26 Şubat 1938 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 16

26 Şubat 1938 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 16
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

“ K: caman, il gebe ie viyaret ediyor Doğrusu bu cevaptan memnun ol - dum. Amerikada tahin helva modasi başladı açtır amma ğe Valta, le şu veya bu müstahzar Ül amları iyor, 3 b m a pon pi hangi bir ya mevzu e Böyle düşünüp ilemi. yoru nleri ak renk, çeşt, ç — ir şekerci miş bir insan bana, sanatın dün ve bu- beni ve okuyucuyu ten- yese yapabil Tikte terakki var mı? — Ne noktadan?. — Çeşit noktasından, yapılış nokta- sından SL yır... Bir defa şeker şeşnisi kiç ir. Dedelerimi ie ü N odur. Ayni şekerleri yapıp ık ilâve ettik Meselâ kaymaklı lok: O kağ yoktur, miştir. Meselâ Çankırıda oturan bir ükkânla genç, nuştuktan sonra sanatının ii ti LL ie gavamı- zma vakıf Bay Dedelerimizin he düşkün ine daha az rağbet gören bir şube oldu. Bay Cemil; ker sarfiyatı yüzde elli artmıştır. Şeke- Şa satırları zim — b hi başın döner, Yeye binebiliyor ve uçuyor. Tayyare i- i P Bu i ekercilikte, hiç akla gelmiyen vi inkelâp olmuş. Bumu acik taraftan sarfiyat arter - di ğer taraftan bir take e ; vi yi Kalkmış. Vaktiyle her evde kerl Mâ Solucan şelee Güibe keri, lohusa şekeri Bay Cemile sordum; in idi büivaç! değil midir? inde götürmek isteyorlar, ler geşirmişür. Onları bir yana har: barin sisli havalarda uçmak meselesi de ilim dara mede ciddi bir tarz- da tetkik edilmektedir. Sizi yerlen yı ni emniyet ve rahat sehir kimyager, bir kalisyum iin ği ki, sisi, yağmura çe - Suretiyle ortadan yok edebili- — Türk şekerinin reklâma ihtiyacı. yoktur. Biz bunu bir ihtiyaç olarak ka- bul etmiş bulunuyoruz. Avrupada sati- şımız yoksa da Türk şekerciliği dünya- di Ni bilhassa lokumlarını. bütün Avrupaya tanıttı, de Yay müthiş bir tahan hel ii Ecdadımız bilmiye- a vütün Kema vitaminden. iğ ne mi eriği veriliyor. ekiden moda olan ve bir çok ev- lerde, ek em si ei den bir kısmı daha tarihe karışmıştır. Bühlardan br, İş gerbeli yerlerdi. Bu şekeler, bir sanat eseri hi yi e a ge ei Ağına ker, br müddet eritldikten ix tan Bir de lohuk varmış, Bu gene kullanılıyormuş. fakat dileri yapıp kendileri kullanırlarmış. SIsi yağmur yapan makine çıktı! Lâkin daha pratik bir tarz, Hollan- Kendisine “Yağmurcu,, denilen bü a tuz ve buzdan müteşekkil bir ha- veli e. serpmek süretiyle edip si er Hâtilokumlar sonra, “Şekspirden hikâyeler, adiyle © Kitabın sonuna eklediği birkaç sa- 'Mary,, ae derin si e völaer mea gin ileri gelenleri ii e erki fikir azl diye hep mihveri etrafında dönlip durm a Nurâdi konur, karıştırıldıktan sonra içilirmiş. m bir de. mevlitlisi yani i bei iri var. e levlit şekeri dalma (çok satılır, dedi ii mz Geçen gün 1800 külâh Yenicamie, im, Bu şekerlerin emekleri çok. ir usul Ge tatbik ediyorum. izel “merhum ve mağ se Pi Me e Se zamanlar külâhlara ölünün küçük kaç defa yapmıştım. “Te vi a ipe eyi. ğ Fakat şeker- — Hayatta, dedi, insanlar ber şeyi e evinişim işte önün ekl Yeni yetişenler; ekler b önltisde ık mevkiinde kendi zevk ve YE Tmı da kullanacaklardır , Nureddin *Artam, yaratma kabiliye- i mi bade, gezen sinsi KİR demi b gün de “ te. Bana öyle geliyor, od la şuan tağım derdi, benim kadar sezm Da Telere başvurmağa başl e b iz için b öşünü Bi is ilginin il fadaki bütün şü sanlları tatlı yeyip, tatlı konuşturmak he bulutları tmak, hâdiseye, sn alyan Ü sahsa, konuya duru bir için- şe Tenk,, kelimesi geldi. Bin ii le dargımca olanlar için “ye k ma Le inde Sey ei vana da inn yi belirsiz, şeker satılırdı. Renk o kadar belirsizdi ki, onun için dargın olup ol- vaları şeker enik, denirdi. Halbiki bi- te enkleri de sabit şeker satı ancak tanımak ist niz eğ dutlarmı kavramakta, Değil, şu bu, takat Şolpinen sik vii kk Halbuki Şekspirde, bir ferdi değil harca rastlanır. Ümitlerin en sağlamı 3 ai EM Tercüme Ed lee ME o Ese ı Süna derdi) onda, insanlığın, vatanseverliğin, duy- döndürücüleri ondadır. i m bir mürebbiden alg iz , galiba bu yoksul ak, asıllı ceği güne kadar, Şekepirden yur. dumuzu mi tmemeke için bu ki | ikâyeler, uzun birer piyesin &- ilem ayrılmı pılmış hulâsalarıdır. Öyle ki, meselâ 'Romeo ve Jül; ve sanat protoplazması, canlılığını kaybetmeden, birkaç yaprağa sıfdırıl. maştır. Herkes. bilir, ki münekkidin biz vazifesi de ,eserlerdeki ince ve derin E ipriler karani eta kayaolağı al çim geçirmektir. Bu küçültülmüş Şekspirde de işte böyle belli edilmeden yapılmış büyük e var, NE mizin genç buna gök Kyani li ed ii at okutmak için uğraşıyoruz. miami ğa bei bir si oklar tur, Bu yüzden okutma işi sarpa sa - rar, Bugün Şekspirden yapılan şu ter- e wi e birçok şalıs ne er için de var olsaydı, istifademiz ni ceki tü vermekle yalm e beslediği ir, beş e ki hikâyeler, in Nureddin Artamm da, m Sö emily giliğim üz 1 Fikir, hi di rm iş inişi bu aydınlık süzü - v iy Hakkı Süha GEZGİN yor. 9 — KURUN'UN İLAVESİ dü a 2

Bu sayıdan diğer sayfalar: