İİ HÜNLER | Ka mmm ERER Böle - 26 EEE r ve buz cehennemin- den çıkan askerlerinden « Çok uzun süren bu sefer de ne r için yiyecek, ne de hay - in için ot kalmıştı. Baştan ba Şi in donmuş bir kubbe gi * görü, nen gökler altında gecele- İN öldürücü soğukluğu taham - pü edilemez bir hal kl Bu İn beraber her tarafı saran ö“ ! tehlikesinden kurtulmak için! ek, yine yürümek, daima yü ül mek lâzım geliyordu. Niha; ihayet Çiçinin askerleri bi (İl Sün bu kar ve buz cehen | İtuldular, Ş Şimdi veriri “ie te (Volga) nın şarkına düş alar uzanıyordu. Günlerce lar böyle geniş meralara tesadüf ei hepisinin ruhunda sevinç uyandırdı. Günlerce ö. düm tehlikeleri ile pençeleştikten Sonra, nihayet bir mucize yi ve refaha kavı bu rce insanın göğüslerinden ne ve sevinç sesleri yükseldi. | Fakat bu zavallılar böyle bir * Üenbire sevinmekle aldanıyorlar 2) DE ii, u sonra ye an Çin “dularını. görün: endileri de U vakıt e ği kva, inin askerleri yeis ve ü düştüler. ı Filaki bu nihayetsiz zorluk (| #v içinde yaptığı seferden sonr: | Çiçinin yanında kalan askerlerin Mikdarı üç bin kişiden ibaret idi. &isi yollarda, dağlarda, dere - in askerlerinin her türlü teçhi - ve arı yerinde idi. Adetleri itiba- © de yüz EM daha fazla ve da b kuvvetli 7 bir. iğ Çiçi i için aşkerlerine hücum etmek an vk bir delilik olurdu. Fakat gel eri yerlerden giderek geriye dönmek de başka türlü bir delilik “di. Onun i için bütün gözler Çiçi Ye S doğru çevrildi. Acaba Hünle tin yemi için tema atıl Mış olan'bu fevkalâde cesur ku - andan ne diyeceleti? Çiçi b biran ismi önüne eğdi. Gözünün bakış İN tından onun da yeis içinde oldu pek iyi görüüyordu. Sonra Çiçi ani bir hareket ile düğün kumandanlarını, zabilerini yatına çağırdı. Uzakta, ufkun Yet bulduğu yerlerde görünen Çin ordularını gösterdi. Bundan “öhra kısa emirler birbirini takip üzerinde olan silâhları atmıştı. e yüz Bi bir kırbacı kalmış - Çılgın bir hidet ile harekete ge da n askerleri şimdi Çin orduları üzerine gidiyordu. | sürmedi. Hün sü Miki La gelince, o, & ila inden ancak birkaç danesi) a | Çin piyade saflarına kadar ileri leye bilmişti. Orada e ln öldürülmüştü. Diğerleri ise da ha yolda iken Çinlilerin okları ile yaralanmışlar, aci feryatlar için . de Gi yerlere yuvarlan “ in Vakra Çiçi kendisi yaralanmış değildi. Pokat elindeki kırbacı ile se başma ——— Bu çi m kadar Çin inin üze * rine atıldı. Tual ei bağla dılar. Sonra ti geldi, uzun ere bilyin çekti, Çi. tan Çinliler ile birleşmiş olan Hün kabilelerine mücadeleye girmiş o” lan Çiçi, bu suretle şerefsiz bir e er can verirken ra kibi Huhanzi ile Çin imparatoru arasında resmi bir ittifak yapılı - yordu. İki milletin dostluğunu tak viye etmek için büyük bir mera * sim hazırlanmıştı. taraftan ye uni karşılaşmışlardı. Burat ünler çadırlarını kur - muşlar, Çinliler kenarları ipek * lerle işlenmiş tahatadan pavyon - lar yapmışlardı, Gerek Hünlerin, 8 gerek kellik en yüksek saray hk e birbiri Rin kurulmuş 0- lan bu iki debdebeli kampın or * tasında yer ve göğ ilâhlarıma, gü- gerek Çinliler tarafndan deli olan - lar büyük bir sofra etrafında va landılar, Davetliler Pe iz en nadir İLERİ Sofrada oturan davetliler ara - sında gerek Çin imparatoruna, &€ rek Tanjuya ikinci derecede tabi E © ge 4 © nsup olan bu krallar, beğler, vezirler başka bir ilden konuşuyorlardı. Bu suret * le sofrada men fazla dil kul. lanılıyordı Bu bileni eyi bir merasim den ibaret değildi. Otuz asırda; l ii iki millet bu sofra et - ELİ batışıyorlardı. Birbirleri * luk teminatı veriyorlardı. Onun için bu dost - luk teminatı yalnız iki taraf ara- sında bir sulh ve dostluk muahe * desi imza edilmekle de kalmıya - caktı. Çin imparatoru en güzel bir kızmı Hün Tanjusu olan Huhan- ziye verecekti, (Arkası var) "ZEKÂT VE VE FİTRENİZİ HAVA KURUMUNA VERİ! mineli ing eş li Ulus'un Dil yazıları mağ m RR Ka m A SES - SUS Konson Diz Pekarski akut dili lüga- tindeki an sözlere ie s, (eski Türkçede) Yıs — arm demektir. — Sas, (eski aş Ya- > — gizlemek manasına — Sas, (eski Türkçede) Yaş EN Bu örnekte Yakutça finin başka Türk lehçelerindeki| ! “y” yerine geçtiği görülüyor. 4. — Sâs (sağs) — Yaz, jaz, ças — ilkbahar demektir. Burada da Yakutça “s” nin başka Türk Mühen ri he yerini a rl üyoru: 5. — Sem Yem ebildiğimit yemdir). Burada “y — s” müsavatı göze Garde — So — ho: korku nidası, z — Sısık — hıhı (hihi); Sâ- vi — hâha > nid u iki örnekte de “s — h” mü- bei e 8. — Sesen — çeçen — şecen — hikâye, yali rivayet Sesenneğ - anlatmak Ai, 55 görü üşm Buradada “ş, s, ç ei vardır. ot: I — Güneş - Dil teorisini izaha çalışan notlarda görülmüş- tür ki: (V. - K.) formülünün ba- şında hangi vokal bulunursa a olsun, a- mefhumunu temsilen onun yerini gri Pekarski'nin “Yala dili üya: t”deri" b başa Tür dan ler - rm “s,c, ç” ve “j ile şebadülünü açıkça göstermektedir. £: 2 — Güne teorisi- nin kelimeler üzerinde “tatbikat e yapılırken düşünülmesi muhteme! bazı tereddütlerin izalesi için, derhal yukarda işaret Deriği konson İk göz ön getirmi fidir. ktayı, hep bilinen baz kelimeleri semantik bakımından düşünerek, izah edelim: Ses, Il. Söz, söy, soy. suy; II. Sav; IV. Say; V. Saz, caz. 1. SES Kelimenin etimolojik şekli şu- dur: (2. (3) (eğ -- es -- eğ) (1) Eğ: ana köktür. hi rn 8: (. - 8), ektir. Merkez den mi uzakta sada mefhu munun ye vi eder; yani “ego” dan, "ten gelen bir mefhumu bi tebarüz ettirir u tebarüz edenin adını koyan, onun anlamını tamamlıyan da (3) Eğ: dir. eğ— eseğ — seğ) : insanın düşündüğü- nü hariçte herkesin kulağına gi- decek kadar aksettiren bir mef- humun ifadesidir. Kelimenin eski Türkçede gm masin budur. Ke-! imenin tari lanan lir ie çok eskiden garpta Avrupada tesadüf ettikle. ri yerlere bu orijinel Türk kelime- sini şu şekillerde hediye etmişler ir: Buradn — Bugün Alman namı altın “s” har-| taraf gi 5 — KURUN 111. KANUN 1935 m— Sömikok fabrikası açıldı (Üstyanı birincide) direktörü Esat, ve Zonguldak Halk Partisi başkanı Mitat birer söylev verdiler. Bu söyler halkın alkışları arasında nı Celâl Bayar nutkunu verdi. tikla sonra İstiklâl marşı ir - sında kesti ve fabrikanın büt aks harekete getiren düğ me; ı. Düdük sesleri, alkış - lar arasmda fabrika açıldı. Her ezildi. Bakan bütün iş sa - mu b haları, çalışma duru izahat aldı. İşçilerle alâkadar ol Ki ve kendilerile görüştü. Fabrika- da halka ve ameleye büfeler açıl. âl Bayar öğle yen neğini| asit fabrikasmım a : çılma renin Ekonomi Baka - ni v Bayarın söylediği nutuk ş g g “Se evgili vatandaşlarım ; “Cumuriyet hükümetinin birin- 7: beş sehelik vo tri programı - dahil olan inci Türk Antra- istediğiniz mi malümatı salâhiyettar arm m dinlediniz. a bir Ki milyon lira ill gelm i ka isle altmış bin. ikin ik dadır. Memleket müdafaası iç An vaffak olmuş bir i SN cak memleket vr . büyüklüğünü hes EA bunu bir ilka Düşü; siinmeli k ki memleketin iy ta taraflarında odundan daha köt ei Yer Türk kömürü ayni zamanda ucuz be-| unu temin et - tiğ mize karşı vazifemizi yapmış sâ - yılacağız, Bezi e kömür sa- emmiyet ver v— kizinci il başlar. Bi kö mür sanayiin: nde daha ik kademe: uriyet re - jiminin seksen senelik hayatı olan ei yaptığı işler söylenmeğe uriyet havzayı teslim al - dığı eli istihsalât beş yüz bin u. Cumuriyetin kaç ei ol. duğunu biliyorsunuz. Bu zarfında İs stih: salât iki milyona e ir meselesini sure- ti kat'iyede Türk milletinin Mn mi menfaatlerine göre halle: giz ve Türk milletinin içtimai N medeni ağ i aha ziya e yükselme için bunu yapmağa me Fabrika bize çok büyük mik la ümitler veriyor. yi da yanarak. e hsa — arttırması ve bunun inşaatı büyültmesi hakknda ae la görüse- rek karar almış bulunuyoruz. Ge lecek ba a 60.0 000 tan yani ses çıkarmak” ş de; 2. — Fransızcaya: “caus (koz) # er” olarak. Bu son sözün etimolojik şekli - (eğ es eğ) rcada —o olduğu düşünülürse; “zag” ve fransızcada - ana ki (8) sini (k) şeklinde muhafaza ederek - (koze) denmiş olduğunu kolaylıkla anlıyabiliriz. bu Türk kelimesi, Türk ağzında tekâmül ederek “Ses” şeklini al- mıştır. İşte yukarda gösterdiğimiz. onson e. manası son müte özünde gö- da mevcudiyet gösteren insanlara “sag - - zagen öylemek, rülür, Sözün” e intişarını (Sonu yarın) luk kapasitesi 120.000 tona çıka » rılacaktır. Buna memleketin ihti- kımından da o kadar ihtiyaç var- fabrikayı bize İş Bankası yapmış ve hükümet İş Bankası- u işi bir vazife olara! vermiş” ir İp Bankası Büyük Atatürk'ün yüksek kudretinden ilham alarak lunmak suretile mi illete ehe olmuştur. Bu onun yüksek İ asmın bu şrarı milletine karşı hizmet etmek mü- kellefiyetn li yapmak suretin- e tarif olunabilir, Bize; verdiği Di modem ve yük: yesini ve bu Mi yüksek kiyas el kadaslarımın isimlerini hürmetle y erim. İş Bankası he e at * tığı zaman elin esele « rin istihsalâtı 100. 000 tandu Bu mikdar bugün 400.000 ti mıştır. Ki kıymetli rakam olduğu için söylüyorum ve onun İçin bu a un üzerinde durmak istiyorum. anın seksen sene. lik hayatı mazisi üzerinde bize en el örneği (o veren şüphe yok ki milli pala -İş Banka - sı olduğ istiklâl için ençok ümit veren de ie onun faaliy ye * ünhasıran memle- ket kili) liga için kur - duğu ama enstitüsü bu di .Sondajlar müsbet, netice ver - takdirde. kı; i “buluş! Türk milletine ma e e teb- şir SİMePe Şimlidik daha ziyade tafsilâta ( girişmeksizin Türk mühendislerile arkadaşları- mm. mesailerinde muvaffak ol - makta olduklarmı tebşir ediyo « « 8 gi Bizim sanayi kurmaktaki kuv- Miyim teşkil eden an milliyetperver.ameledir. A- meleri zekâsı, amelenin Gn di iş üzerindeki ihtisası muvaffakiyet için en birinci bik dir. Amele niz iptidai madde ye - ea ir, Bu gör - vardır ve bu kadar anasır bir zin muvaffak ape zâfı kalpten başka bir sey, a seti kurtaran, hepimize saadet, refah, ümit bahse den Bü“ yük Önderimiz bu işleri büyük bir alâka ile takip etmektedir. iyet İnönünden emir aldığım ken arkadaşlarımın yüzlerinde gördüğüm sevinç milletin sevin - idi: nazarımda (o endüstri Milleti, Yaşasın Onun Reisi, Ya « şasın Gümüriyet!y ld ak me bir 9 İ AE