i |“ Dilde halkçılık m 2 ka dün çalış" un çalışmanın bir ilm fikir ve gi meselesi etra” nda temerküz etmeğe başladığı ie e iki seanslarında gö” zeç, im ve fikir delgi zaman azariye ine kadar ilim vlerin ilmin #araretlerini ileri sü atik Sephede de dil işi £ milletleşme, milleti üstün kültüre sahip kütle hı aline koyma, ve halk ara tında anlaşmayı e da Vasıdır. brahim Necmi Dilmen dilin tasfiyesi, ve halklaşması meselesi- i bu bakımdan pek yerinde izah ürk dilinin tasfiyesi, :Tür dili karekçtinin hedefi vE Milletten, ari e en uzak bir dil Vücrde getirmek değildir. el dili öldürecek ri Te ele çıkıyordu. Çünkü böyle bir tasfiyeye tâbi ali dilin bir camianın anlaşma vası tası olduğunu inkâr etmek de mekti, Anlaşma vasıt, amıyan seve ise dil demenin imkânı yok- tur. istibdat devrindeki asli; ii arasında ad ki zaman, 2 Man nüksetmiş, ha » defa- Bil bas SER EMER ... Uzaktan :. Yakından eek) ibret veren hadiseler Solda: emi Franko, sekel eömen Franko İspanya ibtilâli yalnız yurttaşları değil, kardeşleri de karşı karşıya getir- zi Ispanya âsilerini idare eden General! Franko'ya kardeşi bile kin besliyor 1925 de, 13 üncü Alfonsun izel lekette m Primo de Rivera'ya kü mektedir. Ma â bugün ihtilâl, pu buluni ral la ardeşi iz Fra İsi ada ii ikümet hava ri beli başk şeflerinden biridir. Ramon Franko , ve big Kral üncü Alfonsun memleketi m emk siyle ve Cumhuriyetin iie netice- lenen İspanya sie edenler - den biridir. Bugü! kardeşi General Paehar şıdır. RE suretle İspanyci kavgası Ge olması bile fikren ve netice İibariy yle hakikaten bir kardeş li kavgası ğu görül lüyor akat , bu iki ri ayni -şerait altında yetiştirilmişti. Fransisko Fran- (bugünkü general Franko) 4 kânu- ER 1892 de lena kardeşi Ra mon da ondan döri ları N rim zabiti — #keNİ, ii gere, mensuj Bay Mim ie mek- a'da kar- Amele de ir iki sene son in başladı. i ari küle ii bura- şti. an, ai, Ma "saki on ise bi Yal Bu ur saym. -abildi. Hayalperestliği ona göklere yüksel. mek hevesini verdi. Tayyareciliğe ya- zıldı. Ağabeyisi i ise Sl iyi e maz vatana en mek için , günden güne yararlık gösterdi İ “ | Onueen Mary,, Yeki kırdı! Nevyork, (A — “Cunard White Su EN ediyor Gucen Mary, Atlas Okyakasını dört kika b kırmıştır ary, vasati 30,01 mil sürat gide ela “© PRAG İL adaş EBESİ Şehri ize tetki k seyahati için ge- bra iitversitöslden d0 islik bir kafile Şark vilâyetleri bazı k coğrafi tetkikat yaptıktan sonra dün şehrimize dönmüşlerdir. de tutamıyan ulusların hali , Bütün ulusların hava kuvveti ükten sonra, Hüelik 5 bizim için bir np olmaktan çok uzak, canla başla sarılacak bir ana iş ol- diği 5 Dir kat daha anlamış bu- Tunuyoruz. Göklerini klima icinde tut- mıyan ulusların halini görüyoruz. e gilolarının bir insan »ağırlı dünyanın en Ika- i bombalarile Slkoakeli yiğitleri bile başa çi e t sur. ile ileri sürdüğü dilin halkçı he- tn defi varmak istediği: yolun üstünde aydınlık bir işaret nokta sıdır. Sadri Ertem rrur durduğu direktüar idaresi zamanin da Frahsisko ranko Fransız ordusiyle rikiöşürek lili karşı o çarpış- mağa memur edildi. 1928 de g İspanyol eh genç generali oluyordu. ordusunuk Kardeşi ne yapıyor? > Fransisko'ranko bu: suretle mesle- ğinde ilerlerken Ramon Franko da bo; durmuyordu. 1928 de Lindberg ilk defa olarak Amerikadan Avrupaya geçtiği zaman bi Franko buna hasretti. Kendisi de cenup Okyanosunu geçmek me e 928 senesinde bir sabah Dn dan eren geçti. Ve oradan dâ 30 kadar sonra Rio de Joneiro'ya geçmiş e ie çi, mn bütün dün. ya sn bahsettile Raniön Prnkonun. şönei simi ninkinden fazla tanı mira taya lal atılmış bel örer 1930 da üncü Alfons aleyhine İp cereyana ot ak ediyor ve müml duğu kadar sosya- list bir in yeri çalışıyor. Bir müddet Frankodan AL O, 13 üncü Alfonsun rıdır, Memicker te hükümet de- b ii yal sene “halk Gr Nitekim hükümeti e in Mene Franko lear adalarına vali olarak gönderi e İ Gezintileri Ramon Franko ise — ngtona ataşemi- liter a tur, yedin sonrası malüm ? muzda gen:ral Franko Fas- ta isyan rr or. Ramon Franko ise Dil Kurultayı k'diline bütün tarihi ka bı rleki naktan fışkırdekları ortaya kom du. Jik kurultaydan sonra, dil isi, bütün yurdun işi haline getiril- mişti, Her şeyden önce müşahede ğı mantıki varlık bakımından, türkçe araştırıldı. Derlemeler, milyonlarca fişler, dizmeler, bölüml, ayırmalar, bizi beni bu tepeye çıkaran basar mai aklar: ere Küflü raflarda unutulmuş bin erce eski eserin taranması da dap neticeler verdi. Dil akışı" aydınlığı içinde klaştıkları, elele verdikleri görüldü. Fakat dava, henüz yalnız bi: in bir ilgi duymamıştı. Batı bil- ginlerinin bu işe larını eğişle- i çok yenidir. kurultay iki Rus bilgininin birer tezini din- lemiştik. Bu kere Türk dil meselesi bür tün Avru; ünlü kişilerdir. gile gün bir nazariye tanı eli olsa bile, yarın bütün bir Doğunun aydınlığını taşıyacak sanırım, A- “ m, bugün yeni bir ha İNtRele oluyor. S. Gezgin hâ disenin neticesini Vaşingtonda bekle- mekte at şüphesiz kardeşi karşı biz kin duyarak... (Paris - Soir'dan) Tefrika No, 39 YALAN: KADIRCAN KAFLI Cemal Darıcr gene kendisinden bah- tediyordi u: Ge Se Orada |, tu Şimdi sözü e ç kıza çevirmişti: te ri bir ev Bizim tefika altı ay kadar önce, ag ömür,| öl i de... Son zamanlarda dayana- Madım, bri gittim. Orada bizim dayının adı var. Komisyonculuk r. yolunda... Ne diyordum; o- tada şöylerkendime uygun bir. Hani, ni sonra iki çocukla bekâr kak e bekâr yaşamak pek güç te... Azizin ei kalmamıştı. Neredey- e: — Be adam, be bana ne? Sa- ta dünürlük mü yapayı DYS bağıracak ve li lerin gevrek ie dü | İ ! di di o tarafa bal 'emal Darıcı p onun gibi yapmış- murunda değil! Ne şen kız! a ne ip sağlam ahlâkı yerle öte! una gön sidir? irleni a Bi ve t olduk amma, anir Mine Yahut, anlamak için vakit e Zate: dinlediği de yı yak bir dert yanar ike cevap ver- — Eğer kendisini pek beğenmiş ol- sa daha iyi olacaktı. Ben tanıyorum. ra da beni tanıması lâzım gelir am- ma — Yaaa. ekyaltinz ha? Evet miş rurlar,.. Karşıyaki Babasına (Halil Toklu) derler. Bir çok bağları, dükkânları ar.. Bir zamanlar ticaret de yaptı am- ma... Cemal Darıcının ağzı ve gözleri çık kalmıştı: — Halil Toklunun kızı mı bu? — Evet... Babasını bilmiyor gavsu- nuz? İzmirde onu hemen hemen herkes tanır... 'emal Darıcımın bir sevinç vardı: — Bilme yüzünde besbelli olur muyum? Geçen vi ei adını , tanıştık da., sl ni sapar Bir > öeğimi rin ek ki o adamın Güle im başlangıcı vermeden kalamadı: emal Darıcı sözlerine devam edi-| VE Sessiz. oyali 'onferansını yi türlü terli genç kıza karşı her giri hayranlığı- nı söylemekten adeta bir tad 'duyu- yordu. Demin kahkahayı atan ses birdenbi re ikisinin giriyi a duyuldu. Güler,| 2 yüzünde zamanki ogülümseyişle Cemal Dar b ları er — Limana giriyoruz. Konferansı kı- sa esli | iyi olür!.. Diyordü. Cemal Darıcı hemen atıldı: > Güler hanım, bir ei durur musunuz? Ben abes çok iyi dost imişim de Si yok... Sizi bana an- latmı: mi er Mi ve istemiyerek onu ww. başlamı Aziz iyi ai ona e olmak istedi: - Siz de yabaner değilsiniz! Bera- tmeyii Cemal Darıcı örer erdi: — Hialimefendii sakil etmeyim. im Sea çıkmak için hazırlanayım. Herm aştı, bei ekeni bü RİN dik- atle gözden geçirmişti. Aziz bunu sez- şöyle düşündü; di v nda bana Kordonda ve yolcu salonunun önünde büyük bir kalabalık vardı. Elli sandal, vapurun merdiveni dibinde toy Tani men en önünde bulunuyordu. dr rdan bazılarında yolcu! ı karşılamak için gelenler vardı. tal. arasında baba hemen ta - asidalda arı sandala itti. uları « sını geçerek onun — Görmtiyon mu önünü?. — Alarga... (Arkası var) ETA: ştı: ? Aziz vapurdan çıkanların hemen hex kadar Aziz