Milli W hî <e> Çalıştır be can! «s<sxsm ;:I' Sırtı yere gelmez idman yapanın, E: .:o; Vücudu zahmete alıştır be can! :'ğ iŞl — Kalmasın damarda uyuşuk kanın, Si î:: <zan hamlamasın, çalıştır be can! f ei l ğ:! Lök gibi esneme köşe minderde, el Düşersin genç yaşta zorlu bir derde, H isi — Atıl, sıçra durma, yatacak yerde, F: ;;, Bu ne miskin gibi kalıştır be can! | .| l Şğ Frenkte spordur, bizde cimnastik, ie 4& — Spor yapan insan, oluyor çevik, Fı Ş Vücudu gerilir misali çelik, 5I Somurtup oturmak yanlıştır be can! ’:' Gücün yerindeyse sağlığın da var, İdman ded'ğın şey, her kese yarar, Kararda kalmalı, çoğu da zarar, Âzanı hamlatma, çalıştır be can! M. S. C Nİ DK Adafıazan treni koca bır kayanın altında kaldı 4 kişi ölü. 11 kişi yaralandı Dün gece bayram mümasebetiyle bir çok yolcu "le Adapazarına hareket eden tren Geyve — ile Toğançay arasından geçerken koskocaman | | Dr kaya karlarla beraber tren'n üzerine bütün E kuvvetile yuvarlanmaya böş'amış. Bunu gören F makinist, tren! son sür'atle sürmüş, fakat tren t geçip kurtulamamış. K,“a müthiş bir gürültüyle lo<omotifiu üstüne düşmüş. Lokomotif vrgonlarla bir- İikte vere yıkılmış. e Etraftan imdat istenmiş. Dört tren yetiş- Öö'ş. yolcularcan 4 kişi ölü 11 kişi yaralı öt -kiler - de sağ salim olarak yıkılan trenin altından çıkarılm'ş'ar. | lışkanlığıyla temin et | ; ç Ş î Şömendüfer idaresinin doktoruyla iki hasta bakıcı tarafından ilk tedavileri yapılan mec- ruhlar. dün —imdat trenlerinden biriyle Btanbula getirilidler. e di —2- Hismen okuna sarıl- di birçekti, bir daha çekti. Ejderhanın göz- leri ateş saçarak çıktı. Attığı naralar yeri gö- ğü titretecek derecede yamandı. O zaman he- men atından indi kılı- cını bütün kuvvetile ejlerhanın boynuna vurdu. Beşrni / kesti. Ortalığı Nehir gibik: n kapladı. Fakat Yıldız Bey sade ejderhanın başını kes- mekle kanaat etmedi, karnını da yardı, bir de ne görsün, bir çok ge- yikle - ölü yatıyor. O vakit bu ejderhanın| yr, geyikleri bir kuvvetle kendine çektiğini anla- dı. Yıllız Beyin ejderhay- la kavgası uzun sür- müş, vyavaş yav?ş et- raf ağarmava, sabah Rokfeller Amerikada gaz kıralı ismini alan Rokfeller cidden büyük bir iş adamıdır. Bütün zen- ginliğini ve muvafla- kıyyetini sırf kendi ça- tiği için, bu büyük adamın hayatı hepi- mize bir numune olma- lıdır. Rokfeller 1859 sene- sinde Ni york vilayeti- nin Riçsfort şehrinde doğdu. Biraz sonra ailesile birlikte bir | başka şehre gitti. Ana-, sı babası çok fakirdi'er.| Fakat Rokfeller daha küçük yaşta olmıyacak işlerden para çıkarıyor- du. On altı yaşında tica- ret mektebini bitirdi. Bir çok zaman iş aradı. Nihayet bir yerde mü- Tazimeten çalışmayı ka- bul etti. Orada çalış- kanlığı zekâsı nazarı dikkati celbetti epice bir maaşa geçti. Fakat Rokfellerin a- sıl gayei hayali bir ser- maye ele gçirmekti. Nıh.ıyct nrkndnşh İrak Beyi bu altınla- Baranın kapısından ilk | yınelmasların bir kısım olmaya başlamıştı. Ma- ışıklar girince Yıldız di güzel Bey etrafına bakındı, ş;ırssıy S : dibe doğru bir köşede | Pi saray ?3ş“"" ves- yığın yığın altın, el- turmak için Yıldız Beye mas.. Yığınları ölçtü, hediye etti. biçti, taşıyıp götürmesi | — Yıldız Bey bir cennet mümkün değil.. gibi döşenmiş, dayan- DOr D 'ş';(' e L“ydî"' mış bu saraya girince işarıya Çıkmeya dav- ğ randığı Sırada üyaketen | her tarafı gezdi beğen- Altanla. eRbün etti. Me-' di, yalnız baktı ki oda- ğerse İrak Beyi de Yıl- nın biri kilitl. Kâhyayı dızın birden bire kay- | çağırdı: bolmasından merak-| — Buoda niye kapa- lanımış, aramaya çık- | h? Miş. Yıldızı sağ sâlim gö- rünce sevindi kucakla- yıp öptü. Yıldız Bey Diye sordu. Kahya: —Efendim, Bey bu- ranmın anahtarını size buşından geçen mace- vermek için bana tes- rayı anlattı. İçeri girip lim etti, buyurun! ölü ejderhayı şaşkın YıldııBey kapıyı aç- ş—ışkm.-ıeyri:tüler, sonra| tı, içeri girdi. Şaşkın- altınları, elmasları at- | lıktan dona kaldı. lara yükletip şehre gö- | Odanın etrafına srra- türdüler. sıyvla yedi tane yaldızlı Allah akıllar versin Çin 400 milyon nü- fuslu koca bir ülkedir. Fakat halkın hemen yüzde (96) u cahildir. İşte bu bilgisizlik yü- zünden Çin bir türlü ileri gidememiştir . Çinlilerin garip itikat- ları arasında - birde tali, kader mühürü denen muskalar rından biriyle biner do-| yardır. Bazı açık göz- lar sermaye ile komisi- ler, sokak başlarında yonculuğa başladılar. | cahil ahaliye bu mus- Bir kaç sene sonra bu | kalardan satarlar. küçük yazıhane büyük | Güya bu mühür veya bir şırketın merkezi ha-| muskaları taşıyanlara, Tini aldı: çınlılerın itikadıncı Rokfeller asıl serveti- kurşun işlemez, hasta- İninen mühim kısmını |lik - te'sir. etmezmiş. gaz işleri üzerinde gös- | Allah akıllar veııSınl terdiği faaliyette med- Şmdn a YK yundîız.ır O devirde! Maymun divip te muntazam gez istihsa- adamısavılıvordu Ser- latına kimsenin aklı er-| vetinin wkunu 64 mil- | memesi, Rokfellerin | yon ıngılı7 lirasıydı. koyduğu usullerin mu- | Bu servet her dakika vaffakiyetini temin etti.| da 5 ingiliz lirası arta- Bugün dünyanın en | rak ço?î'ılı)ordu Niha- büyük gaz şirketlerin- yet 1921 senesinde 470 den biri olan «Stan- | milyon ingiliz lirası ol- dart Öyl» kumpaması- du. nın müessisi de Rokfel-| — Rokfeller parasından lerdir. 100 milyon ingiliz lirası- 1900 senesinde Rokfel-| m hayra ve maarife lerdunyımncn ıengın sarfetti. taht kurulmuş, üzerle- rine birbirlerinden gü- zel yedi genç kız otur- tulmuş. Kızlara yakla- şınca biraz kendine gel- di. Çünkü bunlar can- h değil birer heykeldi. Başlarının ucunda ya- zılı birer levha vardı. Birincinin üzerinde Hint hukümdarının kızı «Nur» İkinci levhada «Çine — hukümdarının kızı «Lokman» Üçün- cüde «Harzim» huküm- darının kızı «Peri» Dördüncüde «Seklap » hukümdarının kızı «Nesrin» Beşincide He- rat hukümdarının kızı *Elmas Altıncı da Rum kayserinin kızı «Hüma:» Yedincide Mağrip hu- kümdarının kızı «Bel- ma», Bitmedi Meraklı şeyler şünmuşıur. M»Ş geçmeyin. Terbiye ol- mış öyle maymunlar var ki mükemmel hiz- met görür, her işi yaparlar. İngiliz Alimlerinden biri uzun tecrübeler- den sonra maymunun, ev işlerini noksansız y'ıpabıleceklerım gör- müş ve <r kese insan hizmetçi yerine may- mun hizmetçi tavsıye etmeğe karar vermiş- tir. Şimdi İngilterede, saçları iki yana taran- mış, gözlüklü bir ta- kım maymunlar, bü- yük otellerde konak- İarda hizmetçilik ya- piyorlar. Tuhbaf değil mi? Evvelâ müsvedde.. Bir kız lisesinde din derslerinden — imtihan yardı Hoca sordu: —Allahevvela Ademi, sonrada Havvayı ya- rattı, acaba niçin? Hanımkız cevap verdi: — Biz bile iyi bir yazı )aıacağımız za- Ş AAA Kt Daka «Bilmeceler | $ Okunur ama kitap değil, sabahları satılır sahlep değil; — Gazete, $ Çekersin çekersin uzatamazsın: — Tespih. $ Yu!ardeğıldırnma boyunlara veçer: — Kıravat, $ Dünyayı görür de kendini görmez: — Göz. $ Boyu bir parmak ğOk ama, onunla kuyu ı.'mlar bulunur: 8 Ağr:iıemdan bakarsın görürsün önü, söndur- mez, karartmaz güneşi günü. — Cam. $ Tıklır tıkır gezilir, el a ilir. KSS $ Susuzdur suya benzer, su kayarsan süte benzer, — Rakı. $ Tavanı camdır, du- varı mermer, içine girenler ha bire terler. — Hamam, $ İçi kırmızıdır. d- şarsı sarı, toz olur sönerse parlaya harı. — Mangalda ateş. — Baltayla * Kastamoninin «Ku- uk» köyünde san- Z:lîtar oğlzu Hakkı ile Gül damlası oğlu İh- san ormandan odunu — Sen kesecek sin! — Ben keseceğim! diye kavga etmişler. Hakkı İhsanı bir balta savurup öldürmüş. Canbazın teli koptu Evelki gec saat bir- de Şehzade başında Ferah tiyatrosunda Canbazın teli üzerinde marilet yaparlarken man evvela müsvedde-| tellerden biri kopmuş. sini yaparız. Belki Ce- nabıhak da öyle dü- Tel seyircilerden Na-, ciye Hanımın başına çarpmış yaralam