çelik mii Edebi OSMANOF roman: 27 LAR YAZAN : Kenan HUulüsi hra en höstalığı ile bü- bire bü gird izlerini söy- Halbuki daha kırk sekiz saat evvel onları nasıl dü- bıraktığım Osmanofların 1 yu- arı bu 8Ş günü nasıl gi m lerini ada sormak lüz du- yuyorum! Belki de, ez bile, baskın günlerinin hemen ferdasında herhangi bir karar pi için şey düşün i yoktu. Daha ğrusunu Sö; lâzım gelirse düşünüyorlardı; hattâ 1 ayrı kâ- düşi şnccleriyle başbaşa KEKE vakit, Osmanof- lar birtokat yemiş bir insan Ee Tak İri Hani Osmanofun yüzünden Bitmemişti. Sadece, Halil DE Of Yenii çekilmiş, orada oturuyordu. e belki, Osmanofların şundan ve anna Miha- 5 mu? Şu halde Halil Osmanof sö- Talacak he b ad- dere, e korkuy bir kelime Ke DE da a ediyorum. Halil.Osmanof ce- W vermekten değil, Ka Giikbağ bas- vi inim belki de yeni bir suale açı- Stağından çekiniy Silüp odas yet &İ silâh odasın Halil Osma- ee gm değil miydi?. manof baskın Karnabat, Zehra ilen, hazırlandı- ve hg nokaaç Mine almıştı. â StaaYon, na B dim dakikaşı ür; Su Osm, Ma ar gi im e an birden- gazdan ayak baslik aşka şeyler vardı. ssa Ir Jimi e kontrol etmediğimi itiraf SM diyorum; çünkü eee na mil -olamıyacakları hakkaktı. Karnabat panayırını smanoflar EM tertip ettikleri halde, n gayretlerine karşı, e gece- ciları istintakla meşgul olmaktan | Sahned deli bir sene 10 sene- lik mektepten iyi ığmız Tol lerin ehemmi miri vE A değil - renip ezberlersiniz ve onun ta ol duğu veya gelemediği bi Siz yaj Amerikada bu gibi fır- tarı el k için, ne kadar tanatlar düşünülür ve yapılır!! Bazan aktris ikametgâhı ma ki bazan bir müshil ilâcr verilerek o; bir hale getirilir. İşte size a bir şans, Zengin perestişki kendi paranızla birçok buketler yap- kivermii ş; ve hemen hâdiselerin mey dana -getirdiği bir kader ve talihin uçlarma vi ti. Dah: ra, Dâ- Gi noflar ela nitekim fa be salarda böyle bir ii hâ- kimdi Baskının ilk sabah dakikalarında Karnabada iade edilmeğe çalışılan sükünete mukabil Osmanoflar geri dönnıeğe hazırlanan hiç > aa gü muküyumet GÖMİyD doğrusu Osmânoflar kürde i larda kasabaya doğru akın €- den kalabalık bir bozgun dakikasın- da olduğu kadar karmakarışık geri- ye dünüyor ve yollar bu karışık ka- labalığın ayakları altında, kasabayı emniyetin kollarından dışarı atı- rdu. Bu itibarladır ki Karnabadı bas- İN yi anla ei nde hayordum; ve ili ettiğim gibi bie 1 çok dışındaydı. Osmanoflar Ka bat panayırını hiç bir suretle onun İ- radesinden kurtaramıyacaklardı da, ) geri (Devam edi: yy İ ni KOMED a mi an. e e KISASI) kome- e zan: Von Sehonthan. Türk- keyi e üiileti saat 15,30 da İstanbul Belediyesi Şehir Tiyatroları Saat 20,30 da SÜRTÜK 3 perde Yazan: Mahmut Yesari di —o KERAMET Çeviren: Reşat Nuri. TURAN İriyafromı. Bu akşam sanatkâr NAŞİT ve arkadaş- ları, Hakkı Ruşen birlikte. Okuyucu di Semiha vi aryete: Gündüz: ö a a 3 per- de, yn ACUN HOKKASI komedi ÇİFT Vodvil 3 perde, arm gece: (Kadı- a) tarır ikten kendi takdii iz. Gazeteciler bir ar- tisti isterlerse batırırlar isterlerse çi- karırldr onun için onlarla da iyi ge- çinir ve kendiniz hakkında yazıl: yazdı çi Bunl toplayıp bü- yük irlerde bulunan müdürl ee teklifler o karşısındı e kendisini tercih Berin zaldirisi iz. Belki müdür - lerden biri ollaiyme; takılır. Artık yo- Tunüz açık ols N bunu Mimik ve pa- 300 dolar vererek bi- ği yo) » Bunların rejisörleri size mu- lerler, Bu fil ık olduğ takdirde gö rejisörlerden birini çalarak filmi ona göstermeğe çalışır. smız. Muvaffak olursanız Size küçük büyük ylıklar BRA vir İk ânlar verir. Fakat asıl hâkim tiyatro ki li Ahali si ancak bura: dan Gi yi bol para kazanır. sa başka bir filmde bir alacağmızdan emin a emada umumi rolleri oynayabil- vasıfların emiştim. Bir sinema şairi di çe or! fotoğrafçılar meccanen fot mazi akra, ressamlar yağ- çi ee sim büs- ne terziler ileri bedava yapmağa işi o zaman kalkar! sinemaya e — güzelsiniz demek- in u talihe mazhar olmuşsanı işeleri de bu muharip nilsiniz demektir. Küçük ar- r dan. çalışır! kendileri tanmm: ii veya film erine Çarl ee gibi Hak hi iki üç senede bir film çevi- Nİ ği büyük bir artistin di meti dahi Bu ebola ik Douglas Fair - banks, Harold Lloyd gibi artistler'de, az çalışırlar. Ahali de kendilerinden bıkmaz. Eski oldukları halde yeni sa- yılırlar. Modaları geçmez. avnt stüdyosunun maruf re- iisörü ilke Ernest Subitache ile taki fikrini sormuştum şu 'cevabı ve rdi: “— Mesleklerin en kötüsü sinema YAZAN: a ei bir yıldızın m haya lmak Ta imi siyam me ve EMRE 'aş yavaş serinlemeğe baş- bes para et- kanidirler, e bu tamamen yan- lıştır. Güzel kızlar yıldızlıkları devre- sinde by e bahçeler orta- sında yasam: omobil u- şak açi rs yafetlerde bulunmağa v eceği bir gün gelir. Elmaslar, olam aklar, şampanyalar birer birer kay- bolmağa başlar. Neticede kalmak surette sefalete düşerler. Sinema ar - Emi hemen kâffesi bu âkibete küm ne kadarını görmekteyim. vi bzünv e erkek bu mesleke ine A fakat iri baget ie arla larak gittiler.,, Hakikaten bu meslek devamsız ve nankördür. Her e. arlar ve söner. Her parlayan, bir sönüğün yerini al- mıştır. Biri güler diğeri ağlar. Stildyo- iLK TURK GAZETECİ NO.29 » Turan Aziz Beler lar artistlerin iztiraplariyle alâkadar n kederi diker gibi görünme! leri: meğer! er, nü Metro Goldwin Ee sinemasında jisör karşısında Tol Arşt ynamık ve lar atmak dei inde kaldı. Halbuki Paul Bernard stüdyo- nun erki diyorum. Bi ranamadı. İki defa ayıldı. Biraz istirahat ettirdiler ne filme başladılar. İşte sinema çi B. a - ede bulunuyor ve bir film çekiyordu. Bir telefon gel- Karısı Bebe Daniel doğurmuş. Ar- tık sevincinden duramayordu. . Dışa- rıya fırlamak istedi. Fakat müsaade olmadı. Hattâ işler muayyer vak; biraz evvel bile tatil edilmedi. He” za- manki saatte stüdyo kapandığı za - man Ben Lyonda karısmmn 'koşabildi. > (Devam ediyor) Işaretler: nasıl mal edebiliriz? YAZAN: Sadri Ertem Garbi Avrupalı bi münevver £ Avr leniyetini ağar altındaki' boj rn e iyice yerleşip se mesi bir hükü n mikyas vazifesini görmektedir. ilk bakışta bir islekesi bir mus- luk, bir boru ile medeniyetten imtihan Giz garip, hattâ biraz da insanı gül e bir şey farzol ir, kat bir islim intibak iş bu li ekilde müayene hiç te hatalı il iz ii birine tutturulmuş olan iki ma- bütün bi ii N > bu » med İeniyet Mi Yi dey aş i istinat ediyors: hayatın gerçeresi bir ta ül kat'iyet, ruhunun ili ilini alıyor. Tahminlere istinat eden iş de ne kat'iyet, ne de tutar. Halbuki zı Yı e medeni âleme sevkedeci dak tek ğpe sr heap ve Kat'iyte istinat edecek kararlartlır. ol inşasından, , şim besin yer süne; şimendifer ke örtüsüne kadar'her şey hakkında ru- humuzu bir katiyet ve sam bir gö- e muh yapmak mecburiyeti vardır. Niçin, zaman zaman ri -azi manâli arda kullanırız, zavallı “lar vazifelerini tensip etmiş birer hü- Â, ilik lem lik viyet halini alırlar, Meselâ deriz ki: “ Sana bin kere ği ik edim... hakkiatte yi anı bir veya 2 defa germ a Fakat canımız GRİ için hiddetimizi Ta- kamlardan A asi mi En ve hesaptan kaçan zat ettiği ha- ; ml Hayali imkân ve kat” e yüz- de yüz hakikate Kaan der» hal falsosunu var. Bu folsoya, mâni olmak istiyen ir her şeyiden ice riyazi bir mantika, kat'iyete İ- nanması, yani ona bir et Ve iktiza eder. Hay: kap j biri a re ne- üstünde- le bu sebepten ateşi değil- bepten yı şu kadının e- bii aliladede ima. dilim, dilim fırlar, çünkü hesaba ve hendesi tefek- küre bir türlü inanmiyoruz. Kat e inanmak, Aİ kud- evkini bir etini ve ei ie El kalinde e ki va am ir. Münevver bu ie ün ka ma kadar ömür onu ii içerek halledebilecektir. Riyazi tefe) b ve hendesi görüşü kültürde esaslı bir ba halini alma- eni; dıkça medeniy: le ithalât em- tiası olarak kalacaktır. Halbuki mede- niyetin bize mal olması, bizim ruhu- muzun bir parçi haline girmesi ik- tiza eder. Medeniy: sı için münevverin kâynağa gitmesi ve ka; cağı kuvvetle hak. © ka yi eder,” Ez Medeniyeti kendimize işa ğ