DE VE O m BAR a e lm amme Milliyet ASRIN UMDESİ *MİLLİYET.TİR 12 Nisan 1929 BUGÜNKÜ Raşathaneder derecei harar di, Bugün ruzgir Hava HAVA az. aialü meta göre d gari 1.5 azami mutavasaıt poyraz esecekti bulutdudür. Voyvo!! Hayatta tayin edemediğim şeylerden biri de şudur: İnsan kızmalı mı, sızmamalı m ? öylelerini tanırım ki havadan dem kapar, hiddeti daime ha- lindedir. Bazılarını da bilirim ki top afsalar aldırmaz. Aceba bunlardan hanğisi iyidir ? Eminim &i siz ikinci şıkkı kabul etmekte fereddüt etmezsiniz fakat iyi mi fena mı edersiniz onu bilmem. Ben yerine ve sırasına göre kâh birinden kâh ötekinden oldum, kimi gün “ Merhaba! , diyene tabanca çektim, kimi zemam ensemi tokattan berber Kayışına çevirdiler aldırmadım. Lâkin itiraf ederim ki bunlardan han- gisi daha müreccahfır tayin edemiyorum . Eğer her şeye “ Eyvallah! , desen dünya #epene biner, ne haysiyet tanır- lar, me tahammül düşünürler, 9 kader İleri giderler ki nihayet kızmaya mecbur olursunuz. Bu sefer de kızıyor diye alay ederler. İşte! Voyvo meydanda! * Voyvo , kimdir? Bu isim! bundan dört beş ay evel biraz perişanca bir yahudi fakirine istemediği halde verilen bir isimdi ! Voywo fukaralığına rağmen hiç bir yere âlaysız gitmedi, peşinde her zeman beş on çocuk ve dilinde cesur bir sürü küfürle her geçtiği yerde namı ânılird. Rivayete nazaren * Voyvo , rumların büyük pehrizde ye- dikleri ve “ Bekalyaro , ismini verdikleri * Morü ,, balığı pas- tırmasının - yahudicesi imiş. Bunda kızacak ne var? Güya du biçare yahudi çok zenğin olduğu halde sıçan kapanı sotarak kendini fakir göster- diğinden ve fazla imsak etti- ginden kinaye olarak kendisine * Voyva , ciyorlarmış. Ben bu odamın beş on defa çocuklarla mücadelesine rast geldim? Biçarenin bü sözden çıkardığı unsuru hiddet okadar kesif itiki benim bile “ Voyvo!, diyeceğim geldi. Bu anlatıiğım şey bundan kaç ay evvel öğyle idi. Şimdi iş değişti. Bir kaç zemandır günün muhtelif saotlerinde şehrin © zMülliyet, i bi tefrikası 27 Yapılacak bir şey kalma-Imu ki doktor B. böyle ka- mıştı. (Hacı Yakup) Ef. o-İragünler görmekten malı- na kameryada bir kahve iç-İmizın, canımızın tadını a- mesini reca eti. Yeşil ovaya yılankavi akıp giden dereye lara nazır büyük kamerya- ya girdiler. Uzun ve üç ta- ne ziyafetler çekmişti. — Ne güzel burası Ha- cı) EF. dediği zaman dok-İçok kötü şey doktor B. oğ-| tor o derdini dök$mek için!lan olsa vurduğu, Birine uzak semilerinde" Voyvo, avazımı işidiyor ve kendi ken- dine bü. adamın çok dolaştı- ğına şaşıyordum. Lâkin işi biraz kurcalayınca anladım ki artık her serifte, her yerde, | her mahale de hafta her evde bir * Voyvo! , peyda olmuş. uk gençlikle, bebeklik ada ki çocukluk *Voyvo, ya bir m olarak kullanmaya ba, Kondüktür Iramvaydan ço- cuğu indiriyor, arkasından * Voyvo , bağırıyorlar . Köp- rücü bedava geçirmek istemiyor derhal etrafında bir “ Voyvo ,, çerçivesi hasıl oluyor, leblebici geçiyor “ Voywo,, küfeci ge- çiyor “ Voyvo,, otomobil geçi- yor, “Voyvol,. Mekteplerde * Voy'o , evlerde “ Voyvo,, klüplerde “ Voyvo ! ,, Şimdi benim en ziyade en- dişe ettiğim şey gazetecilerin de “ Voyvo ,, olması ihtimalidir. Allah sizi inan dırsın ki yöreğim oynuyor, her adım afışta bir “ Voyvo,, nidası bekliyorum. Çönkü itirafa mecburum he- pimiz kendi çeşitimizde birer “ Voyvo , yuz. Bu gülünç tarafımız keşfedildiği gün bu meslekim müessiri hakiki “Voyvo,, dan farkımız elimiz- de bir sıçan kapanının eksik oluşundan ibaret kalacaktır. FELEK KONFERANS Fizikte yeni nazariyeler Mühendis mektebinde müderris Dr. Kerim bey tarafından verilmekte olan konferansların dördüncüsü de ahiren verilmiştir. Bunun mevzuu optik ziya behsidir. Kerim bey evelâ gözün (perception- Ahiz) rolü ayas- dığını, söyleyerek, optkin zira şen larını tetkik ettiğini kaydemmiştir ve bil'nhare ştiyle devam etmi Bu ameliyenin © yapılabilmesi ancak kendimizin haricinde objektiy bir varlığın vücuduna inanmek İle kabildir . Kâinat ben ve başkadan müteşekkil farzetiğimize göre, Pizik — (ben) im cüzl bir rol oynadığı konsepsiyon bulmağa çalışır. Be (objektivikdsyon) diyebiliriz. Asrımızın en mühim iki Fizik naza riyesi kuanıs ve relativite nâzariye ileridir. Bir şeyin fiziki reslite olüp olma- masına © şeyin hendese - fizik kanun. larma tevafuk edip etmediğine göre karar veririz. Hendese - Fizik kanun larını sa, hadiseleri insicamtı şekilde izah etmeleri, tecrübe ile tevafuk et- meleri, bağ hadiseleri vokuundan €vel haber vermesiyle Kabul ederiz. Bu tarzâ filozoflar (renlisme empirik) derler. Optkte iki nazariye vardır. biri ( Nevvton )un emisyon, diğeri (MHuvigens) in mevce nazariyesidir. interferens hadisesinden dolayı mevce| pazariyesi (zafer kazanmışar. Mevce için bir vasi lâzımdır ki buna ether) deniyor, Artik , hararet revonları , ziya şasları, elektromanyetik - mevceleri aynı sınıf hadise olmustur, Müderris Kerim bey büyük bir alâka ile dinlenen, bu konferansında bu asrın ilim sahasındaki tekimilü pü izah etmiş ve en yeni Fizik na - Köy hekimi Bürhan Cahit lamıyoruz ki! Ve solelinin parmaklari- ufuklara yayılan mor dağ-|le sakalmı tarayarak devam etti: — Çoluk çocuğa karış- rafı gül dallariyle çevrilen|tıktan sonra dünyanın tadı bu kameryada (Hacı Ya-İtuzu kalmıyor. Baksana kup) Ef. ne âlemler yapmışldün buraları şenlik içindey- di. Bugün mahşer yerine Kız evlâdı olmak! döndü. . kırdığı İstanbulda, kadınların vucut- larından sonra, apartımanların duvarları inceldi. Yan tarafta öksürdüler mi, beride işidiliyor. Bendeniz rahatına düşkün bir insanım. Fakat maalesef, a- partıman komşularım (gürültücü insanlardı. Birbirlerine — aşıktı lar. Ginün ve gecenin her saatın- da, öpüşmelerini, sevişmelerini dinliyordum. ma elbet bir gün geçer diyor ve teselli buluyordum. Filvaki bu aşk hümması geç- ti, fakat yerine kavga kayim oldu. Artık her gün, her gece, sil- le, tokat, küfür duyuyordum. Bu daha fenaydı. Ve nihayet, aşıkla maşuka birbirlerinden ayrıldılar. Apartman boşaldı. Bir sabah baktım, yaşlıca bir zatla, 10, il yaşlarında bir ço- cuk yukarı çıkıyorlar. Kapıcı: — Yeni komşularınız! dedi: Kafamı dinliyeceğime kanaat getirdim. Yaşlı bir zatla bir çocuk, ne kava edebililerdi, ne de gürül- renki, Akşam üstü, yan tarafta bir homurtu duydum. Kulak ver dim, işittim: — Sersem... —Kör müsün be ! — Bsşoğlu eşek! Par ulan kemiklerini ki- imi Zavalli yavrucak İ dize acıdım. Ertesi gün, aynı konser gene başladı : | — Arkanda gözün vok mu İbe 21 — Hayvan 1... musun 2... Al oyleyse... Kendi Kendime Biçare yavrucak /,.. Bir hafta her gün aynı şeyleri (Hacı Yakup) Ef. daha irisi açıldı, acı bir ses duyul- du: - (Hacı) Efendi koş, (Zehra) yine bayıldı. Gayriihtiyari ikisi birden ayağa kalktılar. (Hacı) Ef. yalvarır gibi ona baktı. ko- nuşmağa lüzum görmeden süratli adımlarla köşke doğ ru yürüdüler. Odaya gir- dikleri zaman annesi anla- tıyordu: —Burada dikiş dikiyor- du, birdenbire anne yüre- gim çarpıyor dedi, düştü, bayıldı. (Suat Naci) tabii bir fırsat buldu. Elinden tesbi-/kendinedir, dersin, aldırış baygınlığın tesiriyle yatma- h ibaşından abani sarığı ekietmezsin. Velâkin kız evlâ- sik olmadığı halde gençli-'Cın derdi çok büyük oluyor ğinde, bir kadın âleminde/At atılamaz, sat satılamaz. 'lâ nabzına baktı. parmağını kaybedecek Söyle kapalıca bir everip fevkalâdelik yoktu. Dünkü kadar çapkınlık eden bu es-İbaşımızdan selâmetliyelim'muayenede şeytani dığı vaziyetinden belli o- lan genç kıza yaklaştı. Eve Hiç bir ürper- ki kurt tespihi çeke çeke an dedik. Olmadı, başımıza ge melerini bütün zevkiyle his- htt, Hecek varmış. «Ne çare. . Güzeli göz görmüyor! Yazılan bozulmaz. sJsettiği göğsüne biraz yak- ilasmak için ağır ağır'men- Bu, evela fena değildi; fakat| gitgide çekilmez oldu. Bu hüm-! — Öttürüyorum, — duymuyor mırıldandım duydum. Bir hafta sonra sabrim. köşkün pencerelerinden bi-| vardı. Ona gittim. Adamın her gün durduğu yerde küfredip ço- cuğunu dövdüğümü eslattım. —Bir akşam sana geleyim de, ona göstereyim, dedi, Geldi. Yemeğe oturduk. Yan târafta küfür başladı. Arkada- şımla kalktık, kapiyı omuzlayip içeri girdik. Birde baktık ki, co- İcik, babasmın kucağında çuku- lata yiyor. İhtiyor * — Bu ne hal, dedi, hırsız mr- sınız ?. | — Komiserim. — Ne istiyorsunuz ? Oğlunuzu ne diye döviyor- İsunuz ? Çocuk atıldı ; — Babam beril dövmüyor, — Evet ama biz duyduk. Babası : — Ha !dedi, şimdi anladım. İBen şoförüm, benim gibi şoför oldugu zaman otomobilin, önu- Bu günkü yeni bilmecemiz Soldan sağa: 1 — Çocukların oynadığı Beyaz (2) olan (5) Rüz- gra hitap *emri hazır, (9 Hizmetkir (4) İçtiğimiz (ol sy ©) 4 —Yumaşağın aksi (8) Cile (3) 5 — Prnnsızça leyli (6) 6 — Bir ölçü (6) 7 — Soy 8) 8 — Rakam (3) Ayıp (5) 9 — Hastalığa karşı yapılan (3) Gece yakılın (5) li b; nl HA hz! R Dünkü bilmecemiz!e halledilmiş şekli Yukarıdan aşağı: 2 — Yağmur borusu (4) Görü len şey 3 — Askeri ünvan (4) Pantolonu tutan şey (4) 4 — Esasen (5) $ — Canın kaygusu (7) 8 — Açık yeşil (5) 7 — İrade, soğuk karlılık (6) 8 — Puzağı ver (5) İsifham (2) 9 — içilen sey (D 17 Nisanda MELEK SİNEMASI Dir film müsabakasının ikineisi olan Hanri Batayın çak eseri ÇILGIN BAKİRE fimini irae edecektir. MALİYE, VEKÂLETİNDEN — Key ve Dahiliye binalarına hinder- tür sisteminde vaz edilecekti İşbu tesisat pazarlık suresile ümmi vaz. edilmiştir. İhale haziran bi cumartesi komi ps İttihadıMilli Türk sigorta şirketi arik ve hayat üzerine sigorta muamelesiH icra eyleriz. Sigortaları halk için müsait şeraiti Merkezi İdaresi: Galatada Ünyon Hanındadı ayan şehirlerde acente aranmaktadır Aentesi pir İne çikanlara nasıl muamele yap- ması lâzım geleceğini öğretiyo- rum | Nekleden SELAMİ İZZET s.sanassssssesssassensansı Satılık mücevherat Mundan küpe ve saire Nisanın 1Sinci Pazartesi günü çarşuyu ke- birde #eczat mahallinde sanla- cakar, Şişlide Osman beyde Ahmet bey sokağında 84 numarada ktin HİMAYE! HAVVANAT CEMİYETİ Hastahanelerinde fukara hayyanları ber gün sabahları meccenen tedavi edilir. TİYATRO VE SİNEMALAR Ferah sinemada Şehrazat 12 kısım synca dünya- nin €n meşhur hokkabaz: Melidis rmarinaz 1$ te Pandantt ve Avrupa man. | rma . Talefon : EGZAMA Eski kaşıntı ve yaralara En iyi deva Adanalı Dr. Şükrü beyin DERMUZ Merhemidir. Sirkeci Merkez Eczahanesi İstanbul Müessesatı Sıhhiye müba- yant komisyonu riyasetinden : Bakırköyünde ktin Emmazı skliye ve asıhiye müessesesinin fenni çama- şrhanesi için İdzım olan kurutma, sıkma makinaları ile teferront tanzim edilen şartnamesi veçhile 7 Mayıs 920 Sah günü sast 15 te kaps zarf ösulile ihale edilmek üzre münaki- Saya konulmuştur. Bu baptaki ertns- meleri görmek ve fazla izahat almak isteyenlerin mezkâr komisyona mür- caatları ilân olunur. ——— Jandarma tmalathanesi müdüriyetindeni ün Eli bin inetrö minder kıkflık bezi Kapalı zarf usulle mübaysa edi- lecektir. Münakasa 28 Nisan 920 Pazar günü sax 14 ve İstanbulda Gedikpaşada Jandarma İmalâthene #inde icra edilecektir. Şarename ima- Hitbanede tevzi olunur. Teklifname nin tarzı imlâsı şartnamede mönde- ; Çocuk haftası diliniçikardı.Gö anlatacaktı. Fakat o anda Ve sonra mabzıyine parmak bir aşk üsaresigibi larında oduğu halde yüzü-İyudum varlığına içirirken!ki bir ses onları ikaz etti; nü yaklaştırdı. Genç kız öy|nabzına baktığı elin yavaş- le bir surette yatmıştı kilça harekete geldiğini ve şa-|libajelleri, ayakları kımıl- yüzünü ancak doktor göre-iyanı hayret derecede yumu|dadı. biliyordu. (Suat Naci) kalp :şak parmaklarını avuçları| İhtiyar taze biraz daha jhareketlerini anlamak için'alar okuyor, birçare bulma-İsokulmuş dikkatla bakıyor- du. (Suat Naci) hemen ba- ettiği zaman baygın yatan! Ve (Suat Naci) gayriih-İşını kızın göğsünden çekti: yüzüyle biraz daha tazyik bu körpe vücudun sathma saçlar arasmdan o taze ba- Geride, Ef. karısı, (Hacı Yakup) şüpbayılan zavallı kıza bü- sı için doktora yalvarıyor-! lardı. | (Suat Naci) muvazene-! sini kaybettirecek bu tema- !! 'çarpıyordu. pındığını hissetti. tiyari genç kızın bileğinde- bir çift zümrüt gözün tılı- diği, tatmadığı, günü saat on alıdadır gin ve semte Maliye Vekâledi milli yona ve maliyvat içinde fen heyetine aa Boyoğla - 2003 gamma n zevkini efsanevi |gibi yudum birine karışmak üzre idiler mari yüzde 7.50 teminatla e havidir 2 LER VAPURLARI KARA DENİZ MUNTAZAM VE LÜKS POSTASI SAKARYA in PAZAR 14 Nisan günü akşamı Sirkeci rıhu- mından hareketle ( Zongul- , İnebolu, Sinop,Samsun, Ordu, Kireson, Trabzon, ve Rize iskelelerine azimet ve avdet edecektir. Tafsilât için Sirkecide Mes. adet hanı altında acenlah- ie muracaat . Telefon: #tanmbul 2134 ya SADIK ZADE BİRADER- E MATA HARI nin kızı olduğ söylenilen esrirengiz artist JE” TA GUDAL Rikardo korezin Ji, öl çapkını r eeerstesMeree1 İn rim ser erene ASRİ SİNEMADA Bu gün ve yarın tam saat 1680 dı VARYETE Miveten meşhur Foşun mnazzsnl cenaze merasimi KAMCILI| MEDENİYET ALAZAR İSİNEMASINDA DEYTISEİMM Merkez Acentası; Galare köprü başında.” Beyoğlu 2362 Şube acentesi; Aiahmudiye Hani alınd Tatenbl 2840 Mersin sür'at posta MahmutŞevketpaşa) Vapurui! lsansılı!2de Galata rıhtımınâ hareketle İzmir Antalya, Ali” iye. Mersine gidecek ve Tai ucu Anamor Alaiye, Antalya İzmire uğravarak gelecektir. Antaiya postası iskelelerle birlikte Dalyan M maris Sakız Çanakkale Gö Uboluva uğrayarak gelecekti. YEMEZ önkükl Posts (CVMHURİYET) vapurufSği Nisan Pazartesi 12 de Gala) "nhümundan hareketle İnebo Samsun, Gireson, Trabzon, Hopaya gidecek ve dönü Pazar İskelesiyle Rize, Sürm Trabzon, Tirebolu, Gree Zonguldağa uğrayari dr. Hareket günü yük kab olunmaz. NAİM VAPURLARI İzmir postası Seri, liks ve e ADNAN we 15 inci PAZARTESİ, gönd 16 da Galsta rbumundan bft p İLAN ketle ( İzmire) ve Çarşamba Y İzmirden Istanbula bareket edef Karadeniz boğazı tah-| © Gass Gümrük karşsndı lisiye müdüriyetinden;| İdarenin Anadolukavağındaki ambar memurluğu münhal bu- lunduğundan evsafı kanuniyeyi haiz taliplerin 14 cari pazar günü saat onüçte Galata rıhb- mında Maritim hanındaki merkezi ide gelmeleri, her şeyi unutarak bir- — Yavrucak ayılıyor ga — Vakanın tesiri hâlâ ruzgâr işlemiş bir durgun ki parmaklarını hareketeldevam ediyor, dedi veküiçük su gibi titrediğini hissetti. İgetirdi. Dalga dalga yükse-İclçantasını yeniden açtı. E- Ve dönuk bir alev gibi yü-ilen bir deniz gibi derinliği-|ter şişesini çıkardı, genç züne düşen koyu kumral 'ne çekip almakta inateden kıza koklattı. Yaptığı baygınlık rolü- dem gibi yeşil gözlerin ya- İsmi genç adamı ozâmana|nün bütün teferrüatmı ez- vaş yavaş açıldığını gördü. kadar duymadığı, hissetme |berlemiş gibi genç kız eteri bayıltıcı, |kokladıktan sonra yavaş ya ihtiyarteyze ve bitirici bir tesirle mestetti. İvaş gerindi. Kollarını, ayak hizmetçiler bir gece evelki jGergin göğsünün altındallarını gelişi güzel açtı, uzat! vaka yüzünden düşüp dü-| genç kızın kalbi hakikaten)|tr, bu hareketlerin tabii bir Fakat (Suatlayılma şeklinden ziyade gü tün şefkatleriyle acıyor, du'Naci) kendi heyecanından|zel ve gürbüz alar okuyor, birç are bulmalİve duyduğu namütenahilbütün hatlarını genç dok- zevkin sevincinden hiç bir|torun gözlerine vücudunun arzetmek şey hissedemiyordu. İki vülolduğunu (Suat Naci) den cut, iki kadar temasa “kanamamış . çarpan yürek bu|başka anlayan olmadı. Doktor biraz (bromür) daha hazırladı, (Zehra) artık tamamiyl? â | Fransez hanında 19 numarada US yerlere iş Teli i EE) rar i Beyoğlu: 101 41 dün $7 çeki kayın ve (5) çeki ai yileşmişti. Annesi, mi baygınlık kargaşalığı igenç kızın düşen acı nü yerine koydular, eteklerini indirdiler. A (Suat Naci) hakiki bir vak gınlıktan ayılmış gibi yö yavaş konuşmağa başlık genç kızın (Okyanus?) if dan toplayıp bir yeşil ba | haline getirilmiş o taZ€ 4 | dem gibi gözleri, gözleri | bütün zevkiyle, kut anfi İ mutat teşekkürleri, gif | tı. (Hacı Yakup) esi mutat teşekkürleri, ali nin garip ve mazlum aa rı arasında kalbi parS” a rak, gözleri sızlana" rıldr. Sersem olmuştu. pi olmuştu. Onu bağın ken # kapısmdan geçirirle” yi İlâmet dileyenlere hayvanım yularınt tü işarı çekenleri par istiyordi Gi ps” iü