22 Nisan 1929 Tarihli Milliyet Gazetesi Sayfa 4

Saatlik sayfa görüntüleme limitine ulaştınız. 1 saat bekleyebilir veya abone olup limitinizi yükseltebilirsiniz.

Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

C — at Ve ATüiM ATüaü Veke a — . el —EŞARN SŞ ETŞTME T î * Millivet *“ASRIN UMDESİ “MİLLİYET.TİR 81 Nisan 1929 arzusudur. Maurols, yakında, günün Aaydınlığına çıkaracağı kahramanın izleri üstünde yü- rürken, onun geçirdiği mace- ranın bütün raşelerini kendi ruhunda hissetmeğe çalışıyor. BÜGÜNKÜ HAVA Rasathaneden aldığımız malü- mata göre dünkü hararet Azami 12, O idi. Bugün rüzgâr haftl ve mülehavvildir. Hava açık olacaktır; FIKRA Bir Frenk müellifi için Son günlerde Istanbuldan bir yıldız gelip geçti. Fakat, bu bir sinema yıldızı değli; öyle olsa ldi, zaten, beyaz bezin Üstün- deki sırıtkan gölgesini herkes seyretmeğe giderdi. Bu yıldız bir edebiyat yıldızı idi; safi zekâ safi ruh olduğu için kimseye görünmeden geçti, gitti. Fran- sanın en namlı ediplerinden, Andr& Maurois'dan bahsetmek istiyorum. Henüz ellisine basmamış olan bu genç müellifin otuz kırk cilde varan eserlerinden yalnız bir kaçı Türk ammesine malüm olsa gerektir. Ezcümle, “Disra- eli” adımı taşıyan kitap- ki meş- hur İngiliz Başvekili Lord Beaconsfield'in roman tarzında bir tercilmeihalidir - hemen her sınıfa p insan tarafındı ayni lezzet, ayni zevkle okundu; hatta Ankarada Hakimiyet ga- zetesinde nefis bir tercilmesi bile neşredildi. : Roman tarzında bir - tercimei hal dedik. Andre Maurols, esa- sen bu şeklin mucidi gibidir. Ondaun evel, gerçi roman tar- zında tarih yazıldığı vakidir. Fakat, tarihe karışmış, her han- gi bir hakiki şahsiyeti alıp da ondan bir hayal! roman kahrı- manı yapmak usulüncü iİlk defa alarak Maurois cazibeli ve mu- nis bir muvaffakıyetle tatbik etti. Bütün edebi tarzların, bütün edebi nevilerin sıkılıp sıkılıp posası çıktığı bu devirde Avru- pada yeni ve taze bir çığırın kâşifi olmak epiyce mühim bir keyfiyettir. Gerçi garabete düş- mek ve ammeyi bir kaç zaman hayrette bırakmak şartile bazı tubaflıklar icat etmek bugün herkes için kabildir. Lâkin Ma- urois bu göz kamaştırıcı ve ge- lip geçici edebiyat hokkabazla- rından biri değildir. Roman tarzında tercilmei hal, roman tarzında farih, kökleri ta llk devirlerin vak'a nüvislerine ka- dar dayanan ve salikleri ara- sında Su€'tone Plutargue gibi büyük şahsiyetlerin adını sayân asil bir an'anenin mahsulüdür. Maurois bunu yoktan iİcat etme- di, yalnız buna yeniden hayat vermekle kaldı denilebilir. Andre Maurocis, İngiliz ale- mine mensup bazı dikkat kapıcı simalara hemen aktüel bir alaka verdikten sonra, şimdi de on dokuzuncu asrın en ihtiraslı. en acayip, en esrarlı şahsiyetlerin- den birine., Lord Bayron'a ellerini uzatıyor. Iİstanbula gelişinin ye- gâne sebebi bu müheyyiç şalrin, yüz yıl evel buralarda bırak- tığı izlerinin Üzerinde yürümek — “Milliyet,in edebi tefrikası 35 Keşke, her müverrih tarihini yazarken bu edebiyat adamı kadar, isabet ve hakikat kay- gusuna düşebilse idi... O vakit tarih kim bilir.ne kadar canlı bir ilim ve ne kadar ilmi bir san'at haline girerdi. | wWwikkâm, Mezah, Edebiyat - 22 PAZARTESİI Küçük Hikâre Edebiyat Eski kitaplarımı karıştırıyor- dum. Birinin içinden bir kağıt düştü. Sık yazılmış bir kâğıttı bu, altında da Cemaleddin Na- Abidin Daver bey biraderi: miz dün bir şeyden acı acı şikâyet ediyor. Bilmem nerede (200) kadın aldattığı için bir erkeği tevkif etmişler, Daver bey diyor ki: — 200 kadın aldatan erkek tevkif edilsin de neden ( 200 ) erkek aldatan kadın - tevkif edilmesin ? A efendim ! Evvelâ erkekler aldandıklarını itiraf etmeyi onürlerine yedirip te söylemez- ler ki: Kaç erkek gösterebilirsi- niz ki aldandığını itiraf etsin. Saniyen, 200 erkek aldatan kadın da pek yok gibidir, çünki 200 adedine varıncaya kadar içlerinden birisi temizler. “ İşaret kulesi Vaktile altı kol ahçı iskam- biline çok merakım vardı; ara sıra arkadaşlarla toplandıkça oynardık. Ezminei kablettari- hiyeye ait bir oyun olduğu için bilmem siz bu oyunu bilir misiniz ? Bu oyunda esas elindeki kozları hasma çaktır- madan kumandana bildirmektir Şimdi Karaköydeki işaret ku- lesinden bahis geçtikçe aklıma ditı kol iskambil geliyor. Ger- çek! Bu garip kulenin Kara- köydeki işi ne olacak? Şim- dilik bütün oradaki gayrıibedii dükkân tezgâh, elhasıl her şeyden daha- ilerde daha bedit bir iş mi görecek ? -Rivayete nazaren kulenin tadili lâzım imiş. Kimseyi tenkit için değil, sırf bir tesadüfe işaret için söylüyorum. Bizde hiç ekşiksiz bir yeni şey yapı!mıyaoak mı? FELEK İLÂN Beş bin takım mamul çamaşır kapalı zarf usulile mubayaa e- dilecektir münakasa 27 Nisan 929 Cumartesi günü saat 10 de İstanbulda Gedikpaşada jandar ma imalâthanesinde icra edile- cektir şartname imalâthanede |, bir tahrir vazifesi vermişti. İct p ıhyo. A etmesini rica ediyorsunuz. - Bir gün, edebiyat hocamız Mevzu: — Almanyadan bir bilmediğiniz için, arkadaşları- nızdan birine gönderip, terceme vazifeleri çin, mektubu terceme ettirmek üzere bir arkadaşıma gönder- dim, ve bir de mektup lefettim. Celaleddin Nafizin eski edebi- Ya kup Kadri - |fiz imzası vardı. yat vazifesini aynen kopye et- C leddin Nafiz! im : Hatırladım! Tanıdım! Sını-| «Muhterem kardeşim. Sen ki fiz! Hocaların her sualine der- bıl::ğyınm ve ben ki bu İisani Aldatma ! Iıııl cevap veren, mektebin en| bilmiyorum, sana bir zahmet ve- receğim, «Dün sabah henüz uyanmış, yorganlarımın altında tatlı tat- h geriniyordum ki, bir mektup getirdiler. «Almanyadan gelen bu mek- tubun bende uyandırdığı teces- süsü anlarsın... » yazdım: «Muhterem kardeşim; şu mek- metler». fır verdi ve çıkıştı: den çıkmışm. efendim. sin, — Bu tercemenin arkadaşıma zahmet olacağını bilseydim, o- na yazmazdım. — Şunun verdiği cevaba bak. ** Peki, kendisinin Almancayı eyi bildiğinden de bahsetmiyor- sun,.. — Luzum yoktu. Eğer alman cayı bil iş olsaydı, mektub terceme etsin deye ona gönder- mezdim, — Sersem!.... Ya kendinin Almanca bilmediğini neden yaz miyorsun? — Malumu ilâm olurdu. Almanca bilseydim mek tubumu kendim okur, kimseye terceme ettirmezdim. Az kaldı tokadı yiyordum... Hocam hiddetini güç tuttu ve bana, sınıfımızın birincisi Cela- leddin Nafizin vazifesini verdi: «Oku! dedi, oku da, hem sen is- tifade et, hem arkadaşların et- sin!» Okudum: «Muhterem dostum. Sen ki, Arminiyüsün lisanmı bilmekle bahtiyarsın, ve ben ki maalesef türkçe ve biraz fransızcadan başka lisan bilmem. .. » Böyle tam 4 uzun sahife o- d ** ve bir kopyesini çı- Tz tir e tevzi olunur teklif in tarzı imlâsı şartnamede münderiçtir. Kelepir Doç otomobili Mükemmel bir halde ve ely- evm Taksimde Milli garajda bulunan bir Doç otomobili satı- lıktır. İstanbulda Dördüncü Va- kıf Hanında ikinci katta 5 nu- maraya müracaat olunması. Köy hekimi (Leylâ) şüphesiz yüksek tahsil görmüş, bir erkeği zaptetmenin yollarını öğren miş akıllı bir kızdı. (Suat Naci) nin burada boş kal- mıyacağını, ufak tefek ma- ceralar geçireceğini pek tah min etmemekle beraber (Sa c bağ) güzelinin mektubu- nu eline geçirdikten sonra bu tahmininin yanlış oldu- Şunu anlamakta gecikmedi. Ve ince düşünüşlü bir ka din hissiyle bu vaziyete da- ha hesapli bir pilanla muka sele etmeyi münasip buldu. (Suat Naci) burada genç- lik, bekârlık dolayısiyle böyle maceralara girse bile bunlarla sıkı surette bağla- iamazdı. Mamafi genç kız nher ihtimale karşı silâhını 'çuvvetli intihap etmekten Bürhan Cahit (Suat Naci) nin burada gönül macerası geçirmesine imkân yoktu. Onun ruhunu anlıyacak kızın burada ne i- şi vardı. O, her halde geçici bir köy aşkı peşinde oyala- nıyordu. Onu bu sevdadan vaz geçirmek pek kolaydı. Genç kız bunu düşünmekle büyük aşklar tarihinde (Napol- yon) nun (Mısır) daki meşhur macerasını hatırladı. (Napolyon) (Mısır) da jene- ral olarak bulunduğu şeh karıp eve getirdim, sakladım. ** * , Bunun üzerinden seneler geç- ti Celaleddin Nafiz bir kaleme şkâtip ben de muh ol- dum. 20 sene sonra, tanidiğim bir Alman kadınından bir. mektup aldim. Almanca bilmediğim i- yir kudreti olan (Napolyon) bu iş- vebaz Fransız kızmı da harem dairesine ilâve etmekten kendi- ni menedemedi. Genç ve fettan (Paris) li ha- rem dairesinde .kendisine şid- detle rekabet eden bu Şark gü- zelinin (Napolyon) nun göulü- :Iü nasıl çelidiğine hayret etme (Zeynep) in örgü örgü saç- ları, sarı çedik pabuçları, bük- Tüm büklüm kâkülleri ve sırma- h cepkeni, başkalık, fevkalâde- |lik arayan büyük adamın zevki ne gidiyordu. Bu esrarengiz nok tayı keşfeden genç Parisli ka- dm (Zeynep) in bu hususiyeti- ni ortadan kaldırmak için evelâ lerden birinin (Zeynep) isminde esmer güzeli kızına 'meftun ol-| muş, onu teşkil ettiği harem da-| iresine getirip Şarkın bu alnı sı| ra sıra altınlı, kolları altın bile- |zikli, kırmızı çuha şalvarlı güze- liyle yaşamağa başlamıştı. O sırada ordu zabitlerinden birinin- (Paris) ten yeni gelen metresi, fettan bir Fransız dil- beri gözüne ilisti. Kaleler fet-! l imi bir dost oldu. Kendisi yüksek bir kadın değil di. (Paris) te terzilik eden or- tacıktan bir kızdı. (Napolyon) u uzun zaman teshir edemiye- ceğini tahmin ettiği için evelâ rakibesinin bu hususiyetini sön dürmeyi düşündü. Ve (Zeynep) buna okadar samimiyetle inan- dı ki yavaş yavaş bileziklerini attı, saçlarını Avrupalı kadın cibi hasına tanladı va nihavet tubu türkçeye terceme edersen | sana müteşekkir kalırım, Hör- Ertesi gün vazifemi hocama verdim, Okudu, sonra bana sı- — Kırk senedir hocalık ediy- orum senin gibi talebeye rasgel medirm. İki kelime ile işin için- — Söyliyeceğimi söyledim — Bu işin arkadaşmıza zah- met vereceğinden bahsetmemiş- nüller ııpteîn;k—t? de o derece| Bu mevzu güç değildi. Eve| — Bu minval üzere 4 sahife yaz- gelir gel h ifemi | dım. Arkadaş gönderdim. ** * On beş gün cevap çıkmadı. On Önümüzdeki 24 Nisan Çat RUS Mümessiles EMLİK VE ETTAM BANKAĞI ermayesi 20.000.000 Türk lirası| İnşaat ve Emiâk üzerine müsait şeraitle Para ikraz eder Bilnmam - Banka muamelâlı l Sub beş gün sonra yazıhanesine git- tim, kendisi yoktu, — kâtibiyle görüştüm. Dedi ki: — Vallahi efendim, mektu- |bunuzu aldı, biraz baştan, biraz ortadan biraz'da sondan okudu sonra yırtıp sepete attı.-. . Bu aralık arkadaşım geldi: — Söyle, dedi, ne istiyorsun? Anlattim. Fena halde kızdı. — Yahu, sadece şu gönderdi- ğim mektubu bana t e dive diye yazsa idin olmaz mı- ydı?... / Nakleden SELÂMİ İZZET İLÂN 18 ilâ 20 bin metre kışlık el biselik kumaş kapalı zarf usuli- e mübaya edilecektir münaka- sa 27 Nisan 929 Cumartesi gü- nü saat 14 de istanbulda gedik paşada jandarma imalâthanesin de icra ediletektir. şartname i- malâthanede tevzi olunur teklif- namesinin-tarzı imlâsı şartana- mede münderiçtir. İSTANBUL YATI MEKTEP-. LERİ MÜBAYAA KOMİ- SYONUNDAN: Gazi paşa *yatı mektebinde bir kıt' a keşifnamesi mucibince yapıla- cak bazı tadilat kapalı zarf usulile ünakasay İhalesi 25/4/929 Perşenbe günü saat 16 da Ortaköyde Gazi paşa yatı mektebi müdürlük dairesinde icra edilecek- tir. Talibler 7/5 94 nisbetinde ki mu vakkat teminatlarını fındıklıda Gü- zel san'atler akademisinde yüksek mektepler muhasebesine tevdi iyle makbuzunu teklif zarfı içine koyma lıdırlar. Teklifler Perşenbe günü sa- at on beş buçuğa kadar komisyon re- isliğine verilmelidir. Şartname, ke- ifname hergün Ortaköyde Gazi pa- şa yatı mektebinde komisyon katip- liğinde görülebilir. : konul!: Kiralık depolar Galatada Azap kapuda ve İstan- bulda bulunan ve depo ve fabrika ve bilhassa tütün deposu için pek elverişli olan depolar pek münasip şeraitle kiralıktır. Telefon? Beyoğlu 342 ve müracaat . attı. (Zeynep) artık tamamiyle bir Avrupa güzeli olmuştu. Ve (Na polyon hariminde bunlardan o kadar çok vardı ki büyük adâam sırf Şarklılığı, hususiyeti için boşuna giden bu Nil yavrusun- dan artık bir şey anlamaz oldu. Nihayet (Mısır) m bu ateş göz lü esmer güzeli harem dairesin- deki o büyük mevkiini kaybetti. Ve bir gün kralın emriyle baba- ,sının evine iade edildi. (Paris) li terzi kızı muvaffak olmuştu. En kuvvetli rakibesini ortadan kaldırdıktan sonra uzun zaman (Napolyon) un gözdesi olarak hüküm sürdü. Bu macera büyük aşklar ta- rihinin en canlı bir safhasiydi. Ve (Leylâ) bunu hassas bir ka dın dimağıyle o kadar iyi sakla mıştı ki şimdi Anadolu içinde sevdiği gencin böyle sâde ve mahdut kasaba kızlarıla mace- raya giriştiğini hissedince bir- denbire bu hadiseyi hatırladı. Rakibi kimdi, nasıl bir kızdı, yahut bir kadınıdı bilmiyordu. Elinde düşmanına ait yalnız bir iki satırlık kâğıt vardı. Bu iki gsatırın intiddat vazrer ralrihin tah ! Bahçek Telefon Istanbul: 3972 y P SADA OK ZZ Ecnebi memleketleı: giden tüccar ve seyKyahlara Banks Kommerçiyala talyana Sermayesi 70€ *00,000 (İhtiyat akçesi: 540,000,000 Liret) Travellers (Seyyahin çekleri) salar Lirt, frank, İngiliz lir?sı veya doları frank olar:k satılan bu çekler sayesiı d nereye gitseniz paranızı ke- mali emniyetle taşır ve her ezaman isterseniz dünyanın her tarafında, şehirde, otell- erde, vapurlarda, trenlerde bu çekleri en küçük tediyat için nakit makamında kola- ylıkla istimal edebilirsiniz. ravellers çekleri - hakiki sahbinden başka kimsenin kulllaanmayacağı bir şekilde tertip ve ihtas edilmiştir. 