p ir : z “ÖVOYA TEE bi sarp yerlere kadar çıkmıştık. ırlar, kadınlar da severler ya. Bu. nunla beraber, otel vadiden pek de uzakta değildi ve istenildiği zaman inilebilirdi. Yürüye “yürüye iki saat, katırla inerseniz bir buçuk saat. Otelden içeri girdim, heybemi ve sopamı yere koydum; bir oda istedim. Verdikleri oda birinci katta çok güzel ve temiz bir oda idi. Gürültüsü var mı diye sordum, yoktu. Fi; Ehvendi. Daha iyisini dünyada ara- sam bulamazdım. İnsanın bütün hul yalarile ve dolaşmaları ile düştüğü yorgunluğu iki, üç günde dinlendire. bileceği bir yerdi burası. gam ormanları, kayalıklar, hatta ya- seyyahlar oralara çıkarlarmış. - 8 — KURUN'uü İLAVESİ Meşhur Fransız romancısi . Anri Bordo (Fransız Akademisi azasından) yy yy yy — Tepelere çıkamaz mıyız? diye sordum. 'Tırmanılan bir alay dağ ismi saydı. Bunların hepsi kolaydı, pek az tehli. keli idi. Aralarında en yüksek tepesi olan Kaybolmuştepe de vardı. — Yazın, dedim, herhalde gok müş. hibinin alnı buruştüu, düşünceli bir hal'aldı, başinr önüne iğdi. Sualimde ısrar ettim, — Nerede, bayım, dedi, kimse gelen yok. Söz aramızda. Fakat siz de ya. kmda — Acaip! dedim. Yer güzel, hariku- lâde; havası mükemmel, manzara bu. lunmaz manzara. Seyyahların daha ne istediği olabilir? — Ne mi istiyorlar? Bilmiyor mu. Ge Siz de dağcısınız, bilmeniz lâ- — Af Tedersiniz; Düşünüyorum, bu- etmişsiniz; Çok müşteri celbetmek ve onları burada alıkoymak için ne nok- sanınız olabilir ki! kasa lâzım nasıl oluyor da düşünemiyorsunuz, | Benimle alay mı ediyordu bu adam? Bu halledilmez muammayı önüme ko. yarak adeta beni istihkarla süzüyor gibi idi, Biraz hiddetlenerek: — Söyleyin, nedir? dedim. Benim bu ısrarım üzerine, otel sa. hibi söylemeye karar verdi. Bunları anlatırken yüzü uzamış, şikâyetçi bir hal Sline kar dedi. Burada kaza eksik, ka, a — Kaza mı? diye İEERE, ettim. haberi almca altüst oldu. İngiltere baştanbaşa telâşâ düştü: Düşünün: Ne reklâm! — Tehlikeli bir reklâm, ama. — Reklâm tehlikelisi olur mu, ba. yım! Herkes Serven tepesinden bahs. ediyordu, herkes Serven tepesini gi. (Devamı 10 nuncudaj, mevzu, “Cüngel;, i “yazan İngiltere ediplerinden Rudyard Kiplingin canlı tasvirlerine dayanmaktadır. Fâkat ibu filmin manzaraları Himalayâ tepe ilerinde gekilmemekel, Kaliforniyada- İki e çekilmesi, yereter görül. diye» anılmaktadır. ” Bu yerin görünüşü, civar görünüş. “lerinden başka türlüdür, Burada hem yerli kulübeleri ve Bungalovlar, hem 'de elektrikle aydınlanmış, kaloriferli “evler siralanır; evlerin bi rkısmı bil- hassa konforludur, : Bu yerde şöyle bir dolaşıldı mi, bir tedarik etmek zorunda olan bir komi. ser, yok değildir? Gunya Din sakinleri kimlerdir? Mü- teaddit teknik işçiler hesaba katılma. “ yukarida belirtilen “Gurya Bin, >. li filmi çevirmektir, Bu yer, tahsisen film eöüüsmlğ “için kurulmuş ve Himalayadaki yerli. yerin ortaya çıkması, tam bir e mümkün olmuştur. $ Şimdi örada hararetli bir Sözliyit sürüp gitmektedir; çekiç sesleri, de- kor hazırlanmalar, oyun oynamak,