Kara Ali Yeniden baş pehlivanlık azminde ... Kolu kırık olduğu için iki senedir güreş yapamıyan a Ali, tam bir Türk pehlivanına has tavazu ve açık- Jiğile: — Güreşeceğim, bakalım meydan neler gösterecek ?.. Diye söze başladı iz male leş mi?. edi Bakimi — Göst Z olur muyum ?.. Gide- çim mein yolunu aşındır - — Demek eski günleri gene yaşat- mak üze, şmek istiyorsunuz. 'Tekirdi sakar Abdullah pehlivan söze karı — Me; izmit dedi. ein pehlivan ağzında en gü- l ifadesi olan “Meydan Euarey ta- bn, bana Kara Alinin a ik manlarmı s0! fırsat — rel her pehlivan miydi okur değil — Elbet İki Dük bir ayrılıktan sonra ye- Pazar günkü güreşler Kara Ali Tekirdağlı ile karşılaşıyar Tekirdağlı Önümüzdeki ln günü başlıyacak olan senenin en heyecanlı güreş müsa- bakalarının betieleri şimdiden me - rak edilmekti Müsabakalara eski Mi mai Alinin de iştirak et- mesi daha büyük bir alâka uyandır. zdeki Pazar günü ve Mülâyim.. man yetişemediği takdirde Mülâyim ile en yapacaktı an başka Belçikadan gele- ek olan Hi de galip Türk Mi ei ile damı acak, bundan 'k pehl a ei aşpehlivan se: Bu suretle e Si eiaiebien se- veye olacak Frits Langın keşfettiği yıldız!? YAZAN: MEHMED SELIM Mevsimin mutat Pi ii ği mi, üzere keşfedildiğini ortaya Ke çtiktei sonra, şimdi o kadının yaj si Mü hakemesini ve tevkifini müteakıp: Ansızın, hızı artan bir seyir! © koridorunu tevkif edilen İacağı yere götürülmek ü- Donuk görünüşlü adam; daha kafile bü katın merdiven başına gelmeden, ilk sahanlıkta; adımlarla önden iniyordu. ll ll ve arkasından, da rrap, rrrap basışı ni Yıla mp ni bir başıbozuk inişi; kadın ve etrafını saran- Jar. Bu arada karma karışık akseden ko- nu: > met pehliv; ülâyim ile, Kara Ali r günü a Kara Alinin ye- gürül de Tekirdağlı ile güreşecektir. Yalnız | ni işi ei ile Şileli Rahmi, A- | tüyle iniş, önden inen adamın duygusun- Imesi beklene: ikali dapazarlı Servet ile Gostuvarlı Hurşit | da bir üv. i andırdı. Tbham- reşçi Şerman yetiştiği takdirde Him- | güreşeceklerdir. dom bir beste başlangıcının met pehlivan onunla güreşecek, Şer - tutuklaşması,. yavaş yavaş İse tereddütleniş, Kara Alinin gi bulduğu Nazmi Pehlivan niden er meydanında gücünü gösler - ri arasmda heyecan veren iki anl biri, dedi, İlk güreşlere iladığım vakit cereyan etti. Rama- van vardı. Ü: buçuk saat güreştik, Üçüncü akşam Tekirdağlının | meneceri “Hüseyin Loöndraya gitmekten korkmuş değildir, dedi kşam gazetelerinden birinde, Tekir- gitmemesi hakkın- da bir yazı | e er ein Şmeling yeni dövüşlere Tazırramıyör ve onu mağlüp ederse ezeli rakibi olan Coe Luizle karşılaşacaktır. Amerikalılar, ondan evvel, tey Du- das ile de imiz mağ Fakat, elingin taraftarları, bu genç Edi onunla boyölçüşemiyece » ğini, esasen rekorları itibariyle onunla yendim, İkinci ve hayatımda en büyük he- uyduğum güreş, 93 yecan d b 1 yılmda başpehlivan olduğ! ana aittir, O güreşe, mea “ Emi ü - yül erkes ik Başbu muvaffak öm is iyonu te orada ben de bu ve baş- pehlivan oldür Kara Ali Düri m cümle ile gü- reşleri rel m KE pelikan lr) Rifat edi van Hasan Peh 1, Ço- ban Dinarlıyı, Cemal çelme Him- met pehlivanı yenmişti. Son ikindi günü Çoban, Rifat peh- mal pehlivan ehlivan güreşecekler. Züreşlerde şart iş i buçuk saat içinde mutlaka bitmekti Berabere terle başka pehlivanla güreşemezlerdi. Ogün Çobanla Cemal şartile her yerde ve her