a sarfedil er Tahmin olunduğuna göre usya hudutları içinde kece, Türk lehçelerine tatbik edilmiş lâtin alfabesi yi okuyul yup yazan nüfusun sayısı yiri beş milyonu bulmaktadır. Yeni i alfabe i oralarda dahi büyük bir kolaylık temin etmiştir. 5 i Simek istiyorlar 8 iii sultanı ve Hicaz “kralı DE ER, wt Mekkeyi imar etmeğe ka RE vermiştir. — ya bir emir de üyük ve mo Rtiy bir ii Üeykeetir. Bir ta- m da A sular şehrin her i ma emin borular içinde tev- ii > kaynak suları aa ü bugün Mek halkım Kalandığ sular ku - Imektedir, Halbuki ii kler sıhhi değildir. Bütün Mekkenin asayişine neza m en Şerif tarafmdan idare o- “ik sonra Mekkenin ÜR arasını ktrik ile tenvir et- hip Tek ve “e sekizi yapmak gi-| Projeler d malik en papas bir papas dolandırıcı. Saç ile mahkemeye verilmi iŞ ahkâm olm Ya i lmuşştur. Mesele şu- ya Pyer Eğl, peynir ticareti €ynirleri satacak ley API kap dolaşarak hayır iş. tahin veriyor, Ve karşı! a vor. ir p değil, iane a - kör Bu gezmeleri a Yeme, * bazan daha iyi bir diy istiyordu, Ve yemeğini yı Tası g kanta sahibine yanında pa- m söyliyerek yerine rısını Ver - Hipii SI| ta zevcesi olsaydı dır. Bu yeni sistem imalât poplin. lere, kumaştan yakalıklara, batist lere mibilye kumaşlarma ve di. ğer bir takım mensucata kabhili tatbikti. Mevzuubahs olan yeni u- sul kumaşları evvelden büzmek - ten ibarettir. İngiltere kıraliçesi İngiltere Kralı Beşinci Corcur ölümünden sonra zevcesi Kraliçe ( Mari) nin vaziyeti bir münaka - şa mevzuu teşkil ediyor. Müte - veffa kralın zevcesi şimdiki kral Sekizinci Edvardın annesi olduğu için kendisinin bundan sonra (kra liçe) ünvanını İmam edip et- miyeceği tayin or. Bunun la beraber mina icabı rize (Kraliçe) bu demese bile ni LU pi eski hürmeti bulacaktır. Eğer kral Sekizinci Edvard bekâr olmayıp tabii olarak YE ink e ona geçecekti. Or resme; liçe olacak bir aç sia, kralın annesi de her tarafta bi ir hürmet ve muhabbete an bulunduğu İ çin yeni kralm izdivacına kadar kraliçe (Mari) nin hakiki bir kra- liçe olarak sayılabileceği zanne - dilmektedir. Böyle bir vaziyet İngiltere ta- rihinde şimdiye kadar görülme - miş bir şeydir. Onun için İngilte- rede matem devresi geçtikten son- ra kraliçe Mari gene saray ni lerine vi edecek, kralın em: hayir hususunda yapacağı tan yetleri de gene o idare edece Aksi halde kraliçe Mari ei sara yından çıkarak Marlborough Hou se sarayma gidecektir. Kraliçe Mari vaktile (1901 — 1910) se- vi arasında m dö Gal i- n bu sarayda uştur. Bu a bu sara; rak durmak- tadır. Kraliçe Mat 1910) tarih- li kanun mucibince senede 70,000 İngiliz lirası tahsisat Bu tahsisat bugünkü Türk parası N ile beş yüz bin liraya yakın bir pa radır. Ya öana varmış olsaydın? vaktile kendisine ne yol. yin ğer e Gi ezzül se; de bir başkasile bize po da işte böyle dul kal - ği — Evet, hakku — Yalnız hakkım d değil, tali - Apartımanın adı Zengin amca, fakir yeğeninin hasta olduğunu haber aldı. madığı bir MN telefon etti: im çapkın ye - Sita kendi - eğ — Azizim, biz: ğen hastalanmış, sini bir görünüz. — Nreede oturuyor? — Şişlide. — a? — Apartmanın adını unut - tum. Âma ziyanı Kapı ü- derindeki levhada yazar. Gidin- “ce görürsünüz, Ne iş yapıyormuş? Bir adam, bir kelin kafasına iki sopa indirmişti. Kel kendisi- ne Suçlu, ai kafasına bakarak ce- vap ver. — —. kırıcıyım! mi amak istedi.) Ayaj özleri yarı kapalı bir pas, Eğli gö: halde bu cevabı vermiştir: kadın, ben odam- da size iki büyük peynir bırakmış imi Si piri mahkemeye tm. da, ii Juanvil adında bir ka- — Evet fakat kokmuş peynir - ii Hi Yaman bir haydut Fransada, bütün Grenel ahali. sine uzun zamandanberi dehşet salmış olan bir haydut öldürül - müştür. Reymon Pöti ismini taşı - yan bu adam geçenlerde metresi- ne bança kullanmak su çundan dolayı aranıyor, bir türlü bulunamıyordu. Vücudüne baştan dan dolayı dövmeli manasma gelen atue de ın birinde polis merkezi - ne edilen bir telefonla kendisinin ») Sen-aŞrl sokağında bir küçük kah vede Rt olduğu bildirildi. ine polis derhal terti - bat ia an yakalamaya teşebbüs etti. Pöti birçok silâhlı polislerin geldiğini görünce hay - ret yan çeviklikle m kayboldu. Polis takibe başlay: rak, bir evin alt katmda ölelim ördü. Haydut bunlara karşı: — Yaklaşmayı, yoksa htpinizi m hal ateş ettiler. Pötiye, beş ei isabet etti. İkisi beynini , biri ger ikisi de bacaklarını deldi, Bu hâdise üzerine Grenel aha - isi böyle bir hayduttan kurtulduk lar için birbirlerini tebrike başla- dırlar, nların dört yüz elli frank kymeti vardır. Demek ki size bor lamu arz me oldum. yi bir ay hapse Mahkem ve lâyik an üni kisveyi ta- şımamağa mahküm etmiştir. Bilir misiniz Yazılarımızın çokluğundan bu gün konamamıştır. Yarın bu sü- unlarda bulacaksınız. ıyucula. 5 — KURUN G6ŞUBATI96 — KE Kırkından Sonra Azanı Teneşir Paklar Yazan: : Sermet Muhtar Mini Jale, amcasının oğlu ile konu-| BRHEEİRİREEEREREME Maksadını bildirdi. : Tabiat bu ya bardağını kemi elile yıkamadan su zel diye işitsn, yüksek kaldırımdan, çen Kömür- süngüsü düşüvermişti, Artık (a- caba?) diyemiyor, ka şısındaki penbelinin, 24 Sa rahatmı hu- zürunu selbe o tılısımlı Ez tunlu kddıği Sadik getir yordu. Mühendis e ozyan gihi bir kurt AM mı hiç Avu ağzına siper e Hefikinin | kn lağ — Malâyan iyatı Zaim kâ- fi ve vafi; buradan def'ü ref ol- sak! Dedi, İskelenin önüne e ler. Yo- kuş yukarı çıkarlarken, Hacinin gözleri gene sağda solda, gazino- larm pençerelerindeydi. Artin di- ordu ki: , — Ciğerimin mutena canibi, orta Irkta göbek taşı harareti var. Gök deki güneş efendimiz bol keseden ihsana başladı. Haldır huldur, en Müdür, ne evet, ne hayır diye- biliyordu. Hem susuzluk harare - tinden, hem de tatlı bir bağır ate- şinden yanan, asıl oydu. Susuzluk tan dili kurumuş, keçeye dönmüş- tü, Eflâtunlunun derdinden de, i- çi bir yangın enkazı halinde., hur n, dedi, çeşme adr ie pa erersin. Buzlu lim yı Yakacık suyunu geç, eğ çi” yutumcuk Keçe suyu veya Kırk çeşme suyu buluver, mirim! Fakat birden duraladı. (Lüt- fet!.. Beni dinle!... Diyeceğim şu RE diye kekeliyordu. Meramını anlattı içilecek k diye o kalantorlar sucu dükkânından yahut seyyar bir sucudan veya sebilciden-i içse- Tabi ör re uni elile ger gı r yıkamadan katiyen su içemez- iy Hararetten dudakları çatla - sa, dili bir karış dişarı çıksa, geli- şi güzel bir bardağa ağzmı değ - dremezmiz Ayıp değil a, 40 yıl- Irk huyu imiş. Arin Me bir şaplak indir. — Gel peşimden!.. İstediğin yüz keret yıka. Gönlün rahat ol- sun da bir kova su parası verecek ben biraderindir: İskele bayırmın solundaki kü - çük dükkânlardan birine girdiler, lar sözü) içemezmiş!.. mi sana prezante ederim,. 48 sa atten beri buralı zattır da, iŞmdi bana susamışlığı- nı beyan buyu: bnm ise ve dak Kostakiye dedim ke Tu e Getir böyimin ön önü- kov Sucu Di alık bakarken mühen dis herifin şaşkınlığını giderdi: kova refakatinde kalıp iği bard karı çekip çömeldi. Kostaki kova dolusu suyu bosalttı; o > barda- ğı tekrar tekrar yi ak suyu üst üste devirdi. Dördün cüsünü yarıda bırakıp nefes nefe- ğa kalkt a mühendis Zırla KM gibi, boğazı yırtıyo! 2 Tabiyattan açtm, beşerin i rakteri hususunda filozofik bir o mijiyen gi USUSAİ 3 gram kıdar alâkadarlı olmam, İr. genmek, Meyra gibi mül ha- zat bana vız rümün içtiği bardağa m göster e ki! Dükkândan şar iki arabacı Ki od a — Pasa da. O yer * otoruyorsun, mara barba Yani ev, İn orda bi- Tiyor... — Beyimu, ne Zaman ev git» i v istemiyorsun, tur da yap DIY OE, 3 misal beygirler kus gibi ut- suyi İ pniclüpüi sepet 'faytonları da tam dükkânm nl Ar tin, olanca kuvvetile Dânânm sır tına yükleniverdi. Mimi te. ker meker, kendini arabanın İ- a çinde bulur bulmaz, mihmandarı tiği yanına sıçradı ve emri gürlet. z ti — Vasilyan, Mem bas kır. bacı!... Müdürüm baş tacrma kü- çük bi ettirelim!.. a, Aya Yani kilisesinin ö- ve n zel Macar caddesine sap mış, Kaymakamlık dairesinin ile. a risindeki sokaktan ve Hristos yo lunun alt başmdan Cakoni cad- a desini sim tırıs gidiyordu. A. rabanın t müdürü, s0 luna mühendis efendi oturmuştu. Yol rabalarla, eşeklerle, e yapi e geçenler çoktu. malar, matmazeller, 'mösyöler, küçük hanımlar, küçük beyi Artin mütemadiyen işletmedey 2 di: 2 — Şu sokak ki tepeme inip le W bi deryada istaper eder, Katolik | kilisesi caddesidir. ğ Ni i (Arkası var), | gi