zap A a O O Ey Tefrika Numarası: 5 j .Şerifi gece vakti ziyarete gelenler! Yazan: Feliks Bavman “Biz memuruz!,, diyerek, banka baskınından mevkuf | kendilerine teslimini istiyorlardı... Con Dillingerin, 1924 senesi Temmuz da bunaltıcı derecede sıcak bir akşam üstü, İndiyanada barbarlar dönen müstemle- | ke malları taciri Morganı ın haj Dilling: - Mayıs 1933 da haplakane | den çıkıy, Or. 'aziran, Temi indi Ykm tos bilemem seri halinde bankalar basılı Mü va Kenz mechul "Bir çete faaliyettedir! Çete mensupları, baskın yaptık- | ları bankaların ve b we ha- berleri an ni Tarı üstünde rast e İniR pa delik deşik ie eiyrlrd. Gi a bul s, baskına en i, üzerine ateş aç A ela Me si çe miye yüzi YI ii ifade zabıtları. ham e evvel, şu a “Dilin, z m r mi?. ie, e mi sahiden? Dillinger, Deme yin; Dillinger, öy! le mi gi inger olduğundan emin misiniz? Yanıl. KR olmayas asmız... Dillinger miy- i? En son basma, Blafton banka- lari ime biri uğradı. Ve zabıta memurları, bir ak araştırma: memekle bera ladılar. 22 Eylül 1933 te Con Dillinger ayın: | şu yanında bulunup ta müsadere edilen kâğıtlardaki ii gilin mâ | nası?.. Nedir o krokile rıyacaktı sanki Biralüyi ra? eye ya- aklın sı- Dillinger, güldü. Şerif bir cevap koparamadı. Yakalandığı zaman Dillingerin ceplerinde filhakika üzerine bir takım çizgiler sizilmiz, krokiye benzer resimli bazı parçaları ele geçmişti. Kandisi bunlara a dair hiç k bir izahat t ve, ermi- yordu reatinde benden ne istiyorsunuz Bu e karşı verilen cevabı, re dinledi; İlin biri, şöyle diyordu: ndiyana el hapis- hanesinden geliyoruz, Sa; rber! Si- olur! Yazan: Bruno Manuel e , Tanıdığım bir varyete dn sein rü, Avrupanın en büyük te: angaje edebilmek arzusiyle yanıp seieyokiğ Ondan bir “pek âlâ,, koparabilmek i için, bu al sokulmuş, saklan ia diğ Biyel ui. Kendis zı balzbilene ümidiyle, varyee'i ie yatrosunun az ebeplerini yıp döküyor: Fakat, opera a sehineleri nde te- ganni etmiye alışık böyle tanınmış ep a hangi bir varyete sahne: era sahnesinden bir zi ba üstün olduğuna ikna | “Eğer yer müsait sa,,! Mühim bir mesele do- layısiyle, "kendisinin ifadesi alına- Tâlet ettiğini keşfedemiyor?u, Fa- at, çok g geçmeden, müthiş Mi priz olarak, mahiyetini açığa v- acaktı! evkufu hapishanesinde “Yen yn e aldıktan 14 gün sonra, unda oturuyor- akşam yeme- e beraber ti, peer ie kitam bu .i E pının a işiten şe- rif, haşa kla si em as str; Boar Kamar besi 2 tekiz ei iriniz 1, e, kabi mi vu- anı içeri LE et etti. Büroyu | anali m dakika kalmış en rahatsız si edilen: on hiç, am. ma İri mi hiç hoşlanmazdı! e bir değil, ü: ç kişi iy girdi. ân ari iban dan kapa- Ke yıp, şapkalarını saygı ifadesiyle <ı ardılar ve ileriye d. a tıp, selâm! dana tekrar koltuğuna oturarak. br ssi Sarber, homurdana homur u? — Hay aksi şeytan! Gecenin bu . dü ve so | ii delikanlılar! Yanı; memur yeter her halde, değil mi? etm. | kalay biri iş değildir. Bu tenor > ra teklifinden sonra, varyeten kendisine lâyık bir Br olabi. leceğini kabule yana: T vözinde'ti ganni ime, tam 4 hafta sürdü. Bu haftalar, sağıltılı bir muvaffa- bil adami ye yarardı. arşısında e a- rın, asla bi: wlet apishanesi emuru olmadıklarını bir bakı: nlıyan Jessi Sarber, n- a bunların memur şive ve tabir. da far- el konuşmadıklarını ketti , bu işin içinde bir iş Olm gerekti! erif, kirpiklerini bitiştirerek, karşımdaki ğı süz“ kanls bir tavırla, gâ- yet sakin bir halde, şu muka de bulundu: Her şeyin usulünde, per ge a yapılmak gerek oldu. haysiyetiyle, ilimiz IZ, kame isbata ya Kriçasik TeS- vardır tabii; (hele bi — e, bu tet- ye çıkarıp size teslim edey: ( İz) var) nundu, direktör de.. Her ikisi de başarı sarhoşluğu içinde, neşelen- iş değişinciye kadar, her ikisinin neeşsi, ayni dereceydi. Taşıp dö- külüş halinde... Direktör, son akşamın tenörü bilhassa mahzuz bırakması arzu- siyle, elinden geleni esirgemiyor- du. Hazırlık, ai Bu a- —— kb bir diği domuz sucuğuna mak ka rp sözlerle emin ne hardalı el Sonra, ei uğrayıp defne dallarından bir çelenk ısmarladı. i bir çelenk! erim zerine de “Yine görüşmek üz Mikael müdüriyet,, İlel yazdırdı. Bütün bunları, muganni sükse yapan konserlerini pim haya hükümeti dahilinde Dey kımı aili olduğu neticesine ldr. Ele geçirildikten bir hafta sonra da, da — mahallin â Anasına ge- Şeri mevknfu kendi kanin altındaki hapishaneye yerleşti: Jessi Sile ye çok ai bir a- damdı. Saka yapmaktan, azdı. meki için de B8bu “ Lima sök Con Dillingese şöy- le söyledi — Senin bütün rr ih. timal yalnız şeytan Fakat n de seni biraz söylelecek; ağ m hesap mi mini—İuna- güzel-e, © © sin. Benim sana sormak istediğim, Dünyayı Dolaştını Yazan: Titayna Çeviren: Vir Gül Dans salonuna bir kadın girdi. üzerinde incili bir entari vardı, bir kolye. kırmızı boynunda da “Kadın değil bu, erkek,, dediler pes ıktığı günün K; en sıcak saati idi i idi. Başımızda çiçek- Bu adi gördi yunları ler, her tarafımızda çelenkler, kol- | bundan ancak len ei a tas yele izi ağaçlarmı raflara ilk gelen gemiciler görmüş- altından gidiyoi er. rel dan rakseden kızlarla kar- Gözlerim yarı kapalı, kendimi şılaşıyı kinh I ine vermiş, ar- rısı elbiseler giymişler. En güzel | kama uzanıyorum. Çalgı ara sıra a ha,, (rakıs) ları bunlar oynu- | çılgın bir hal alıyor, bazan yavaş” lıyor, bazan birdenbire sl söy- çi yiyoruz. Etrafımızda | liyenlerin çığlıkları yükseliyo; kadın ve erkek yerliler çö- Eğlenceler kadar ln melip oturdular. Akordiyon çalan- | etti. Gece yarısından sonra ie lar da onlarla berabe: gi e- iri Bera jöktör ki mek yediğimiz müddetçe, yerde o- aklar, halde vücudlerini ve elle. rini türlü hareketlerle oynatarak, i, bir çıkmış, ışıklarile Ye DEE daha Diş bir çehre vermişti. — Saat ikiye doğru ben eği gn ayrıldım. o Vapura gittim, yat- Çalgı ve şarkı sesleri uzaktan pala geliyordu. Borabora'dan gözlerimizde ve e amele saklayarak ay rıldık. Bütün süratimizle Tehaa'ya döğrü gidiyoruz. Tahaa, belki, şekil ve manzara itibarile Ökyanulyanım en güzel a- dası. Taktyi çeliğimizin yagi Patyo RE nun inde yemek yedik. rem > al katoliklik ne kadar s Avru- âri bir yemek; ia nl ş g OKs. Yemekten sonra dans salon! gidiyoruz. Burada yerli kızlar, Fr. sız kızları gibi m KEİ Bir aralık ben de dansa kal Jitem, Be emici kıyafeti ileyim. Bu n Og Polar delikanlılar pantalonlu bir kadmla tabii ilk defa olarak dans kel temin maksadiyl? yapıyordu. Bu gürültü, patırdı arasında öi öğ len vakti geldi. Direktör, yine vi mek el yanına girdiği san skar Blçülü bir nezaketle sor” du: 'mrinize hangi ayı tahsis © abe larak! ! pm öyle! — Halle! Yade bir değişiklik sapan iyorum . “Yine görüş” e,, den sonra, eğer yel müsait olursa “ “şubatta,, ibaresi katınız! al mı? Pek âlâ! sekkür Yer müsaitti ve geri elleri" ni uğuştura uğuştu telâföwusl yanından uzaklaştı! rildiği akşam... Tenör, sahneye çıktı, ön tarafa doğru gelerek, her akşamkinden daha iç ider tat I bir ses sle teganniy! e yuldu. i ğmesi sler bırakmıştı, ki şi iddel di ve T ii li ve sürekli bir yes ca ürü! dı Tüze naydı! niyenler ye der: oşkun» ta iğ <ügkei kulaklarıma. rr le, bal tehassis süz şey, çelenkten de, onun kurde elem oldu-. ğu tecrübeyle sabittir ! Fakat Idu. Suratı asıklaştı. Kızkırmızı ol lerle, şu yeğerekei cümle yazıl - mis reid “Yine görüş“ meki e eğer yer müsait olursa, şubatt: ediyorlar. ç Birdenbire salona bir kadın gir- i inci işlemeli. Ayakla- vi i, yim ökçeli a- U saçlarını ense- e topuz ekimde toplamış. Boys nunda kırmızı taneli bir kolye var, parmakla: Lİ asabi asabi oynuyor. Kavaly a — Bu kim? Diye ni — Bu adam | e Dedi. , —“Adam — Evet, bie “ma NE. dedikle: pe , Okyanus» ya menekelerinde. kadınlığı a öze Bi lk ge hevesleri arar arzusunu eme bu Saçlarmı u: e e Edi kırıtır gezermiş. li de de'akçıl bir sakal sallanırmı 'cArke vi ar emil Elemek i arsarca" Fakat, tenör, birdenbire irkildi, zi