25 Ocak 1936 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5

25 Ocak 1936 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 5
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

vi çi il e a İra e ; İN mz Meuyacuyai e Tarleklayırı Bat, In YuRiRGi Posta B Aİ Boşanma rekoru Hayatta ve ölümde Yugoslavyada öğ Şok evlenen ve en çabul. boşanan dindar Hi dir? geziye kadar her- bu suale c vap bulmak için derhal olliyud. uni düşünürdü. Filha- kika sinema yıldızlarının çoğu boşan- tabiatlerinde o uygunsuzluk Meselesidir. 5 iki müessese ara- sında bir izdivaç A ami ie İk bulundu - esi rmak için osu) ile birleştirmek ça - ia kei Bir ki “iş Li evvel eyi toplanan bir iç ri ikizlik da (Massachusetts) hükü re saatte a şlerdir. miş yaşında olan bu iki kardeş ikiz o - larak ayni gün ve saatte doğdukları 4 için ayni günde ve ayni saat 2 ları a agrip bir hâdisedir. Ga rabeti recesine bakmalıdır ki ikiz e llalirik ikisi İsi ayni hastalığa, yani m kanserine n seyri li dediğimiz yni gün ve atte Kime Bu, biyoloji i dlimlerini alâkadar eden bir hâdisedir Bir aile kavgası Bugün harp halinde olan İtalya krâ- hr ile Habeş imparatoru bundan üç be: sene evvel çok dost idiler, O kadar ki Pari ğenim,, vi ita; Mi önle bir İtalyan romancısı ii bir mecliste o bu hin ima ederek: — İtalya Habeş harbi bir aile kav gasından Gila bir iy deli Demiştir! almak hakkını ka -İ yağ. aresi müdürü Ülke yu eli o lemiştir? ak e» baylar, biz mazisi çok par - iv lesseseye mensup bulunuyo - bu müessesenin duvarların - daki im Zener zamanla biraz üç- beriş ma va, biraz » Bunu N TE Eserler niçin sü- tükleyici değildir ? (3 üncü sayfadan devam) Yucu muharririnde Ri, muharrir okuyucusunda yapa BAĞI eserin maddesini bulur Run malıdır, bundan sonra Halbuki o mevzuubahs olur. > : ii arririn üzerinde işli, eni ortadan yarma) i a eserin okuyucu; için dünyanın ikin etiği Kuvvetler; bir araya getiril seyi bir sa; de #amaz, yu sürükleme e kim- sântim yerinden İdi Miken bir ei fakat bizde sü - Emesi mevzuubahs ol, rn TÜ: sler Bu münevverler de kısmı geli malıdır. Malı w Yerli e onların hay- görüyoruz. Bir lar, hiç düşünmiyelim, e ge: ali lim, hemen evlenelim. Bize genç 2: Dak verilen dilberin itü oyEs ine getirelim, Bu'sayede bizim eski- miş olan müessesemiz de gençleşecek. Es ki iğ a belki Mi ya - Köpek eti Prag'da pek makbul! tanbulda köpek eti satan bir ciğercinin yakalandığı yazılmış - ti; son posta ile gelen Prag gaze- telerine göre burada son zaman - larda köpek eti satmak tevaç bul- İİ maktadır. Köpek eti yiyenlet şeh- rin Km tabakadan olan halkı - Sl ek e vi isi mez - bahalar vardır ezbaha- larmı idare 7 maal kö - pekleri ele geçirmek için hileli va. sıtalara müracaat etmektedir. Bu nunla beraber köpek eti gene u - cuz değildir. Âlâ, fevkalâde diye teli! cinslere ve ılan bu etin fiati kilo başıma üç frank ile dört Me pesine ek etinin en in iki Siibie olanıdır. Bu yaşdaki köpeğin eti dana ri benziyor- uş ! bir e gp Bilir misiniz ? sea öen götüremem, o hiç götüremez! Dördüncü Sultan Murad Bağ- de posta götürebilecek bir adam sah Sadraki di ar Ş detli emirler verdiği içn edi bütün kora v4 dellâller — On altı le Bağdada pos- ta götürebilecek zle hüküme te müracaat etsinler |,, Diye bağırmış. Bu bağırmalar| günlerce, kafile devam etmiş. Fakat hiç bir kimse bu posta işine talip çıkmamış. Nihayet bir gün MN m çarşısında af tan iki ihtiy, onuşurlarken gene dellâl- erin kali işitmişler. Dellâlin ne diye bağır dığını sor si ile alâkadar,, dediği için ia rini içeriy; e nmuşlar. a on v ede) peta elm bir adam çık- nnederken ihtiyar emg mın hara çıkınca: am, demiş, Bağdada on yi yin posta götürebilecek a- dam varsa gelsin, if dellâller yerde bağırıyor. unuz on > 3 m söz üzerine Sadrağzam Be adam, biz on altı günde Bağd zdada gidebilecek adam arıyo- ruz. Gidemiyecek adam değil? Diye ihtiyarı kapı dışarıya çı- tmaş. Fakat ihtiyar bir ği sonra tek- rar Babıâliye gelmiş. rağzama marüzatı e rl söylemiş. Bu defa Sadrağzamın amları ihtiyarı tanıdıkları hal- de “Gâliba marüzatını tamam söylemedi. Ben Bağduda on