pehlivanla ikinin çıkarılamıyacağı fikrinde - boy ölçüşebilir.,, dir. tu.,, pehlivan iki buçuk saatte birbirlerini Rifat yenemediler, ben de t pehlivanı nerek başpehlivan oli ara Ali, bu eski hatıralarını anlat- tiktan sonra, bazı güreşlerde mağlüp etmek için müracaat silen usulsuz ve çirkin a 7 et eti öyle r, dedi, Türk pehli- vat yalaşmaz vvete kuvvetle karşı durmak lâzı Tel sonunda ya yenmek veya ekili vardır. Yenil. mek bir pehlivan ia hiçbir vakit a ke değildir ki.. Ama yenmek için p: Jivanlığa yakmyan iyi Şeşen Türk hal aa in örne bir şey kaç- Tl ir pehlivan halka dostluğu ile kendi edi elidir. Ben ilk za- ar ımda (güreşir! ie rakiplerine meydan oku- | Bu sene mak suretile başpehlivan olmağa a2- ei ii Kara Ali, Türk pehli- ümitler veren bi renci ala ilâve ediyor, Ondan fevka- lâde bir ümitle bahseden Kara Ali: — Nazmiyi d EM getirdim. O) ir. Şimdilik kilosu DB sakil güreşebilecek bir pe k. Boyu 1,86 dır. Kolları u- silinir Gelini ii Moy mi sa daha kilo , Kısacası Nazmi zamanın alnız in MERİ var, onu himaye mak, yarim siyle dır. bulup tilt ER iinde iplerin borcudur. bey bir gün cebime elli lira koymuş- , Kara Aliye son Gi Jaşan bestenin ığıl ığıl dalgalanması vı uğultularla şiddetli sarsıntılar geçirerek, ansızın sükün,.. sonsuz gibi gelen sü - kün içerisinde, yalnız yekazalarla hafif hafif irkilişli bir» yıyikunun tatlı tatlı 1 zevk ifadeyle uzayıp gitmesi, e haz. are ve çıngır çıngır bir çekişli, gekilişli tannan, rann rannn sam an kaya snd8... sesli ri sona ©riş- mel e eği e bir 8oi dair: ei bu saatte ii Disi hapın büyük kapısından kmıştı. Ayaz di ii bir par Donuk görünüşlü adam; dış basamı larda duraladı,.. durdu. Elleri ylikodiirün ceplerinde orada ne bekliyor? Kadmı o- dedik ler! Bunu görüp te ne yapacak? Hele ek ediğine, uhafazasmda kapıdan eğik yürütüleceği Sırada? Bu Te.rika N kadar kısa sürecek bir müddet imi de? Candarmı timali de müş ei Hi Kadın, diğer mevkuflarla beraber çi- tma ae ola- Şi e dışarı ti. De - ara, ağır sezgüaki mühakemel a götürülecek başka pere a da ii im bu rutubetli havada bek- lemesi en Me akisler.. candarma « mevkuflar.. a sil ER biri birininkine lepçelenmiş kaba, saba enkei ehe nisbeten İKE al Hurryyaa!! Çarçabı si hepsi ida kal « ride; içeriye, her çiftin iki teki biribirlerini çeke çeke atladılar, — Hadi, dedi!, sila çabuk! ağır cej rak etme; ben vukat peylerim; sonra da sıcağı, sıcağı. Olur, biter?:!? Ka P 5 işareti önünde duran kır- mızı otobüsün geriden açılan kapısı hi- zasında, arkasına dönmüş, kara Ge bir koni Kadm, üyo, Otobüsün tam ire “ periyiler. Kadm, bu ayağını koymuş olmasma ve binme- ğe zorlamasma rağmen, daha bir şey söylemek üze: candarmalar, ayağı dan nb an tutmi rurlardı. Th :8 ayağı burkuluşla atlatıyordu. ilişince, sarsmtıyla durdurduğu otobüsü hızla gerisin geri Kahve Götürürken Sultanhamamda Kabine hanmda kah- veci çırağı 15 yaşmda Bayram bir hane- ye kahve götürürken ayağı kayıp düş- müş, yaralanmış, hastahaneye kaldırıl - mıştır. sürdü ve bir çığlık... Çığlık,... Kiper Kadm çığlığı!? Konuşmalar — işi . öyle bir ezildi, ki! “alir telâş, ei m Bu Haydi dedim, bu pazar kendinizi gösterin de Nazminin de göğsü kabar- sın. Gülümsedi: — Bakalım, dedi, meydan ne göste- rTecek., kemenin kâtibi, beride, elleri paltosunun. rinde dimdik durur gördüğü bir a- buradan ayrılmaymız; ka-