Ke ..i 5 O in Keçisi GİBİ. raber evvelki gün tramvayda gidiyorum. Ön taraf dına gözüm İ- Bir arkadaşımla be: sırada kadını daşım da görmü; tü. Görür ei adeta erd sIÇ- xar gibi eli U.. dan indikten sonra ığa ka - dı, Bu kadm bir hâdise geçmişti ki onu bizden böy- *e uzaklaştırıyordu? Ka uruşu dü indü- t esvabı oldukça eskimişti. Halinde bir sıkmtı bulunduğu belli idi. Yüzünün hatlarında derin bir durgunluk sezi” #yordu. Arkadaşım bana dönerek: — Bu ii tanıdın mı? dedi. Bu bayan Mihriyedir. avam Mihriye mi, mümkün de - Eil! Olamaz! Daha bir (iki yıl evve © İstanbulun en şık bir kadını Fazla olarak hiliyoruz ki kocası işi de bozulmuş değildir. halde senin olup bitenlerden hiç haberin yok, öyle mi? Bu söz birdenbire bezle gi canlandırdı. O vakit bu za' nın bir aşk macerası Glğa e in Namuslu dülnlner baş yapmış onun hayatı" la dın nasıl oldu da a kapıldı? Aklı, si, terbiyesi Yerinde yordu. Bundan başka, eğer ve - rilen malümat İtimat bir mevki Gırtlağına kadar bo ise, bu çapkın sahibi de değildi. rca batmış, kumar irade- bir kadın görülü-| ci başını kaldırmaz bir adamdı. Ken | disine ait olmıyan hir arabaya biner, tanıyorum. Fakat şimdiye ka- dar hiç bir kimse ondan bahsetme - — Ben senin ne Gi istediğini bir türlü anlıyamıyo: a de onu a Mihriyenin Ne cip Razi; tres olduğunu ia yenler belki abii Fakat ben hiç bir vakit inanmam. Eğer Yanlar arasındaki e yila maddi bir zevk meselesi olsaydı neticesi bugün- Bi le anl başka şekilde ola - Razinin bu aile ile tanışık - lığı Vakitli vakitsiz bu eve gi- rer, çıkardı. Âşıklık etmiş veya etme miş olabilir. Fakat her halde bu ka- yatında mühim bir mevkii vardı. N Ea Razinin bu ie sev - in söyle Kadını ik istedi dan ayrıl Kadın nunla Sai münasebeti kesmişti. Silme em bunlar da lisede leyli talebe idi. Artık büyümüşlerdi. Ape ihtiyaçları o kadar yoktu. unla beraber Mihriye hiç bir Ps Necip Razi ile açık bir müna * sebette bulunmadı. Onun lm) koşmadı. İçtimai hayat içinde yetini muhafaza edebilmek Ve veri skandal çıkarmaktan korktu. Koca - sından usulü dairesinde ayrıldıktan, ecip Razi ile de yine usulü dairesin- de bir nikâh rabıtası ( fesis ettikten sonra birleşmek istedi. Onun için Na- i, zis — Benimi Dedik, — Sabret İşlerimizi yoluna koy - duktan sonra! Diye cevap verirdi: .. (Sonu Yarın) e caddelerinde sadece caka rdı. — Sen de herkes vi a e Mih - riyeyi berbat bir bat: gibi tasvir ediyorsun. Hakikat ii lde bu kadın 3nhirde pek suçlu nm iz Ke A dı. ra kocası da başka kocalardan hiç geri ka - ii bir ei yeki — 8? başkadır. B — Hal ili t ise daha u kadını kocasından, ocağından, aile - sinden ayırmış olan o senin bahset - “ğin ME çapkın değildir. — Li Sir il Bir adam ki 0- ZAYI mas e ii ait 5321 rihli beyan - Panenii İğ eri ki zayi olmuş- tur. Yenisini ln eskisinin hükmü yoktur. b 0, 8 Dimit, iri Paskalidis ZAYİ Liman dairesinden (o aldığım 1303 numaralı reislik şahadetnamemi za - ettim. ii alacağımdan eski- sinin ii oktur, e No. 8557) Ana: a koma 1 numaralı ha - nede Miş Meh Ja - Kadıköyü'nün mem KEMAL e Bölem: 80 Haci güya fransızca yahut ingiliz- ce (hakikatte hiç bir dile benzemi- yen) sözlerle küfür etti ye- re döktü. Necdet gülerek geçti. Evet, hiç değişmemiş, her şey yerli yerin- de. Sokak bile eskiler: Gü- yercinli niye! te ile - ba çalan macuncu, çın; dilenci ia onun sesi esini Nec- det belki beşikte bile ağ) Bu dilenci gene gibi diyordu ki: m, fakirim, gözle- rim Km — OL ne ağızın sabahları şafakla beraber Tiki 'uşdiline, eski klüp binasının rine lik Burada yangm- nra yalnız bit kayıkhane kal- , şt Kiel yerinde enkaz toplan: ğ ke Eeee resteler ya yer istif e liği mac ii Yazan: Safiye Erol ti. Küçük bir kulübede bir bekçi tıyordu. Mehmet bey m hana yıncaya bilye Nec ere kenarına, iz otlarla li ri süsen- ler, deliler arasına oturu; ir cigara e arı ku oturuyor, Net Sular henüz mahm iş içinde -an dereden geçiyorlar. İri tara ii ep yeşilliği, kıyıla ei m — aşarım FEN - Si resmi dur; rmuş; ki tabiat kendi g özeliği kanamı - la çıkmış, yanları! e - çerken selâm veri la! diyorlar. Yoğurtçu köprüsünü geçin” ce lerinde pembe, turuncu renkler- le prıldayan koy görünüyor. Evvelâ kiçi İçimi 'Tonoza Aney a eşe Yazan: Kadircan Kaflı Dünyaya meydan okuyan bir yiğit, bir kadının tuzağın öldü. Mezarı kara toprak değil engin denizler olmalı id e Venediktekilere ne söyliye- ceki pd Kartal onları kovalamadı. Geri döndü. aya RE kurtardı. Sonr: &den tırnağa kadar her emdikleri için doyan, köşeye kıvrılarak yatan engerek ikalağnr irer birer topladılar. Yeniden demi kafese koydular. Kara Kartala dön- düler. Kara Hasan bu koca tekneyi be - ğenmiyordu. şe hantaldı. Türk a - kıncılarma yaramazdı. Zaten onu kul- lanacak Yeranğ e yoktu. Onu Kara talın mn bğlıya- rak Artaya idiler Toplarını sökerek karaya çıkar dılar. Tekneyi üç Ri gülle şte deni- zin dibine gönderdile: Veli Reis epeyce e Fakat Artaya varır varmaz İstel- yayı sordu. Çopur Mustafa ona an - ttı: 5 — İstelya yangın gecesi biz evden m yi sonra odasından çık - mış. Bahçede bir gürültü olmuş: Bi- linmiyen ve tanınmıyan bir adam Kambur Aliyi bıçaklıyarak kadını al. miş ve w eşi Ey Kara li derin ii nefes aldı. Ba şını sini Dişlerini sıktı: — Anlaşıldı. meli yılan bes lemişim.. pa im yok... Diye rldandı. Son tr Ne de olsa hâlâ İstelyanmn bu iş- te parmağı e istiyen bir a * damdı, Bu onun için büyük bir te Be onki Çünkü hâlâ onu sevi» ordu. iş Hizmetçi En bir kâğıt getirdi: — Bunu İstelyanın odasında, min- derin altında buldum, O gittikten son ra temizlik yapıyordum da, Dedi. Veli Reis bu kâğıdı oküttu. Bu, Nikonun, kürdeşine yazdığı mektupt ru Kara Veli yeniden sarsıldı. * — Kara Hasanı çağırın!.. Dedi. Kara MR ai baba, ona Me and det, oltaları salıveriyor. Bu sene kor” den üç dört tanesi birden atlıyor. Bir saat içinde elli altmış tane kya ku zusu tutuyorlar. Balıkların çoğunu Kuşdilinde Mehmet Efendinin iske - lesine mr kim alırsa Necdet bir yorgu ken Cemil Efendi bal yor- Bir tarafta nıp tavalık hazırlanıy. taları yapılıyor. Sofra hazır oldu mu âdet tekke ik ri Kapıdan girene Li Son ee 0 ği hiç şüphe” k ki Türkiye untazam en güzel kortu oldu. E fnda çı re çiçek açmış a salar koncalı fi - danlar, küme küm. ki I ilbül de da ii getiri içükleri, ileride birer yıldız ol- tanları beklemen genç oyuncuları ça * lıştırıy: n EN av. Bu sene Fenerbahçe bir avcılık şubesi açtı. Yalovaya ve sair verlere av partileri tertip edi - onu fena halde saramış- | * yor. Yirmi otuz kele AŞ e Bre pi — Yanıma sokul. Sana KAR : ld var. ara Hasan onun inilen vini eğildi. ski deniz ein yavaş yavaş ona Sl söyledi — Siz kaç defa. İD ben » dinlemedim:. hakkını: Bukâfir ici hi yar ol * ini Meri .. Senin n gi - i-. temiz, canik seven, ii gesi Fatmalardan., Ayşelerden., birini sev! Mark ii 1 Sen e in dedi, SIZI Tet. VW büyüleyen kadın ma! Eğer bu ime tutmazsan... “> e Mezardan kalkarak.. i o kötü. yoldan çeviremediğim yi kemikleiim inliyecek.. anlıyor * musun?.. Bana söz ver!. Yemin et!.. e lüğümi künçü ben.. artık. ya - şıyamıyacağım. ie Hasan babasına teselli ver - mek istedi- einen! söyledi. Fa” kat o zorluyi — Çabuk vasi saniyelerim.. bile syılıdır.. Çabuk. — Söz ErİYOEERL baba. Bir kâfir kızını, sevsem bile, yüzüne bakmıya * ği onu kovaca, - Beni sahi: istemiyece - cağım... Baha ği inan. Gi Kara Veli Reisin oğlu değilim!.. — eği var ol!.. böyle. oldukça-.. enin sırtın. yere gelmez. bir kâfir m iğulürme beni hatırla!, Ben ne idim.. ne oldum?.. Ömründe li defa bile sarsılmıyan yaman bir kası! ze — ve Yunan kat is, ven bu eski deniz eme ER Kirpiklerinin uçlarında, parıltılar &z s oldu. Göz yaşları sızıyordu. Son defa oğluna baktı. Dört ig kuşatan yiğit levent- erine bak da daha çok yaşıyarak da- ha büyük işler göremediğinden ötürü derin bir yas vardı. Bu n tunçtan örülmüş. gi bi ii cem sert ve olgun yü yaban domüzu vuruyorlar. Av et” > e palamutlar, an gibi klüplü arkadaşlara dağıtılı a kes biri rlü pişirme e. Hi iyor, Beşe fırm.. Maca snirenür, paprikalı bir galası yaptı yor, pe bir ziyaf. Gecel air ia Mühürdar daki ii kahvesine ei a yo dinliyorlar, tavla oynuyorlar. Eve dönüşte Necdet biraz kitap okuyor. Şimdi (Odise) nin almanca tereiinder sini okuyor, her gece bir ve Eril ve kalkmak üzere çalar yor, odada geziniyor, esniyor. > . jamasını giyip son defa balkona çı - Kaderin ii derin yaralar tmm cak mı? Kapanacak mı dersiniz? — * Mihriban ie bahçe kapısı ü zerinde karmakarışık biribirine do * lanan mo mİ şe gül iyor gel o; oğlum ii kim Deyiken Needetin birdenbire | sözü karardı. Köşk tarafından kendilerine | züne vürmuştu. Kara Hasanın da gözlerind damla yaş Rl Babasının nü almak için ş den yemin lin rdu. Babasının son başla ya; api Veli Reis biraz sonra öldü. BT arkasmdaki yi inse inde, bir çın ibine göm aşi ucuna küçük bir gi t ği yanı başma da tunçtan bi dileğini de | kondu. Mezardan dönerken Burak | düşünüyordu: — Dün; eydan okuyan zi ei kadı arı a öldi k değil, « ı kara yi . ciler e piti Alla : engin denizlere gömi erd mi etsin!.. Kara toprakta imi ez A in ey b l ara Hasan da böyle düşüni Bu iki yiğit delikanlının yarır Türk akıncısı lerini herkes anlıyordu. (BİRİNCİ KISMIN SONU) İ ÇAĞRILAR İstanbul müddei umumiliğindi İstanbulda olduğu pim ( sun C, müddelumumisi Seda, men memuriyetimize e re ; diske. sa lari iü muayeneye gerek tahsilleri silsile ertesi neye terkolunmuş ve gi sıhhiyyeleri dol mi sevk edilip tecil edilmiş olan mi telif doğumlu efradın la 1 eylül 935 gün nü başlanacak ve 10 a M5 gi e — Muayene. eylül ve neye gelen efradın oda çif güni müracaatları, Sirek yerli ve, er ya inleri 2 şer i Gi e b Yarile” Ye nüfus hüviyet © Ma şubeye omüracaal caat etmiyenler hakkında nunen ceza tatbik edileceği ilân nur. doğru Bedriye geliyordu. Yaklaş yavaşça ellerini kaldır: dı, Necdet ki elini tuttu, onu içeri çekti, — Sizi tekrar görmek. Benim büyük bir sı çtir. Diyord elecanı kesik onuşuyordu. Gözleri (yaşardı; belli etmemek için önüne baktı, 4 estirmiş. Nurlu y 8 renklenen tenile, e me bi — gibi. Necdet oi gediği iffeti idi. Evet belli ki bu | edebiliyordu. Halbuki kendisi, Ni det! Başını göğsüne sarkıtmış, el deki şapka ile durmadan dizlerini vüyordı (Arkası var) o