yp 5 — KURUN 511. TEŞRİN 1935 — Tu Neler Gö oktor Tavsent, se Rozvelt bu hale dair olan fikir eğ bambaşka fikirlerini tesbit vi an seçim yapılıyordu öm memnun oliniyaklar) kendisini intihap ettiler, İlk zafe- tik - Se işlerde bir kabiliyetsizlik görü- ordu. Cumur Başkanın başka türlü yapamıyacağı daha iyi anla. z #ldı, TEŞKİLATI ESASIYE KANUNU Ühcede söylediğim gibi Roz - Vet bir diktatör olmasını bilme k di a olamadı. Rakipleri ağ . hiran umuriyetçiler ve demagoğ r m bizm olan Wil Mliyam Randolf Sarst her gün-kerdisini bolşevik vaka faşist olmakla suçlandırı - “lardr. Ne hata! Ne kötü duy - Ey) emeli, parlemento yolile, a: n ti ini tatbila- vali iyi bir pe ii de fran. masonlar oldu a Bu sistem patronlar ile müs ye emler arasındaki münasebet biz sosyal adâlet bakımından az derecede tesbit ediyordu. Bu yz azâ bunu, faşizme doğru adım diye ilân ettiler. İ ay kiki l4r başkan ne ire Bu dokuz ihtiyarı, birkaç ku etli hodbinin menfaati için ki menfaatin ne hale geldiğini ötmek ö üzere, tecemmü kampla ii ve al Şok ipe gitme - u mesele ortaya ince izli teşkilâtı esasiye öğün n yeniden gözden geçiril - biliriz EE milletin reyine başvura- dn mağ'lâbiyetini itirafetmiş mm dilediği e muvaffak na sebep olarak böyle bir ikacılarn See gös- Ve pek âlâ diyebilir ki: Ber a kötü arzularla kar- ş olsaydım muvaffak o- çile ii mi belki de demokrat fi | aılığın bir ifadesi olabilir; im Amerikada -İservetlerin yeniden taksimi 2 rdüm? Amerikada Bikerisi Beklenilen mesihler: Radyo papası, rvetlerin taksimini istiyen Sinkler ve radikal vali.. zar etmek zaruretinde bulunuyor- lar, Bununla beraber, Birleşik Ame- rikada, bu beklenilen mesihler ek sik değildir.Meselâ “radyo papa - sı,, denilen ve “sosyal hak cemi - yeti,, ni canlandıran Per Kulin; için bir plân yapmış olan doktor Tav. sent; demokrat kılığına giren sos -İ yalist Upton Sinkler; Minezotanın “radikal,, vâlisi Floyd Olson ve bir de La Follet kardeşler vardır. Rozvelt şükretzelidir ki , ken - disine karşı kuvvetli bir muhalif- ler grupu toplamak kabiliyetinde olan biricik adam Huey Hong ki tillerin kurşunları ile ortadan kalk mış bulunuyor. Öteki “hasimler,, in hiçbiri ona karşı çıkacak bir — istidadında değillerdir. le ralarında anlaşmanın imkânı da oktur. Bir üçüncü parti vücude getir- mek fikrinden çok bahsediliyor. Bu nasyonal plân üzerinde hiç © zaman gerçekleşmeyen eski dir rüyadır. Huey | öle liken ilikği. le. retle Ve bir türlü kes- tirilemiyor. Eğer bu “Demagog lar birleşmek kabiliyetini göster- mezlerse bu vaziyetleri yakin se - çimde Rozvelte büyük bir zafer kazandırmak için pek güzel bir fırsat olacaktır. Hattâ icabı ha - örüşmede bulunduktan sonradır ki şiddetli hücumları yavaş yavaş hafiflemiş- tir. Bu hale göre 1935 da Cumuri yetçilerin iktidar mevkiinegelme- leri ihtimali bitmiş demek olu - yor. Bütü: el fikri de bu merkezdedir. Hooverin halkçı ol- maması onu göldür zim. Şimdi Cumuryietçiler, boş yere se ime gösterilebilecek bir namzet aramaktadırlar. Henüz bulama - dılar, galiba bulamıyacaklar da. Başlıca şefleri birçok finans re - zaletlerine bulaşmış bulunuyorlar. mağa çalışıyorlar, Hanri Ford bir yand. ip partide disiplin altına giremeyen Al, Smit'in adları ileriye sürülü - Bu sonuncunun kendi etrafı - na bir çok ortodoks Cumuriyetçi- leri toplıyabileceği umuluyor. F: kat bunların hiçbiri ciddi değildir. Gelecek yıl Amerika yine Roz - velti sececektir. Bu, Rozveltin di- lediklerini vücude getirmiş olduğu | için değil, belki onun yerine daha fenasının, “hüriyet,, ve “demokra- si,, maskesi e e bir banger - ler diktatörü gelmesinden korktukları ii | & Habeşisianrm içyüzü © . Büyük bir y bir yağmur - memleketi beşistanda İmparatorun