e— 6 — KURUN 7 AĞUSTOS 1985 Yazan: H.G. Welle (Baş tarafı dünkü sayımızda) çel Kasanı likte: yapılmıştı zi keskin liği bie Deyerli Kilidi açacak ola: eyi râca İM sert bir > 5 Ea Sğ di, Raca, kasanın, tören salonundaki küçük odanm duvarma gömülmesini eşe ii iş yapılırken kendi de ba- şında bulundu. nra raca günd e hiç ok kasanın yı — Yine haznesini sayacak! derdi. bu sıralarda a halle bir deği: ik örülmez çevik» E- Ş 8 g Fa Ee ER ER B » ketlerinde, pintilikten başka bir şeye rulamıy: belgeler belirdi. Hele gün, tören salonunda sö; ye ba” zı sözler ü ı, hiç rasında, Azim üvenine Me halde eek düşmanlık duyguları gös - ei bir, mücevherciler gelir, ra- ca ile beraber küçük bir odaya kapa” nırlardı. Tören salonunda bulunan - Jar, kulak kesildikleri halde, içeride, it gibi konuşulan şeyleri hiç de leri sa Şaha, Azim Hana ve şim- di onlarla e olan Samuel Singh iri dama pek dokunuyordu. Artik itin a gRİZRİ canm haz - nesinden başka dedikodu kalmamış » t. Her gün, sahradan, dilsiz bir Ara” © bım racaya paketler (dolusu emanet — getirdiği söyleniyordu. Ra unduğu odaya da” gerçekten değişmişti. Bu de- ; yaşayışında değil, gö- ii eee de belli oluyordu. n nasıl ihtiyarlıyor, di - yordu: dn bitti, Çeviren: H. Varoğlu Zaihanlar vardı. Çocukça rütüyordu. e ihtiyarlıyan ve zâafa düşen bir adamın yine ulus iş- lerile uğraşmakta ayak diremesi ağ - ir şeydi. Gulâm Şah: — Daha yirmi yıllık ömrü var, di- yordu. Racanın, askerlerini m: kıp, ki kendi mi eli de. bali dalgalarını büyütmüş, şu” hş uyan * dme bağlam ies racanın öl srülü haberi top gibi patladı. Ra* daha iyi ramen için, Okafasmı kendi elil İşte o sam, eriği hazneye göz koyanlar arasında kasayı ele 63 i mek için bir savaştır başladı. Azil Han da dahil oldu. du halde, ra Tür ir iğ nn duğu yere alderdiler! Elle. sindi yeri Ör saatlarca kasa; uğraştılar, başaramadılar, a hükümet prn el koydu ve tahkikatını bitirdikten sonra, söz ka- e geldi. Komiser, kasanm a - çılması a vir ire getirtti. Kasayı er, tören salonunun tam tünelin eme Mühendis ki- lidi oynattr. Salonda bütün gözler ka- saya çevrilmiş, pırildiyordu: Mühen - disin kasa ğ — Hay Allah müstahakını versin! Derip kapatması bir oldu. ire bir merak! Herkes, bi - birine, ne var ne var? diye fısıldı - yordu. e si: Kasada yılan var! dedi. Komiser yerinden kalktı, Amirane bir tavırla: -— Ne var? Diye sordu. Mühendis: gü kırıkları, dedi. Yüzlerce kı- şişe pare Şİ. — ln bakayım! dedi. Açtılar. Kasanın içi, gerçekten yüz- lerce bi viski şişesile dolu İdi. Nihayet iş anlaşıldı. Allapor” — Mak Tr kl İz ehe OR taya Ççıl ttız e işin. içyüzünü ani nla: 0. Ysk Kadircan —2 Venedikliler: “Yılanlar!.. Engerek yılanları! diye korku ile biribirlerine Jısıldaştılar, ve gerilediler.. Bü sırada Kara Hasan birdenbire toparlandı: — Burak...) re aklıma bir şey geldi. Ru gemiyi kolayca bayat > ip un için Kara İm dönmek ve sizl almak Burakm yüzünde b bir ding çaktı. — Anladım. Çabuk git!.. — Siz Kara Kartala dönünceye ka- dar ben gider gelirim. — Çabuk oll.. NİLMEZ,,İN SONU. z > iin “büsbütün yok olması beklenebi - Jirdi. Gr gemisinden çıkarak ik mdaki o kalaslarn vapeaa henliz geçmişlerdi. Veli e gözlerini açtı: €ereye tem e mırıldanı entlerin Jön adım geriledik » er de gn e esi ileri gitmi - lm Diye inler gibi söyledi. Deli Murat'onur tuttut” — Reis!, Uslu durun!. am dare Yaralısı - ayır... beni bırakın. gitmeli - rimin yanma, edi. n kollarına kendisini vE bei onu biraz daha geriye götürdü — Daha öteye.. ge a Bu | yeten ik li yürüyüşünde deng, pe Hazne 0 dasından za - man, elleri sıtmalı hareketlerle per * basa ÖZİ raca Te işini gizli yapan bir adam - eri nı tersine yele iakün olildğa vw üni Kadıköyü'nün Romanı! ini ilmi içmesini öğteren ben 1 olmuş - - öl söylemiyordu. Mindapur, pe “ lık e yinemi rastlanan müsli en azim e aç ıyı, şişelerini sakl için satın aldı. Kasa da bu kadar çok şi- EK Bölem: 78 ım benden birdenbi - yoi tim. , hattâ ken si bile, Yaka o etlei gerdi eri diyord istediğim Ea ye: ut kopar!,, Ve işte m Necdet hayretle ona bakar: — Nasıl? Siz onu sevdiniz mi? — Ah ne bileyim ben? Sevmiyo - Tul Zaten bende sev mek aktile İngilterede feci bir macera yaşadım. Ondan so: ön eselelerinden e- bediyyen ket mi ide Fakat nde bu isti - ; İnt varmış ki bir defa ıztırap çeke - bilmişim. — Ya?. siz. Siz ıztırabı tanıyor - Bunuz.. dostum, size her ne kadar a- er gelirse de, evet, ıztırabı pek tanıyorum. Hiç yin ve ve ibret alm, la ben o kadar Yazan: Safiye Erol gektim de Maki mü? Ben ölmedisem cp haydi ser Bi Fakat zamanın kudretine . api ei Giz Ktildknk hamlelerini ya: satır, uyuşturur. Bire b biz. Abidei na “ ihati vereceğim, kabul Beden ile ruhun zevklerini biribirin - den a; Ri e Ruhunuzu mi ün tabiatle, san'atla beslemeğe ırın. Beden zevkine gelince... Ari ban söylemeğe lüzum var mı bilmem. da eğ etmek e vaz geçmi eal a: e aramayın, mevcu ttur, t hayat, böyle muci - zelerin tuldanu beklemek için Dak ki Sa, Necdet, isyan etti: — Hayatı bütün şiirden soyuyorsu- uz. Böyle maddi ve sinik bir adam olmali ME kabul edemem. Sırf hayv ani ihtiyaçlar ve ONEMLİ tatmi inf şeyi sığdıracak yer kalmayınca, bes belli, ei sma e enli öyle eee tirmeğe ba: Haznı ieikodasın > bu dedikodu ile viski rasında bir münasebet bi Ade eri bi gel- mediydi. Zavallı raca, şişe kırıkları - nın kurbanı oldu! im, beni yine yanlış a - niz. ere yem varlığını lapa Yalnız demek istedim | ki aş kı aramayın, ideal kadını aramayın. Kadını arayın- Tdeali de. Başka yer- slam — çk rn in ıztırap kelimesini kendi kene Jadr, Sn e aneen la souffrance dedi, içini çı — Bir led bu mevzu beni çok meşgul etti, Garp memleketlerinde ta- nıdığım mü er arasını bir et yaptım. £ milletler. den şahsiyetlere şu suali sordum: Ha- Li şiddetli kğ hicrana zebun ve parsınız eelitirim, Ami rine pri tır b ölürüm. > m nisbetinde zevk ve t ararım. Her saniyeden iie ve zy plarım İngiliz dedi kiz Seyahate çıkarım, bir fen heyetine dm meselâ giderim. m Ee bete Kabarık sa. döl ateşli bir Mısırlı, o Ki sebep olanı gebertirim, seli intli tasavvufa saptı: vie ri Mi Di rada sarm.. yaramı. Kı dan geniş minderler ğa ike du asi mi onun elbisesini line doğru bir e vu s rüşile si Oku bir ii kişte çıkardı ve yaranın ağıma te hir bezi ki ğı kırmızı yün ii sımsıkı bağ * Tadı, Kan dinmişti. Lâkin Veli Reis de gittikçe sara - e bakıyo: eker geli 1 Düşmanı. ads döksünler! Diye söyleniyordu. Deli Murat onu daha iyi yerleş - tirdi? -— Simi le Ki .. Burakla ra Hasan su lakin RE ala Kara Hasan, ya “ ralı babasının iki üç adım ilerisinden geçerek kıç kasaranın altında ea Veli gitmek üzere olan Deli Murada pou gösterdi: — O nereye gidiyor?.. Kaçıyor mu Diye titriye titriye sordu. — Hayır, balk Bir düşündüğü ve tasarladığı Deli ai henliz sözünü bitir - I ile birlikte Venedik gemisine koştu — Burak?.. — Ne var Hasan?,. — Geriye. şim geriye., Ben gel - all ve İçindeki dört dr kö şeyin bir de ir kafes olduğu görüldü. Kal nları bi lar, dillerini ira aralarından u zatarak: — Tısssss Diye sesler sıkarıyorlardı. k Kara Ha - san duyuyordu. Çünkü — geminin birleştiği ta, ya; bir kılıç, topuz ve bal - ta ai gürültüye boğulmuş bir halde idi. Venedikliler: — Vival.. viva amiral Armenyo!. LR viva veneziya Diye haykırarak Kara OKartalm güvertesine atlamak için hazırdılar. landıktan sonra Allahı özler, arar ve bulur, Japon, Sl ne cından, iddi mi e an laşılmıyan bir bökle nl süzdü, de- di ki: İnsanm ruhu azgın ihtiraslara tepişme meyi değildir. Ruh temiz e serin lere ie e ai vi ve ıztırap anlar gayri ahilükldir, rat ta a işanesidir. Necdet ai dü — Bu fikirlerin hangisini doğru bul dunuz? — Noktai nazar meselesi. Hepsi deli aponan cevabı en ziyade ho- — Ya Türk? Bir Türke sormadı - nız mı? ğı hacet? Kendim Tür- için karı linde ile ei Ke onurun mı? Fakat işi manınız öt Si ilki 'karşılarsa we şet duymak! raber menmun da o Tursunuz. Demek siz en şiddetli bom. bardımanda yıkılabilecek bir kalesi niz. mel ben. han yumruğunu sıkarak kolu nun — pe kendi kuvvetini kudretini | Bölem. 30 Türklerin geri çekilişlerini bir savaş ası değil, yenildiklerine işaret RE pd Veli Reis bu ve görmüştü, Yılanların da farkına varmıştı Aferin Hasan!.. Tam vaktinde. davrandı. Bü sözleri bir son nefes gibi mr- mesini 'enedikliler de yılanları görmüş- ci — Yılanlar!.. Engerek yılanla; Diye iie ile biribirlerine id . daştılar ediler. işte bu yim Türklerin, Vene dik gemisini bırakarak Kara Kartala geçmek için kurulmuş olan eğreti köprüyü aşmaları iy Leventler Kara Kartalda idiler. Son olarak Burak da çekilmişti. O şimdi geminin orta gezintisi bo- koşmuş, vardiyanm tokmağını kapmış, önündeki kocaman kütüğe: — Tak, tak. başlamıştı, — Geriye in geriye, Kürekler imes sir e . ne Ge doğra için kendisini zorladı. Bu el Venedik gemisine mi olan kalaslar çekilmişti. .Armenyo, askerlerinin arasında an- . O da şaşırdı Gk Kara Kartala: Kara Kar m EN vid Kendisi de bir elin- de yalın kılıç, bir elinde tabanca ile il , Kara Kartalım Venedik gemisinin ke ri pi kocaman - larla çıktı, Kara ği tal e başladı. rmenyo eğer bu yılanların, ken » disi için ısmarlanarak Venediğe a - türülmek istenen yılanlar oldu; li yılan sokmuş gibi bir Sağa slm bundan haberi yoktu. şman gemisinde korkunç bir panik başladı. (Arkası var) hissetmek kadar büyük saadet olur ta kudretimi Ege yap - Unutun, unutun, sizin gibi ya” ap bir moi yrıldılar. uğraşı, ii bunlar ne söyleşiyor? mi odasında maşa ile fare lik görmüşler Miba, Ve yukarıda m kalan tangola” rını falsolu alar öttürerek hop” laya zıplaya caddeye çı lar SEMTİ DİLDAR Orhan da mieek balta oldu. Kadıkö, meet Ni ei Sr peki diyodu, ha” — Ne ha cuk sen bisi m? Kış ortası göğ lur mu? . i (drkası var)