18 Mayıs 1936 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5

18 Mayıs 1936 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

1 — Disaretler | z or abeş feodalleri, H. lee olduğ, YU air / Ep a Pe g gi > m 3 uzaklı yadigârı diye etraflarını çep çevre şevirirler. Bir ömür Fas sultanı beyaz burnusuna bürünerek Pariste bir otelin gözliyen maymun gibi seyre Eg vecdiçinde şun- ları söylem İş ir Allaha dünyanın ve sultanım. oyarak Avrupaya, şura- urada kurulmuş pazarlara sevk etmesi ile bir faslın bitirdi. AT Mara, mukadderatını ben ar- 'enevreden, ne de Röma- dan beklemiyorum. 'enevre bir söz değirmenidir. Roma tarihi tersine çevirmek İstiyor. Sözle fiil arasındaki mesafe — örün Dün verilen müsamereler' Boğaziçi Lisesinin 15 inci yıldönümü Içi Boğaziçi ae on el > La ümü münasebetile ie imla Ml cağ mü- ki dü pi gele verdi “ erdi. Bakir galan inkişaf gös tebini de sinesine alarak Di mayı KE saraylara nakletti, Talebe mev. kiz vü Kal da İstiklâl mohrşile başlanmış, d ra okul direktörü bay Hıfzı Te Dr neye gelerek ei söylemişti toplam. Bizim ii ış sene bu binada kalarak mektep olmak için hiç bie fedakdrl eme Fakat 5 şu mi 1930 gecesi vukua gi am teşkil eden bu dakikada aramızda) Jen bir yangında okul iki saat içinde bulu nmak v imize ortak olmak| yandı, kül oldu. la bize yerinin dolayı en sa- kulun Ml kurulması imkânsız - ii i kürlerimi sunma. yı be a sayı Mi Faal yda Boğaziçi ndan , memleketin n felâket eli günlerinden Va açılmış- lüşma, tr. İstanbul henüz di n çizmeleri al. ei tai alâka ile her türlü fedakârlığa Ğİ rak okulu on beş gün içinde tekrar kur- duk. Okulu umuz 1930 Sie itibr. bin: çalı, i çocukları mektepsiz,| ren bu gördüğü ma yurtsuz sokaklarda kalmışlardı. O dev-| ya başladı. rin şuursuz hükümeti İstanbulun her imiz, felâketi gibi bu felâkete de bir çare bul. oğaziçi ailesi bugüne kadar ktan âcizdi. — İşte bu kara günlerde| jeketin terbiye ve tahsil işlerinde üze - memleketin a amiyetli insanları | rine düşen ödevi vii ve kudretlet toplanarak bu büyül le de n ütü ğ le Feyziatiyi kurdular. tep daha ilk senesinde mektep- siz kalmış yüzlerce çocuğa en emin bir yuva oldu. Fakat m en büyük saadeti daha ii İönümünü kutlular - n memleketin en ağir bayramile ea lll vi sene Büyük Kumandan de ve zaferlerini kazana! aliş hülriyet ve iş vermi ni Büyük zaferden sonra de pek kısa bir zaman mi işti. | hi çük Fe; A ik bir! ne yakışi arlık ei e emmi 09 Bu: musiki öğret» meni celi ve 15 kişi- iştirakile üç perdelik İk Şe "Tal. a, en ve Bria i alk ol - a, Müsamere sonunda davetliler hazır»' ye > 18 MAYIS 1936 İGezintiler i i Yazmalı; fakat nasıl ? Bir arkadaş, gazetelerdeki “ha- tıra, merakına dayanarak, bu tür- re geçirmesini istiy: Tarihin bnRüRİM biride hiç şüphesiz hafızadır. Onda bi- riken şeyler, birbirine eklenerek ağın zincirlenince, ir çağı ih harcı doğmuş olur. Si. adam yavoular, ları, büyük anlar, gezici- lanan bir büfede ağırlanmıştır. ler, elçiler, ömürleri içinde hâdi- İSTANBUL LİSESİNDE selere yakından bakmak fırsatını inin erk MEM iso nt tale | YLM Görür lerim tep bekle cumartesi akşamı bir veda müsa -| © vesileler belirdikçe ortaya çı- meresi vermiştir. Mektebin büyük se-) &arırlar. Bu türlü yazılar, çok n leleri He dal iş Mü- k J J dj, İ samere dün öğleden sonra tekrar edil -| açar. Bunlar da 1 birer ka- miştir. İstiklâl marşındı nra talebe-| zançtır. Yarının kei bunları en biri çok heyec Mei © İl bede bü- karşılaştırarak gerçeği seçer nmuş, geçenlerde ölen fransızca öğ - z retmeni Bay Faik'in ismini saygı ve te- iniz her şeyden önce “hati- essürle anarak hazır bulunanların bir) 7d Ya önem gere onu bir ta- ân için başlarını eğmelerini dilemiştir.) 7ih belgesi karşısında duyulan Herkes bütün hayatımı okutmakla ge -| saygı ile yazmak gerektir. Hiç er olan bu öğretmenin hatırası 6 -| Bir yandan olmamak, kendi vic ünde e rını eğmiştir. nani turmağa ışı Genç talebe, lise üçünde dostluğa, düşmanlığa yer verme- sne ii bulunan B il Fer ek, nalıncı keserliği etmemek, bu diye de son sınıf örer saygı - larını sunduktan sonra Atatürk'ü ocukları olmaya deriden gerçekten bekçileri ar! iz laiakein imei ürküz, ne mutlu ii sözlerle Hieabesini bitirmişti tir. Gencin sözleri uzun alkışlarla sık sık kesilmiştir. undan sonra müzik parçaları çâ - m monoloğlar Me zeybek oyunu oynanmış ve çok muvaffak olu - nan iki perdelik “Otello” operetile mü» samereye nihayet verilmiştir. KI D ine MÜSAME. İçki düşmanları kurumu m da dün Tepebaşı tiyatrosunda bir mere verilmiştir. Müsamere çok ği - Zİ olmuş ve çok alkışlanmıtşır. R Üstünde Mn bir nokta . S. Gezgin “(Lütfen sayıfayı çeviriniz) Ven pi gün- derberi Senteleni asik bin hayatr- ler yerindi de uzak Mpa bâ sü Badelme: Bu yer, m rare kirle: ın, yahut bir Afrika İspar- taküs'ünün bugün hâlâ meçhul o lan e koruyan bir yer acaktır, coğrafyanın di eönlekliye yn açtığı kavganın ilk siperid Sadri Ertem RGİSİ Mi heyeti mühte- k ve kare ve- ei Bi zi e) esit izli si Vasıf, e ya- re ik tr ne e ize Pei ve yerli mallar sergisinin sene rca er kat'i tt tesbit > a Mekin öğrendiğimize göre Maliye kileri iki beygirden yukarı e i muharrike kullanan yerleri ka ED mülü dairesine sokmak iste- mektedir. Birlik ise teşviki sanayi ka- irili nie k hem karışıklığa meydan vermemek hem de vergi ka- çakçılığına mani olmak için beygir nazarı itibara in formül bulunmasını ist temektedir. e kıyordu. Ufukta sarı rmızı renklerin Doktor Çetiner bir rü ö)k va idi; arkasında bıraktığı gece Imuş sayılamıyacak kadar y. lışıyı “nk lâp se il varlarınım önünde ol düğü altında iy biten işlerin di in ilin u; ie ER a dei doğru en güzel ardı. içinden çıkmış nin henüz mazi akın olan hatırasını dü- e ve gördüğü şeylerin manasını anlamağa çe. Fakat şu du - oktu; “buraya tekke denilemez!,, diye ları ola, ğine mer; si surette limonluk tiştiril te olan yapının çatısı zaktan yakın - ın sâkiler hatırına geldi;' daha beli ar aklı li iş ini sıcak memleketler ELAN Çetiner dün rn bean suçlu buluyordu; Ülkeri hatırladı, Kendi kendi: rin iştahaları hava ve ERE t içind a 5 it Erenlerin kadehini elin. alar iğ aklı or Çetir ER ln ac siliyde gibiydiz ii tahlil etmeğe 9 'ken buraya gelince varacağı neticeden korka; e koni bulunan kadınle.! durdu; sonra kendi kendisile alay ederek, keli ös üye Maç düşi tırladı? ri im şi insanları çağırır ve ruhu alıp sürükler, istös diği yere görürür.,, dişleri arasında çiğner gibi ezip büzerek, kendi > dimağında, âsâbında hâlâ canlı ve taptaze bulu « or Çetiner çelen li eşeleye, ken m» Deere , ar şarkı çağırırlar; balk ikerin şarkısının sürüklediği düş dişine: EE eski ay: lün geceki manzarasile her. m Teni, dedi, tecessüs korkunç bir kuvve'. — Budala! 