tin hal | -e |Masal içli Bızap Parlarsın be can! «sxssg Keskin sirke zarar, kendi kabma, Sen barutmusun ki parlarsın be can! Aman dedirtirsin hep ahbabına, Ne için dört yana salarsın be canl Zararla oturur hiddetle kalkan, Akıbetin sana olmalı kalkan, Bir araya gelmez vallahi yakan, Kendini boş yere zorlarsın be can! İyi söz çıkarır yılanı inden, Kötü söz ederm'ş insam dinden, Bir kazancın varmı söyle şu kinden, Sonra çok kapılar çalarsın be can! Gel d'nle olura olmaza kızma, Silana davranıp meclisi bozma, Alama vakıtsız karalar yazmı, Sen barutmusun ki parlarsın be can! M S. SDETZTRORDERAU UD DD ELUKUR U, Bir tren kazası daha Amasya ile Kıroğlu istasyonları arasında bir tren kazası oldu. Koca nan bir kava parcası hat üzerine dü- SOSSRSSESNNEİNSNNNSSNSKİN SN NNSSSSSSNSSSAYİ YUTLANNANNAANNAANAAAANAAAAAAAAAAŞ K BS Vt “X& AAA İA — €En yoan ÇıKlI. Berekel ver: t itidalini kaybetmedi ve treni bir metro ki uçuruma düşmekten kurtardı. Yalnız " Ök ardır. Gecmi: Ai Ka sal- we $izee den koştuğum sırrin sebebini onada sor- dum. Tüccar evvelâ sıkıldı filân ama sonra: — Burada söyleye- mem, yarın akşam bize| teşrif buyurun her şevi | orada uzun uzadıya si- | ze anlatırım! dedi. Tekrar bir çok hedi- yeler alıp tüccarın evi- ne gittim. oturduk biraz Hoş beş ettik. Sonra birden ı bire oturduğum yerden havalanmaya başladım, Altımdaki pöstekile beraber uçuyordum. 'Tabi korktum, ken- dimden geçmişim. Ak- Adamı adama Adamın biri kibirli bir ahbabını evire davet eder, Davet tezkere i- ni de üstü başı kirli bir hizmetçi vasıtasile | gönderir. Kibirli adam | sorar: — Sen kimsin! — Filanca zatin w- | şağıyım, | Ozaman hiddetlene-| — Orada adam yok! mu idi ki bana bu itez-| kereyi seninle gönder- | di Demesi üzerine reh Neyrandan Mise melktep hımt baştma toparladı- DA aa a 21 ka mahsu A e . İ ğim zaman baktım kı | Öğrenmek için peşin | gündüz olmuş ve ben | sı. hâlâ uçuyordum. Et- rafımda dumandan ve buluttan başka bir şey görmüyordum. Güneş her tarafımı yakıyor- du. — Bu başıma gelen nedir? diye bir zaman dö- vündüm durdum. Yük- seldiğim gibi yavaş, ya- veş yere inmeğe baş- ladım. İndim, indim yüksek bir kuleye yaklaştı$ım | zaman kendimi kaldı- rıp kulenin üzerine at- tırn. Posteki uçmasında devam — edip gözlen kavboldu. telsiztelefonu Parisle Nüyork ara- sında telsiz telefonla pek mükemmel konu- şulmaktadır. Yalnız ücreti biraz tuzluc. İki üç dakikast bizim çaramızla 10 lira on- dan sonraki üç daki- kalar 35 liradır. uşak soğuk kanlılığın bozmayarak: Sendim demiş, adamı adama, benide sana g mderdiler. koruşma ı dım., Hele senden bir şey sak- Paris-Niyork |. İzmir avcıları kapları avına hazırlanıy * İlardan MART â — Şimdi aşağıya na- | | ineceğim! diye düşünceye dal- dim. Aradan iki üç daki- ka geçmeden sanki Te yıkılıyorm landı ve ça sırada başımın üstün- | den dekşetli bir büyük kuş geçiyordu. — Bu kuşun ay: rina yapışm l ka kurtluş çaresi yok! dedim ve sıçradım |kuşun ayaklarını ya- adtm. Kuş beni gö- | türdü, götürdü, sonra | yavaş yavaş yere indi, | beni bir bağlık bahçk- lik yere bıraktı. Başın sşer İzmir av cularcemi yeti azalar barı kaza- l avcılarla beraber (Ç Pne) ve (M | las) tar: Barındabü- £ | yük birkap | lan avına çıknaya .azı Haydi bakalım cesur avcular gözünüz pek | ü irli olsu söyliyeceğim. geliyor. Gittikçe nim açlı. koçrardım, yedim. Derken gece bastırdı, bir dıvarın dibinde kıv-! rılıp yattım. Gece yarısı bir ara- hkuyandım. Birde bak- tım ki uzaktan dehşetli bir aydınlık bana doğru klaş tılar. O zaman yüzleri itları sülün gi- ş vüz kadar kızın ellerinde parıl parıl yanan gümüş şamdan- larla ilerlediklerini gördüm, kendi kendi- me: — Aceba cennette mi- yim? Bu kızlar huriler- mi? büyük bir orlar a uyorlar. Sanki bunları ne diye düşü- Hemen ora- | ği | daki ağaçlardan yemiş | ladığımı nereden, hangi cümle. lerden sezdiğini bir türlü kesı Bonim tatlı Misci,; ru_ııniıın. : Mektuplarımın kasalığından, ' — 'Neyran, bu genç adamın göz 3 Ağustos 19 Neyran iyor, Mis! nüyorum? Artık Saadet Ney- Kaşlarımıı öyle çatmağa lü- ranla barıştı! Hiç korkum kal- İzum var mı? Sanlı : B ae ge cağtai 'gönlerimin acımı almak için Tei ol hütbüa Yanldoe V LA ha lLkakalar. oke . sen bunun madı. Eski mağmum çocukluk | c Kadın yankesici Sabıkalı Nuriye is- minde bir kadın evleki gün Fatih tramvayın- da kütahyalı hafız Afif elendinin yanına yak- L_ŞİHŞ' ;_ıdşınıc:ığuım cebine elini sokmuş, içinde 180 İira para ölen süpİaa e A DÜ V Küriye Uanve Gan indikten sonra Af f e- fendi işin farkına var- mış, hemen polise k ş- müş. Polislerde çar ça- buk Nuriyeyi yakala- mışlar ve Alif efendi- nin paralarını kadının üzerinde bulmuşlar, sa- hibine teslim etmişler. Ya burünla Ana mektebinde mu- allim hanım sınıfta Mahire sordu: - Ağızla ne yapılır çocuğum? — Yemek yenir efen- dim. — Gözlerle ne yapı- hr? -i — Her şey görülür. — Ya burunla? Mahircik, bir kaç de- |fa yutkunduktan sonra | şu cevabı verdi: — Onunda parmakla İ kaza neticasinde boğulmuşlar.. halbuki annesi gayet iyi yüzere l saatler göçipte avdet ediklerini görünce başka kayıklarla denize çıkılmış ve epi uzaklarda tersine dönmüş “san- | delikleri karıştırılır. Çocuk haftast 23 Nisanda başlar YAAAADARARANI MasA a aAAAE dalgen bir kafa ile yazıldıkla. İeri soni ne kadar meşgul et-|bilmiyor mu idin? | rıdan şikâyet ediyor, 'Neyran, Miş, daha nenin nesi olduğunu | — Daha ufacık iken bile, senin o |tik olmuyor. Misciğim artık sen- de kuruntularını at, ve gelecek | |znektubunda bana öyle gamlı | Güldüğünü, , saadetime iştirak dallarmdan başka bir şey bulu- namamış. Dalga yokken, sandal masıl devrilmiş ve o kadar iyi yüzme ri bildiği halde anmesi nasıl kur> ettiğini söyle. tulamamış malâm değil. .. Ek- Kaç gündür baba biraz dur- İrem bumu anlattığı zaman çok gundu, neş'emle onu da cam- | müteessir oldum ve bu felüketi landırdım. A, bak baba i saklıyama» ne aklıma geldi. Onün bir şeyden haberi Bu akşam bana annesinden - |A niyor. | kalma bir defter getirecek. Ek- bırsızlanıyor, yakında büyük ' na geldiği zaman tesli metmif le beraber babamı gör-|.. mühürlü bir zarf icinde sak- oldu-|İr imiş ve Üüzerinde "Oğlumu yirmi yaşıma gelince ok tyacak” ibaresi varmış. Ekrem, Â nin bu büyük sırrını kıs a d banları değil mi ciğim. | Sen hiç pervanelere dikkat Ği üle- (etmedin mi? Kadife kana imin |larının ğ man | halde bi di-|men ate k de- Bu akşam yemekten u yine göreceği; sorma, bumu sana nişanlanı | ©| an sonra anlatırım... — | Bilir misin Mis, onun da co-|nu cukluk hayatımda garip bir &ır Bu, Ekremin dokuz yaşma felâ. banâ n en büyük lüyor.. ©* annet mmmaları aşama görmedin mi? Halbuki ben yanmıyacı miş, aşkın kurbanı grm! Buna eminim. Fakat bir| nit acı ve anlaşılmaz bir gün biri gelse de: "Neyran, önu | ket. gevme, iztirap çekeceksin!” de-| O zamanlar, Tarabyada yalı- Y pber aüi apelir” beak eei Leg va ğğ Drdzielin çölk ünlüe | PerÜiselerin yaptıği gibi, azap-|olduğu bir akşarü, sandalla | im,başını iyice yaklaş- | tan kofuyadan bile bile Yan;| gezmeğe çıkan annesile babast kulağına bak usulca nelmada raz! Uyrum! bir türlü izah edilemiyen bir lini verdiğini s. imdiye kadar bü; den bile saklamış. Ne fena, saat te bir türlü ilef” lemek bilmiyor! Daha yemeğt çok vakit var. . .şu defteri alsatf bu gece uyumadan evel - ol bitirirdim. ., öyle merak ediye” İram ki... | bitmedi yazacaksın! ğım | olmuyaca- | var. e i? |biliyorsun ya, Yıldızm yapı üntülerinin yaramazlığı kolumun bandajla- | lüzu! Myüyliyece. rı çıkar çıkmaz bütün tafsilatı! ğim fakat Neyranın değ, , 1 ile yazmış, hatta daha cevap|diyemiyeceğim. almadığım halde,başka bir mek-|la başladığı için 5. tupla da *0” nun kamriyedeki | tesadüf bilsen bana ne saadct- ziyaretini anlatmıştım. ler veriyor. .. Bu ikinci mektubu * neden o| — Misci kadar tuhaf bulduğunu anlama- |tır. . e. Yazan & I Yazen ÖWgaRURE HURŞİT — |Çesden' biz. şey” saklıyorsum.| bumediğim halde, kıvırcık kir- İhazin maceranı yaşlı. gözlerle dökecekti, fakat ağzmı küçük | müş h .» adeta ço-|Kavlimiz böyle di? Bana Pildi, yeşil hareli menekşe sen- |dinliyecek kadar anlayış göste- bir el kapadı. |cukluktan ŞERA 1 OA V ( ütün dertlerini, bütün sevinç- ginde gözleri olduğunu, saçla-|ren ve geceleri yattıktan sonra, — Sus Ekrem, bak ben delğumu zanmediyeı . — L l D uyacak ti idin?Yok- Fınm babanmkiler gibi” beyaz/sana Dbakarken sadecesevmiş bir şey söylemiyorum. .. duy- kadın oldum " bu|sa seni anlıyamıyacağımdan mı- Olmadığını, çok güzel tebessüm olduğunu bildiği için seni gü- arımızı herkesin kullandığı |imişim, es bek- | korkuyorsun?” diyorsun. etmesini bildiğini öğrendim. — İzelleşmiş bulan, aşlı kolimelerle anlatmıyalım. .. on- |liyen muvakkat bir NeYTREN, | A Li Sevgili Misciğim, üâk Neyranım kalbini |için bütün solgunluğ lar çok yıpranmış, ihtiyarlamış | Ekrem her şeyde y ? PULLı, hafta evveline kadar ben Söyle bir tetkikten geçir. Sakım | meg seni kıskanan sev; * gözlerime bak, gör, na buluyor - gibi hs i anlamaktan atiz idim; Sana verdiğim nasihetleri unut 'Iya çılgımı ü anla ve sus! Şeter hiç bir şey , Malini nasıl yazabilirdim? Muş olmuyasın? Neyran bana yle kuru — Neyran? İgüsüz bir kız bile olsaydım, SA Çimdi buhran geçti,|yaz! Sende yeni bir şeyler ola- canlarına karşı lüzum — Evet Ekrem, inan! ıy_lu zannediyorum ki bu gözle-| NeyranmişL yL. r li Ç N CAK Satırlarınm arasında hep sinde silâhlryal —lğzaü rimden kalkan taranlık perde| süküne mlumanlar siy- | Korktuğumu bulur gibi ol inanmış mı idi Taraam e a siyorsun, sö- |!€ beraber bütum anlamadılda- İrıldı ve etrafrm enden hissiyatmı : em... İstiyorsun, &Ö- |yemt öğrenirdim. .. Ekrem bak| yazmak imkânı Y rsuzlukla baş- B ni ' bana, beni değişmiş bulmuyor| Sen ki bir şey bilmem neden ir ;,V";""n- Yü musun? Gözlerimde başka bir|hissedeci'ı kadar bu kadar ürkütüyor? Bel- — Yanılmıyorsun Ek ”| i bi görmüyor | Passasiyet gösteriyo: de şimdi bunları okur- gül! Ikinci Neyran öldü.. . ar- | HYAt yeni bir ateş görmüyor e'i yrrm birezicık 'xğ:, şey anlamıyaca tik sarsılar, sıkıntılı muamma-| Püsün? İçimde kopan büyük |1 mamış olasın? bi ” |tahavvül fırtması yüzümde ııi Cülür, MetLa den gururumdan biraz olsun [ş.i""mm'ıdnn mı ge İbu — Neyran. . . kelimeleri asıl, | saşıyorsun. imdi, seni anlatmak lâzim gel. b - dimi öyle değişmiş hissediyor-|diği zaman adi buldum. rum ki, öyle çılgınlıklar yapa- | Suyorum, sana “Neyranım” de. bilecek bambaşka bir kız oldum | mekten başka bir şey yapama» ki,., düşün bir kere Ekrem,| dan susuyorum! eski ürkek mahçup Neyrandan| — Ekrem bunu söyledikten ton- birdenbire bu coşkun hisli per-|ra, büyük bir huşu ile eğildi, vasız, nasıl çıkabildi, değil mi? | kumların üzerinde uzanan genç Kendimi beş yaş, ön yaş büyü- |kızın ince mavi gölgesini öptül