si Edebi roman: 64 OSMANOFLAR YAZAN; Kenan Hulüsi iie Sikanoflara gelişimin İkinci Ti Süneşi gözlerimde bula < 1m; Ve ne kadar açık bir erk den daha sabit bir göz kapatışiyle 0- na bakıyordu. e ; Yuvannanım iddeti bir adama ayni hareketleri Sina kad ni; Osmanofları yaptırsım!.. Kardeşinin, yal bu Saçlı m ince bir yolla açılan &- | “ayni hareketler” ine bir mana ver- bana çok dahı yle, era Sümen | mez ve onun gülüş yahut keder alâi- du, Gölgeler £, iş ei 1yOr- | mini göstermesini isterdi. Yusuf Os- #ibi y, mia ve rl ği manofa gelince, bunu 1 yapabi- Si di en a dirdi ki shine ir ba; oldu- e arak serinliğin tâ kei e os Kardeşinin bütün MU Yüzyüzg gin zeyor. | düşünceleri lin şiir Miha- du, Pencereyi açtım, İloviç göz kapaklar © derece yü» e İ vabuh cd danorları bu KE Daya iii gene wi li ÜYük bir hai. Yalnız Osmanoflar değii,| cok kereler hayatta yaptığı #iE o in Ka At bu sükünete gömül. | Ta ada di suf Osmanofu kendisine ie Bibiydi; yahut daha faşka türlü | daha fazla bağlamak için hiç bir me- A © İle söylemek lâzımgelirse Si hak çıkarmıyor ve ara in ME Ösmanofların üzerin apan. | Sira Yusufu kaçmakla tehdit ediyor- ii ru de kuş ka- ba Ge ia X İğ Si ram düğü götüre, doğan 1 üç aydanberi içorlerinde bul- Xa mi akikalardan çok daha Orm Ü bulacaktım: Meselâ Yusuf lanlar kendisini ziyarete mi tak in en arkaya kadar aça- 8 kim olursa lake, kendisini s » zay tay Seyi « baj a şeylerden evl nir ME e acaktı. türiy, a rünerek, hattâ odasının içine k Kardeşini bile davet edecek- a Osmanofa, o kadar merak Altın lâboratuvarını aha Wo, > la sevinecekti. Halbuki, Ha- Bing, Anot şimdiye k yaz ordu raya Anan ne resim, ne de ha- Very Da bu ri söyledik- Yor, SAN birdenbire ayağa tırla | >N ma diyordu; Yuvannanm ha- LE — dof kile da sök, mu? Kafasının gbi Rofunp ebiiz misiniz Yusuf Osm. Abi yi ia Dane hiç kimse ses çi- eçünlü Halil, or. is emin edir hatıra mevcut olm saye yan sn bu hatıra ia Kim Map ar sökülmeyecek bir ta- Üğing b vi belde ir Telay, dü, suf birçok “ kong Mae Dline İse ni n Meya, hatıralar İS çanı e Cok tazla bir hareket. sağlan My Ve Yusuf Osmanofun 1 lak, > Yaa 2 ram parlak gülüşleri- YUA rg, vü tüyor, den yumrukla- or- n ahin iğ söylemek- | baker ve BR de kızı ae | Kaçmak!.. Yusuf Osmanof bu ke- tini karşısında ne kadar ürperir a takdirde onu geri çevirmek ânımı bulamayacağı için kıv- sadi & Halil Osmanof, bütün bu sahnele- rafından yaya daima lddi diyordu. Ve hali bu sabah altr barakaya bere Giri hiç bir vakit aklına böyle şeyler gelmeye- cek; belki de Yusufu senslerâ sonra ilk defa görüyormuş gibi bir ikisini alâkadar edecek şeylerden; meselâ d kl ri bir ava dair söylemek... İki kardeş aralarında en ziyade bağlılık duy- dukları zaman ancak bunu konuşur- lardı. edilen ları vardı; ya di tehlikeye maru kalmışlar, t bir avın müşterek zaferini le lari Bu sabah rı a tes mevzi ee iş a Sika sara caktı, Tıpkı bunun gibi Ahmet Osmano- fu da ayni şekilde düşünüyordum. İ- ki senedenberi Yusufla Halilin mü- e elin ee kalmış 6- t Osmanof, bu sabah bo- bulmak : tehlike inde en rtulan bir ım harektlerini gösterecekti. a zaman ei de boyunlarına doğru arılacı Ni — Çün kü Ahmet Oğmanof a el m harektlerini a1 başmı almış, köşesine miş insanların öyle al sa, in 28 Eski zamanda Çengelköy (karşısında Kuleli Lisesi görülüyor.) : - (0 sene evvelki istanbul | Halk kuyu suyu ile yemek pişiriyordu.Et o muhtekirierin elinde ateş bahasına satılıyordu. N Yazan: Paya Ahmet en nihayet Şehremeneti okkasma beş İlk ti o kadar rağbet olmuş ki, kuruş nark ko bu alinti e 'kesi şaşırtmış. TE Fakat İstanbul civarında bu markm gezete ne diyoi insa; biri vi defa salt son! h, o eski günler... Gi iel ve Menim hayati İstanbulun ve daha evvelki halini bilenler semtle; ei b inalafı, sada leri, o ayatını canlı tarih gibi anlatırlar, Fakat şehrin bir de asra yakın sene Terin tarihi vardır ki al anlatacak cselâ az GİRİ 86- bi ir Zaro eşi e sm e he- canlanı rma geçmemiş idm bu sütunda yetmiş hayatmdan birkaç ipek i kalin BÜS ŞE 14 Türki ii Üsküdar ile Bağlar ii Gen Hiç yeka ei a: “Bu na yasi ve bö ünermeer tiz sele 6 herhalde çök faydalı olacak,, diyor- b ui. Bu havadise Basiret gazetesi gn c6- bı ve; a? zetesi bundan evvel edil daha münasip düşmi imz Mi ihtar edelim ki, kl çeçen; e izah hiçbir e görülmez Bunu Emirgân dan bir yucunun Basiret gazetesine yazdığı del anlıyoruz. Şehremi- in nazarı dey 8 erzedilen mek- tupta Gm le diyor: “Tana: ee üç okka et aldım. 'Yeği ui rental para e iti raz ettim. isters nark filân e) le verdi İLK BANI Haydarpaşa, banli; de 70 sı evvel yapılmıştı. Bu hattın siye 9 o m kü gazetesi Si yazıyor: b Dai gey- letlü Si em paşa Yetlü Ali er ve ve Bar muha fiz saadeti etlerinde ni eman dal Bulun ve halde saat e GÖMMEE aydar İN n8- Hay- gelindikte imi $ekilde merasim yapılir On güne kadar seyis e Fişini gidip gelecektir. Bunı İzmit yolu yapılacaktır. “Hay eker yolcu ve “ii nak- Ee başlamış olan #imendiferin arkı ındaki vagonlar sekiz adetten ibaret ol- şu günle racaat eden ira ane bii şiş Hatta ni almak üzere Haydarpaşadaki m gidenlerin pek çoğu izdihi slm biler İ slamayıp avdet ederlermiş. Demek olu- pi i ahalimiz yolun yapılması ei ziyade me etmektedir. Doğru- su sü yöi ÖLÜM Mülga ül ve eczacı, dişçi e eski müdürü, emrazı umumi; esörü Doktor Mazhar Hüsnü çene vefat etmiştir. Cenazesi 5 - 4 - 938 salı günü saat numaralı dairesinden kel mazı Beya: camisinde i sonra ebedi medfenine defnedilecek , Tk rahmet eylesin. KURUNa abone olasi nuz ve edininiz yemesin lk in a ek ct dalre yı genişletilmesini ve gibi akide ne suretle hen esi lâzım geldiği düşünülerek o şe- a İnsan ne iLk miyor ? Şehir sokaklarmı hele Beyoğlu mi ne kader İpti dat şekilde dar olduğu biline biline ya- iki kr#leş ikisi in relay ve m ların yanyan ü Ahm manofa ne b ik ip rare vena. Fakat Halil Osmanof, o ne yapıyor?. O da acaba ayni SAYMA düğiyap mu? Her nedense bütün Osmanofları de. &işmiş bir karakter içinde düşün- düğüm bu dakikalar imkânt ii Ha- lil Osmanofu tasnvvur edemiyo; onun hırçın tiride ümit sk yecek kadar aşırı bir takım fikirler erkişi bu hâdiselerin Hasıl bir ak- el yapâcağını okestiremiyor- um. Bilâkis ii ında Zehra Osmanot, bu barışık- lığa kendisinin bir zaferi gibi bakı. yordü. tey üzerin Ğ doğru yürüy Yusut bar iinde de heykel- (Devam ediyor) GBUL KERBELA İMİŞ! görmekle en büyük huzuru duyuyor- Ml su derdi başlı başına bir du. Ya , Buraya yet- pamadan evvel bunu göremezse... İ- | miş sena evvel “Takvimi ticaret, e i senedenberi ı ayni ş6- | tesinin bir yazısını alıyorum. Gazete düşünüyor ve Osm flariın akt-| yor ki: tini doğrudan doğruya bu anlaş- mamazlıklarda buluyordu. Halbuki | ite bir vakittenbe! ır Kâ; oğluna çıkacağını ümit ede: ik Beyoğlu ve Taksim suyuna muhtaç bulunan yerler ve hatta diğer ez da e Kp suyu il nu katre katre si ve mey ağın oğluna çıkarılsa da derdi DERDİ 70 sene evvel et derdi o kadar almiş yürümüş ki, İstanbullular elâman de- mişler, Çün kası 4 kuruşa olan et önüirekirlerin elinde © kuruşa çıkmış, Görüp düşündükçe: lar mübareki YAZAN: S5. Gezgin Dün hava güzeldi. Ilık bir bahar güneşi, Se kokulu, hafif bir rüz- gâr esiy 1 mil gele- enmiş nağme al Sürü sürü çoğalı 2 Aksi gibi ai da kötü. A si. sıralandı. evde, yatıp, uyumak ve hakiki eser- ler ii geçiririm. öyle yapacaktım. Camdan IZE 'Temiz, > den sn Ni süzgün bir hava ile göğrüm Sİ “dal mindere uzan- — . Hazmın ağır dakikalarını böy- ngin bir giy içinde geçirmeğe iri yor Ansızın li unun pencerelerin- e Mİ bir caz serpintisi şandı. Tatsız, katı, kıvrımsız bir protoplazması etrafına ek- yarak bulutlar me deccalin eşe- ğini e Okud m inde hiç de | ilk : bir şey yoktu. Fakat, işte ikinci defadır, ki bitirdiğim bir ÜRER HE tiye e çiz gene “ Radyo gürültüsü, in- g sanı yek Aşık edecek ii hal ez tekmeler gibi ittim. g şair, bahar başlarken: ğ Ml itne erdi; belâlar mii. reki”, Demişti. Zavallı şairim, radyonun 5 açık bir pencere karşısında ne belâ olduğunu, acaba sen, daha icat ie edil. meden mi ilhamınla Mermi 4