askeri ve misafirleri her nereden gelirse ahali beslemeğe mecbur dur. Siz İmparatorun misafirisi » niz. Ahali vazifesini yapıyor. Ben bunları e etmek iste medim. Şöyle dediler — Bunları ahali Le » kat İmparatorun malıdır. İmpara' torun adamı geri çevrilmez.. Bu na doğu denir, Kabul ettim, fakat hepsini as kerlerime ik ettim. lıyamıyacaktım. Mu — Habeşler göz değmesinder korkarlar. Karşılığını verdiler. Tevekkeli değil, su istediğim Karsa karargâhından sabah er- ken yola çıktık. Saat 12 de büyük zi Çe a verdik. Buradaki ağaçlar birer ce ağacına benzemekte idi. Üzer- lerinde kanarya, karatavuk, bülbül en görmediğim bir kuş, piyano rulduğu vaki ses gibi piyo, piyo diye ötüyordu. Saat bire kika sonra orta yokken birdenbire hava bulütlaş- tr. Hafiften başlıyan yağmur her saniye şiddetini artırarak bardak- al ler sırsıklam olmuşlardı. Yanım - dakilerden birine: — Bu askerlerin hali ne olacak, hastalanırlar, dedim, Gü ii z günde beş defa eya Bi 7 kururuz. Buna alışkınız Yağmur, dinmediği için biraz son ra bazı Habeşler, kaplan derileri- ni çıkarıp başlarına oturttular, Bu nu yapmayanlar d Yağmur bir saat sürdü. Bu müd det zarfında katırcılarımız hayli yol almışlardı. Onları otu bol bir yerde katırları otlatırken bulduk. Buralarda yolda hayvana yem ver mek adeti yoktur. Nerede otlu bir lir. Hayvanlar karınlarını doyu - ta bir tepe üzerinde karargâh kur kurd, sırtlan ve bunlara benzer bi yola rastlanırsa orada mola verir rurlar. Buradan sekiz metre uzak:| duktan sonra bir müddet, gece irçok yabani hayvanlar etsafı - mızda dolaştılar. Fakat bir şey ya Yekka karargâhı Ertesi günü 17 mayistı. Kahve oğa laklarımız* yea fakat bu a) sid Habeşli suyu veriyor ve yü” Habeşli bir kız tipi züme muşambasımı örterek kim -| |. Gobi vii senin n görmesin mani oluyordu. doll gel “mede başladı alen ” rsa İ i£ Mayıs | beş ka Siz Yad, ei sin bunlarm çalışmak için tarlalara gitmekte daki soledil Uzun müddet işlenmiş arazi - e ai larını tırmanmağa başladık, Bu - ralarda rastladığımız mısır tarla - ları arasında birçok keçiler otla- makta idiler. Fakat bütün k ler katiyyen mısırlara dokunmu - yor, aralarındaki otları yiyorlar - dı. Bulunduğumuz yer deniz yüzün- den 2500 metre yükseklikte idi. Uzaklarda Dangali ve İsali çöl - leri göz a'abildiğine uzanıyordu. Bu dağların birinde geceyi ge- ei karar Bura”aki sırtlar! T3IZ Bal a le yirmi metre ka'ar wa ılar. Habez'er, onları kö ek er gibi kova” yerlardr. veril " tıra binmiş Habeşler şiddetli bir yağmur sağanağı altında günde beş defa ıslanıp beş defa kuruyorlar — Dağ yolculukla- rında görünmez bir tehlike: Kaplan hücumu! edemediler. En nihayet çadırdan çıkıp birkaç el silâh atmak mec - buriyetinde akat sesleri ve ulumaları sabaha kadar sürdü. abeşler: — Bunlar bir katır yakalamak için dırıltılar yapıyorlar. Bir katır ele geçirirlerse hepsi susar. Çaltko karargâhı 18 mayıs sabah hareket etmeden önce, kılıcının kını kadifeli bir ka Habeş yaklaştı. Bir kaç defa eğilerek selâm verdiler. İki yanmda da birer Habeş vardı. Bir şeyler söyledi. Terceme etti - gece ir evimde misa- Hele söylese bali görüle - cek şeydir. Büyük ağaçların bir da ından öbür dalma öyle bir atılış- edielcek bir Burada İllankiki ormanını biraz anlatayım; Bu ormanın yp lir beraber fı.da var dır, Hattâ dehşetli ME Yürüdü Habeşistanda bir Ras, İmparatora sadakat gösteriyor mektir, — keli kaplanları çok tec ei ilme pek göze arpmazlar. Yolun kenarlarında çalıların arasında yatarlar, yalnız ve silâhsız bir yolcu gördüler ii agi ğe er lanlar bir de gece su içmek için dere GA ie kadar gelen ka - fileler gecelerini ooldukça su bulunan yerlerden uzakta geçirir- ler. Derro karargâhı e Saba kadar sirti tanların