e eği or! b ni bilir üzerine bastır. —N —— A like, duran bir ma örtüyü usul usul çekti ve sofra bir- Fransadaki “Sürete, Bölis hafiyisi Volfün Maceraları mıza Yazan: Voligang Haynrih De Aşton Volf, Fran- sadan Brezilaya gidiyor. Hazi» yenda Miriyam isimli küçük şe ki "i surette elmas yap- nız; çünkü, be: surette elmas yapıyorum! Detektifin — Mele karşı, cuyumcu, tekrarlad — Evet, sahilin yapıyorum — Culiyus Ve resi ar <P de emer yapıyordunuz, Lömuvan! Ku; u, bu sözü şiininczlik, ten gülerek ayağa kalktı ve işaret et- di — Buyurunuz! Size imalâtlane- mi göstereyim! Kuyümeu, birkaç adım attı, bir sia Salan aralryarak teni Val. fey M4 isi de geniş bir sahaday- el a linde birçok soba sim Sob. a soha ve gene sob. Hepsi ide harıl harıl etinde şetli a kızgındı. Bütün in e mir 80 va ellerini uzattı, dobalar üzerinde gezdirdi ve dikkatle bakan ipl Hafiyesine, kendisine güvenir bir üye , dedi, benim İmalâtlia- çalışm yer! Bana inanmr- ir. — kaldırarak, bir kena- ra fırl Poli ir aliyi vi ir elma: re iyah el- la EE ler k bir halde, ma- sanı üzerinde kümeleniy ordu. Kim bilir kaç tan. Sürüsüne ram o Kp çoktu ki! 2 ve siyah! Siyah ve ati akarışık, siyalılı, beyazlı parıl. tılar! lar! İki nk elmaslar, hepsi bir a rada! unlar, görünüşe bakılırsa, hari- ye e değerinde zikiymet şeyler! An- çi sırada, kuyumcu, bunları giri 2 avuç» armakları ey me parıl asanm rl, m tı ve içlerinden bir ek "siyah bir bir elmas ,parçasmı Aşton m Volfe uzattı: Şah ek Bu size ol. sun. Bir o Mirim Siyali Elması, an anl, Eğer “Lömuvan siyah e an vasıflandırmakla beni si te VeC- ara ünüze mazlıar etmek istemezse - SIZ kuyumcunu in n derin b veransla uzattığı reddütle evirip. çevirirken, Lömuvan İsrHihznd. nacak, çi ya dağilecekler ! Ve rar ediyorum, bütün si bu ie ben yapacağım; ben, Wi sakallı, ufak tefek Eni sıl, ki Arşimed, kin ayla güneş ziyasmı settirerek düsman yelkenlilerini ça tır çatır yaktiyse, ben de öyle çatır çatır sahici elmas sindikalarmı ya- kacağım. Yakacak, kül edece- . Kül ir yığn kül, Aston olf! Polis ig Ei gözleri parıl parıl Yanan Fransız bu sözlerine gülme. mekle Bö ber, dudakları ucunda yi lümseyiş izlenerek, müstehzi bir vırla sordu: — Lömuvan, elleriniz yanmıyor mu? rim mi? Hayır! İste, şi 8 muvan e, bana inanmamakta 1s- rar edir; roğlar? m zik! — O kadar uzağa Kadar yükseklere uçma Ayımız.... ve 0 peri yüksekten — Siz, biraz daha mütevazı olu - nuz! u? Aah, e ellerinden bir se gelmiyön fan w si Halbu! ii na hak LL var. Hem de een göze kadar! Detektif, bir kızgın sobalara, bir meunun yanmıyan ellerine ba - ik Lömuvan, birkaç adımla ge e çekilerek, imalâthanenin dip t- sanın üstündeki — — Sizin için sadece bugünün bir hatrrasr“elmmyahilir d İstedliğiniz mütehassısa e muayene ve tet- kik eslek icabı - hakkı. e üreağin; neticeyi ben mile size müjdeliyeyim. Si- yüksek San haiz bir > sikii; diye Sonra da, kıs kıs ölen işi kattı: — Eğer arzu ede Pariste erseniz, no) eba pi i pe türebilirsiniz; ağ ME ln, yaşadığı ve ya- eali,, ni bütün unda her- ese pa arm ısırtacağı ei e! Detekti yn halde burada ya zn başka b r sey olm oram netice- ömert kuyum r Haz: Miriyandan Mr Pucbl meri dört nala koş- urdu?! Aşton Volf, Puehlosa gelince, ora- Tefrika Numarası : A mz “Evet, sahiden yapıyorum!,, “Peygamberlere, mucize gösterdikleri zaman inandıkları halde; bana inanmamakta israr ediyorlar! yazık!,, : indikleri otelde kendisini: bekli- yneslel ktaşı Havarda şöyle dedi: mühim! Conson;şu hi; ancak sun'i surette elm gi e 1 ol en beli eği olm. hi Simi ihtimali de Bi dahil? — Şimdiki halde, vaziyet böyle! Hiç iç değil, bene Şunu bir gözden gi misin n Volf, isine Lömuvanm kele ettiği sil elması Havarda verdi. Havard, bu fizik imrenme üitehassıs Cenubi ve ika detektifi meri siyah elması iyice gözden ge- s çirdikten ie ülâhazasmı me « er m el Öde polis hafi- yesi — va u, dedi, halis, muhlis bir si- yah elmastır! Bunda hiç şüphe yok ai şüpheyi mucip hiç bir cihet | yok! — Şu halde? Mütehassıs, taaccüple kKaşlarmı oy- | a zn cak, üz sun'i surette mal adildiine “iin edebilecek hiz çe ize rastlaı Mutlaka beli ire demek? elli olmaması kabil mi heri str! Tabiatin şaheseri; Löm' >af > — Halbuki, imalâthanesinde bun- b dolu! ret! Bu düzenbaz herif, o Gi ye nereden ele geçirmiş caba? Üei ele! Yoksa,... bir ihtimal atra emer Birkaç tanesi böyle , diğerleri alelâde cam olmasın? Ez sl Köylere masa üzerinde gör- düm! — Olabilir! | — Fakat,... olmıyabilir de! I bu işle esaslı suret- te meşgul olmayı gi“ önünde imi Mıyız mez. aklımıza koyduk, ya Aşton Vol£, gülerek, Ni Kan koy- selde bir! ai meslek. e bara nasıl hareket etmemiz düş çal takıldı: — Lömuvand dan bu kabil daha bir haylı air De ederek, meseleyi aklımı ırmak! A edilec e den mA 9 ibunluk yeğ öm — çi ini temize çıkarmak 2 : (Arkası var) EKONOMİ | . iZeytinyağını bu sel —ei” ucuz yiyeceğiz |! Yeni mahsulden sonra fiatlü' otuz kuruşa düşmesi muhte Zeytinyağ rekoltesi bu yıl mebzul ve bereketli olmuştur. Yal Ne Ege 'mıntakasında “istihsal zeytinyağ ae 30-32 lacağı ie Di ımtakalarda 5 “6. bin yağ iha edileceği haller vesidiie DA ytinyağ le 40 ton kadar olacaktır. Bu'miktar, zeytin yetiş! tiren bir İspaı ada i ise A halâ de halkın mahsul ile olmasına imkân hasıl olma Diğer taraftan yeni mahsul, - sa: piyasaya Hile eni mahsul yemek Pek a dik yoğini da piyasaya çıkmış bulu - caktır. na Zeytin mahsulünde görülen ai yıl zeytinyağmı dâha uz yiyeceğimize ” delâlet dtmiiletdliz, Netekim bir'kaç ay evvel 60 kuruşa satılmakta ln zeytinyağınm ki losu 35 - 40 kuruşa kadar inmiştir. Alâkadarlara göre; zeytin yağ da ha 10 kuruş kadar inecektir. Zeytinyağ ihracatçılarma bir kolaylık bu İhracatçılara Almanyaya göndere İİ cekleri malara mukabil kredi verilme tir. Fındık; tiftik, incir, üzüm v: gibi ma: iü ni ev 7. 3 enis li ya- tadır. kii EA mim eytinya mahsulü için kadar yü; üzde 12 faiz kabul inni eee e mahsul berek. di ğun ri, zm kal er & Sizi gı gözönünde tu a - rımızın istifadesi için bu a yüzde 7,5 indirilmesine çaki cal e bizzat iktisat | vekâleti kani Faik Kurdoğlu meşgul ol maktadır. Amerika bizden tütün almak e mata gör Eş alın tün satışları Bl inka İma ğe lamıştır. taklakı Jar idaresi ai mn - takasında mübayaata başlamış, Ak - hisarda da ehemmiyetli Sariz yapıl mıştır, Diğer taraftan bu yıl Yunanistan- da tütün rekoltesi noksan olduğun - nanistanm en iyi müşterilerin | dan Yu dan olan Amerikanm da memleketi- Ja mizden tütün alacağt yi r. d Bu cümleden olarak bir firması alakadilaia bas z mleketimizden mühim tük tün'mübayaa edeceğini ” tir, p. Ticaret birlikleri A ususli © baniyeler yiyim ZN A eri birlik k kendi bran: gösterecektir. İzmir gümrük e vinçle İzmir gümrük ik arbarlar dereli almarak ikti ne bağlandıktan sonra izi LİN Türkiyede en sisatr olan anl ni ştur. od Diğer üç elektrikli vinç $ dış kısmındadır. Her vinç dakikada 30 safe am 2 ve 750 ki da bir yükü nakil vasıtası” ve suretle muameleler" ialağlab er ; Mersinden on beş gün ! j ame bildirldiğ ine İİ i ış yedi bin 870 kile, ile m 50.000 kilo a 30,000 kilo ai Mos inim içi, Su s0 Suriyeye | ioedli kilo Eni saran 62980 kile ye” i yaya 473.640 kile edil miş Z ” Bu gü | 223758 irak mal ihra$ İ lunmaktadır. gitmeyiniz, © | atmaymız, Lömuü- | vet! Fakat, Pei Vüylenek şatosundaki büyük salonda, Hans Georg; çingene kız Roçika ile dansediyor. Karısı Gitta, Roçi ep teslimiyetle sokulmasını ve e kızın gözlerine nl bakış daldırmasını seyre, uzu müddet tahammül edemedi. Balo. nu lay. Müdahalı Mi olan, bitenle- rin ika am yn şimdi çingenelere eliyle bir işaret yer di. Keman si; le arkasma baktı. Karı: sülfat m Edebi Roman: 4s Yazan : Maks El SEVGi UYANINCA. gelince, o, © dai erişince, içeriden hafif > kırık ze kilidli buldu: 7 üzerine wi arkasından tsız mısın, , Gila? du. Sualini tekrarladı — Hasta mısın, in Şu cevap, londa görmeyince, Roçikayı durduğu — Hayır, yalnız pek yorgunum! yerde bıraktı ve yerine döndü. Kocası, rica nereye gitti — Aç İyi a içeri gireyim! — in ini pek iyi hisset: | — kalmak isteyorum.. gece- medi de, odasma mr gerek! — ler hayır olsun, Hans Georg! o bir bak, Hans Ge Kocası, “beni kovuyor!,, diye ho- ans Georg, dlşarya, O Ba- m “derinden yara- bağl ne eri uğurladı, kendileri. (o lanmış hissetti, Çingene kıza karşı al- ne ei bir banknot uzattı ve a- le Mn karısmı güden ere ni vi ve mi şatoda yatacak yer temin olunmasını tenbih etti, en usak Hir'hiimei olarak bile aklı. na getirmedi! . Hans Georg, canı sıkılmış ve kendi kendisiyle şiddetli bir mücadele halin- de, yatti ve ertesi sabah günün ilk r- odasma girdiği z gene öyle cansıkıntısı içerisinde : kalktr. Suratı açık bir | Ar neşesiz kahvaltı etti, av tüfeğini çıktı. Şöyle tü kır da parıldayan tabiatin farkmda değil- Ja üzerine parıl ri — demetleri saçan keskin ışıklı görmüyordu; beyi Gay ” a hususundaki öyl Dün kendisi o kadar sait davrandığı halde, ni o kadar 'N yeğ zı kı apak dece siyeti rencide eğilmi$ pılmıştı? Kadmları? kim anlıyabilir ki?1 ğ