- verl — "Tahtelbahi ilk — yapıldık. lâri — vakit — gizlice düşman ZIRHLILARINA yanaşıp - torpil Fatmak “için — yapılmıştı — halen de - aynı maksadı halkını ladılar. Böyle gemilerin batırılması bususunda tahtelbahirler çok yara mdan Almanlar denizler de MEMNU MINTIKA i ler meselâ: çök tahtelbahir tahsis etti denizi geçilemez bir hal zerin- etti. erki Manş mi görünce derhal o geniyi durüyor ve harp kaçağı Ctya ve es- lâhayı mönediyorlardı. Buha mukâ- dür- İnına harp çok nakliye gemilerini muh tında götürüyorlardı, hatta nakliye gemilerine top! Ş en ziyarir kork darı; düşman torpidolarıdız, lar surlatleri sayesinde T yetiştikleri gibi top,ve h Tahtetbahirlerin satliğa yakia telbahirleri kolayirkla imha etmekte dirler. Buünunçün tahtelbahirler düşman torpldolarını- götünce heman deni- zin dibine dalarak-denizin altından bir istikamete yürüyerek bulunduk- darı mahalden kaybolmağa çalışırlar düşman torpidolarıda o civarda'do- Haşarak tahtelbahirlerin tekrar çık- masına meydan vermezler, torpido- İar aşağıdaki şeylerden dolayı ekse- 'rlya tahtelbahirleri görmektedirler: Tahtelhahirler etrafı görmek için tdeıknp;ınn denizin sathına - çıkar- mak meçburiyetindedir, bu — tahtel- Pbahiri belli eder, bununla beraber eğer tahtelbahir denizin satbına ya- kın batinışsa dehiz üzerinde bir iz hasıl ettiği gibi hafif bir yağ taba- kası da bırakmaktadır. Mamafi bun- Jara hacet kalmamıştır çünkü tahtel- bahirlerin mevcudiyetlerini ve bu. undukları mahalleri gösteren alet Her keşfedilmiştir. Tahtelbahir müharebelerimin keycanlı safhaları vardır Çanak ka- icde, düşman — tahtelbahirlerinin Marmara denizine girmemeleri içik genizin dibinden demir bir ağ geril- mişti bir. düşman tahtelbahiri bunu kesmeğe uğraşırken (TAHTELBA |lık edip kabul ettiği bu hayatın inihayet.bir cehennem hali alma masına imkân yoktur. . Onun celeri her gün biraz daha inceleşip hisleri genişledikçe o- na tesahup eden erkeğin arzula: rı gittikçe iptidaileşiyor, behimi leşiyordu. Bu noktadan iki zıt istikame- te ayrılan karı kocanım araların | daki mesafe gün geçtikçe açılı- yordu. Bü açıklık Emine nin hastalığını müteakip ilk defa Suat Naci ile göz göze geldiği dakika tevakki etmek imkânı ol doktor Emine için birsmesele haline geldi. Dimağını ve hayatini doldu- Genç kızın o hayali âle- Mi ve onun kahramanlarını bir efsane gibi gördüğü zamanla, (olmuştu. Ve bazen bulrana ka- pılmadığı, kendini mes'ut gö meğe çalıştığı zamanlar bu ya- şıdığı hayatın mahtut zevkleriy, le avurumuştu 1 Suat Na- müesseseleri | — | tahtelbahir daliş müvafik bir v. takip ctmek tedir yalnız büyük harpte Almanlar mahsur ve aç kalımca mukabeleyibil misil almak üzre, İngiliz ve Framşız gemilerini(TÜCCAR) batırmağabaş Manş denizine 6 kadâr galdi. Hat ta Alman tahtelbahirleri bitaraf ge- İbil düşman tarafı tüccar sefaini ya-| su terfik ederek bir | çok| |yüksek hislerinden bir fedakâr- |: miyacak kadar uzadı. Ve genç| « 'an âlem bu yaşadığı hayat de-| |ğildi SEBİLİRLER) demir ağlara & di kaldı ve bir türlü kurtula: t mermiler tahtel düşüyordu çt ek teslim oldu ve bu tahtel tecip onhası d bahirler Piatanbula getirile. adına Mü Tal kalabilirli ti bir gü y kendilerine hav; ler içinde taşı içecekler ları törpil'çok yer işgal etmekti Şimdiki tahtelbahi, ser icidar bö P. tayyare taşımaktadırlar. üyük ditithot ve zırhlılar yapıma muharebe için & metrelik ga kudreti olmayda — mill ha - dır, çönkü hem büyük zırlıirlara na- |zaran'daha ücüza mül - olmakta ve |hemde eyi idare edildiği taktirde t görmektedirler. DOGAN YILDIZ O MULAK MifAPIRi Kapıya yakın!. Lüks yerlere iyirmekten Vöndim. “Her şepden evet” boğuntuya | gelmek #timmali vardır. Fakat ne- | sılsa urkaduş Süzüne uydak, Ni- yetimiz ” eh Şöyte bir iki taldek öcik neş'elermekti, — Ber olsa cisa nihgyet & - 10 çafazla bür para, gidecekti. Bu bir zaman - boğunta sayı hoşlar € kzelmayolum girdik, fa- oturmak masa birden boşaldı, fakat bu başkâ-bir eresele çıktı : nakaşa ederken gözüm duvardaki bBitlar listeye gitli: Rakı şişesi Ç ktüçük ) 350 Bira ( Doppel * şişesi 200 rime bit karalli g Tistehin — aşağısını ökumadım unları, hafâ otu irulacak yeri İ ile meşgi Yüzüme baktılar; Niçin ? Elimle devordaki Üsteyi göğ- | terdim * Kaçnası “kotay olur da- |* andan Kulak misafiri Serbest sütun Bogaziçi Yazin gelmesile - Tatanbulun say- fiye yerlerine tehacüm başladı. Bil- hassa bu sene Boğaz içine büyi rağbet vardır, Şirketi Hayriye de bu rağbeti nazarı dikkata alarak bazı tedabir ittihaz etmektedir. Bir kari- imiz bize gönderdiği mektupta Bo-. ğaz hakkında şöyle diyor: Kski ve yeni dünyarıın biribirine tahassürle baktığı boğaziçini gören bir göz, azam bütün güzelliklerine Tâkayt kalır. Bazi sabiller vardır ki karadan ba- kınca denizindeki, cazibeler i kendisine çeker onları ferâğat — ve; neş'e diyarıma götürür. "hayat nç güzel yeydir' dedirtir. Bazı katalır da vardır gi Genizden oraya yakla Hanlar geniş bir nefes alır, sevdikle, İzine kavuşmak sevkiti olçugu bir umıııda gözleri- vün öğüne gelişi ve kendisiyle meşgül oluğu bu vahi ve gayrı tabif görüşteri mahvetti. Artık genç Kadının hayatı;, i- ile bakılmağa haşlanmış na dide bir meyve ağacı gibi gün şe yeşermeğe, tamurcuk- lımı-ı la; çiçeklenmege başladı Ru.tesadüt olmasaydı belki de çam ormanmın namütenahi dal larındatı biri gibi -mevsimlerle mücadele ede ede bir gün kuru- yup kirdacak olan genç - kadın tazelendi, neş'elendi. Hayalle ömür sürmeğe başladı. Artık |kitaplarında takip ettiği âlemin bir parçasında kendi de görüni-| &! yordu, Ve Suat Naci, Istanbul H her bahçesinde bir çiçek tap-| layan bu çapkım ruhlu, yaramaz mahlüku genç kadımın su ve gi neş bekleyen bereketli bir mah- sul halindeki varlığına taze bi bahar güneşi ve mebzul bir Ni-l, san yağmuru gibi tesir, etti, z“vehekkdiii Boman :'l"iy_ııi:ı-o Küçük HikÂYE derisinden yapılır. Şimdi ni TİRLER BU CİBİ TELLERİ KEleeriçinde Dü lkimi de vart Sr itellei Si alae et İra ça | billere bakan gözler kadar istiğraka | Bir akşam Üzeri evime ahmin ettiğim bu | 7 O RTarhlar A, katlar dürbün-| | Fareler ç YUD » Çin fıkraları - retli hararetli biribirle- vleriny çatılarımı söküp kos bir kıravü 1 için! 22 chirccck #f mamurelerifi fabi bankerlerinden eli mes'ut ve bahttğyardırlar. Bir lokma | ekmeği kazatımak için sabah karan- | bilap'neş'eniz köprüye kadür ge z kocam kazlnıyor, linir! Vapür hârekete başlayıp Bo #aza doğrü yolalmağa başlayınca ilk hat size —ky'('mrğ< vını £ bizimmi muş gibi fetah bir nefes al- Bu periler diyarının yolculuğunda da büyük bir zevk vardır. Gidip ge- lirken en samimi en eğlenceli bir xalon hayatı yaşallır. Oranın inm—ıı* rt ağaçları; suları, vapurları herşeyi; herşeyi güzel ve cazibelidir. A6 n evde çolk - Yü liksiz- kalmışlardır £ A he Ümüit ediyors , sönma-cevap- verdi * i ; z Sonra kadın üç a Eğer, bu güzgar bi ki ççi komşu dedi ki Olston tabato amerikan-Tü- : tün Companyasının imalâthane müdürü Ziya Bey vefat etmiş- insanların güzüne ketin gözü ağrıyacak . Bü bir | Kadın baytet erti * Cenaze 'namâazı büğün — öğle vakti teşvikiye camii badel'eda Macka kabristanına defnedilecektir. Mevlâ rahmet biş bir şeyden anladığın yok. - Memlekette körl ü herkesin birden etmek mümkün Sekiz milyone-beliğ olan GÜZEL VELEN MELDE SÖ kanın döRlüncü hazanmaya, başlı AMAAAA'AAAAAAAMALAA. AMER[KA bir Milletin tmuszzan GRİFİT « Liönel Barimor ve kari Demster temsil odilen film güsterilecekt'r, OPERADA, Dün akşam ASRİ SİNEMADA — DÜZ TTABAN ve BASTI BACAK CANBAZ ah koömedisi misli ıuıııı!b Gütecek Çatşatha AL HAMRA DA ce Mmemnun ve'mahzuz edecek filin FLORANSAL KEMANCI dır. GEN(J KIZLAR. nam son derece — göldüri RA BOV, ŞARI. ROJERSE y Sovarede; Büyük v kelimelerini ve suretle. süylediğini BENİ AL L -Kumkapı kilisesi Rum mütevelli intih müsadif Cuma günü yevmi ıııı/krıni ÂL llAMPADA kİlÇLh PRENS l Çicmi yaşından yukavı, olup AY mhuriyeti fab atın intihaba . iştirak eylemeleti t hey'eti reisi Ve zükür dümdüz erkeği ıı:vmcrrış değ-| daha tazla sıkılacağı yalden ve | Cu. Onlar buraya kıd" dimlağdan küvvet ahp gelen O| defxlar geldikleri hi gönür dolüsu sevgilerden değilz di. Bu tmuhabbet birazda'küçük ten büyügedegrü yükselen hür metkâr bir sevgiydi.- Ve Tosun bu muhabbeti kâfi bitliyordu. Onun Biş; akşamları sıcak hat bir yatak, hayattan ibâretti. mütevazi hayatın yegâne “#cali de çocuktu. Tosun, Emine'dön muhabbetinmi vesikası olarak |oturuşları gihi bal Ömrünün on iki ile on beş a- rasındaki en heyecanlı ü yerini Nev Eda H. gibi hisleri; fikirleri, arzuları incelmiş, -ha- yatın, kadınlığın bütün zevkler- â kana kana içmiş bir kadmın gesine sığmarak geçen Emi- ne etinin ve dimağının istediği her arzuyu kana kana tatmin e- decek bir yaşta çam ormanının sık ağaçları arasına kere olsun köye gitmet Köy insanlarna kâr$'E tiği bu içtinap onu T&t4? gelen kaza doktorumül :;L sine düşmekten menet d bekledin|.. Antalya da Nev Bd? fendinin konığmdl gürültüsüz bir hep bu doktor gibi. ohun gibi oturup Ka İlk zamanlar bu hayatı tatlı tat- gibi bakıyorlardı. Bu ? İcoküdüğu Pol e Virjini nin mâ sum hikâyesine benzeterek 26 bakikât arasında heyecanlı bir|aldı. Tavuklarıyle bir Çin-köş- | yalnız bunu bekliyordu. küne 'berizeyen sevimli yallık efendinin Istanbul yle meşgul oldu. Tosün un de- yaş farkına rağmen Tüsüti - sa- |ınisafirleri gelmişti- ğismeyen, hızlanımayan, tenev- / kin çam ormanı ı;mc kurdüğü | başka, ne fıvkılâdt Aralarmdaki ori döt vü göstermeyen sevgi nt öla | Kadınları si yle avun |buyuvada Emine nin mes' du. Fakat ömrü kırlarda geçen,| miyacağından katiyen şüphe e:| leri kibar ve naıl mahtut kalan bu ada- | miyordu. Ve genç karı min onun işleyen dimağını, he- inzivadan şikâyet ettiğini işitmme| lar ayağa kalkıyor 4 ruhu-|mişti. Hatta kışın köye naklet-|ken kendilerinden rındaki kadıma hi dı. Ve bunlar ne siki 19 hu dinin sigarasını yâ yecan ve hareket istey mnu anlamasma ve ona gıda bul-|mek için yaptığı teklifi sedde |den yine Emine olmuştu, Emine bu üzeri barut ve me-| — Emincç hakikaten köye Genç kadınımn hayatında umdu-|İşin kokan,söhpetinin bütün mev'mek istıınîyordıı. Çüı'ıkü şimdi ııo_ı_ı.ıng başla- z ö masma imkân yoktu.