5 hangi bir bar e farkı var mıydı? Fark şu anlamak iste; — insanı nere - Dedi, ş idi ki buradakini daha cazip bir hale getirebilmek için götürür! Bu cemiyetten ve e e büsbü - ona esratlı bir çeşni Bekir dr. Kendi kendisine? tün ayrı olan Ülker de burayı iie gibi — Bir kazanç meselesi... — diye mırıldandı — ilk defa ve sırf tecessüsünü mirmsa için gelmiş ol « . i Yirminci asrın ticaret dehâsı dini de e aşi malıdır. Artık kalkmış gidiyordu. Yanma gelip Erenle e ün geceki toplantıda bulunanlardan Ereni böyle olduğuna katiyyen rin uyanmış olduğunu haber veren pl bir eri sazcı dede, sâkiler ve daha bir kaç yi bir Sini fakat niçin böyle olması lâzım geldiğini hizmetçi ile ik hastasını bir d ği rol almış kimselerden farksızdılar; kendisi de içle .| Ülkeri mazur görmek i inin sebebini aramadı. | halini sormak için Eyvallah kapla içeri girdiler, rinde olmak üzere bazı kimseler de oyunlardaki figü- Dokta, çene m musikiden hoşlanmaz -' Eski ayazmanı, r döşeli loş koridorundan geç ranlar vaziyetinde idiler; nihayet seyirciler, asıl pa-| dı; devrini yapıp modası geçmiş her şey g- Otler, dar redidenin taş bas mim inciler; te « ra vererek, masraf ederek, toracrüsünün tatinin edil. |” hi km zilinin e azifesi kalmadığını, yeri| ” penceresinden ışık alan içi bir sofadan sonr mesini satın gelmiş zl biler vardı. ğını düşünürdü; fakat dün gece Ülkerin oku - küçük ei yer altı odasına girdiler y pervazı denilen son ise en eski tiyat-| duğu nefesi dinledikten sonra i değiştirmiş Deki or Çetiner, önce birden karanlığı yarıp eşe rolarda olduğu gibi seyirciler de oyuna karıştırılı -! olı beraber işte şimdi hissediyor ki şark musiki. li ve EN alan için kapının <si e yordu; Çetiner, Me LR verip masraf edip eğler.! si yüksek bir medeniyet, san'at ve tarih varlığıdır; mü-| ğinde durakladı. Burada ay. akta duran Erenler © veeğe gelen kirme'eri k başka seyirci e zeleri dolaşırken geçmiş asiriifin sarıları, geçmiş alama ERDİ rek eme Sam köred ki ya ii alm yi bundan farklı bir| asırlara ait güzellikler karşısında duyduğumuz tat duran divanın Bini, yanyana otur şey olmadı; nasıl müzeden a da bii Doktor Çetinerin gözleri yn sonra e Ser yiti BR hatırladı. Babası kendi za heyecan verir, başımızı döndürürse doktor Çe-| etti — burası ilk bak ii zannedildiği k: karanlık havasında, anası ayrı eğlence peşinde dolaşan tiner de işte aralan en az beş wi aat geçmiş olmas. bir ei r. Büyük şamdanların ei v genç bir serserinin arkasına takılarak kimin nesi ol-| na rağmen eve makamının işlenmiş güzelliğini Ülkerin real Odanın üstünde lar şi- du; in miyen at merakklarının arasına ki indeki ii tün hassasiyetini eri Ve Te ir iki küçük penceri Mei de hafif gündüz ışığı i (Ark

Bu sayıdan diğer sayfalar: