Rizenin umumi görünüşü V Memlekette gör düklerim: vize meyvalarını para edecek hâle getirmek lâzım! YAZAN: ln Ahmet — Güzel, şi Dın en zengin si ke biri ol- mzet bulunmaktadır. Bunun akta- lan, kb ak ışa arzedilirse R ulacak Si bir fabrikada ambalâj- satışa arzedilirse Rizenin yü- i — ü gülecektir. Bundan başka Rize portakal, li- mon, mandarin ve ağaç kavunu mem idir. Ger gi Rize portakalı rağ- t bulan iyi cins akalın. de- e de en a istihlâk edilen porta- ânı Rize, eye elle siipiilerm yüzlerce e portakal ve m Giden: z. an alir reel verilen sında yer. 8u ayılmış ve değilmi Hopa m we ve N km tiriliyor, Pazar MENA ta- biat şartları itibariyle elmanm yetiş- mesine en elverişli yeriydi Sahilden iç kısımlar: lerin iki tarafın a Kurul agi kir - rm aha çok dikkat ediliyor. Pazar kazasmda bul Di ini a» Zaçlarnm miktarı 25 bin ak tali- | min ediliyor. Maamafih — önüne Eli kolu olmayan, fakat a | el gibi kullanarak güzel tablolar ressamlardan e pan olunur. e - ğumuz bunları sal v. balâğa edilmiş bir iz gibi dinleri tarihinde eserleri ile e böyle ressamlar vardır. Meselâ, Ape Rapin (Eme Kolsuz bir kadın ressam olan Ai- mee e bugün sağdır © ve evrede yaşamal gerek Anadan doğma bir kolsuz zaval- olan Aimee Rapin'in babası da dr. ressam: Sekiz kardeşin en küçüğü olan ve onların içinde şefkate en muhtaç bu ————— elmacılıktaki yi sina mikta- rmdan ziyade bir ağaçtan alman el- ma hasılâtmın fazlalığından ve elma peieriin hususiyetindedir. Pazar- e müc; mn ml yaka tr olma- im ia ağaçlı az z tahmin. e ilini et itmektedir. vilâyetinin Pie kazasından sonra Vefk fazla olarak merkez kaza- m Mapavri, Gündoğdu, Eyidere, Karadere mabiyeleriyiz Dirizazar köylerinde v ardır. Merkez kazada elma yetiştiren köylerin kazaya me- ein 20 kilometreden fazla değil - ed ii eni re üktarr Paz. merkez r. “Paza zasmda bulunan elma ağaçları büyük ve yüksek Dm gibi hasılâtr da faz- ladır. M: allinde kuvvetle söylen- 80 ir tman (600) kilodan aşağı düş- b Rza varidat membar olacak bu meyvaların dediğimiz gibi para etme- si e edilirse fakir halkm O yüzü güleceği muhakkaktır ve Rizenin bu- na riya çok fazladır. Niyazi Ahmet büyük tablolar yapan olsuz kadın ressall Nasıl büyüdü; nasıl yetişti ? “Kolunu masaya dayamaısana! - Kolumu dayamıyorum, ayaklarımı dayıyorumM lunan bu zavallı çocuğa derrek için Sn (Sevgili) ismi verilmi ge em la; ss ai basi amış, “© kolsuz ve kanadsız olduğu halde; kuş gibi uçmak arzusunu göstermeğe başla- 1: Büyüdükçe ç ek zekâsı daha azla ei sakatlığını unuttura - a me: eziyetli gösteri- yordu. Babası diğer çocuğu - nu daima şu suretle azarlardı ollarını masaya dayama |! ik Ai rına tekrar eden sr ona bu sö- zü sölemiyr bütün çocuklar. onun sözünü en fazla Aimee din - lemiş yarn Fakat, bir gün küçük çocuk, bel- ki kardeşleri uyduğu ayni ihti - İa, masanın üzerine ayaklarını dayamıştı. Oz zaman, Ra disine sert sert, biraz da © hayretle ması üzerine, gayet ui “bir çocuk saflığı ile: — Dirsek lerimi e ki ben! demiş. Ayaklarımı dayıyoru! a EE Bir millik Zi ze duyduğu her seyi gisi ile mağa başlayan küçük © Aimi bei pane bu iki uzvunu biraz ra la kolaylıkla kullanır bir bale ri ayakları il kadar ikmal Bk ki, sa katığn ne kendisi far ekl de başkası, imee Ren in iii aşında yapmağa belde İki sene sonra milk resim mualliminden ders. alıyordu mar tomar ider tan ço- zda Fi anların tanesi elin kuruştur. Çocu sordum — Ba fidanları nereden buluyor- . — Bahçede ME ye tiryaki; — Satmak için mi? Sile elk dü Hmonluk, a yok — > Niçin yetiştirmiyorsun — Pahçemiz küçük.. Sonra bı unlar meyva verinceye kadar ai Tâ Meyva verse de ne para getire- ki.. Çocuğun hakkı vardı. O her sene dandan aldığı parayı kâr sayıyor, kü her şeyi yden önce paraya ihti- cardır. ii e ya yg por- iakal ve mandarin mebzül surette rel. Sal bu iş ig nk ni ize et- Elimi "alk hek müte- eb Ki sonra yakm seneler- im bir ihraç iakelesi o ur. © Bugünkü halde Rizenin en çok ih- ii maddelerden biri ağaç ka- nu ve elmadır. Ağaç kavunu san- dı larla İstanbula sevkedilir. . Fakat y yerinde çok az para ile satı- iyor ve e ml yüzünü . güldüre- - para na e Rizenin yi üzerinde dur: İktısat V. üşündü. Sonra