ÇARŞAMBA 2âNİSANİ929 GEKEERR * Rezinotros - her türlü-me yollar nazarı İşbu lâsti: binlerce kilo- lerde sağlam Estanbul: Neft ser Galata: bankalar Ankatat Anadolu Kayseri: Fahir Konya: Hacı be Adani: Genç Z£ Eskişeher; İskender bey zade Behçet bey Ve Anadolunun mühtelif şehirlerinde Merkezi idare: Istanbul Dördüncü numero el Çoöcuk sevgısığ İsmet Paşa hazretlerinin * çocuk haftası , için yazmış oldukları kıy- Mettar satırları aynen naklediyoruz HMAUAYA MA İçinde bulunduğumuz çağda çocuk sevgisi tabilden büsbütün başka bir mahiyeti baizdir. Bu günkü insan cemiyetinde çocuk sevgisi anlayışın ve medeniyetin bir. kuvvetli ihtiyacı haline gelmiştir. Ailede çocuk; hayat- Şları bir birine ilgileyen en sağlam uııı.—ıır. Alle hayatının - güçlüklerini Ş kolaylaştıran, geçim sıkıntılarına kat- Ç lanarak geçiştiren, gürültüler ve fırtı- Çanalar orlasında kuş sesinin zevki ( ile güzeli, en ziyade ruh okşayc ıdır. $ İnsan ağaçının çiçeği, alle hududunu K aşan, cemiyetin bir. varıdır. Dence f insan oğlunu ot olsun hayvan olsun, her hangi bir canlıdan ayırdeden, Ü ondaki gelecek kaygusudur. İnasanların $ © öğündükleri bütün güzel, büyük ve $ ölmez eserler hep yarına, uzak gele- E ceklere İnanan, binlerce yıl ötelere $ yürklerinde sayğı sızlayan adamların Ü verimidir. Bir içtimât heyette her hangi bir çocuk hemşirelerden sevgi, Ç bakım, koruma ve neşesine yardım görürse o, heyette hayatın tadı, o heynnı'. emniyet, birbirine dayanma | duygusu okadar köklenir. Vatan yur- $ dunda çocuklar alâkasının derecesini $ çocuklar neşeleri, şen olmaları ile $ kendileri gösterirler. Yaşlının oldu- kundan başka türlü görünme marife- E tine Insan çiçeği kendini asla düşür- & memiştir. Onun için çocukları gürbüz Ü ve pervasız olan yerlerde cemiyetin © önlarla temelli alükası şüphe götür- Ç mez bir gerçektir. Ne mutlu anlayışı &€ ve duyğusu böyle olan cemiytlere. S — Sanıyorum ki, çöcük haftasının he- Ş pimiz için nekadar değerli Bayram 9 olduğunu söylemiş oluyurum; Bu haf- tada €en zevkli İşimiz çocoklarımızın Ş hoşuna gitmek için elimizden geleni © yapmaktır, Çocuk haftasında vatanın Ş havası çocuğun kuş sesiyle çınlamalı! Ş Ankara, 40 Mart 1929 ONUK HLA MMMUMAARK UNU AAA | Milliyetin ilâvesi 'aik umumt barpte E: P götürdükleri bir Türk aiksi uğuydu. Karışıklık ta annesini, bal kaybetmiş, buz. çölleri 0: yalnız kalmıştı. Daha henüz Sıberya dedi den berikli N sorup öğreniyordu Onu yalnız teselli eden bir nokta vardı. Bu sefalet, sıkıntı, iz p içinde yaşayan sade kendisi değildi. Binlerçe insah ne olacaklarını bilmeden bu adı ömrü sürük leyip duruyorlardı. Yedikleri, içtikleri —askerlerin artıkları büyük balık kemikleriydi Faik bazen canma kastetmek - istiyor, fakat ona etralındakilerin — gösterdikleri tahammül cesaret veriyordu. Bir gün artık harbin bitriğini öğren- diler. Herkes vatanına doğru yola çıktı. Faik ta Erzuruma dönecekti. Fakat kendi kendine düşündü: — Hazır dünyanın bir ucundayım, şimdiye kadar bir çok zahmetler çektim. Bari dünyayı baştan aşağı bir dolaşayım da öyle memleketime döneyim. Hem di- yorlar ki burada şarka doğru gidilir, or- dan gemiyle Amerkadaki “Alaska,, deni- len yere geçilirse deniz kenarı hep altın doluymuş, biraz alayım da götüreyim. Yerlerine dönen rus köylülerile beraber koca “Mançuri, sahrasını — geçti, Veladi- vostak limanına erişti. Ordan ateşçi olarak bir vapura girdi Alaskayı boyladı. Bir de ne göl burdaki hayat Sibir- — Anne şur ağfabeyime bir şey söyle bağıra Bağıra ders çalışıp bebeğimi uykudan uyandırıyor. satılmaktadır. Vakıf han Telefon: Istanbul - 1018 ©P Burda Sadık bey Zade Mümtaz ford acencliğı DETFTRARNCOTDNET — Ah küfir yumurcak gene karde- şinin canını acıttın. değil mi, şimdi tokadı atınca, kendinden küçüğü döv- menin ne olduğunu sana anlatırım. Sipahi ocağından: kur B iye Nisanın 26 1nc1 cüma günü saat 14 te ocakta konkü .'.ı:ı""' eklenceler ypılacağından azayı muhteremenin teştifleri TİCİ Ç birinci kat Küvvet ilâçlarının en e enge pembelik, natürel güzellik ve YWY gekef 4 sinirlere kuv hk vermesidi rumdan. Rusla- | yadakinden-yüz kere beri ARSLAN KUVVET ŞARABİ, Ver ee Haci Bekirin urkasında M. Küzini coza deposu, Dünyanın her tarafından bcum etmişü binlerce altın arayıcısı açlık, sefalet içinde her gün yolda düşüp Ölüyorlar. öyle her kazdığın kıydat değil ya, ök- şede bucakta - bile bir dirhem altın bul mahın im Aatık h miştı. ölmeyi, böy 1 yok, bir taraftan ümidi klama- e sürünmekten kolay bülrin Sahile gitti. Küreğini, tepsisini bir ke- nara koydu. Zihninden bütün sevdiklerine veda ediyordu. Bir dakika sonra suya atılacaktı. -Ansızın kulağına çoktan beri işitmediği öz ana dili çalındı. Kayıptan bir ses şöyle diyordu: — Oğlum, hayatla boğuşmaya alış, çabuk gevşeme . Fakat — altın arayı- cılık gibi kolay kazançlar peşinde koşma. İnsana en büyük saadeti veren kendi alnı- nın teriyle kazandığı paradır. Yoksa tesa- düfün kucağına attığı servet değil. Faik o zaman bir silkindi. Daldığı rü- ydan uyandi. Kedisine bu nasihati verenli görmek için etrafına bakındı, fakat kimst eögzün şilimedi. İçin için mırılddanı: — Asıl altını şimdi buldüm. Şu - İşli” tiğim sözler o sarı madenden daha çok kıymetlidir. Kalktı, yürüdü. İki ay sonra Falk Amerikanın Sanfran- sisko şehrinde bir fabrikada çalışıyodu. Dört sene -orada hem para kazandi hem sanat öğrendi. Şimdi Erzuruma döf” dü, mesut yaşıyor. DA / nakliyat * vi “matasalar ara < İstanbul * İzmir Çinili Rihtim Tn ©900 Jisidir. Başlıca makbul hssSisk y nede bulumur. Depor Bahçe kaP?