7 Belediye reisi Belediyelerin nazarı dikkatine: Emaye mebani numaraları 25, Galvanize numaralar kabartma 9, sokak Jâvhaları galvanize 45 kuruşa makine ile boyanarak imal edilmekte ve sür'atle gönderilmektedir. Sirkeci teneke saç fabrikası b | ıi , çehre- kle beraber şekl ver du ki (Suat Naci) yi — burada meşgul etmek isteyen yine bu- ralr bir kadındı. Ve buralı bir kadımn demek a- ALHAMRADA ANADOLU SİGORTA ŞİRKETİ Türkiye İş Bankası tarafından teşkil edilmiştir. Yangın - Hayat - Nakliye - Kaza - Otomobil - mes'uliye- timaliye Sigortalarını kabul eder. : Adresi: 4 üncü Vakıf han Istanbul : Istanbul 531 ' sini ifşa etmiyordu. Netice ıuy-l rşamba akşamından itibaren AŞKI İGİT HELM ŞEHZADE BAŞINDA HİLÂL SİNEMASI Dün akşam pek büyük rağbet gören EMİL YANİNGS In temsil etmiş olduğu ZAFERDEN BOZGUNA SON EMİR filmine devam edilmektedir. * Programa ilâye olarak Komik 'Tombüllu İsmail efendi, bülbül Hafız Ahmet bey sazı, dans, bale, ve varyete heyeti iştirak edecektirler| LA BEL HELEN (» ÖOYGE DRYENT BAKK 'Tesis tarihi; 1006 Müessisleri; Dresdner Bank. A. Şafhavzenşer Bank, Frayn Nasyonal Bank For Doyçlant. İdare merkezi; Berlin Şubeleri; İstanbul, İzmir, Hamburg Galata kısmı telefon numrosuş Beyoğlu; 247, 248, 984. 985. İstanbul kısmı telefon numro- su; İstanbul; 2842, 2843, Deposu, — İstanbulda — tütün gümrüğü, telefon numrosu, İstanbul 3227. Bilamum banka — muamelatı uno ve hususf kasalar — icar | racur. 8 YZT UN SAHTAKURUSUNU ve diğer haşarat: LDÜRÜ KOKUSU SIHHİ VE LÂTİFTİR Satilık İnekler Kırım cinsinden — satılk sütü inekler ve boğa Kartal Maltepesinde Bağdat caddesinde 40 numaralı Ku- leli koşkün ahırlarında toptan satı- hktır. Müracaat edilmesi. Doktor A.KUTİYEL Elektirik makineleriyle belsoğuk- luğu, idrar darlığı, prostat, ademiik- tidar ve bel gevşekliği, cilt ile firen- giyi ağrısız tedavi eder. Karaköyde Börekci fırını sırasında *N* 34 .. di A rsehremaneti ilâl ehrımınetinden: Bey * |(da Sarı Lütfi mahallesini Gd |rutiyet caddesinde 191-18 dükkânlar Mercanda # nezareti caddesinde 40, P4 ta Vezneciler caddesindt Şeyh Mehmet geylani P zarı caddesinde 140-1421 Hocapaşada tramvay Ca7 de Mariça Oteli altında İ vaşça Şahin mahallesind mecilerde 1 No. dü Beyoğlunda Firuz Ağa #” ve caddesinde 21, 390 No: tan mahalli kiraya verüü'ıd açık müzayedeye koı'lndw 13 Mayıs 929 tarihinde Ü olacaktır taliplerin t görmek için her gün müZâ ye girmek için mezkür Ü " | * BK Şehremanetinden: BGYd da Kamerhatun m Galatasaray karşısımda 19! yoğlunda Sarılütfi mahl-u; Meşrutiyet caddesinde 1? dıköyünde Cağfer ağa n’” sinde muvakkıthane meîdj da 1 No. dükknlar kiray4 mek için kapalı zarfla l”“ deye konmuştur. Talipljdl tname almak için her gü? zım müdürlüğüne gelmfy teklif mektuplarını da lh*ıı nü olan 13 Mayıs 929 günü saat on beşe kadaf kür müdürlüğe vermeleff'i ** 4 | Unkapanı Caddesinde . nan ve 120 Hisseden 95 sesi Emanete ait olan 4 r 8 yeni No, dükkânın icrâ ceğinden talip olanların gi 11 inci Cumartesi günü sal te daire Encümenine nı“’.', ları ilân olunur. 4 . * * * ' sasının tamiri için lüzülü | 488 metro mik'ap Ocak || kapalı zarfla münakasay?, muştur. Taliplerin şa mak için her gün leva dürlüğüne gelmeleri vt mektuplarını da ihale gü! | 14 Mayıs 929 Salr günü y on beşe kadar mezkür Mt ğe vermeleri. * ** kembe muhteviyatı ve denize dökülmesi ka| ihale günü olan 15 M Çarşamba günü saat dar mezkür müdürlüğe İLÂN K 200 ilâ 210 kilo kini? prime kapalı zarf usulil€ yaa edilecektir. münak& | 929 pazartesi günü 544 dıi'"p Istanbulda Gedikpaşat imalâthanesinde icra İ şartname — imalâthanede? olunur teklifnamenin hatta istiskal ve hakaret etmek fikirleriyle içeri girdiği halde bu manzara ve bu kokuyle al- itüst oldu. Yukarıya çıktı'klm ' süt kol k vuçları kınalı, saçları — örgülü, tefaruk kokulu, basma entarili ci) gibi (Istanbul) un en şık ve zarif kadınlarını tanımış bir gen ci bu seviyede bir kızın teshir etmesine imkân yoktu... Ve (Istanbul) un b uhoppa, bu kek- Hk ruhlu gencini zaptetmek i- çin ona onun zevkalacağı, onun anlayacağı bir şekildegörünmek örgülü saçların gülünç olduğu- nu anlatmak lâzımdı. (Leylâ) bu fikirle bu akşam onu bir balo kıyafetiyle karşı- lamağa karar verdi. Ve giyin- menin, süslenmenin bütün ince- liğini göstermek üzre saatlarca uğraştı, muhteşem bir bar ka- dını gibi süslendi ve anlayışlı, hassas erkekleri tütün kokusu almış bir fil gibi azdıran o müt- hiş (belsezon) kukusunu kana kana sürdü. Va 'rana ee N Kasaladi uu bir mahlük demekti. (Suat Na- ona iptidailiğin, kınmalı ellerin, | bir yılan gibi genç kıza sokul- du, sokuldu, şuurunu kaybetti. Kolları açıkdı, dudakları titre- di ve bir külçe gibi genç kızın göğsüne düştü. (Hatice nine) nin aşağıda, yemeğin soğuduğunu haber ve- tı. (Suat Naci) ona isyan etmek (Leylâ) zaferinden bütün maharetini gö$*” gi çin beraber getirdiği F | | gramofonunu kurdu. (l:df un bir çok yeni gırkll'Njı Bunların içinde (Suat # (İstanbul) dayken Je landığı biı)— çok şarkılaf ":4 dı. Muüsikiyle kokunuP gi elindeki tesiri ne mütt | Genç adam mdîği'_kev“ dığı musiki ve özlediği yf ren sesi onlara kadar yetiş ydi buhran, bu mestedici aşk sahnesi daha çok devam edecek- ti. Aşağıya indiler. Genç adarı (Leylâ) nın çiçekler, tabaklar, kadehler, beyaz örtülerle hazır- ladığı bu temiz aile sofrasına o- turduğu zaman ne zamandanbe- ri görmediği böyle mutena bir sofra başında, çok güzel ve çok şık bir kadınla karşı karşıya, ye- mek yiyeceğine inanrak şen ve mes'ut gevezeliğe başladı. (Leylâ) geç kaldığını söyliye 'rek (Hatice nine) ye izin ver- mişti. Yemekte kendisi servisi larla başbaşa kalınca ç | neş'elendi ki bu hücrâ | v0 kalbini ve hayalini d’oıw.ı,? tün tesadüfleri, vak'& | katleri unutur g! ibi oldu: (y (Leylâ) zaferinin Ti kendi deher şey! | Gençlik raşeleri _tı_lll | rüzgari gibi ikisinin Ü, etini ve kemiğini urp,ıi”" | nin de yardım ettiği V: lezzetâlemi içinde bı::np" kuldular. Elleri ve # gi rini bulmakta S% 4 ki saat sonra kasa?? | ve alçak tavanlı evi aşk ve garam yuv? yaptı. Ve beraber içtikleri şarap K 5ArLESAM p L Kİ e secate —

Bu sayıdan diğer sayfalar: