ni Anasını Gör Kızını Al n önüne sıralananlar arasın - Mn, dişsiz ağızdan çıkar gibi, peltek İİ bir nida aksetti: ) rrem Çınar tulumba- ser, birden ayağa kalktı: İ, — Hah, tamam; istediğim işte bu, bu kadarı bana yeter bile... de arta iri valâsma ökçeyi bastık gitti Mi - a bir içle re sandalya: i— yerleşti, Karşı köşe masanın da oturan, işe ei veri uzak - a olan Eminönü komiserine İN ikinin çi talinmbai ni İ Yesine birini. Bulsun reisi; istesin Ak - gl “bi; bileklerine kelepçeyi takıp getir - yaraya Dürzüyü” Mdkrlaklk 191 ttktan sonra trkın içeri!... ai Eda kimdir? gün, köprü üstünde: lâstik, köprüye pul verelim!) diye a gibi ölüye, bülbül gibi eken, usturayı — yeyip tabak - & Yahudilerin e Gureba hasta- J boyluyan Piç Edenan bir adı da Körez İspinozu idi. Eda, ele avuca sığmaz, muzip, sulu, ik, şirret kaleme En kes - İ, arsız ve yüzsüzdü. tek dur- .sataşmadığı, ri b biribirine kat (Şem - öl ve m cüppeli ve ya >> Hoca endi, cüppüp..peni topla da arabanı, kalabalık etme. Iskat da - İmry, m Yine köprüde yolu e > il ade ayakları şmağa ba: | Ky dönüp yana bakan m bir hemen önlerdi: e — İsi simyularınğ anlaşılmaz bir sürü geveledikten sonra, adamca - MİŞ gız?.. diye sorarken, — Zinc deyip kahkahaları kopa - İS ba, | Oraya toplanan halkın kimi gülme « katrir, kimi kızarak sövüp sayar, dur, herif büyük <a maraza: N ye bön fırlama ha!.. Beberuhi Jİ e in ona yaklaşmadan, çın « bir feryat: ia esi Fobi yok nu polis?. Vapuruma vı icin mler nefese, puf- si koşuyor... Tam o esna: eri, Goa Yazan: Sermet Muhtar Alus No.8 Yaşşa, tevekkeli fiyakan yerinde de- abli abla hu!.. öl... Kadirga mal emsalsi: siz z sandık » e kolunu dürtme... ıncağız, ne verelim!) diye büyük anası nine İdi bir ihtiyar ka- a Üsküdar va - Bir tane daha: Kılığı kıyafeti düzgün, edebi terbi - yesi yerinde, efendid len, yani Babıâl veya Serasker kapısı kâtiplerinden iki burma bıyıklı, önünden geçiyorlar. A ei de rel lik bu, alallamışlar; ağızlarmın suyu akmış. Se sesle enmiş; bir türlü yürü - e ei Hattâ, işi daha ileri var - ılkola, karşısına sokulmu: lar S di tatlı Bir bakışla baştan ze , süzüm süzüm süzüyorlar... Oldukça cüretliceler de. Nazikâne bir tavırla: ni yasak yoktur!.. zele bakmak sevaptır!.. ı fırla - sn Eda derhal cevabı yapıştırır. — Yağma panorama kın metelikleri o bakayım beyfendiler hasır eskileri!... Alay olsun diye uzattıkları iki on - luğu alır almaz, — Hay 1 çenesine sü - , kollarını iki yanma sallayıp bir müd det dimdik dikilir, yı panorama kutuları taşıyan, on para! çoluk çocuğa göst. cıların taklidini e lardan biri tepesinde: Eda!, İspinoz..! Sana söylüyorum e yazi şu çeyreği; senin ufaklığın var- likler i'ek ir olur hır - az Bak yaz gi hr ar aş il yılışık yılışık sesler: — Al Iğfı, otur aşağı!, — Mat oldun be!.. — Kâfir cin gibi, şeytan gibi... Lâf mi ta irsin ona? şakası... e elini tah- aydırarak: doğru burnunun al - ara aye Bin ia neden çıkmıyor?.. Tahsi Bana kökünü mü kıracak - — Onun vurduğu yerde gül biter!, — Tek e de bitmez, güllük, gülüs- tanlık açıl Meşhur Monte Karlo kumarhanelerin- den biri r çok rae bü- k ki nel kai göl bir gok zenginler bir gündi i vi vi rize kaplan sefil, a ye Vi z gazetecisi, muhtelif yine a 4 kamarada dolaşarak mar hayat nı tetkik o Gör- i m una girdiğim an aklımda henüz mer hakkın- i 2. bre para sesleri geliyordu: Ruletin döndüğünü, paraların el. den ei anladım. er daha başka bir > karşılaş derin sessizlik vardı. Yal NIZ “ağı km ve arada bir de bi rdeden ii işitili- a kadar kumarhaneleri ali yar etmiştim. Buralarda mi Sadi e iel saat ee apk zaman, diğerlerinin di zannediyo! hi da hiç aklıma getirmemiştim. o Çi 5 bence buradaki insanlı Yü kit ri için geliyorlardı ve düz her gü KL gel gazinoya gidelim; des vakit gazinoda kim olur! — Sen gel de gör bak. İçeri girdik. Salon o ki kalabalıktı, Hattâ bazıları gece bi tığım yerde idi ve ayni şekilde oyun y oynu; a. MONTE mene GİDERKEN... Kumarhaneler seyahatimin en koşu Monte Karlo iki oldu. Otomaobilime bindim, Monte Karlo yoluna koyuldum. Yolda benzinim bit- pa 5-— KURUN 571! sr MAMİ i Montelarlo'da TALİH PERİSİNE AVUÇ AÇANLAR i Fakat bunların arasında masa başına oturur oturmaz heyecandan j ölenler de ti. Bereket versin huduttan biraz öz tede idim. . Orada bi ir benzin yeri var- iL, Otomobilime benzin dolduran a- dam beni yukardan aşağı bir süzdü. “Kumara gittiğimi görerek benden 'azla para mı istemeğe hazırlanıyor ?,, diye düşünd O, ne düşündüğünü söylemekte ge- kmedi: — Bu taraflarda bir seyahate çık- mışsmız, galiba? — Hayır, dedim, gidiyorum. ön beş gün beş n beş bin di ii a alacağım. On kaznamak niyetindeyim. Adam güldü: — Şaka etmesini iyi biliyorsunuz, vi Neden? — öl ya! Sizin "kumarhaneye ku- tmediğiniz için bah.| imak için “Çabuk! çabuk!,, ye bağırırlar. Halbuki siz e acele uz. Kumarhaneye İğ iyi başka, elleriniz titre- Yafa r... Heyecanlı Yİ almadan evvel para çıl Adam doğru 8ö; ai yükle ip dolayı tebrik ettim. Tam otomobi- işleteceğim 'sırada, bir baska Ooto- er geldi. mine adam, “daha u- ktan Eli — Eli Titre benzin! Çabuk! litre! işaretle — Madrit düştükten sonra Madritin kapılarında ya bir beyaz bayrak sallanacak, yahut kıpkızıl bir Di Bu facianm yeni bir tarafı yok- tur. Habille Kabildenberi sürüp gi « den klâsik oyundur. İspanyada oy nanan son Şekspiryen oyunun böy- lece ancak bir perdesi bitmiş olacak - — il di ds bana vur, işte suratım! iç Eda işte böyle bir maldı. Köp rü işe sırnaşmadığı, ensesine ekşimediği kimse gi Nükte Edebiyatı cedideciler Bir yün Cep e Hümidin evinde edebiyati ketinden v6 tan- sl Ga edebiyat cedide mu. harr erindeki diyen sedi “lap e ilani bu az elDylakak ee şöyle dei di: map Şahabettin nikâhl ha. ii mii veliahtinizdir, çü, ü hem mi, hem nesri metr eme olan ilmisiödeii çün ve nesri kuvvetli, fakat alafrangadır!, Napolyon'un karı- sınaait mücevher- ler teşhir ediliyor . EN » « 4 Madrit düştükten sonra ne ola - cak? İspanya sıkı bir sağ cenah dikta- e bini Bundan şüp - he ur. Ancak sol ce- nah an skn sonra Sİ - uğramış bir ordu Napolyonun çe erdiği. me er mii takı kadın, şu dakika üzerinde liralık slk taş taşımaktadır. Bu mücevherleri ire ye kadar ancak dört kadın takınmı lâhlarnı gibi, bir kütle ai hez faşizme teslim mi edecekti İşi sadece eş ime bir şehrin psikolojisi ile düşünmek doğru de » Şildir. Mukavemet edemiyen bir şe- hir, bir hükümet merkezinin elden çıkması çok defa insana bir davanın nihayet bulduğu hissini verir. Fakat yakm tarih hükümet merkezi sukut ttiği halde mücadeleye devam e - ! den devletleri bize hatırlatır. İspan- ya bu cinsten meydana cak bir mukavemetin sebeplerini bir hayli zamandanberi hazırlamış bulunmak- I — İspanyadaki mücadele tam bulunuyor r almaz bir çıkardı ve fırlattığı gibi son süratle sürdü... de SK eünimi yola koyuldum. KAZANDIRAN USULÜ BULMAĞA ÇALIŞAN ADAM # Gtambii f Monte Karloda tani rın en dikkati sulü (!) bulacağını ümi nuyormuş.... ii Bu Me Monte Karloda bir oz gün dahâ gördüm. Ondan sonra gör. mez imi Fakat ortadan kayboldoz z ğunu em nra Monte Karlodan © geldi. Ta öKL vermiş, Kalp sektesinden öldüğü anla-' şılmış... İhtiyar adam kendisine hayatında kere kazandıran usulü bulmak İs İn telini ömrünti tüketmişti.. o Sadri Ertem anasile bir smıf kavgası olduğu için Madriti kaybedenler, Madritin sukutile ölümü kabul etmiyecekler « - 3 Çocukların ve larm saflarına girdikleri bir hareketbir men gey mi kü coğrafya vaziyetine de uygun © İspanyadaki mücadele bir taraftan da “Halk cephesi” ne Kii manadaki maları tabiidir. Bu sel layı mücadele bitmiyecektir.