Tanınmış bir musikişinasla bir sinema artisti nasıl yaşıyorlar z . N V b e PI n nizin dalma yüksek a hoş- uhtelit filmlerde sesini işitti- lanmasın ımı tercih edersiniz? Seni meşhur Alman mugannisi — Be nn. nim için senn öy İli Rişar Tavber şimdi karısiyle bir- k Pr I Ss l Çünkü söyleyen ayn likte Avustralyada bulunuyor. a Ben hatcıâlem bir Şir da lal Bu münasebetle Avustralya gaze- musiki e da ayni samimi- telerinden birinin bir kadın, vi " bir D I a n a yetl gür erkek muharriri Risar Tavber <- Ay ei e yapıyorsunuz? O- karısını ziyar e) ve kendi ri da 8 harca şarkılar mı söy- 7 Na pY e Pr | e hiz bi r şey yapacak olsam, be- H u Ss u si h a ya Lu Ai ” evi bri ma b li da n birkaç pa r ça ei onlarınkinden aşağı.. dersi — Hayır efendim, Avrupada züp- pelik var, Eğer yal- wi Tun EN Ge Melle Ni vi dar o resimleri görmemişti. Albüm de ruhundan kopm Un Zeykini sar Tavberin elinden kaptığı eki okşamış diğer A een de 0 yaprağı resmiyle birlikte kopardı. e ı icap eder. Ben her iki- Sini de ayni suretle söyledikçe, ayni samimiyetle terennüm ettikçe bir iti- rTaza hakları olabilir mi? Arkada- şım Lavrens A de kia fikirde. z iz ere daha, bir kere ye iii rak im parçalar böldü. Ve yere attı. Bir taraftan da bizden kendisine hak vermemizi istiyormuş gibi: — Bakınız şunun yaptığıma, diyor- Bayan arers döndük, ü Eni beri yaşadıkları hayatın zevklerin- en ve husüsiyetlerinden bahsetmesi- ni istedik. 5 verir misiniz? ? Bu olür şey m Başımızdan böyle bir hal geçme; — Rişar başlangıçta, sabahlar diği için biz, bir şey söyleyemedik. — kadar a di 6BÖZE başladı. Tavber sesini çıkarmadı. Fakat e ei Ancak prova olursa, erken karıyordu. Bıyık altından kıskıs gül kalkar ve öğleden sonra uyuklamaz- düğünü sezd dı. Faki şimdi bunlardan vaz- ... z şlir de yazarsınız degri mr, eye Tavber rum, katen bunun faydası wet. Burada izin orma; ördüm. Şimdi Rişar yirmi yaş ahı nizdam ee alarak bir a yazaca- genç görüniyyor. Bakınız kendisinin gımı sânıyorum. Fakat şiir yazmak 44 yaşına girmekte oldu; ükme- için şihamin gelmesini Sklle eli. debilir niz. Perhizlerden gördü- ren geder: el le Sr gili EE PİRİ in de öyle, dedi. Tiham ivaktile sık sık soğuk alirdr. Fakat seimedikçe iz te yapmağa imkân işimdi sesi o kadar iyi ki, ancak baş- oktu. tkasmdan eği genmedke, hiç bir Arızaya uğra Bayan Giri iel “şaytan şar Tav e bir. hatırası- e kurşun” der gibi bir il nI uy yandırığımn sevinmiş gibi idi. te bulundu. Parmağiyle “nazar değ- en an > Kü rımızla Eman musiki ile BE me imasalğii oldı lie diye masanm tahtasına vur- Di e İl a bir filmin bi- u rTinci e N karalamak Son- Bu esnada Rişar Tavber bir albüm T& uzun Za; rTüşemedik. Be çıkardı. Kendi küçüklük resimlerini kendisine te za iliği halde bula- di ci arkadaşıma gösteriyordu. Hep birden mamıştım. Bir seyahate çıkmış imiş. “5 alâka: Tavber albümün ünün birinde, odamda oturmuş, pi- RI Şar Ekme çalışıyor yapraklariar bizbe birer çevirerek oyanoda bir beste yapmakla meşgul IK enâtlerini büyük Avustralya Bu defa e müş Kendisine şöy- anlatıyor... e Birkaç nağme çalmış çalmamış telinin en muhteşem ML le bir sual sord Bir Mr tım ki hatırıma, ona Ke etmek dirinde bulduk, Bayan Tavber, An- — Çabuk hi Bram mısınız üstad? — Şu resmi de nl musunuz? geldi. Kalktım, numarasını ma *ara yününden yapılma bir siyah Karısı söze karış dedi, Benim eski ki Ne talih!... Bir de e Çikm tostüm giymişti. Kocası için : — Doğrusunu Mi şimdi hırs- ; De ei m geceliği ile oturu- lanmıştır; di Halinden anlıyorum. Bi Tavber sanki şimdiye Ka- Suali derhal karısına çevirdik? vor. Fakat acele etmesini söyledim. Rişar Tavbere dönerek) Ne y imal ai buyurunuz oturunuz! dediler yavrum şana?.. O a A Fikir ve san'at meseleleri : Halbuki, şimdi milli kelimesinin po- Tavber, dargın bir çoci A litik tandasları da kelimenin o ifade re Tavber (yani sinema dün- — Hiç, diye cevap Ki "siyer M illi kudretini yeni yeni sahalara sevket. Vasının sepiğeek zarif artist Diya- Di istemiyorum. İşte mektedir, va Najiyer) fotoğraflarında olduğu dar Yazan: Sadri Ertem Nun kadar güzel görünüyordu. Oturma - a de canını Bim > dan van bir kere daha kapıya doğru sizi sie m şöyle diyordu Sik, sık konuşulu; Meselâ millet kelimesini ecdadımız dön iniz a o DE ar key- Milli sanat, mili edebiyat milli «i sğy, w mukabili olarak anırlar. b iyaei BL bağırdı. Daha hazır. #i ve idi k ei g| yaset . “Millet, kelimesinin bir rhabet et- lanmadim mı? kadar memnun İl aa m t me- Sanat, edebiyat ve zi ikelimele. yatında toplana: ir asının »» rak etmeyin. Biran tekrar düze-) fini belki müşterek manaları ifadesi olduğu zamanlarda galiba Çınil- Rişar Tavber, kime ii yl iye A A im Hi lügat kitaplarında Miş olmasına rağm e gari endisine, büyük babasının Ya.) duğunun aksine olarak gölgesinde ve yer alm bir kıyafetle me Gi Önü huği ii akkında verdiği bir ker hâlâ muhafaza e Sustalı, açık mavi bir tayyareci ce- beyanatan bahsetmiştik. dir. “Mület,, i halk kütlesi kalabalık ma. keti giymişti. Altında gene ayni ku- Bu sırada Tayberin, can e “Milli, kelimesinin vuzuhsuz olma. (masına kullanır. “Millet geliyor,, sözü Maştan pantalon... Gözünde her za- me gibiydi. Pencereden baş sı yalnız birde değil, bütün dünya mik. milletin nasıl araylığım delâlet eder. Mmanki meşllür monoklu yerine, ii evirdi! yasında “Milli, nin geçirmekte oldu. Bu mana et di esine bir arı ii çerçeveli gözlükler vardı. — Devam ediniz, ded ğu mefhum buhranında aranmalıdır. ime lt ilâve ederek hasıf vücuda im sıktı, Karşı karşıya otur- — Siyaseti bıraktık, e Kk. Simdi el sanat, mili? edebiyat, milli si- konserden bahsedeceğiz. Sizin kon- aset deyince birçok insanların bunla. Mefhum bakımından “Millet, bazı an Rişar'Tavbere ilk sualim gerleriniz de pek karışık bir program| *r kimi benzemiyen, hattâ birbi. mütefekkirlere göre, sadece yaşanmış $u oldu tatbi kediliğini görüyoruz. Meselâ) rin e manalarda — anlamalarına hİÇ tarihi an'anelerden are Me ol. a. dee nlerde gazetelere verdiği- ü bi hay lidir . mak için millet camiasına nSup 0- Miz bir bayanatta, büyük babanızm vi da söylüyorsunuz. Nitekim, bana bu mevzuu * yenidi lanların mazi an'anelerine dönmeler, Yahudi olduğundan e nayi r a sualimiz karşısında ta-| hatırlatan bir yp meclisinde, iz tarihi restore etmeleri iktiza edi Bu noktayı m miyiz mam neşelenmişti. Büyük baba| kiyenin seçkin ünevverinin milli Rişar Tavberin bu sualdor ee Yansidin unutalluğuna memnundu: | sanat ve etiiat a konuş- Nitekim Garbi Avrupada Rönesansm hoşlanmadığını ye” rüyor Nit — Ayustralyadaki dinleyicilerimin| (maları oldu. “insaniyet, ciiğine karşı bir aksi, a un me sik ve e kar yilzde kerr Kr yükse sek parçaları seviyor, Milli kelimesinin manalarını şimdi. yi olan “ili, Teşmek arzusu bütün Uğuna n fasin o#mil, ami iş ii A ği A ii az iie. 7. — KURUN 7719 'TEŞRINİEVVEL 7622 ein iki elinin parmakları arasında ke — Eği Bâyan Tâvber — O zaman siz ne yapıyordunuz bayan? — Eve yeni gelmiştim, Doğrusunu isterseniz hemen yerleşmiş değildim, SE Sile olmadığına bakım, teli Bir de te tb weli iyor!.,. Koştum. Dinledim$' SEN sesi! m ile bir çay içmek u ettiğini söylüyor — Ne cevap verdiniz? — Ne cevap vereceğim, “Ben yas bancılarla çaya gitmem” dedim, Ve telefonu “carp” diye kapattım. Son ra stüdyoya gittim, Rişar orada kar. şıma çıktı. Oradan bâna eve, kadaf spy et N a ve nazik uhaf bir hâdise değil mi? dedi. Eğer piyano almakta bird dali beğendiğim bir kadını kaybedecek iş Kar a dan sonra da ömrünün ni ni. hazaine tağlr dizlerini dövecek telâkkilere göre, “Millet, bir Si vahdetidir. Bu vahdeti yapan Bu telâk! göre, “milli,, yaşanan içtimai le bir çor ibaret. Bazı telâkkilere göre, “Millet, fiz. * deci üşe göre, millet bi 1 tür vahdetidir. (Onda bir folklei vr sı ve mazisinden gelen hami şek vur etme) ir. oBirbirine adar aykırı e manalar i- “milli, kelimesinin tek ve bu fade ede! kati bir şekilde tarifine milli hudut. lar ve ideolojiler bizle müstakil