Bm e DİR şar şi KER EE Xu im Babasını öldüren Süley- man nasıl asıldı? üç lira için işlenilen cinayet, darağacında ödendi Harçitk olarak istediği üç lirayı ver- an Mersin- de Yoğurt pazarında gece sabaha kar. yi asılmıştır. ya” vag Gazetesi muharriri şöy- “Saat 24. ele direktö - m beklenen ortasında ; riyet Müddeiumumisi Şeref Eroğ” lu Süleymana yaklaşarak sordu: — Tarsusun Şamlı mahalle - sinden 327 doğumlu Nuh oğlu Sü- leyman sen misin — Evet. — Hakkmızda verilen m kararı Büyük Millet Meclisince ik edilmiştir. Hüküm bugün bei edilecek bir diyeceğin var — Hayır ne diy: ca sana dini, telkinatta bulunacak abdest al, Baba katili Süleyman gene jan- rın arasında hoca ile be- raber çıktı. Abdest aldı. Kendisi- ne dini me bulunuldu iğ Siler! Ei s0 — Bir vasiyetin varsa söyle. — Ne diyeyim, hapishanede bir kaç kuruş borcum var, anam onu ödesin! Ma'nkümun başka bir diyeceği elbise Me götürmi - vi hepsine selâm söyleyin, Hak - larını helâl etsinler, dedi. Ve çok rünce Ki ieobize ürperdi sendele- di. Etrafı derin derin süzdükten bir buçuktu. Zabıt kâtibi 37 “hükmünü ü tasdik eden Büyük M let Meclisinin şu kararını Senli. marcı olduğu ve babası ile çok de- Yı alarak babası Nuhu öldürdüğü, ir eyi akabinde ve sonradan tekrar et ikrarı vi ve anası Hamide ile Di şahidle - rin şehadetlerile ve tabib daye ile mahkemece sabit i KL İng erilar; Türk ce ceza kanununun 12 inci mad Kararı büyük sökünetir dinli - yen baba katili; “— Allah çeşit çeşit ölüm ya - yatmış. Fakat hepsi bir ölüm de - gil mi? Anama yazımız hürmetle iki ellerinden öperim. Veda ola - rak söyliyorum, Mukadderat böy- le imiş, Anam buradaki borcumu muhakkak ödesin. müddet sas Tam iskem- Va ei — Aklıma geldi. | Eski hapisha- ne müdürü Hüdaiye de adresini bulun e yazın ellerinden öperim di Üç lira için an öldüren Süleymanm derin bir düşünceye dalmıştı. Şüphesiz i slediği gü - nahın ıztırabları arasında titri - yordu. Bu derin düşüncesinden şu sözle ayıldı: — Buyurun. — Nereye buyurayım, darağa- cma mı?... Dünyaya son bir defa daha baktıktan sonra iskeleye çıktı. a ip takıldı. Sandalya çe- -Bir-dakika so; Miydi ve ei in öd: çıkmış- tır. Tavsiye ederi: eni Adam biyeci İsmail Hakkı tarafından çimi bu kültür gazetesi 3 ündü yı irdi, 106 ıncı sayısı çıktı. Bu sa- 7 en büyük hâdiselerin tetkiki ve en Si kalemlerin yazıları vardır. Bu sa- ölen Fransız edibi üzerine uzun erler bulacaksınız. Ayrıca İsmail Hak- kın rağ verdiği öğütler e değer. Adama mutlaka abone sınız. | GüLkEmizDE 6 ME Ne lüzum var? “Even beş ti, TR e gi sişiisedinei v anin gelmişii: Kadın tanı. Yeni Eserler dıklar iyafet vermek isti- yordu. Ri ordü: ei — Yarın akşam yıldönümümüz. Holivut sr güzel > Kümesteki hindileri keselim N Ek Sendüfün Gözyaşı ve ihtiyarlık du. Annesini ziyarete gelmi. olan ulğekar bir kadın onu altar mak istedi: — Yavrum ağlama, Biliyor mu sun ki küçükken çok ağlayan kız- lar büyüdükleri zaman çirkin olur lar. ocuk ihtiyar kadına dikkatle aktaıktan sonra dedi — Siz de küçüken el ağladı- nız galiba? Çok değil Zengin adam, di. Kur yaptığı kı- za kendisi: endirmek için bir çok faziletlerini ln sonra ilâve etti: — Sigaraya gelince. bunu çok görmezsiniz Sanırım. Ben en çuk haftada iki paket sigara içerim. — Bu da çok! Ben her kız gibi boyuna yeni elbise, yeni şapka al- mam alsam alsam o da ancak ay da bir defa.. Nerden anlıyormuş okantada: — Garson, bu tavuk çok kart, on beş yaşında olmalı! Baksan « etleri ne kadar sert! — Siz yaşını neden anlıyorsu nuz? Dişlerden. — Amma tavuğun dişleri yok 5 Benimkiler var ya! mi? — Ne münasebet! Yirmi ber yıl önce bir delilik yapmışsam, bu gün hindileri kesmek gibi ikinci bir divaneliğe ne lüzum var? Su ve surahi Lokantada: — Garson buraya baksan a? Bu ne kadar bulanık su! Haydi şunu dök de yerine başkasını koy. — Affedersiniz, bay! Su hiç de bali değil, yalı Re le Türk güzel sanatlar birliği mimari şubesinden: Şubemiz yilirk kongresi geçen hafta da Oda kati surette bütün üyelerin senii ilân olun: gm Bilir misiniz? m Dünkü Sayımızda sorduklarımız ve cevapları: 1 — Maden kömürü ne vakit icat edildi? 1238 yılında 2 — Fatih nerede gömülüdür? Fatih camiinin şarkındaki türbede 3 — Üsküdara Bizans zamanında ne isim verilmişti ? Altın şehir manasına gelen Hriso- polis 4 — Sağır musikişinas kimdir? Bethoven 5 — Hughes, neyi icat etti? Telgraf yazan makineyi 1: YENİ SORGULARIMIZ vakıt açıldı? 4 — Bıldırcın hangi ayda çok olur? 5 — “Çarpık değneğin gölgesi de çarpık olur,, ü hangi milletindir? Bu balık başka İki arkadaş konuşuyordu — Palamut, torik, kılıç, yunus. Bunlar da balık mi sanki? Geçen gün bir gölde avladığım balığı ka- ye mecbur olmuştum. İşte balık böyle olur. ende. Birişmi bu Ben EM iken tuttuğum bol ğı karaya çekince Akdeniz suları- nın üç karış aşağıya indiğini gör- düm! İ Bunları yapan benim de... Tiyatroda bir şantözün söyledi ği şarkıyı dinliyorlardı. Biri öteki ne dedi ki: — Nasıl, şantöz sevimli mi? — Çok sevimli d eği. lerinin güzelliği yol — Şüj e alar ik ir başka- sından işitmişsin ne kadar hoşu- ma gider. ği kız hüngür hüngür rar EE i, K e yüzünün diy dis - KURUN 11 İL. KANUN 1935 —> I gerek, ya Bir başkası: — Hay ağzı zını öpeyht se nin, Ben tam on üçünü iz tirdini, dördüme basarken köşeye otur - dum. Yavrumdan daha la a N Jaha cılızdım. Sene TE SÜR. bingrl bıngıl girdi iel Niyazı. mi dün; heri 'irdikten sonra dö ta Duha başla ası: n ne savrklıyor sun? | Benim in öçündedeyken 3 Hem de nasıl çocuk? Tosuncuke Ayriyeter Kemalettinciğime de hâmile idim En a Kovacılardaki Taşmektebe giderdim, kikiek bile kaçma - : bez bebekler yapıp oynar- dım, mai e yatsın anneciğim bir gü! ve çekip karşısı - na olurt m sana SÖZ Ml seni Dehermnelrin küçük o; luna V di. İnanm ki on birini vie kamış 'e anne annehanımın > gemiler, zaten üç mürüv- ünden teşne ya, he- adı kaleminden ii o o gelince, gene kizı bir ege savara rak, Hacı Bey, hikmeti yapıştır - mıştı: — Doğru söylüyorlar. “on be şindeki.kız ya erde gerek, ya yer. Egen Uzatmıyalım Esseyid, komşu - larının dediklerine iman etmiş, er- tesi günden itibaren kolları sıva - kendi maiyetindeki i kâtipleri alır İr süzmeğe, gizliden gizli tartmağa başlamıştı. Mümeyyiz - say, ünl, hattâ pabuççu - n da kulağını bükmüştü. fa fta ge emele (Sicilli ah - val pi istatistik mi) mümey yl a odasın mu bir kenara e müjdede: , birader canbirade - vle bir damat buldum nım orta» — A rim sana ö kim olduğunu eye metih metih; iie pi karma çı — On sekizinde ii yok, bi- yıkları bile dai , Ne?.. Hâ - şa, ne müna: ri i SD sabırlı ol be bii ala birime ki On yedi, on sekizinde amma omuz larma iki yim po daha da var mı des an evvel. ki nazırın Bu ağası yok muy- du? e idi herifin ismi?, . Hemen hemen o boyda... Duuuur, lâfrmı kesme; o boyda ve lâkin öyle çam yarması, ayı boğan değil. yeli, va kuzu gibi bir genç... atıbr şaşkın ras dinler- ken vi ala bu int kumaşınm kim ere dalin i vermişti: — Bizim kalemdeki kâşif, ümeyyiz Bey işi pişirmiş, ko- tarmıştı. Bir hafta sonra söz ke - simi; iki ay sonra nikâh; dört ay sonra da düğün. 11 EE Doğru söylüyorlar! “ Onbeş yaşındaki kız ya erde Yağar gi — Mi akrabanız olacak ga- liba! — Hayır, onun dişlerinin güzel| liği söylendikçe tabii memnun olu rum, Çünkü bu dişleri yapıp, sima! sına uyduran benim de... Kırkından Sonra Azanı teneşir pâklar(atalar sözü) Yazan: Sermet Muhtar Alus nm ŞAR lu, havalanmamış, melek gibi —— yor çöpsüz üzümü de ir halasmdan ve cici lal ne pisi üvey anasından kimsesi yoktu. Nihayeti cahil; hilin de cahillik iktizası bazı Tarı o “5 ira... Ne gezer... İçkiyi mi tarafa Üirütale tütün bile i iken etrafma göz ka; dırmaz, gezmeden zman anlamaz, kösemen gibi başı ö nh de, mi MEL gidip gelirdi. z lada oturan halasınm d — ipe Valde camiin ahmudiye rüşdiye ind okumuş, halasmın Evi çe bir memur olan süt oğlu an Sicil ve İstatistik mine (milâzimeten çırağ) edi. di ii ni içkiyi el vik B. Hacı Dânâ Beylere içeüveyni girmişti. Senesinde, irmişti. bir mini mini, Benleni ip v gene aylardan beri zırlıklı. Gağan, div. yanlar pi eri etrafma yaymn araştı 4 kiyi seçip yanlarma al leyhisselâm mühürünü müş» ) Fitnat şaire Fitnat, Baki di şair Bakinin isimleri, Yavrucak kız olduğu için b yük babası abdesti varken ez okumuş, (Ya Fitnat!.. Ya Fit Ya Fitnat!...) diye üç kere ba mıştı, Dört sene sonra d Iı, ekinde