altı huzraru na gık nca bu defa da şöyle de- iş? — Fahametlü Paşa hasrete br on altı günde Bağdada post götüremem. Samatyada bir adi şim var. Orada inmeyi ya pıyor. O hiç gölüremi Dünkü Sayımızda sorduklarımız ve cevapları: 1 — Torpido ne vakit icat edildi? — 1861 2 — İstanbulda ilk tramvay ne va- ri kismi doğduğu gündenbe b sinema, radyo ve aile üni mütemadiyen başka ik- . rinin enmektedir. Bunlar, bi, , Yamızda henüz bedbaht lar, muhacir hi hissile yaşamaktadır. ama mukadder olan âki- baş- m mer lardır Bu aca. cularına bizim de-| valarımız, baş ağrısından başka ne verebilir? Eğer Ky biri çıkipta bizi sürükliyecek eser vermiyor - sunuz derse ben ona şu hikâyeyi anla: Vaktile, line biri çek- *| miş afyonu, çekmiş afyonu doğru nim gitmiş; — Bu afyon beni tutmadı de- miş, ayağında takunyalar, belin- de peştemal hamamdan sokağa arımı ; | sum afyonu satın aldığı akta dükkânını durmuş: ntn önün! — ai demiş, sen bu siye: kit e i? 1871 e — Yeryüzünde ilk tramvay ne vakit Ber başlandı? '.- — çi EN Bangi yağ kul- Tanılır? — Ayçiçeği yağı. i S5 — İstanbulda kaç Çukurbostan var? Plise Edirnekapısın. da, 5 Sultanselimde. YENİ SORGULARIMIZ 1 — Top ne vakit icat edildi? — Gözlük ne vakit icat edildi? 3 alatakulesi ne vakit ve kimin ee yek yaptırıldı — “Ya li gibi ol, ya vd gibi görün,, sözünü söy- Tedi? $ — Kaç çeşit gül vardır? | sesle biletçiye ses bi titriyerek sıçradı. O saniye san- > vücudünü ateş kaplamış, boğa- zı kurumuş, gözleri kârarmış, ba- şı dönmüştü. Para ymm mı?., Bi- let almıyacak mı Yan dönüp a arka cebe el uzatırken bu sefer de dirseği vi muşacık bir nesneye gömülür gi 2 oldu. O gergin; ılık tenlinin gökle rtık tahammülü vi Bayı çevirdi. Açık eflâtunlar gi; mi gs bey o kadar kendinden rl ki, şaşkınlığından çake - esüsünün bütün ceplerine "di E dekdmyi defterleri yin lârını, puslalarını düşürüyor, türlü cüzdanı bulamıyordu. Da. — Bi ileti sen al, ye hesap örürüz! Diyebil Damat beyde pi akıl cicoz fi- kir marangoz... Onun gözleri de miş, ağzı açık ayran delisine dön: müş, Eflâtunlu, ii sesi gibi bir lendi: gine Dee bir bi- let veri Amet b Allahtan olacak, inst an, hare, ket kumandasmt vereceği esnada iskele memuru: (Bekle, Vacit bey efendi hazretleri buyuruyorlar!) diye haykırmış, vapur kalkmamış- tı, Kaynata, o ve arı düşmüş, yakları sürçe, sürçe, damad da ba- ve arkada, lan tökezliye va- ra girdiler. Vaci it bey, gazinonun önünde faytonu! oil inmiş, şapkalı bir tatlı su frenğile kon İşe lâf, ne a yn tükenir gi- değil. Ka; nn ar. an kşknde fesi TA ü (AL -B © li le versin rağ Rİ kandilli temennaha hazırlanma «* di . la... Bu vapuı, Pendik, Kartaldan adaya gelen, yalnız Heybeliye uğ- rayıp köprüyü ae alı (Aydın) va; O zamanı bi kar, akşamları köprüden 10 pos- tasını yapardı, Kaynata, önde, damat arkada, güç halle li mi yn Ayaklara, etekler. ca, ermenice yahudice semi ik şidip hiç orâlı near ii Dânâ boyuna Ya o kiyor, galiba o menekşe kokusunu arıyordu. Civarı kadınsız gibi yer araştı- Tıyo! rduğu icin sol taraf pençerelrini. önleri seyrek- ge idi... Vacit beyfen yurmuş olacaklarki, kapıdanın — Mi çek!... Halâtr al!.. Üflüyorum, üflüyorum, üfledii - dimi. -Tornhayt.. Diye ağız ka- bri memu- Kalandan Sönrİ Azanı Teneşir Paklar Yazan: nz Muhtar Atus AERRHİRRREEEARRRŞ İskeleyi cek. Halatı ali üflüyorum.. Eee En üflediiim. Vücudüne elektrik değmiş gi-| eflâtunluda. O da kendini ae $.| yüzü (Atalar sözü) lüklü bir ihtiyarla yanındaki kırantaya: : — Biraz ayrilisiz, oturazayim; rk usumusum ! Demiyor ni? nları aralayıp oracığa yerleş » . mez mi? Dânânm o anda beti benzi ş güm atıyordu. Gözlerini | fiflemesini bekledi. Göz bakir. 1 rını usületle araladı. Tavşan kusu vaziyetinde, seltenli baktı baktı. Sahiden bir huri... Başmda mor menekşelerle donatılmış bir şap - , Göğüs aerk. Kollar dirseklere kadar çıplak. Elinde burulu bir paket, roğan bir çanta... ei erme — Sicak fena bastı, hava ala- lm! Dedi. Kalktı. Hiç bir tat na bakmadan yürüdü. Kâşif te ği Görmeyen il e. rünun cırlak sesi gene öttü: — Beeeekle, mer beyfendi (Arkası var)

Bu sayıdan diğer sayfalar: