" A Anasını Gör Kızını Al Yazan: Sermet Muhtar Alus oman Mnn, lik kısmın hulâsası 1299 senesi içinde bir yaz be Aardan ağustos. Ala- sabahın henüz saat ir üç en ei ELİM ün üstü mahşer 9 NE. Bütün halk hep an de toplanmış. Elleri takunya ve belleri: ürüm nen bir ok zavı aşağı- iy sürür ç valla g . Ve bütün le üstün. EN ince bir ses var: m lâstik, köprüye pul vereli Yaya kaldırımlarında, aceze ve di - lenci gi ürühundan başkaları da çok. Çel yar, bu hafta am k frank bt ry: ie dü, dükle şiftetelli ça - olarak Zellan E Eyüp oyuncakçıları... Baloncu: le; atmazcılar; (o çıkas alar hacıyı destan, vk Dele müntehibe) sa tan erifler. ee Boşta & (bundan keli, a a. Manzır aşağı kapılanmam!ğ diye üs! en atan lar met vak ie verseler o rahvanı tutmuş sürücü ya Salan varda!) avazile gacır da yl dü) vapur düdükleri de a- Boğaziçi i inde- Taa türig Halk içine dolmuş; biçare bir Mig, rn alı da kı Yanıyor... nam n rüp İskelesindeki 2 Meleke ha a mü nefesine benziyen katy üm ile çark çeviriyor, fa » Bürge gibi şakrak şakrak ötüş, Vine gi im civelek me dem çekiş, am ediy, Yeli, çim Tâskik, ğe pul ve - | elm yanakların hi No.2 fi Mİ Eski kurt kalem müdürile mümeyyizi Elhak, çekirdekten yetişen bir köfte - kizi yalı sakallı, TE ölmüş gözü dl kalmışlar. Ulâ sıfır ulâ ar Ml a ü peş ındaki bil elin ei şirin ir lüda alim şu dakika bir yaşım: yyizeiğim... Cihet inimizdeki melkâre... Canım, pi şemsiye lâstik satan mahuda... Ni br kuyulu Şaziyenin piliçlik haline tama - mile şebih değil mi? Mümeyyiz efendi, ağzı faraş, çürük dişleri meydanda, göğüs kavuşturuyor- el ala du: — Filvaki, beyan buyurulan N ileyhayı tanımasam da mütaleaij erin de bişek ve ee dergâr olacağı hedir' le bastonlu, a a yolda fi: ederim dikkatli bale, BE şu "şu köfirdeki gözlerin mah - ebruluğuna, ağ- alığına/... Kahpe, huriler ka - di dilber yahu!.. em SO li kat; saçmı ' başını derlet top - ei ibeldi” elbiseleri giydirt, köşeye ©- rt. O zaman seyrine doyabilirsen Daha apikolarda da şu yolda murıl. lar: — Böyle, her gün uzaktan teyem - müm sökmiy. ; ben kararı verdim birader... Lirayı gözden (o çıkarıp kıza karşıdan göstereceğim. Dünden fitim s8 im... Sa matyada bir modistra, divalcr mivalcı evi bulu' sin — Daha var be a m) Asalr mollayı Kör Aİ lek Nazifi ie eline toka et mecidiyeyi; atlatsm koltuklar: : ne... Rahat rahat ine bak?... Şemşiye lâstik, köprüye pul ve - im) .sesi yine Mi şakrarken, bir - den acı bir çığlık kopi m m Voruldumi. Bu can evi ha; a, bir bü e bir 575 KURUN 50 TLKTEŞRİN 1936 — Saygon bahçelerinde sasanasanasasnne Yılanlarla akreplerin köşe kap- maca oynadıkları bir şehir Fakat yudnlarla akreplerden yalnız biz çekiniyoruz; Saygonlular onları bir tavuk gibi ehli « Sulayorlağ veyş okanalmdan zl , geçtiniz mi daha geniş bir ufka - dığınızi ve daha sıcak memleketlere doğru yollandığınızı hi Tİ bir rüzgârın esece; iniz. 5 Hayır, oradan di Mes b sicak- tur. Bu sıcak in Ke e SİNİZ. Nihayet t bir şehir görünür. Burası, akin cenuba doğru giderken, sağma düşen sahilinde, Cibutidir. HABEŞİSTAN HUDUDUNDA ie ansız Somalisinin en büyük şehri- Bir otobüse binerseniz #izi, kilometrelik bir Ye sonra, dei hududuna ti ve sefei ir Yolda develere rastgelirsiniz.. o bü; zaman utanıi yolculuğu bir e Hi Oren hududa, otuz ir, Bu yolcu! culuk gün zgınlığı ii m bir eli Cibutili bir kadın tipi ur, Her Saygonlu size yılanlarla Yil eke şir ” iz hü türlü “ CUZAMLILAR ADASI Saygon civarındaki korkunç bir “Cüzamlılar Me ım bütü; astalığı iyi yük bir Trol oynadığı söylenmekte- be 1 gün sonra vapurumuz bu siler > e barak Uzak Şarka doğ | yöne Avrupaya 17 Saatte geçmek istiyen tayyareci Tayyareci Jim Mollison a karısı, nm ayrılmak üzere olduğunu haber vermiştik. Gene Gide ai Jimin karısı meşhur tayyareci Amy Molli. son Amerika ile Avrupa arABUALA mayısta yapılacak büyük hava yarışı, na iştirak edecektir. Ve şimdiden ha, çağan e riş malar edildiği zaman 3 | ği veya karısile , | ii bu düşündüğünü yapmiş. © Ir. Jim Mollison dün saat 13.44 d 7 saatte Londraya varaca. be ise in ektedir. ğ dan bir iki ay evvel Amerika. dan Avrupaya iki tayyareci 19 saatte gelmişti. Jim YE e gelirse reko. ru kırmış olacak! i gı ka yere bakmamak istiyo! Fakat, gözleriniz Yeşi, rin ara- sma ire fazla bakarsa korkunç bir karşılaşırsınız: Bahçelerde yı ikale akrepler köşe kapmaca oynu- orlar. Yıla nlardan korkan yalnız sizsiniz. erli simi hemen hepsi bü soğuk ii arı kendilerine eter lar- i Yılanlarla yapılan oyunları görmek için bir fakir aramağa ihtiyacınız yanağım!) diye al Avucile suratını tutmuş, larını arasm * dan kanlar fışkırıyordu. Gözleri kapa - hı, çenesi oynuyordu: (Arkası var) Bu akşam saat Tükte e BİR KADININ HAYATI Osmanlı hanedanı Fransız Tiyatrosu İSTANBUL ( BELEDİYESİ Şehir Tiyatrosu Tepebaşı Dram 2” Dn IN . RIN UDAKLA Operet Kısmı 1908 iri aki sia yık bir gün, İzmirde bir al meşhur öle ir ei şair Eşref, âhpabile iri oturup sohbet edir yorlarda. O st: Büyük Türk İllüz- yonisti ve Manye- tizmacısı Pr. Zati Snngu: MAKSİM TİYATROSUNDA elmişti; top ntıda m biri bunu id Eşri el kend sini bie şu cevabı vermişi er gün fevkalâ- — Ne OTSUNUZ? de bir programi” hanedanını gb YÜZ temsillerine Ge na geldik Sameüyorduk; onlar şim- m ediyor. > > geçmişi silip yeniden mi Bilen Ye saat 21 X süare. Cumar- lar? pazar 17 de mai j işaretler | Ziya Gökalp İki gün evvel 777 3 İstanbul * Halkevi li iya Gökalp'ı an- dı. Gökalp — kef deryası halini mn zamanım: insanlarından e Ziya Gökalp güneş gibi ayıran ahlâk karakteri ile daima hatırlıyacağız. O yalnız arada sırada değil, sık, sık b çi bir insandır. Ziyayı İttihat ve Terakki Cemi al Ziya Gökalp, yi” ne ea filozof ve karakter sahibi Ziyanın bıraktığı metodlarla tenkit edilebilir. Ve bu tenkit Ziya sağ ol e ü iman ha- line koymuştu. Yürüyen hayat Zi yanm ii kaçan bir realite des gildi, ne yi i, o sadece bir ısla * vee ii) kaldı, bir ihtilâlci devir. | y yaşı pe i t içinde onun politike te İİ ebedi dinin yapacağı şekilde tenkit eder “ dik, iğ * , vi si tanzimat deva J - Bu fikir adamınm mana mahiyetini bugünkü genç ve | zunu bulan insanlar di nun sistemini bu küçül zal iie yiz sg deği dir; hüvi Gökalp ela bizde b ü sal Vrupai manasında örneği olan «gramer biri ürkiyede riyaziye, m bayat, 1 b yenilikleri yanında sosyete" nin fı ile onu her zaman ansak revadır. Sadri Ertem