rar vers |” ot sa - lonunda, akşam, yemeği zama izcee Merana & Georg fon Hohenhag, otelin kü da, bir palmiye arka- sma gi aki camlı pu sı Gittayı gözetliyor; Hans Georgi inde düşüncele: rmal rk daireler çiziyordu. So - ğutulmuş şampanya!... gül buketi... Derken, gene duydu: deminki erkeğin sesini vE Hah, li gi ee Şövalye- rü! iü 601) ni oturduğu kli ide: a adamakıllı fırlattı. Ül siki srkryr ordu. Dişleri, nö: sıtma beti “geçirirken olduğu gibi çatır çatır birikir rine vuru ii nın şakak! Hilmi: iile gölen Kez ağarmış, ey. bos itibariyle yakışıklı, elm rai, onu ii hafif ye pe ve Centilmen hal ve Güver erkek, Gittaya doğru yü- e seli ei ve elini öp- , Gittanm yanaklarını binli enklendirdiğizi ve karısının, bu erkeği mültefir bir jestle, “karşısına oturmağa davet etti - ğini tp) salona sıçramağı v 8 Gesi kadar | teklifsizlik, sanki pek abi e ei ye Gütann alinin otura- Edebi Roman: 59 —— SEVGi; Uyanınca., m—mmu Yazan: Maks El Gittayla masa arkadaşı biribiriyle en ecanlı © tarzda sohbet ediyorlardı. Şi 'kek, kadma doğru bir parça gi'erek, sekt kadehini kaldırdı, kade - hi rından bakışlarını Gittanın ba- Hans Georgun sinirleri, ko- Pi recede gerilmişti. İçerisin. tepinen, çifte kıs ik, kendisi- ni çılgına döndürüyordu. Fakat 0, bir kere tasarladığı ri kendisini demir ik, çelikten bir i- radeyle tatbik etmek mutadr olan bir rkekti! Gitta, hesabı istedi, Hans Georg, ge- rek Gittanın, gerek eri keğin her biri ra a tıyordu. Hans Georg, ikisini de usul usul takip etti? İkisi de asansöre bindi- boğazına sa kat bu dari rılmağı tercih edecekti. Fa- EN hareket, e def ve maksaddan raf ir ir şeye e sadece dehşetli bir Miapiaie sebeb olur du, Bunu hesa; tısat Vekâleti bu maka! m € vi alaliküke'al halit di. ans Georg, tek mak | rar koltuğuna lar tarassuduna de ii ru yg şöyle söylediğine kulak ka tı: — Birini kat! ik Sonra o, ve refakatindeki, yükseldi- diler! — bili vakti geliyor rg, böyle hamurdan, cenli kemi ik cebini yo) dı: atlı “Tet - a - tet,, vaziye- tini iie yane şeki ilde bozmak hu- usun ha bir Jâhzacık dişimizi sr- ip ki O, şimdi tamamiyle gakleemişt. Syn haddi vie aş zamanlarda, da - vin ayker, bunu iki defa isbat anali Bir Kii birk aplanın pen- ri altın, bir yerlinin haya- —i kaplana cür keki e tam ye- rine nişan alınmış bir kurşun isabet et- tirerek, ki kurtardığı arada, br defasın « d yatının saadet veyahud da felâketini ta- yin edecek bir yer vii bela ialpi ü- zere pusu kurm Tiyen hiddetli bir kapların Yeşil er, ne bakma; yö tercih ederdi ir od sie üni acele önür eri Hans Georg, kızı imdi vi bir sesle böldü — Frav Gitta e Hohenhag, hangi odaları asal ediyo — Hangi ri re Kız, kırıta — Ke fon Hekelağ. lal bir o- et Koridorun sa am son eli ün Numara! ie y değil, Efendim! Hans ei bre boyunca yürü- dü. Şimdi 17 Numara önünde duruyor- du, Kulak kabarttı. Sonra elini kapı dk üm bank in m bir kitap yazmıştır. m “ balde bir ressam olaca ve kendisine meslek ii Sa ak Yedi yaşma gitdiği gi aşi ak bu 5 * Ka atın bütün şubelerine. in abi musikiye karşı da in da ö tidat göst ere 'n Aimee Pt: ye let da bitirdi ve sonra Gi ğ rek oradaki güzel sanatlar e girdi. e Ayakları. ile “yaptığı si zanan kolsuz re: ii me tayalyeni üzerine, Parıse y da büyük sahne artisti vi Sarah Pe” hardt Sara ai la tans daha bir çök Büyü mehil sinde del ir çok büyük şehirleri Çı ül dirler e hayr nınmayı kâfi bulmuştu. Sokakta gezerken sırtına pir ri lerin alan neti in ilk gö İki olduğunu fi z suz olduğunu farketmenin ? yoktu. Bu suretle, onu çök kil”. Vi olsuz ressam olarak tanımaz. gi“ Bugün ihtiyar bi ki öi mee Rapin Cenevrede, ii. gi lü kayismdaki bir köşke çeki”, kin.bir hay: a BİR DİĞERİ Sanat gavihiie yl rai resi m da, D DüGüyet m nz Fi e i Fi le (Lil eekilde Küçüklüğümden b | rını el İri ENE aa | hayatını bun: ilen Fakat, Di iiliyek m bir ressam olark e bi son lan b ir tar, “in b Halbuki, Ape Roni yi -essam! nı öğrenince ne ka: atıyor. te Bugü ün, Aimee Rapin'in (Ref hakkında Rose Alsa Sebule” arif Şüler) isminde bir ii üzerine koydu V€ ve zın, kapıyı ardına kadar 25 gar uğramış, yarı e yanii © çeke” ka yö yi Kap eği de” Gitta, bir stan GT eek yeri gü