Rengi değişen saçlar ve değişmiyen buket?! | Tefrika Numarası: 2 Yazan: Feliks Bavman Derken bir kurşun sesi aksetti / Yerde; hiç ağız açmadan, varhızla tekme atan Mor 1924 senesinin aymnda bunaltıcı min sıcak bir akşam üstü İndiya” yen m müstemleke malları sa- organ; berber dükknrda traş oluyor ve bu sırada berberile çene ça- lıyor Müstemleke malları tacirinin bu akşam bilhassa neşesi üzerindeydi. Acal niçin? Dal kendisi de bil. ti olduğu gibi hoşuna diyarda, Şehir İşi gücü e ağ © hoşuna gidiyordu. diyo, özün Ol 'duyuşuna Artık dünya, ilem vizgelirdi o; i Mister lir yüzü, « bir çocuğun yüzü gibi parıl parıl bir halde, koltul e kalkmca da, e disini böyle parlatan berberin dük: li bir ya kipi bir par: On- ei dan iy kendi ükkinma gitmek © Üzere me ayak ba: re vi geçti. “Dükkân vardığı adamı müşterilerin isteklerini erik atiinıskle meşgul bulacaktı; yahud da, kepenklere el m dükkân kapatmakla © meş; Falai, tacir, berberin dükkânm- ibi iŞ bir sürprizle karşılaştı. rda hemen büsbütü: olan an- cak Mursvilde gündüz öeeliekirin ari i tek tük ayak ba- görünüşü b baş- kalaşan küçük parktan ban an. e durdu. ısma, birden e, büyük şapkalarınm geniş kenarlarmı aşağı- ya doğru çekip yüzlerine siper et - miş,“ boylu poslu ii çıkıver. mişti. Her ikisinin elinde de bim ganın imdadına gi yüksek ve keskin akisli bir ses- Afallamış, kışları sabileşmişt, yavaş göğsü üzerine gali Bu Taciz rde, büti m mall gibi, . cinai Kan müdhiş bir merakla okurdu; dan birinin de, ba gelmesi) Kabil olduğu besbelliydi, imdi: Rüya görmüyordu. herhal- del ei adamlardan birisi, ho- murdanı oyum unuz, bakalım! : Yanı- da ne varsa sökülün! - Çabuk!. ke, kurşunu beyninize yediğini- zin resmidir! Tacir, şaşkın ri bun- ları söyliyen “adama di Veibir ande, e gürültüye value bırak- mamak fikrine kapıldı. Para: yı ken- di ie terile, kendi emi lünmüşcesine sendeledi. oyup ip da golu poauytas göz» leri karardı. Boylu boyunca yere ei Bayam çit halde yatmasr m hayli güçlü, kret bir imi undan, büsbütün kendi- sini Şİ - Bu abi re in ekle bam his” acir, Parasının yabancı ellere geçmekte olduğunu #ezer sezmez gayrete m a döndü. Na- n du İgma dön in, ki normal ya” aşında para mi inik hususun- di son derecede hassastır. “e üs- telik, cebindeki para, keni saa“ desi olmadan, başkalarmın izaban geçiyordu! , Sonra, o, damarlarında cedleri- yi ide muydu ki? O siz, birer rovelver mat parıldıyordu ; namloları Mister Morgana çevrik bir çift rovelve: me yukarı! Her ikisi de, a; söy- yni zamanda lemişlerdi; biri derin ve e R di- in kanmı cdlrnin ki hemen her saat canla- ı korumak için znileğidele, nefis” yetiştiler! yep sie zorundaydılar. ki ız bu kadar mi ya? Mallar Ce dleri, di derili Hindiilerle, haydutlarla, le suyla, ve vahşi hayvanlarla övüşmüşlerdi! Uslu, akıl r uzaktr. Hele dolarlarmı! “Hayır! Bunlardan, imkânı yok, ayrılamaz» dı. Asla! Müstemleke malları taciri, bütün kuvvetile karşı koyarak, tepiniyor, i yol kesenin burnu ları rovelverleri gözü en, gör rmede onlarla altalta, üstüste en du. Bo; ya sırasında, imdat ğırmak ü ağırmıyı lr valileri zi etmeden, hiç ağız açmadan, varhızla tekme atı- meş e bile; a3 n, bir kurşun sesi meşum. a böaki ve bu kurşun, irki ir ses çıkararak, parktaki yakm sıralardan ini dakka saplan” giden bu kurşunun bi- la alk konu, komşuyu ayak landırdı! İm elinde bir kiremit sükse tai koşuyordu. Sonra evlerin birinden bir kadın fırladı, o da bir He e ciyak haykır rafm biye Wi reke” eticeye müessir oldu. ii baydar bi lâhza rn duruksa- r Morganmn kr Ra Bir di çalılar fına toplanan birkaç Mn ola da, tozlanan ve buruşan elbisesi mümkün olduğu Ta li izleyip rkası var) KA > rcan KAFLI nlerce asker ve halk derin bir e o şarkıları dinliyorlar; Prenses gözlerinin önünde olduğu yn hak veri iyor orlardı. Gİ baş- Bu ziyafetler birkaç gün sürdü ve her iki tarafın devlet adamları bulundular, ihayet genç ve güzel prenses, renk renk halılar döşenmiş olan bir yoldan beyaz melekler ve periler gi- bi kızlarla si rmm ortasını rüdü. Annesi, kardeşleri ve mora ile son defa Es CE: e e SIRGASİ kucaklaştı. Bir heykel gibi kuru ve dimdik olduğu halde Türk gemisine irdi. Kıyıda eki anlatan şarkılar ve çalgılar d Türk fi sayılan ringa ve Ma nm Si yelkenlerini açarak, “kür derile ma- vi suları köpüklendirerek çi sahi- N ie © eçmeden Bizanstaki karr- yllar b dereceyi buldu. Orhan gazi ile ittifak Sekin da kaybeden imparatoriçe Anna nihayet Kanta» küzene boyun iğmeğe mecbur ol « ele büyük bir alayla Bi- zan: iğ İŞİ İreni de en büyük emeline kavu şemsi Öp logların saraylara yerleşiyo! ant grit an karşı şiddet göstermi â impa abi e Annanın oğ- Yani Paleolog'u kia uzağ. rmamış; onları m kendine ortak ei ni bil etmi Umur bey bae çet i de- vam deki e sık sık ona mektub ya - dikleri | we artık aldırmı Umu akit vakit Llallala Eski sim elçi bekliyordu. üzenle karısının tahta çı Yazan: Oygen Heltay w rım sayfiyeye Em zaman. Gi fırsattan t, bu hususta tecrü- bem yoktu; bu işi, nasıl başarac aca- ğımı bir türlü Görmüş, gecirmis pi an ba- na şu eme bulun Yuncağı bi kolay bir erdi bal Bir buket abikli ve bir kabarede, bir loca kapatılır. az me evsiminde her ikisi de gayet ucuza malolur. Buketle mücehhez | olac. sim öl i, r. 3 p ğin sabr ; zır buketi, bu artiste üne tabii tatlı be raga 2 şi Dai kartvizit rası — kendiliğinden Bellölüzmir! i gün, bu tavsiyeye göre harekete ririştim. Bir buket satın alarak b > geri erine andım. rd galası Telkin — imei siyahi saç ları lüle lüle, cazibeli bir artist, bilhassa alâkamı uyandırdı. Ken. disi, benim b kışlarım um aç söz yazılı kartvi - zit ilişik buketi gardroba gönder- im! Ya bundan sonra ne oldu? dan sonrası, oldukça demeti i is ii un. i gö Kartv ğü era ra da, şu satırları kar meçhul 3 Bi yi sa! da, nedik zencisi gibi. körükö rüne ar Size ebedi ri ii temenni Symi imza? da: “Janet, ! ” Masum ALANDA ahmak ıyan kara yüzlü; kızıl elli Gele kadar kıskanç, ha! Deh - ve a zın rar olduğu buketi de saklamakla iktifa ci Çiçeklerin sm için, bu- m kav elime alıp, “Mulen Ruj,, da aldım soluğu! 'erde Kalı een sah- neye dikerek, bu sefer de evvelce karga siyahi saçlı e karşı 0- kışlarını tebrik için ğine bile eler inden daha Je görmemiş, hal Rt ketisrda "Kal iy gi z Resimi harbler arasında bir se- ne daha geçti. Türk pir mroz adası kı- yal bir EYİ gren kurban gi ti. Fakat bu ur beyi yıl madı, O her deldi İzmiri elde et - meğe veya bu uğurda ölmeğe karar vermişti. iş ordusunun hücumları. bir lan hareketimi, yin “ei bir gü- zele karşı tekrarlad se fer hayretim a büz iyiktü! ! Zira, bu artist te buketimi su satırlarla geri göndermek muka ye esinde bulundu: “Saygı değe eli prestişkâr! Buketiizi Kabile edes memek vaziyetinde bulun akli ğım, beni Yürel ke a üzüyor. ” Çünkü en yim ve kocam da, Vene- dik zencisi gibi, körükörüne kıs- ki nçtır iz. edi saadetler te- Erim ederim!,, İmza? İm , Buna ne dersiniz? Sakladığım getirip gözden geçirdim. Meali - nin, ifadesinin biribirinin örneği Finiş başka, yazı da ayni e- lin yazısıydı! Yalnız ran bir ark vardı; o da Jan yajeda erlenmiş olan ! Dem g p net, ara Ruj, ti! ii İkinci defa li ae gönde- ie iie modi ii tedbirler m eş suyun zeliye tazeliye, ü üç gün dum ve tiyata e dansözle tecrübeye koyak Mi ah! B; sefer, a. zimete uğradım! Buk t, seferinkinden di baba , di işti. Kartvizitimin arkasına da $u satırlar sıralanmı: 1: “Saygı de. ger meçhul perestişkâr! Buketini- i kabul edememe! vaziyetinde bulünmaklığım; beni yürekte züyorr Venedik zencisi gibi körü. körüne kıskanç ol kocamda; şanmak üze dolayısile de, davada a da: “Janet,,! Yine saşladığım bu ibn EŞ hep ayni “Janet, den gel diği şüp- mi İyi Se zmnişim, böyle BARİ sahiden o “Janet,, yazm şt. n son laştırmış, aziyetinde kalmış ve “Tabarin,, di angajman imzalamıştı. Buketimi Şir münhezim bir halde, eve döndüm. Eve gelir gelmez, kapıcı, bir telgraf uzattı. e) a bir telgraf! Okudum: erkenden oradayım; öpücükler, 1 İmza: “Mi Doğrusunu İsterseniz, buna pek sevindim Ertesi sb! erkenden istasyon» daydım. » Karımı, sol kolumla ku- caklı İndiği Mimi, İsi — Arada sirada beni hatırladın mı bari? — Hem de nasıl bak! , Böyle tez ii ki mu aklar e gözettiğim im Mimi, sevinçle boynuma sarıldı, klik vel , Zaten İzmirde böyle b ra mal tan sonra pılmasma eli elde bul hili büyük bir faydası da yoktu çütiml var) Eve ki kayn, ancak... rl, dürüstü ve en değerlisi olduğumu, ledi! « öyle! Bir eleği “haki- karısı... bi- liyo: m üç sa t İ üç gün ral; br Kak ş