17 Aralık 1935 Tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 8

17 Aralık 1935 tarihli Kurun Gazetesi Sayfa 8
Metin içeriği (otomatik olarak oluşturulmuştur)

RL Şiz Çalgıcı Yahudi, Aslan Oldu!. akta Idığı için Mişon Avramoviç çalışm olduğu bardan çıkarı Novgrat . sokaklarında — parasız, pulsuz ii açma dolaşıp durmağa im bii beş gün.. Günler geçip yi Mişonu ii fena halde tırıyordu. O, karnını doyura- bilmek için her işi yapmağa, her kılığa girmeğe razı idi. Fakat, iş va Baş vurduğu bütün yerlerden hep “hayır,, ce - vabını almış, ne yapacağını şa- Beniisraillerin Allahı ise bü - tün devirlerde yahudilerin hep im dadma yetişmiş, bir çok katliâm- ve rağmen bu büyük milleti hiç bir zaman eN me lek - günlerde M . ve aç ekilen elbet Me Yürürken ayağı yere bas * zonk- tıkça açlıktan kafasınm iç ye zavallı çalgıcı, bu düşünce | rao ri zihninden geçiriyor ve “Allah ii ön. ei eki ga ut lu dimdik bir kazak Mişondan ne istediğini sordu. Çaleret, iş aradığını, “muavin) — 3 bu Grigori S Seyi e- -— al onlar lie ei ipek diye çalgı ii Dd) e ne bağım küldür. İnsanm kafasında böyle bir idealin yer bulabilmesi, tez ni baya çur © kabili vada 'kadaş, çi Perle içindeki arslanlar, insan mıdır, ayvan mı? Kazak kz dı: — Ne manasız sual bu, elbet te hayavn, kuduz, yabani, yırtıcı hayvan, dedi. — Yırtıcı mı?.. Demek, yabani ? ha?.. — Sen kat'iyyen korkmıyacak- sm, şu köşede benim arkamda yer aldıktan sonra, ben senin yanın - dan geçtikçe, kuyruğunu maharet-| le oynatacaksın, hepsi o kadar. # # # Cambazhane seyircilerle dol * muş, ıslıklar, iin son” aşlam; Çingene m yi havaları altımda, maymunlar, ai lanlar, kaplanlar seyircilerin 5. - nünden geçirilerek teşhir ediliyor. Hususi demir parmaklıklar içine, zincir ve il lit şangırtıları ile ka * patılıyorlardı.. Mişon, Grigo: mandası altında ortaya çıkarı - Imca bol elektrik ışıkları karşısın ayi fena halde kamaştı, du- rciler müthiş bir çığ razi - esini gören orta yerdeki alçak tahta basamaklardan indiler, yü - g — üler. Mon ank ion ve ei düşürüp k olmam: e tan "arısnda, içinde ile başını iki tarafa ağır, ağır çeviriyordu. Sol tarafta bir demir kafes i- çinde daha üç arslan birza daha ötede de kalın demirler içine so * rdayan başk üğan ” murdanmaya başladılar, Çalgıcı demir kafesin bir köşe- sinmiş, eti, butuna geçmiş, ne olacak diye bekliyordu. Koca ka- fese getirip soktu.. Hayvanlar ba ğırıyor, yeyip yutacaklarmış gibi e öteye, beriye düşmanca sallıy: rl ise, şid - detle misk İri, korkulu Sala bütün bu gürültüler karşısında, hiç istifini bile bozmadan, fosfor gibi yan - makta ve api Mişona doğ- bi ıkça, Mişonun içinde elimi rl BE çeşidi kaynaşıp isede; Grigori hızla geldi. Zincirleri kaldırarak demir kafesi açtı, çal gıcıyı bir tekme darbesi ile dışarı çıkardı.. o kendini belli © > Mi. içi kiyma oyna le srtmdak deriyi düşürmemeğe, ge 'i, geri yürürken de müvazeneyi ailen çalışıyordu.. Grigori bu sahte arslanı da, üç arslanm palı bulunduğu 22 önüne getir- di ve içeri girm tledi., ın Di taş kesilmişti. Iz dişlerinin e ve e. derinin sallandığını hisse” debiliyordu. Bıçakla kafasını kes- seler bir e bile beri me- cali kalmamıştı. Grigori ise Mi- şonu hirpala mağa, Sikledlameğı) falso yapmaması için bağıra, ba ğıra yumruklamağa başlamıştı. Seyircilerin alkışları gökleri çın - Tatıyordu. Artık lke se çare ilen Sa ölü gibi sürüklene, sürük - arslanların yanına girdi; biz köşeye yıkılır gibi oturdu.. Ken i kendine: — u hayvanların üçü bir- den üzerime çullânıverirlerse, ak şam yemeğini benim yerime gali- Yazan: A.C. Hulüsi, bu son kelimeleri en di mate İm gibi ağzın an çi ve dertli bir m yeni bir sıgara da ha yaktı. m im bir sükünet girdi. Otelin yemek salonu cu sen Hulüsi boş bir yer e 'e Samimerin turduğu m ai bir boş a görünce gidip yi > snada sor, giriş köşe - pal mevkiine yerleşmiş olan en nd müt e dans hava çalıyord mi, ll alaycı seslerle refa kat ettiği keman, yemek salonu nu tango namelerile dolduruyor du. Bu ahenge arada sırada hafi we kahkahaları da Karışıyor nunda masalarda yemekter artan şarap şişelerini ih esin keyf içinde boşaltmaklı ü Tü NÜZ WE oldu; | meklerini bilmeyenler ise, işe ra kı ve meze il olan bazı HEHRGİRMİZ Birkaç ag de keyfi dansetmekte buluyord bir vE böyle bir, vazi neşesiz, bir insan bile denbire taşıverir , o da herkesin neşesine ri arzusunu du * ali ulüsiye de o ei bö; ie bir hal ariz oldu. Çün! ,, soluna ei di aramağa dı. Onun akta olduğunu görünce ellerile. kollarile işaret ederek onu yanına . Garson geldi," hislerin. galebe çalamıyan; olduğu yerde e ev kaynıyan bu müşteriyi aşağıya süzdü. na biraz | boza gibi oldu. Parmak larının u yakacak yi sonuna Sali içtiği sığarasını tab Bölem: 7| e z dedi. fü olarak NE çok #€ viniyorum Sami ime, "elini yavaşça çekti ey sea Hulüsinin parıl — “Size ne oldu, Hulüsi beyi birdenbire lirik hissleriniz gale Di © di.,, g Hulüsi bu söz€ hiç aldırış etin© di. Birdenbire hatırına pek ente,” resan bir şey gelmiş gibi Samimf! ii a “Hanım ği bei O here İ hareketi kendisini bur ediyordu. Başını kaleiripi zi” > bakmadı. Hulüsi sabırerziık — “Rica ederim, ziyaya bakı” nız!,, Diye tekraş etti. Samime asabiyetle güldü, or » yiyecek gibi, Mişonu ki ği kulmuş iri, ve homu: a$ka| ba onlar temin edecekler!., Di -| lanm içinde güçlükle söndürme '| larını kaldırdı, ve zıyayı bal ğ sağı bir sürdü, dudağını b bir arslan vardı. Grigori, Mişo -| yordu. lışırken beyaz masa örtüsü *| tı. Hulüsi yüzünü kadının yüzün! : Fakat, ben ço Tay ann nu bu arslanların yanı başındaki Aç ve zavallı çalgıcı böyle ka-) ne bolca mikdarda tütün külü | yaklaştırdı. Uzun müddet Sami * di. alir açlık korkusu aklma| demir parm. içine sokup üç yabani arslan ile) saçti vü sonra garsona dedi ki: | menin gözlerine baktı. Derinder gelince, vücudünü ermeni kilitledi, Mişonu deminki gurur ve| boğuşabilir mi?.. Bunlardan yal - r şişe inhisar şarabı ge ykm tetkik etti. ayi bif göğsünü ileri doğru çıl azamet, yerine, korku ve helecan| nız bir tanesi şöyle bir yan bakıp| tir. Gg ilin olsun, üddet sonra, moloğ — aFkat, ben “3 çeri kaplamıştı. ta homurdanıverse Mişonun kal - ime, Hulüsinin bütün ai özlüyor rMUŞ gibi bir birin de" : dedi. ram bir vagon > Peşimi bi duruverecekti.. Grigor, Ori) reketlerini heyecanlı bir alâka b. ay çk büyük. #m “| gibi her yeri zangır, zangır titri -| cüsseli, kuduz gibi homurdayan| ile takip ediyordu. Yüzünde bu “Siyah bi ir gözbebeği..., Ko yor, üzel sridak İri arslanı da getirip Mişonun yanı -| parasız müharrire karşı bir iyilik) yu altın sarısı bir çerçeve ş — Deri mi?.. grslan derisi kuyruk il na soktu.. Bu yabani hayvan, f0s-| hissi parıldayordu. “Her türlü a | de..., kurşunuye yakm bir 5 — Evet, deri. Bana bir ki sallanıp. dank for gibi ya olan i| kıl ve mântık haricine çıkarak) renk... ve esrarengiz, belirsiz, lâzım, sen ise, — Yapemil birl © Arslanlar cambazhanenin or -| Mişona doğru çevirdi, dik, dik| Hulüsiyi 'yaramaz bir oğlana) yü kurşuni bir kenar, H 5 merkebe benzi; tasma çıkarıp oynatırlarken, ya) baktıktan sonra kuyruğunu hızla) benzetmeğe çalışıyordu. Halbu *| den ince çekme bir göz içinde Kk asıl, eril mı e üzım şu büyük, korkulu arslan Mişonun| sallıyarak çömeldi.. Ah... zavallı) ki Hulüsi yaramaz oğlandan baş) bakan altın , yeşil bi o — — Sağır mısın, bir arslan el üstüne atılverirse.. Bu korkulu dü| Mişon, zavallı Avramoviç.. Ne ka'| ka her şey olabilirdi. Fakat ba | ne. Müsaade edersehiz gelecek r0 # kifayet etmiyor, sir- m arasmda, çalgıcının aklr| dar zorlukla nefes alıp verebili - zı kadınların hali böyledir: manımın kadın kahi i > id sig lâzım diyorum, anl büyüklüğü, yahudiler) yordu, esir son yak) © Kendilerinde hangi erkeğe kar) ederken sizi örnek alayım.,, Akşam saat beşte gel, lşmllkariii arslanlarla boğu - ik adamakıllr ii “İşt henüz tamamile belirmeyen | | Malümatlı olduğu kadar tecrü piri belki işa çaresini bu - kurtulduğu geliyordu amma, | gr için, vii iel arga kadar küçülmüs| bir alâka duyarlarsa, onu birer | besiz de olan Samimeyi teshir e o, bir peygamber değildi. Aç, za | bir sinek gibi büzülmüş, karnı, ka| erkek RR benzetmekten | Yaek için bu kadar söz kâfiydi Gülgie sevine, sevine dışarıya e zavallı bir çalgıcı olduğu için| fası ciğer ve barsakları, sırtındaki| hoşlanı dın o kadar kendinden geçti çıktı, akşam yemeğini temin et *| büyük Allah, onun dileklerini he-| arslan derisi ile pa sanki iki ia Hulüsi k cevap bulama” Bari ısmarladıktan P tiğine artık kanidi. men saatinde kabul ediverecek mi| dirhemlik bir hamur olmuştu. Kar) sonra manası anlaşılamıyacak bir) dr. Zaten cevap vermek istemi ».. şıdaki arslanlar ilen bir sel) ümseme ile dedi ki; yor, hep karşısındaki adamı di Provada Mişon, mat çi man yarabbi.. Mişon bura “| dırışta onu yutuvereceklerdi. we e ne olursa olsun! Va | Jemekten zevk alıyordu. j İİ eleyin yordu, 8 arkaya dan kurtulup, sağ selâmet sokağa| Ölmezden önce, gözlerini bir EM di beyle buluşup konuşa Kadının bu hale gelmesine yak ve elleri ile geri geri Mi bir fırlayrverse! Açlığı da çoktan| kere İyi yukarı kaldırdı, bak | madım. Fakat tesndif bana o ;| Ki yalnız Hu pi tuhaf bir er” Kğ ı amma, açlıktan me” üre için, o, akşamyemeğini fa-| tr. müthiş manzara idi 0.. Bu nun yerine sizin gibi cazibeli bir kök olması > calsiz ve er ipa mani idi lan tn Dari gürültü, alkış ve korkular) yelek gönderdi. Vaziyetin böyle) du, ihtimal ki, kocasınm ani. bir” En güç gelen şe; Di aralık, yila, bir gök gü-| arasında koca arslan da, aksi gi -| |. şekil yes ıma ak üzülnür ire Jtanbuldan İebeme ve. natabilmek için yaplmas icap e) rültüsünü andıran kalın sesile ba- NN ona bakıp duruyordu.. Mi- yorum, Ya yüzden koc da şüp ş den bazı hareketlerdi. gırarak mantar tabancasmı hava” fası tamamile durm a dü mesi a ayrıca 1g Bundan başka, deri hakikaten) ya boşaltarak, elindeki kamçıyı MS pa ölmek üzere m cu a 1 ye tesir : iyordu. wn — büyük, onun vücudü ise küçük ol-| şklata şaklata cambazhanenin or-| oldi yeli hissedi il ANA, ye sordu . Huli direğini im *İ — duğundan sean adamakıl.| tasından demir kafesiere doğru| aza 1, du- du, ben avucunun içine ii © rgöze çarp du. pini ğin elemi gayri Mi şöyle dan gil al lâfımı işitin-) dr. Y : grigori, iu unlar, e ire kaplan:| bir mırıltı çıktı: ce, dile Bu aralık garson geldi. Masa * © dişlerini ör tir k Miş lar dal oldukları uyku - Hey, Ar büyük Al da pa arkadaş, sa -| nın üzerine iki şarap bardağı ke © —Ben sana demedim ni? Sen Sar aşma çeşit, Ze yakkal lahı, imdadıma yeti; “İ kın sen de yamak olmıyasın?!.| du. — arslana değil, merkebe, bir Kaf - le bağrışmaya, ulumağa, ho” a ik ağzın - Çeviren: M. Necmettin Arkası var; ik BE eğ ii iy liz iğ Siz e dö iyii iie 4 ali di sebili el

Bu sayıdan diğer sayfalar: