— cuşiş- verici bayalinden — onlara uymak için işi -teklifsiz. BUGÜNKÜ HAVA Rassihaneden aldığımız — malu Mşra göre dün derecer hararet Sasıni ZÜ, asgari 11 di, Bugün vüz- b mütehavvil ve mutedil esecek- vc. Hava, bulutlu * olacakuır. Ilafit yağrnur ihtimeali vardır. Çocuk haftasında 23 Nisan ve Himayei Etfal Gazinin eliyle açılan bu kapı, © Laprdân girenlerin dalgalr bir üm- mân ötesiside aradıkları uzun vfuk- lar, bu ufukların mavrraşında sezdik leri ajtın aşıklar, mefkür? ışıklari... Yeni başlangıcımızıa ilk günü ye- dinci defadır gözümde böyle bir te- cella halitide catlanıyor. Millet evis nin açıldığı bu vatan ıümmıuı © Va: tanr korümak - üğüründa - canlarını “ heba edehleriz bergüzarlarının günü saymakla Himayci Etfal Cemiyeti çok manalı çok mühim bir hareket- te bulunmuş oldu. Çünkü 'bütün mil- let kendi evinin ilk açıldığı; kendi kulağına ilk — kurtuluş — nidalarının geldiği bir günü şenlikle yadederken Himayei Etfal ogu en yüksek milli sirvet olan gocuklarını düşünmeğe davet ediyor. Yakın olsar da artık uncak kudsi bir mazi hatırasının ve lan bt günde mil larını istikbalin barna da celbediyör. Ona demek is- tiyor ki, 23 Nisanın ebedileşmesini dilersen onun manasını senden son- rekilere de naklet. Öyle yap ki, her yıl daha çoğalmış Türkler 0 man- zaradan ibret alamnlar, Onu bir haki- kat an'anesi haliâde canevlerine sok sunlar. Onun manasını daima daha, daha yükseltsinler. Neslimiz ta haş- te kadar bu tecella etrafında zinde toplansınlar, Filhakika 23 Nisan ma nasen: seven her Türk nazacında a- detsiz şehitlerin kendi canlariyle vatana hizmet ettikten sonra ileriki ibtiyaçlara hizmetleri için de müba- rek vucutlarına halef diye bıraktık- lerıçocuklara perestiş etmemek kabil deildir. Türkleri biz iki asır afyonlu bir uyku içinde bin tehlike ve teki- l ortasında uyuşuk bırakan exki i- darelerden sonra nasıl yapa yalmız ve çok geri kaldığımız acı muştalar diyerek büyüdük, anladık.- Etrafı- mırzdaki yabancı vatanların bütün me deni terakkilere rağmen gene geceyi — gündüze katarak çalıştıklarını gör. dükçe netsimizi müdafaa ve neslimi- zi muhafaza için Türk vatarımın da ,çalığma günlerini 24 değil kırk se-i kiz olmasını, böyle fevkattabia — ve mahal bir temenniyi insanın nasıl diliyeceği geliyorsa nüfusümuz - ve bu nülusun oğraşıp halletmeğe mec bür, hatta mahküm olduğu mes'ele- Tcto de baktıkça şimdikinden üç dört misli 'daha'fazla intana derhal mâ- lik olmak sihrinin de bir ah içinde bakikatleşmiş oldağümu istiysceği “geliyor. Zira vatan topraklatı vatan <Milllyet, ia Mebl telrikası AI Köy hekimi torundan çekiniyor, onun yanın da bir kabalık, bir nezaketsizlik etmekten korkuyorlardı. — (Suat Naci)çiğ görünmemak, liğe döktü. Jandarma kumanda | I. niyle şakalaştı, müalmüdürüne takıldı. Kaymakamın iş başın- daki yapmacıklı halini taklit etti. — Bu hücra kasabanın yegâne —münevver insanları, az çok oku muş ve dünyayı bir köşesinden görebilmiş beş on kişi böyle bir araya toplandıkça dümdüz gi- den hayatlarının biraz lezzetlen diğini, değiştiğini" hissediyor, |i tahassürlerini unutiyor, avuni- yor, biribirlerinden teselli buli- yorlardı. Kaymakam da dört seneden. beri burad akalmıştı. Günün,bi- suları ve havaları engindir.Bu engin tenhadir. Onu giydirmek Tâzım Va- tan güzeldir. Bu dilbere hırsla ba- kanlar var o saldırıcı gözleri başka vfuklara ve mecralara çevirmek için vatan sahiplerinin çoğalması lâzım, | Tutalım ki bu temenni birdenbire İscmeresini veremez. Peki hiç olmaz sa imevcutları ziyan olmaktan kurtar mak ta mümkün değil mi? Vatanın kendini koruması için demire, topa, tüfeğe, gemiye, tayyareye ihtiyacı var fakat hunlardan cvel bunları kul Tanacak, bunları ona temin edecek ellere ihtiyacı var, İşte Himayei Eifalin en güzel ve en yüksek ga- yesi bu memlekete insan malzemesi- ŞrA Küsursuz ve sefaletsiz temin et- |mektir. Bu gayenin manasını ne ka dar yakından anlarsak Cemiyeti ken di yardımımızla o derece takviye oluruz. Takviyenin ön ilk ve Zerüri Vasitası da Himayeci — Etfali milletin teberfularından 6 ereli-iyi- Hk ve şefkat menbamdan gelme ser- maye ve servetle canlı tutmaktır. 23 Nisan gibi büyük günlerde ruh- larımızın cuşiş ve küşayişi bu ma- hayı daha derin bir. ebemmiyetle kavrayacak 'sevecek bir Kkâbiliyet a- . Onun için büyük Türkleri düş- ündüğümüz ve tebcil ettiğimiz bu mukaddes hatıranın gününde küçük Türklerin kıymetli hayatlarını da teziz edelim. Büyük Türklerin mil- letçe sevildiği gün olan 23 Nisan, Türklerin de milletçe “düşündüğü gün olsun. Bu azim ve celâdet günü mürüvvet ve merhametini de nur ile satvetleşsin bu bahar günü Himayei Etfalin çiçekleri milletin - gövsünü ve milletin hediyesi Himayei Btfa. lin kutularını doldursun, RUSEN EŞREF FELEK İntihar edeceklere İntihar — ödeceklere — kemali ehemmiyetle ilân olunur bi: Tentür diyot ismindeki kahve rengi kokulu su insanı öldür- memektedir. Binaen aleyh bunu içerek intihar etmek — isteyenler beyhude masraf ve zahmete eskiden beri dillerde dolaşan : ( Asılacaksan da firenk ipiyle asıl ! J sözünün de manasızlığı anlaşılmıştır. * Yerli mallarını koruma vem'iyeti , Kastamoni iplerinin her türlü evsafı haiz olduğunu iddia etmektedir, * Önüne geçilemiyor !- Duydunuz ya?! Et ihtikârı- girmiş olursunuz. Bu hususta | | bayramında üç yüz kişi Gül- cemal vapurile Bükreş şehrine götürülecek..., diyor. Arkadaş- Tardan biri sordu: — Aceba Gülcemal, Bük- reşe giderken — Aksaraya da uğrayacak mı ? FELEK KULAK MİSAFİRİ Belediye ceza keserse.. Bu gayet şişman bir Madamdı. Hiç olmazsa - tabire dikkat - hiç olmazsa 150 kiloluk vardı. Yalnız bazı şişmanlar enine boyuna olur- lar. Madam cenaptori öyle de değil. GCöğüs tarafı kendisinden ikt adim Herde- gidiyor. karnının vüsat ve dehşeline he dersiniz! Kadın değil adela yuvarlanan bir küp. Şimdi bu heybetli kadının sa- hanlıkta bir tek kişilik yer olma- diği hetde aramıza sıkışmak iste- presine hayret etmezmisiniz? Fakat /Müşarünileyhaj hiç ara- tarda değildi. Sağındakini kaktı, solundakini sıktı, önündekini iti, darkadakini tepti ve bu sayede ken- disine Alâdan âlü bir yer temin etli, etti ama sizıltlar da baştadı. Madam, az çekilirmisiniz ? Ayağıma basıyorsunuz. -Canım itmesene ya ! — Çilâhir) Madam dedik ya, pişkin, hiç ora- darda olmadı. Fakat , herkes işi tezaketle ihtar etmez. Kimisi de dobradobra söyleyiverir. Böyle pa- tavatsızlardan biri Madamı şöyte yukardan aşağı süzdükten sonra: —Madam dedi, bünu katsa şâk- nişi o kadar çıkarma derim. Bele- diye ceza keserse karışmam! Kulak nlufm Hikâ e Buns ..»..4.— sesecescat Kadınlarla... Mükcamel — bir çapkınlıkı - banlü | bnldum Soyle biz kart vizik bastızdiaız. Salim Sadi Boesnos-Ayres Epada filim mütessisesi vekili Amerika ve karışık ama, Biraz “uzun kadınların hoşuna gidiyor. ucun- daki Amerika kelimesi de — size göre değil ; - Siz ” BucnosAyresiri; şimdilik cenübi Ametikada oldu- gunu” bilirsiniz. Ama bazi kücül vamımlar mevcuttur ki, önlar İz- tin önüne geçilemiyor. Neden biliyor musunuz ? Çünki o ka- dar - hizlr - gidiyor ki- önüne Beçmek kabil değil ! Alıııı..ılnıymııı? Kıubıılı l.ıerluı_ihı.llı— vinde metkezden gelecek bir franga tanımıştı. Kendi-âlemle- | telgrafla kim bilir nereye gide-| bul) un en müptezel şokak şar- rinde pek lâubali 'olan bu me- oeıühu“mmnlhh Iıılımııheıııdebauıhııuçolınh murlar, amirler kazanın bu genç |zada kalmasına rağmen hâlâ yer dinlemek onlara neş'e - veriyor tüysüz denecek kadar genç dokl|leşmemişti. Evi kira, eşyası .'.l yaşadıkları yerden başka yerle- Himayei Etfal -Romanyaya bir seyahat tertip etdiş, İktam arkadaşımız tatlı tatk bıı seyahat- tan bahsederken ayımı. “Kurban Bürhan Cahit reti, hâyatı derbeder, istikbali , meçhuldü. Ve malmüdürü ile| yerli tahrirat kâtibinden başka | bütün memurlar aynı halde idi.. Ti Gençleri evlenmekten, yaşlı- ı yerfeşmekten çekiniyor, za- lııı kıtkanaat geçindikleri. için başlarına gaile almaktan — kör- kuyorlardı. Müddeinmumi daha | iki ay evel (Diyaribekir) kaza- larmndan birinden naklen buraya | gelmiş, Jandarma kumandanı | yakında başka bir yere nakledi- leceğini haber almıştı, Böyle ka rarsızlık göçebelik yüzünden a. vare, didirgine olan memurlar te vuriyor ve niha- yet malmüdüdrünün ıkçım sof- ralarıma icabet ederek avuniyor, hep beraber haşir n oliyar- lardı. Malmüdürünün güzel bir gra miri, Bahrihazer sahilinde zatne- derler - Kadınlar * bepsi — şanaıkârdır. Bilhassa sinemaya düşkündürler Ve sinamh artisti olmak İstemeyen kallın yok gibidir.. Çünkü kine ma artisilerinin hepesi beğenili- yorlar.. Sinema — artisti —kadın — nasıl beğenilmez. — Bir “kadın ki, sesi mafonu vardı. Fakat eğlenti â- de kırda, bağda, bahçe- de! “taşina taşına keyf haliyle iğ- ne deyiştirmeden kullanila kul- lanıla pilaklarının çoğu *bozul- muştu. Buna — rağmen” (Istan: re ait hisler ve nağmeler onla- rın isıtmalr bir gül gibi durgun- Taşan yüreklerini harekete geti-| - riyordu. (Suat Naci) nin intihabiyle gramofonda bir kaç pilak çaldı- lar, Çoğu aşktan, hasretten, vus letten şikâyet eden bu muayyen şııhlu içinde onların en zi: de hoşlarına giden şarkı ağır bir ap nağmesi terennüm eden | (Nodıııı) in eski bir kıw'ası idi. Bu imtidadı cevre ki bahtın şitabı| var.| Mihnet medar olan feleğe intisa- bi var! Eyler nesimi İutfu bize girdiba- di gam, Bu ruzgâtı bimededin inkılâbı var! Şarkırın bestesi de gyüftesi gibi hayattan, taliden şikayet e- mıdır. H A Bendeniz gözüme kestirdiğim bir kadına evvelakartımı veriyo rum, ondan şonra söze başlıyo- ram: — Fotograf çekilmeye tam uygun bir çehreniz var hanım efendi. Dehşetli fotojeniksiniz. Sahi mi söylüyorsunuz ? Evet Bu işte mütehassıs olduğumu kart vizitim ispat etmi- yor mu? — Eğer bir inhimakiniz yarsa, sinema artisti olursunuz . — Çok*hâssasim ben. — Müayene etmeme müsaade eder misiniz? — Hay hayi. Haydi bir” otomobile, - oradan odama.. Orada küçük hanım, sinemada gördüğü - bütün artistleri taktir edecektir. Bilmem , dikkat Kadın sinema sanatkarlarının yüz- leri, ağzına “limon — sıkılıp, İtint ği içitllmiş bir insan yüzü gi- bidir,. Hcme)wkhçuk hanım taklir- leri ı:pıfk('". ben aşktan- bahs- ederim * katen de sanata ettiniz. mi? EN bin b lira — varidatım vardır... — sizeşi daba — görürgörmez içim tsmdr Nerde oturuyorsunuz? -sesş| Boenos-Ayres çok mü uzak? — Ben orda değil, burda otu- turum. —yal Şaşkınlıkla “$odife “uzanır. — BF Gtüruya başlayalım. Ne provasına? —Sinema oynayacak değil- inema oynarsınız... # w x Şunu Hüve” edeyim ki, provalarım artistlerin! çok geride bırakan bhanımlar gördüm. Eger Holivud- dakiler birer yıldızsa, burdakiler. aydır.. Ay içiçeği . Malumya, bu çiçek de Kübak çiçeği gibidir. Naklederi Selâmi İzzet İLÂN Ankarada Salâhattin Refik bey fabrikası için onbeş usta ma ben eshasında , — sinema tiyaç vardır. Arzu edenler Ga- rarigoza ve oymacı ustasina ıhv. Memlekette Karsta hastane yapıldı Kars, 25 (AsA> — Memleket ikmal edilerek dün küşat resmi icra olunmuştur. * Sivasta çocuk haftası Sivas, 24 (A.LA meserretle devam ediyor. Başta valileri olduğu halde çocuklar- dan seçilen — vilâyet teşkilAtı bütün müessesatı Idare etmek- tedir. * Samsunda — Samsun, 24 (A.A.) — Çocuk haflası çocuk- ların ve halkin sevinçil tezahu- ratlle devam ediyor. Dün Tay- yare cemiyeli tarafından bu * Hava İstasyonu - Kars,25 A.LA.) — Burada yapılmakta olan birinci sımi rasadatı hava iye istasyonunu “tesisatı hitam bulmuştur. İktsat vekâletinin Erzrum) mıntakasında tesis ey- lediği rasat — Istasyonlarının Adedi bununla altıya baliğ ol- maktadır. (4 Kiliste yağmur — — Kllls, 25 (AMMA) — Mebzül ve nali yağ mürlar. yüğmiştir. * Mersinde — Mersin, 25 betile şelirimizde spor (aaliyeti ve çocuk eğlenceleri devam et- mektedir. * Adapazarda — Adapazarı, 24 (A.Â.) — Dünkü çacuk Tamı mesorretle tes'it edilmiştir. Cemiyet gürbllz çocuklar müsa- bakasında kazananlara — muh- telli hediyeler vermiştir. SI I'ANİIUI BORSASI İSTİKRAZLAR İsukrazı dahili 9 ör. mu Savahhile 206 İkramiyeli demir yolu B x SENETLER İş Bankası H S0 Anıdolu derir yola » 70 1 Tranvay. $ v Su L U. &. Şirketi 200 1 Sa Şirketi “ © T Tütün A $ 10 10 1 Değirmen $ $. Değirmen $. A Çirenta $ 1 Telefn $. $M Ecza $ Ş. Hayıiye TAHVİLAT Anıdolu | $ F ğ DY ı İT * M #las0 sanSa İT 58 . Paşa İlasan şirketi * ÇEKLER Londru 480 saşıd Newyork | 049 Tano Patis Pom ssm Atin 38 — mp0 Cenerre D 425 Roma Pi aasa Bükreş W Corso Anisterdam P rer'ilaş Prüzsel | —30 Sapa Solya İ a — voym Prag ” 16 5s0n Berlin ı , Yiyan: SKU YAY LATTRDA ALAK AAAT İNGİLTERENİN KAZANCİ Londra, 25 (A.A.)— Londra ticaret odası reisini beyanatın- dan arlaşıldığına göre memali- ki ecnebiye piyasalarına yatırı! mış olari î(ngihz sermayeleri se- nede takriben 285 milyon : lira ıgcurmcktı.dı Amerikalılar ise hastanesinin inşaat ve teşkilâtı | Çocük haftası | | münasebetle bir balo verilmiştir. | ÇKALAY — Çocuk haltası münası- latada Havra sokağında Cemi-| Amerika haricinde yatırılmış o- liye Lâtif Hanında mezkür su-4 lan paralarından ancak 156 mi- besine müracaatları. İlyon h-xgı z lirası :ılmışlardır /En son mısra çalarken hücra| kasabanın bu atıl ve mütehas- sir münevyerleri hep beraber o- kuyor, derin derin inliyor ve mü umüıııı içiyor, içiyor, içiyor- lınla ._,,,_ 4 nnr.uy. kadar içti: indeki hasret ve a- ıılen ııııu.uaııı-uııun eliyle çek tiği rakı teskin eder gibi oldu. Artik hepsi'pürneş'e gülüyor, söliyor; eğleniyorlardı. Nöş'elerin çılnı-lını- ir demde böyle meclislerde müsade alıp çıkmak imkânı yok tu. Çünkü irade ve mantık bu- har olup uçmuştur. Herşeye ha. lâııııı olan müvazenesiz bir mesti ir. Bunü pek eyi takdir eden |genç doktor hatta kaymakama |bile ihsas etmeden fidanları arasından dolııınk kâapıdan çiktı. Güneşin son ışıl larıyla bir hasta çehresi alan di- varlar, evler arasından — dolaşa- rak kasaba dişarısına doğru yü- vüdü. (Sarı bağ) yolu ince toz bu- den Muztarip nağmelerdi. lutları flı_ııdı uzayıp gidiyordu. Kat na çapaları, heğbeleriyle ağır| la geç kalmış uzaktan gelen çıngırak sesleri bu esmer ve tozlu boşlukta dağılıyordu. (Suat Naci) geç vakit kasa- ba dişarısına çıkışından ilk defa rkiyordu. Şimdiye kadar çin kaç kere dahâ geç vakitler uzak yerlere hem de yanma bir jandarma —almadan — gitmişti. Şimdi daha kasabanın son bah- çeleri henüz arkada bırakmış: kön içine acı, buruk, garip bir korku çökmüştü. Adımlarını - sıklaştırdı. Yol sırasındaki ağajları siper — ala- rak dere boyuna doğru yürüdü. İleride, derenin genişlediği yer- de söğütler de sıklaşiyordu. Ve €Zehra) orada bekliyecekti. . peler vaya,dereye essi mıştı, (Suat Naci) bir hırsız bi etrafı, ağaç altlarını, çalı kü- melerini hatta yol üzerindel hendekleri tetkik ederek — hile- kr ve korkak bir tilki gibi sö- Güneş artık (Sarı bağ ın te- diği, vilâyet gençlerinin birbi n arkasına çekilmiş, o-| ıaı.elunk'keu kendini pek emniyette gö-| remiyordu. (Zehra) yı bulmak, manı gibi iki adımda bü n masallarda karıştı. Âli kararlar yeni kararlar Âli karar bey'er İşgal fından Kilis polis memurluğunstavir kılınmasından dolayı mülkiye hey'e mahsusasınca hidi riyasetinden! asında Fransızlar - tara- atı devlette ademi istihdamıma karâr verilmiş olan Ömer mükaddem jandarma haşçavlışu. öldüğü ve işgal Hulosi efendi işgatden kıtasının başındı alâka- Esnasında Kilisı | kaldığı sını kesmeyerek muhâberatta devam ve kuvayı milliye ile cimek ve İransızlı kında - mulümat edilen Jandarm: tiyle vezifci vataniyesini hüsnü ifa eylediği ve polislite kaydı bir mua; Tiyet & duğu gayri resmi Vesalk. ile. toc inekte ve amali müliye - aleyhinde bir hâreketi de ihhar edilmemekte olduğundan muinâileyh hakkında ve- rilmiş olan hey'eti mahsusa karaiının ref'ine müctefikan karar verilmiştir. ... Ah karar hey'eti ziyasetindeti | Cidalı millide hey'eti hükümede birlikte Bağçeye, çekildiği halde bir | müddet sonra fransız İşgali altında bulunan Osmaniyeye avdede memu: | riyet kabul ctinesinden dolayı hey'eri mabsusadı hidematı — devlette ademi istihdamına karar - verilmiş olar Ceyhah zirant bankası sabık memüru Ahmet Oğlu Ahmet Hamit efendinin cidali milli başlangıcında -kuvayi milliyeye iştirak ile — vazifei vataniyesini ifa eylediği ve büyük ftansız taarruzunda esir kalarak Bağçeye gitmediği ve Osmaniyede fransızlar tarafından yeni | bir memuriyete tayin olunmayip eska vazifesine devam eylediği ve müddeti memuriyeti esnasında düşman ama- ine kizmer etmeyip bilikis kuvayi milliyeye — hizmetlerde — bulunduzu Tesmi ve gayri tesmi vesaikin terki kinden anlaşılmış olmağla hey'eti mahsusaca mumaileyli hakkında müt- fehaz kananın refine lvulıklı karar !ılhnııll 3 öretiyle o) Tesmi e eşle ... Âli karar. hey'eti riyaserinden: Aslen Efmeni olup tehcirde iht- da ve müzareke zamanızıda tekcar ta- massur ve mütarekeden şonra bir. se- beple Yunanistana azimet ve örada Ermenilerle tesisi münasebet ettiği ve Türkiye aleyhinde bir devleri eöne- Biyeye hizmeti dahi mahsos bulün- düğü — İstanbül polis — müdiriyetinin tahkikatiyle tezahlir eylemesinden do- layı mülkiye hey'eti mahsususinca hi- demati devlerle ademi - İstihdamına katar verilmiş olan Zongüldak Vila. yeyi yollar mühendisi Nüsret efendi ağlan Maraşlı Ermeni isede harbı u- mümide 331 senesinde zabit bulun- | doğü esnada Ankarada ihtida cetiği ve mütareke zamanında tekrar tanas sur etmeyerek Bbilâkiş Hirkal Şerif Âlt karar hey'etinden çıkan| ielel resmiye Üzerine tahvili taçmıy- | | ve sefsrethanenin müdahelesile h Nufus dairesine - müslüman — ölarak kendisini kaydettirerek ve bilahere Va- hap Paşa kerimesi Melek hanımlada gürtlen dalları, dikenli fonda- park haline gelmişti. ormanlığa girerken her hangi | bir körku hissiyle elini bir kere' |daha tabancasıma götürdü. Bu his, bu korku ona nereden raştıramiyordu. F: üzelin onda bıraktığı ilk inti. ba barut kokuları içinde bi ktel, bir kan, bir aşk sahne- | siydi. Uğuruna insanların can ver- rine girdiği bu kıza yaklaşı ona yaklaşmak ki gi devleri - tepelemek, ej- | Gütlerin altına doğru yürüdü. Burası Cuma günleri, seyir nn zevki tehlikeyi göze alarak ve hattı -| günleri kasaba - halkinin —şelip|evinde 'onu yemek yedikleri, oyun yaptık-|neş'esi, tuvaleti ve ları küçük bir - ormandı. Dere|yle bekleyen (Istanbul) kıyısındaki söğütleri, ve büyük zibeli, çınarları, cevizleriyle bu serin| geç vakit buralara çayırlığın etrafı öbek öbek bö- | liyordu. lıkla çevrilmiş, adeta küçük bir| girerken ta (Isparta) daf 3 karak saatlerce at (Suat Naci) uzaktan hiç bir|$up (Sarı Bağ) a gelen hareket ve gölge görmediği ""'l;.l l:e '.İı':;. ı:ılıı::ı * |TICAÂRET ve ZAHıR BORSASI Nisan 1920 AZAMI — EsGÂ Buğday K.E aa Yumuşak Kızılcı (00 Sünter Dönüe - Yumtuşak aaatlat Komanya Bolgtarletan Zahire vaı ©- Ça Arpa Muir Yulaf Krten Fasulye imek hamu M Hububat n Un Ekstra Küsıra Ekstra Biritei yumuşak Birinci” sert İktact . Üçüncü » Razmol epek Palpal İstanbul Hayvan Borsasi - 24,4,1920 Diri satışlar Cinsi - |Adet .&" Kıvırcık - Dağlıç 945 Se 60 Karamanı T * Karayaka — Kuzu 691 40 $İ Keçi — * Sığır & 8 $0 Dana D 30 Manda 10 16 Et satışları : Cinsi Okka noıı Aşgatl — Azeml K .P K Kıvırcık 120 Dalıç tız 195 7 Karamani TiS 128 Karayaka | .- < Kuzu D 86 180 Keçi | 22 Sığır | 65 Dana Ki Manda l 35 izdivaç ederek ihtidasını teyit ve sakin olduğu mahallede bir B? Sul hali görülmediği ve Yunanistf azimeti zevcesinin emltkini etmek emelile verpolis müdürl pasaportile olüp orada - bul müddetçe ermenilerle tesisi © bad- ve Türkiye aleyhinde b eti ecnebiyeye — hizmeti —hakk bir serrişte elde edilmediği, kayın biraderinin ihbarile 1üek Su diye yunanlılarca — tevkil teti çıkarıldığı ve yananistandü Tundüğu müddetçe amali — millif muhalif bir hareketi - olmadığı P ve mahalle vesalki Ve sefaret gınur maalkasem şehadetlerile H kuk eylediği cihetle mumaileyli kında noksan tahkikata istinedef | tilmiş olan “karacin ref'ine - İÖT karar yerilmiştir. i şveli kızını ihmal (Suat Naci) küçük J etmek için kan akıtıp yan bu delikanlıya hık du. di ı Gsnçıımıvııl:llm geliyordu. Genç adam bunu a-|kabzesini sıkan, t (Zehra) | dan çarpan (Romeo) nn yolunu beklediği bu vahşi naklarna kadar zevk V& le sarsılarak | geçiyordu ki büyük bir nında- sinin hıu-elm_ ettiğini vi yere sermiş, lerni tutmuş bir pılll Dişleri bi derlenıı kanını akıtmak lâzımdı. ğsü nefesleri i Ve bu heyecandı bu heyeca- bir ki genç adam her, leri titriyordu. e hi