27 Şubat 1936 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5

27 Şubat 1936 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

Oyuncak | Bartında acıklı bir hadise ol- j Muş, 50 yaşlarında bir kadınca - Üz bir kaza neticesinde ölmüştür, İ len, Bartın gazetesinin başmü - i tettibi İbrahim Çelebioğlu'nun / aymanası Halisedir. Hadiseyi ee İhtiyar kadın, *n beş yaşlarındaki ği Hüseyi- Din elinde, namlısı şemsiye çubu- | dan yapılmış iptidai bir tüfek törmüş ve oğlunun kuş vurmak diyetile bu oyuncak tüfek için ba- Yat satın almasma hiddetlenerek Wdurma tüfeği elinden alıp kır - Miş ve kapının arkasına atmıştır. Ertesi pazar günü kır Jar Halisenin gözüne ilişmiş VE yeniden kızarak parçaları al - $ yanan sobanın içine sür - Müştür, Bu sırada annelerile beraber oda- da bulunan torunlarından 8 yaşın- da Leylâ, | büyük annesine tüfek taslağının dolu olduğunu ihtar et- Mişse de, ım © zamana kadar izli | namlıyı ateşe sürmüş bu- unduğundan müthiş bir patlama olmuş ve kadın, “vuruldum.,, di- Verek yere yuvarlanmiş, hemen ölen mMüştür, Hadise, derhal hükümete ha- tüfek bir kadını öldürdü! Tüfek şemsiye çubuğundan yapılmış, barut ve saçma ile doldurulmuştu.. ber verilmiş, zabıtaca tahkikata başlanmakla beraber, ölü hükü - met tabibi tarafından da muaye- ne edilerek, in vi ren saç- malarla öldüğü ölümün kaza eseri olduğu ile edilmiştir. Bartına bulunan kömür rtin kazasının Arıt ve Dus- nuk mıntakalarında kömür ve de- mir madenleri bulunduğunu ve bunlardan bilhassa Arıttaki kö - rar geleceğini haber vermiştik. Granigg, Bartın bele- diye reisine bir telgraf çekerek, Arıtta kar b madı - rti sında otomobil işleyip işlemediği- tur, M. Granigge, Arıtta çalışmaya engel olacak kar bulunmadığı ve Safranbolu ile Bartın arasında o- tomobil işlediği cevabı verilmiş - tir. M, Graniggin bir iki gün için- de Bartına gelmesi beklenmekte- dir. U yaşında Evvelki gün Izmir erkek m ri mektebinde hakikaten vaad tüf edilecek derecede çirkin bir hadise vuku bulmuştur. Devamsızlığından dolayı on din odasına girmiştir. zımın kulacak bir halde ileri atıldı - Üre gören müdür muavininin ha- nesi, zorba talebenin çirkin reketine mani olmak istemişse de Kâzım tarafından bıçaklan - ştur. va a demeyi bu suretle bertaraf “den Kâzım, müdür muavini Bay © Reşidin üzerine atılmış ve müdür pe de iki elinden yarala- k in, tarafından yakalanan Azımın henüz 17 yaşında olduğu haber. veriliyor. İzmirde bir #ren kazası bir delikanlıyı çiğnemiş ve öldürmüştür... Kaza şöyle | > nuna gelmiş, orada durup posu aldıktan sonra tekrar eket ii odoks me - Sarlığı ö yad gittikçe hızını rk yol alırken sinyal ku - 25 metre uzakta mezarlık- İzmirde çirkin bir hâdise bir mektep talebesi müdür Muavini ile bir eee yaraladı tan çıkan Mehmet, kapısı açık bu- unan yük vagonlarından birine atlamak istemiş, Pm Mehmet, al idi. edin son zamanlarda Aydına gitmek istediği, fakat pa- rası bulunmadığı için parasız se- yahat etmek maksadile trene giz- lice te kalktığı anlaşılmış- tır, Bu Mt gd hayatına mal olmuştu! Bır tımarhane ziyaretinde Mak Donald Başvekil yeni açılmış bir tmarhaneyi ziya- rete gitmişti. Kendisine, zararsız delilerden birini gösterdiler, Baş- vekil bununla biraz konuşup sıh- heti Mz malâmat aldıktan sonra dedi Miri “kim olduğumu bili- yor musun? iken henüz bunu öğren- mek w nail olamadım. e söyliyeyim. Ben ingiltere Bayek Ramsey Mak onaldi, Sürüm el deli, Başvekile şu cevabı verdi — Ya, e güzel!. Buraya gelmekte cidden isabet ettiniz. Yemeklerimiz iyidir. Hastalar, ilk geldiğim zaman Prens dö Gal olduğumu söylüyordum. Yapılan edavi neticesinde - bunun saçm olduğunü ve asıl vaziyetimi öğ - rendim. Şimdi Kral olduğumu biliyorum. Bana inanınız. Yarın de hakiki mevkiinizi anlar, at e pek küçük görürsü - 95 yaş nasıl bulunur? İhtiyar bir köylü evinin önün- ri başladı. İhtiyarın yaşını öğre - nince hayretle sordu: — Ne, doksan beş yaşında mı- sınız? Bu yaşı. bulmak için ae yablindğ “45 pile me — Ne yapacağım, sadece bek- im, e hesap meselesi endisine bir yemek kitabı he- e “edilen bir kadın, kitabı ge- tirene li söyledi: lütüfkârsınız, bir Kilp hediye etmeği düşün, ğünüzden dolayı teşekkürler de rim, Kitabı gözden geçirdim. Ne yazık ki istifade edemiyeceğim. eden? sigar — Çünkü kitapda bütün tartı lar dört kişi üzerinden hesap edil- miştir. Biz ise iki kişiyiz. ge Bilir misiniz? sn, Dünkü Sayrmızda sorduklarımız ve cevapları: 1— RUS N.R.A. for. mülü ne ifade eder? “National Bree Act,, Ame. ral yeni Ekonomi plânl: — Japon istihsalinin varısını kim p Ş 5 erika, 3 — Carole Lombard'm asıl ismi nedir? Yapağı fiyattarında da bir yükselme var Ankara, 26 (Telefonla) — Tür- kofisten gelen haberlere göre ya- selmesine âmil olm sanın sağlam d başlıca sebebi, Almanyadan vasi taleblerin devamıdır. o Bundan başka Avusturyada bir âfet neti - cesi büyük miktarda koyun te- lef olduğu cihetle yapağı fiatl rının yüzde 15 yükseldiği söylen mektedir. — rağ z ers (Can Peters), 4 — “Çabuk veren iki kere vermiş sayılır., enli kimlerindir? mi inlerin. 5 — Yalnız kırmızı beyaz renk hangi milletlerin bayrağında vardır? — Türkiye ve Avusturya, Litvan ya, Monako, Danimarka, Polonya, Ta. nya, YENİ SORGULARIMIZ 3 — Anatole France'm asıl ismi Gl n. büyük hürmet çocuğa eme sözünü km söylemiştir? — Tel Aviv şehri nerededir ve ida 5— KURUN 27 ŞUBAT 1936 Kırkından Sonra Azanı Temeşir Pakliar datalar sözi Sermet Muhtar Alus s8 Yazan Dânâ birden bire sendeledi. Yüreğinde bambaşka yakıcı bir ateş; kıskançlık ateşi... Habise a zıp azıp duracak desene. Kim bilir hangi palıkaryalarla sarmaş dolaş, fırıl fırıl ve elele ya- pışıp ter ter tepini üm a, kala a sevgiyi büsbütün rükler lendirir. Dânâ, ikiye İla Şarrmıştı. Ayaklarının gittiğinden bostana 1 eli erkekli bir horadır gidiyor; oz dumana karışıyo Kappıdan başını m Davet- ler yağmağa riste ea Bagsede sok eler sok temiz yer var! Meyhaneci ve çırakları bu pa- şa kılıklı müşteriye parçalanıyor. lar, etrafmı almışlar, kollarından eteklerinden çekiyorlardı. a mayna olmuştu. Oynı - yanlarm hepsi bu gelen kimdir diye bakmada, birbirine yarı türk çe, ee rumca fısıltıda idiler, u adam tanidim, Arap pasa;.o ki oturuyor Maden de!. hi:vre, o değil. Nizam da, Vazit bey isminde bir osmanli li- mokonderas yok, onun babasi.. — Kakohrononahis!.. Bu he - rif, o kadar büyük oglan olur? Dânâ tereddütteydi. Girse mi, girmese mi?.. (Girelim bari de - Yip kapı eşiğinden adımını atm - < ca ai hemen koltuğuna di. Çiraklar yol açtılar. ge içi cigara İl) tepinme toz toprağından göz gö - zü gi hal eydi. Göz gözü görecek gi Hacıda o göz lr Sıkılmış, olanca ka- nı başma çıkmış, ter dökmedeydi. çiktı şçe bir meydanlık. İlerisi yeşillik, bostan. Meydanı ortasında, e mor sâlkımlar i çinde kocaman bir çardak, Çar - dağın içi, ie tıklım tıklım... Bir köşede olinli, kitaralı bir rum eyi algı, o senenin meş- hür türkülerinden (Pali metizme- noz ise) yi ed eyhane bü; çardağın 8, 10 aim ötesinde, üstünü, yan- larını hanımelleri ve yeşil yap - raklar kaplamış küçük bir çar dak iy oturazaksiniz. Pa - — İdem eba en güzel yer o - pi çardağa girdi. Meyha - nesi V ike istiyorsunnz yoksa Elie Beyaz, si; iyah en aylâ sarap da var... Barbunva, met - zan, istakoz, pavürya.. Ne meze getireyim? Çalgıcılara: (Artık bu türküyü kesin!) yollu bir işaret geçtikter sonra rumca diyordu ki: —Bu gelen Bağadır, Osmanlı ca bir hava calm Divan dürür m, ellerini önü- ne kavuşturmuş, emir beklerken Dânâ: —Bir şekerli kahve! dedi. Bu cevap meyhaneciye ya bir duş tesiri yapmıstı. Derhal itti; cevap bile il SR itti, * Mandolin, alaturka kısa bir a Br 1 (Anne ntusundan Sonra çal - en hastayım, merul ü tutturdu. Bew te ayni fakat güfte rumca. Hacı, yerini hâlâ ai T, dört yanma bakamıy etraft iz var kim ip farkında ölme ta çekiyordu. aş yavaş başını kaldırdı. Kalabalığa göz alıştırdı. Etrafı süzmeğe başlarken bir de baksın ki mavili beyazlı, o iki yaşlı ka - dınla ve bir kaç taze ileberaber karşıda değil mi? Yanındakilere göstermeden, pek mahcup bir hal- le gülümsiyerek, usulcacık da ba» şile selâm vermez mi? İşte günaha girmek buna de «- mezler de neye derler?.. Rezile kimbilir hangi palikaryalarla ha- şırneşir? Ne rezaletler, habaset « ler irtikâbımda derken bak koca « yet iki kadehcik kon in re daki kada kimya gibi g; Çırakların biri çi masalara rakı götürürken, çağırdı — Evlât, buraya bak! Çıraktan evvel ustası koşmus- u. Hacı sordu: “2 Myhanecinin derhal yüzü «ül - müş, elleri önüne bağlanmıştı : — Visne konyak ispirto da kirmizi boya. Size kaysili, en eks- tra mal getirezeyim! Esseyid, önüne konan karafa - kiden ardarda üç kadeh kayısılı konyağı yuvarlamış, ortalığı cen net görmeğe başlamıştı. Salaşın içi oldukça dolmuş, ar- tik yer kalmadığı için dışarı taş - mıştı. Latermma meydanlığa çıka » rılmış, çalgı da iştirak etmiş, er - kekli kadınlı 40 kişiden fazla a - dam, karşılıklı sıralanarak kad - , rili tutturmuşlardı. Müşterilerin hepsi, oynıyanla- rın etrafına üşüşmüştü. El crp - malar, çığlıklar, zitolar gırla.. Mavili beyazlı, kü ğm yanma gelmiş, uzaktan se; rafakinin dibinde kalan konyağı da çekti. ve artık kendini tutama- 1; - Meleğim; elhak' bir dürrü | haya ve bir nümunei iffetsin. Bi - — Çorbacı, Prli Konyak var Ni hakkı hüda afife, kâmile bir mah- lâkai vektasın. Pek harekâllah!., fe, kaşlarını çatar gibi ol - du. Parmağını dudalarına götür- dü; j — Kale sus ol; benim anne. benim teyze karsiden görezekler” İcki bi şişede durduğu gibi durur mu? ee devamdaydı: rü fevkalelep! Emret itaat Gi fakat bu kadarı da revayı hak olmasa gerek m: hpa: uh rem... Nihayetünnihaye car i terem ve mübecce'im değil misin? Komşucağızımla üç beş kelime teati etmekliğimde ne mabenr © var? mi p KArkası var) | i si a küçük çarda « w ğ k ağ e A

Bu sayıdan diğer sayfalar: