(yum 5“ KURUN TARA - EM ŞEY lg bl EEE Saşe ke öl KANUN Hikâye İma Anibal elindeki zarfın kenarı * nı yırtarak içindeki mektubu a * sıp 0 okudu: “Karınız sizi aldatıyor. Bütün Şünteden esl Kurtulunur? — Ben anneme gidiyorum. Ge - çigirsem yemeği ye. Ne yapayım? Şu BAE kğ rötar yapmadan e demiyorlar. Diyor ve 2 gidiyordu. Sonra yahut bundan istifade etmek is -| pek giç geldiği zaman tuvaleti bi teyip istemediğinizi soruyorlar.) raz bozulmuş, gözlerinin altına si ana kalırsa etrafı iyi iri yah çerçeve geçmiş bulunuyo: ipi si , göz OYSUNUZ Her gelişinde Anibalin hiç de h diyemem, Sm rinde sizin F) şuna gitmeyen bir İngiliz tütünü çin hoş bi: kokusu da beraber geliyordu. Kay ğil.,, İmzada mi sin iyilik yapmak isteyen bir di Anibal bir il saniye m eder gibi pere Sonra omuz larını kaldırara — Adam sen zi dedi, imzasız bir mektup. Saçma! Karımı k kanan biri tarafından yazılmış. yi yırtıp an attı. Ar tık bunu hiç düşünmüyordu. Fa * Nin geldi. “Anibal ilk defa olarak Şüpheli gözlerile onâ bakarak dedi ki? — Nereden geliyorsun? — Annemin evinden, Sen onun la darğınsın. ri için birlikte gidemiyorum. Söyle bakayım, kay nanana küsmek doğru bir şey mi? — Öyle ama daima geç kalıyor Bunu söylerken bir ingiliz tü * Ka yet alarak yüksek sesle dedi ki; PR yavaş gitti * nim İ- çin bir otomobil al , o zaman da ha erkek gelirim, Anibal başımı eğdi: e artık bu bahsi br rakalim, nanası ile arasr açık olmasaydı. Bu işi anlamak kolaydı. Fakat bu kadının evine bir daha ayak at * mamak için yemin etmiş bulundu. Şimdi bu yemini nasıl bozabilir * di Kayin anası olacak kadın o u il âlem önünde kepaze etmiş - ir daha onunla konuşurmu Bir akşam artık dayanamadı. Yalvarır gibi bir sesle karısına de di ki; — Nin, veri aldatmadığına ye min eder m İrsei isin kıvrak kahkahalar güldü. Anibal bu defa in baş eği, Aradan günler ge ir gece eve gelme * di Sabah alel Kocası merak tan ve hiddetten yerinde duramr İk Fransızcadan e mamıştı. Netekim ertesi günü hu susi polis detektiflerinden Oskar Kukurdeye başvurmuş, kafasında ki şüpheleri anlatarak, karısını ta ip ile ikati bildirmesini öy tüler. le çekine çekine sordu; saat beşte karmız, Sen Find kida idi. Beşi on ge çe bir e sani —E, so — Genç Yi koluna geçti, bir taksiye bindiler. Memurum da he men bir taksiye atlayarak takibe koyuldu. Repüblik sokağında bir otelin önünde indiler. Memurum, arkalarmı bırakmadı. Ve bir oda ya Be gördü. nra ne oldu? eg araştır, malarrmız RE cak takip ettiğimiz kimsenin minle nereye gittiğini meydan: ei Alt tarafı vazifemizin dışındadır. Anibal sinirli sinirli yerinden alktı. olmadı. Ben kat'i bir sey AR Halbu ki, yine şüp heden kurtulamıyacağım! Diye bağırdı. yordu. Nihayet genç kadın geldi. Kendini tutamıyan Anibal sordu: — Nereden geliyorsun? — Nereden mi? Ne demek is diyorsun? Yok, böyle göpheere k yaşamamız kabil olmıyacaktır. — Hayır, ne münasebet! Bir kaza, falan diye korktum. “Yalan, böyle bir. şeyden kork - Papa yeni para bastırıyor Papanın Vatikan hükümeti bir ay sonra, beheri yüz liralık 2000 parça altın para bastırıp piyasaya ıkaracaktır. “ araları antika meraklısı kolleksiyonerler derhal satın ala - » rafı Evet e sonra bu mesele üzerine bir şey söylemedi. Lâkin “m dakika onu düşünüyordu. Nin enüz genç , güzel yüzüne bakan yi çekecek kadar sevimli idi. ndisi ise bazı vazifeleri ih * kilo Grafitin 17 — İk: Posta T. T. binalar ve levazım dürlüğünden: İdare ihtiyacı için 5760 lira muhammen kıymeti bulunan 12000 incikânun — 936 tarihinde saat 15 de kapalı Namık Kemal dün saygı ile anıldı Vatansever şair salonunda yapılan ihtifal Vatansever şair Namık Kema- il va 2 -E e 5 “ © iyük şairin resmini taşıyan rozetler takılıyor- u, Salon o hmcahınc dolmuştu. Tam saat 17 de İstiklâl marşı ile Cahit kürsüye çıktı. Büyük şairin hayatından, şiirlerinden hürriyet- severliğinden bahsetti, “Namık Kemalin Bekir Ağa isminde Türk oğlu Türk bir zatın oğlu olduğumu annesi Arnavut olduğu için zaman, zaman Kemale Arnavut denildiğine, Kemalin Arnavut ol- mayıp Türk oğlu Türk olduğunu) * heyecanla söyledikten sonra sa- Keçi büyük bir alkış tufanı kop: g iirleri okundu, sonra A- tatürkün vaktiyle Namık Kemalin Bay Ali Ekrem ihtifale gele- mediğinden gönderdiği mektup Üniversite alebesnder. e ta - nd hatsızlığı e e . lemediğinden özür dileyerek say- larını sunduğunu bildiriyordu. Bundan sonra Darüşşafaka me- zunlarından İbrahim büyük şairin “Değişmez irani vardır, atar kır eşya mı için o Universil€” ni ve Türk talebe birliğinin seyahatindeki A ın harap bir ç da söyliyerek sözünü bitirdi z kasından b m bayi a Esiri aşkın olduk, gerçi Bunu Kültür müdür leri takip etti. O da K ziyetlerinden, ahlâkmdan, Namı! ateş ilya gençlere!,, AP indi, çok alkışl: nra Yüksek muallim eller Bahadır, isik Kemalin bir “Murabbâ» Hi 5 Ee ri 5 ? iy Peyami Safa kürsüye çıkt" yük vatanperveri heyeca! ik güzel bir nutuk Kasidesi,, ni okudu. Bundan * ra hastalığı dolayısiyle ih! gelemiyen Şüküfe Nihalin Nar diği lerek şairin edebi hayatını alkışlandı. Tea e > e nisti. Bu zarf usuliyle eksiltmesi ge başlıyan şiiri e? çok-ali i * İri i N in ama oldu. Şartnameler Ankarada Levazım Müdürlüğünden ve Beyoğlun- | landı. İl onra kürsüye Takvim imi kğ | kileri sonra ani ae peşini br *İda Posta T. T. keyi adil Ayniyat Muavinliğinden her gün | çıkan Edebiyat fakültesi talebe-'İ Gün doğuşu 707 708 ||! rakmamaya, hakkında öteberi|parasız olarak v sinden o ie ürri il b v4 “ e i i malmat almaya karar verdi. İlk kliler 432 enden iiiaret ger detsiintinEiiz ri vatan âşıkı Kemalin istipdad Öğle namazı 1204 20 | işittiği sözler canmı sıkmıştı, Me: İvezne a k Ba En kini, işe Kemalin “Va. Ikindi namazı 1498 Vi selâ: Nin hiç lüzum olmadığı hal ni GN ile şartnamede yazılı sadik ve teklif itirler tan Silistre,, isimli piyesinin bir ee namazı ii iyi | de salı ve cuma günleri, hem de/ni kanuni tarifat dahilinde zarflayarak ve mühürliyerek tayin olu- rçasını ve şairin nasıl sürgün €- İÜ imsak 529 3g öğleden sonra al yapıyor. İnan tarihe rastlıyan Cuma günü saat on dörde kadar Ankarada | dildiğini de anlattı. En sonra Ke-İİ Yılın geçen günleri| O 346 i : Gayet kri rek saat altıya Posta T. T. U. Müdürlük Mübayaat komisyonuna tevdi etmeleri ilân | malin gençliğin ruhundan, kal- 2 eli doğru olunur. (3525) ((7629) binden, kafasından silinmiyeceği- kahvaltı bana öyle yaradı ki. rada develere binmek.. (Keops) ehra -| mıştı. 3 dı RK dı ? | İskenderiyeye vardığımız zaman | mun her biri birer oda büyüklüğün. — Evet, Si ra a ii damarların irmi ul tırmanmak, oradan © Dedi, 2 ji kun ii aktığını duyuyordum. aya doğru bir bakış. İhtiyar Mısır, la, B Aşk, Macera ve Hayat Romanı ği Yazan : Kadircan Kaflı tün gün eg oiyeka : da, eki kaptan nın - camlı güvertede ka me ta va akıntılarından uzak köşelere gö - türüyor. — Kendini yorma.. Üşütme,. Sonra e yaparız..? Diyor, O zaman gn ürpermeler uçuşuyo: Anlıyorum ki, onun içi yn m umduğumdan daha ” titriy Ne derse yapıyor! Genç bir annenin ik ve kuvvetli e kendisini bırakan uysal ço- İbi mes'ut ve korkusuz yaşı - Şe derinliğinde Akşam olunca yanyana olan ka - maralarmıın önünde ellerimizi sr » kıyoi me ldakierımi a o bana elini veriyor? Bölem: 64 — Şimdi ui kadar,., Yorulmak iyi değil... e eskisi gibi dinç ve sağ- lam değilsin... Diyor, Onun ellerini avuçlarıma alarak si- kıyorum; öpüyo; Ka engi ve ee bir saf i- çinde vileudün ün güzel harekeli büsbütün güzelleşiyordu. Her ha onun kadınlık * tarafı en önce e çarpıyordu. Onunla geçireceğimiz del vr nerek çi mi es yoru endi im taskin bir ay inme, .bi aşk ve hayat ufku- na doğru yola vw buluyorum. .» Radosu çoktan rsi Cenuba gittikçe hava o ısmıyor, güzelleşiyor, deniz duruluyordu. Deer arkadaşlığı, deniz havası, yi ya gele iki öğün yemekle üç ir faytonla küçük bir ge- zinti dap “iy Sonda ilk trenle Kahireye gittik, da bir kapı vi hemen kilitledi ve anahtarını kendi si ğ ldi, unu hoş gördüm ve gülümseyerek öl Dışarı çıkacağımız zaman ona de- dim ki: — Çarşafla gezmen güç a bal zaman iel yerde be olamı ruz. Bizi burada kim tnyacak? "Da. ha serbest olmak istemez misil DR razı olmadı, Ya kandırmak için zorluk çek- me 1 iğ İngiliz, Fransız, Amerika- Tı, Alman İtalyan ve diğer milletler - pek çok insan vardı, Bunların a- dolaşmak Biz de rai © ps a gibi giyindik. Üzbeki b yede bir konser. Operada bah Şermin ebramlara iliş. 0. z 5 “e! g oç - 3 ” gs 3 » g tan şimale doğru gittikçe genişliyen zümrüt gibi yi NE, tris) in zafer alay - larını, bi “Nofriin masalını ha- tırladım. Deniz kenarında bıraktığı mız İskenderiyede (Kleopatra) nın aşk gecelerini gözlerimin önüne ge tirdi, E Hepsi de hiç ölmiyecek e didin- m vuruşm e ği kırmışlar, sev - ler, ve en Sonra şu ei Ga ra, lar e il işer Li gi ve bütün şu var- lıkları Tarama esiz aşktır. Leylâya bu; di annelerimi - zi peri masallarma akel an - Tattım, — Ölüm, fena şey... D Bu sırada ehramların ilerisindeki bir köye doğru bir delikanlı ile bir ih- kr Er e dinç ve gü- ve irpul bacakla larını sürüterel Sia üstünde yürüyordu. Ona bakarak cevap verdim: — İhtiyar olup da ölmemek daha fe. na. Ki Leylâ da benim baktığım yere bak-İ t, ona hâkim eğri na yüksekten baktığımız günl dir, j mu onun boynuna attım? — Şimdi, böyle ya ve ne il değil m 'akat, ne em insin al di zaman ölseydi, Her le” wi korkusu!.. Sen hasta iken baş Yi”, geçen geceleri hatırlılorum, ne ve kunçtu onlar.. Ne fena saman l lâ içim titriyor ve “ya ölmi pe geç yı Onları unut, Leylâ!,. pl ari in ki şimdi çok daha a En”. 1 havalar en yüklü , bil rgalardan sonra olur. Yeni # naklar ve eler başlamadan günü big Miri vie yüzle .. kenari! Nil ovasına baka! bülhev)) İ ağ ye ve döndük, Benim oda