12 Mayıs 1938 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 6

ie Sa >< İ SAKA Sen güldün! çe gece çen ben yaa sen güldün, gü Cınaslı Maniler! Gel Nöbetimizi savdık, biz gidelim, gelin siz, Rah di lermiş kaynanalar gelinsiz! *»* İn siz! Sana tath geli Böyle martavallarla biraz da sen oyalan! » # » Ballıbaba kopardım, gel beraber emeli; Süt kar deşi olalım, iz aym en Ban Gönlüm bir tatlı hoşaf, kaşığını bansana, Eminol bu tatl can her zaman kurban sana! üldün! e O yalan! Seni sevdim diyorsun, inanmam ben, o yalan. e elim! Ci bana! len şey nedense acı bana, Yandım, tuluştum yeter, birâz da acı bana! ... SaNa! Çık demesi zor olur, rastgelene gir deme, Biraz ağırbaşlı ol, herkese fingirdeme! ** Ri Şu çardakta gördüğün koruktur, erik değil, Sevda işine benim aklım pek erik değil! a Pe biraz erki “lrmadan çileyi! izlerin sandalı, kapıların mandal, yn aşkına çal bize bir pir 2 GARİP deme! k değil! Manda! Tablode ğĞil, ayna! Miyop olan gi İmami antika sanat eserleri satan ğa: girdi. Yağlı boya bir esl satın almak isti- yordu. Yavaş yavaş dolaşır ve resim- leri gözden vee bir aralık ir- Bildi, durdu ve iti — Aman ya R bbir Mağaza sahibi telâşla sordu: ? Saymış da e le I — Geçen günkü pilâvmiz Mi giri ee de daf ise iste- mem! Garson — Bugil ink pilâv o kadar tane e ki, hattâ ustam onu tabağa Koyarken pirin ei art ile koyuyor! Re AML I azı güzeteler eski romanları ide basıyorlarmış! — Eski romanları yeniden basmak iel sey değil ama, basilüre seske, bay at o aynasız kaçıyor! —-Hesaba “küğtl,, diye yüz para ilâve etmişsiniz. Ben kâğıt yeme, edim n kil emediniz; fak, at üzerine bu hesap- İM hdi parasını kim vr Hasta — Demek e fena? — Evel, doklor parasını isteyol Güzellik re esi verdi.. Ga; — Merak elmeyin, efendim. Beklediğiniz , Tabii davul zurna Kararı bili- yor muki?! Bir adam, gaye hukuk mah kemesinde bir alacak, verecek begi enli halaya. a ei kal me dn nun cereyanı ve esasi ln Karai ği takdirde neticesi hakkında yin sırağı, sıcağına bala keğini ön ra se eyahate çıkan adam, yolda şu mes la bir salar aldı: “Adalet, tecelli etti!,, Bunun ül b müvekkil, ve line derhal şu telgrafı gönderdi: “Ka. rür, temyiz ediniz!,, Nasiloynadılar? Amerikada hastahanelere birer delikten çıkarır Hastaları tedavi için yeni Dir usul ga .|. İ ilâve ediliyor bu kapıya gelip zilin ipini çeker ve zil mer hükümdar duyarak kapıyı a- tig salonu erikadaki İz dakle getirilme- “Kalk pt birtan âlinde di. l hasthane sahnelerine angaje edilmek (line maya ve herkese bu ipte bir | tedir, Dok m nezaret ği lduğunu, zil vasıtasile hü- | altında bi hastaları r Oo kümdara müracaat ederek derdini an- | güldürmekle mükelleftir. Şimdiye kad ( latabilirse çare bulunacağı kanaati | dar yap, t isbat et- (gelmiş. iştir ki hastaların t sinde gül- Hakikate kümdarm ölme e > rl mek suretile zili çalmış, ne de hüküm- dir. l Büt erikan milletine hastala (dar kapıya çıkarak bir kimseyi teselli | TI şen Gelar ziyaret etmeleri husu- ( ©ti tir, İ telkinat yapılmaktadır. ya- 'akat bu kanaat ve halkm ruhun- | retçiler, hastalarm yanındı er da göremem itikadm faydaları büyük ler gülünelü vakalar anlatır. (Olmuştur. » Başı sıkılan herkes son te- larsa hastalara faydalı şen Güme korkan, zihni ür . Hâta, birçok ve ezici dertlere, ölümlere, felâk ö İ öm p gi İ pe ya ii hast ni bu fenalıkları dır. Bu benliği, icimi varlığmı, şu- rem mi İnsan | uzu, kafamızm içindeki cihazı (SÜ li | teşkil eden ruhuna! 'ena dü- İnsan h; emen acı ve tatlı bütün | şüncelerden temizlemek, hastayı yeni (hakikatleri imi titreyerek, suratı | b sürüklemek demektir. ruh ( Gizgilenerek ılamamalıdır. bütün vücut ve bünye de öldürücü ze- ( yi olduğu si kabul ik yerin Üye | eriyen kurtulur. Hastanm yem tü gibi altıda ye ve dünya“ | an bir adam, konuşacağı yısız b geli geçtiğini 'kaları hikâye etmekle ruhu a 'ardım etmiş olur. Viyanalı bir doktor hakiki tedavi, bilhassa sinirleri zuk tedavisi için en ii çarenin gülmek olduğunu söylü; Bitahi her has kai ve Nasıl olduğumuz bir kimse tarafm- dan sorulduğu li AS EE kimi şüt çöker ie alir marka rak, kimi plonjon yaparak Mila zn el , bizim edebiyat alanın- hemen bir Nurullah Ataçtan başka tenkitgi yok gibi... kat futbol sahasında münekkitlerden geçilmiyor. Her gazetenin hiç değilse tenkitçisi var, Edebiyatta ku- rulacağı yok, bari futkol işlerinde bir de a esis etsek az fena ol da raklısı bayanlarımıza hararetle tavsi- ederiz: > 6 Ge taze urta sarısı, yüz elli li çivit, beş gorba, kaşığı yo- yo tan sonra kaynan süzülecek ve take su ile sabah ak ülmekle tımızın ne kadar tatlı ve gen ol“ Mamafi, ği yaşayan bü- 22Y8 RR anlaya Ruhumuzun bu 8 filosoflar. ve a re de e li kend terbiye ediliğin« gen ol öl meye tedavi pre de ie gelip giden iyi hatıraları ceği iddia: ar, vi ği S Ani olarak bir acı haber alınca, ke- büyük tesiri vardır. Matemli gün: derden ölenlerin sayısı az değildir, Me bel alay Del neşli günlerimizi hatırlayıp, yağı | İnsanm yaşayışı de böyle acı haberler nasıl e dei ii yapıyorsa, Rai sevindirici ve güldürücü bir söz İ- itmek te ayni suretle müsbet tesir ve mânasız bir gülüşle, hakiki bir se“ ar, Bu hakikatler hergün önünde cereyan edip mr Misane- ving ve feralı arasında; büyük iyii öm e e bir Alman hikâyesi var- Siir ikakhufHasta, ölmeyiniien, vakkaten hastalananlarm hikâyeye gairane bir isim ta” saşaonkları guurlu > ir gülüş, meni Gn ve “Teselli zili,, denmiştir. 4 beri & on. tte yüksek ul En iz mke den daha faydalıdır pini tlye, — aymın hahçesi binbir Konferans Ve Konser güller, çiçeklerle süslü, asırl Şişli Kii El donatılr ve bu illikler a; üncü Cuma ti akşa. içinde dalaşan ince narin ayaklı geyik | mr saat 2 vi Halkevimizde Üniversi lerle dolu imiş... Sarayın kapısında asılı duran 2zil bir iple hükümdarm oda | bah Bunun seli Halktan kimsenin başı KE bir derdi olsa rsonl İki saattir kabak El gelmem OF. arkadaşınız neredeyse gelir... 1 gibi ui Öğ De Kerililsiei, an önümüzden T yel çuyor, bakınız motosiklet; aki yi kulanan bir pehlivan ll n sepetti ikaz kuş gibi hafifsiklet; mavi el ilmi iri gtiler, de rajon keserek yede Geçtiler; Pazar Gezmeleri en ver şunl ir ikisi de kahkahalı geçtiler; Ma e m nl? ra ve gelişe, gramer oldu hayran, nasip olmaz nlara Oğlan Karazin, çö. Edirnekapı! PAZAR ri afili seyran, er buz gibi ayran? ŞAİRİ Simon Simon mahkemede Yıldızın bütün sırları açığa vuruldu Simi mın, mü. REM çalındı kn Tahkikat sline bunları, tistin kâtibesi olan bir kızm saldiğr LR Sandra ismindeki bu kız, in la dör geri söylenmiş ve ar» tist hakkında bildiği bütün sırları if- şa etmiştir. Mahkemede eski kâtibesi ile beraber oturan Simon Simon onun en ve duyunca çok fena üşür ii ri dra, hkeme huzurunda, mon imei bayağı bir adami nu; uştuğunu, ona türlü türlü hediyeler assa, şehirdeki