ii AL KOŞTANTIN IN VGİLİSİ DOSTENEİMİN TN ; Bölem ; 12 Ditimize Çeviren; ** Şairane bir aşk nasıl sona Bir akşam yemeği (Menton) da Kont Meternihlerin villâsında ye- miştim. Otele pek geç gelmiş- tim, Bu şair ve muharrir âşıkın böyle geç vakit beni otelin bah çesinde beklemekte (o olduğunu 5 5 BE 5 » g“ 5 Bm » > 5 m; 3 muvafakat ettim. Bir- likte sokağa çıktık. Kendi villâ- sının önüne geldiğimiz vakit: denizi seyredelim. edi. Benim aklıma hiç bir şüphe ser PE iki ellerimden sım sıkı e yüzünün rengi sapsarı kesil - “iş ğer halde: Nereden geliyorsun? du. Ben bu suale bi- ettim ve içimden de lm. Biraz lâtife etmek iste- Bana bunu nasıl bir m is tinat peker soruyorsunuz? benim ne kocamsınız, ne de âşı- e kımsmız?,, Fakat o, hâlâ benim ellerimi sıkmakta devam ediyordu ve a- “ucunun Çin, Ri ie bein ellerim Bai ğa başlı — Evet, halini yok. mi bu b hakkı ben kendim alıyorum, Çün ü iyo Bana ceva; veriniz: Gene Meternihlerden ge- liyorsunuz, değil mi? 5 Meternihlerden geliyo- rum, Kont Meternih ile birlikte ak şam yemeği yemeğe gitmiştim. O- “adan geliyorum. — Nerede? mi s —— kayi olarak ikiniz mi? — Ey, sonra ne yaptınız — u (Menton) a çer ol me ürdüm Benim bu zleri doğru de- ğildi. İçimden gelen bir isyan ile yalan söylüyordum. İhtim alki bi- vaz da tabii bir alışkanlıkla böyle yapıyordum. O, bana gözleri ile sanki ziyeekmiş gibi ekle ni öptü mü? — Hayı ça ok nazikâne bei ket etti. F eevkalâde hürmet etti. em de o beni biraz platonik bir surette seviyor. — O halde bi adam ahmaktır. Bir budaladır Ellerinin tazyiki biraz azalmış: tı. — O, sizin sandığınız kadar ah- mak değil. Bilâkis gayet entere- san bir adam. Onun bana karşı gösterdiği sevgi benim kalbimi kendisine cezbediyor. O halde bu adam senin ho- şuna gidiyor demek. Bu adamı Bunun üzerine başımla ve göz“ terimle işaret ederek: vet! Haydi gel, bizim taraçadan ki ti | pabilirdi erer?! Bunun üzerine rengi bütün bü- tün sarardı. Dudakları titriyor - du: — Seni bir çok defa mı öp- — Hayır, yalnız. bir defa, El- lerimin üstünü öp — ancı! Fındıkçı! Bana doğrusunu söyle Yoksa seni bu - radan bırakma: Bu tehdit üzerine ben kendime geldim. Öyle hatırlıyorum ki va- i. Hiç şüphesiz liyordu. Birdenbire silkinerek e- linden kurtuldum. Koştum. Kapı- yı açmak istedim. Fakat 21 miş olduğunu gördüm. APA | beni bir korku aldı. mek bu adam kimbilir bana neler ya- i? Benim için hakikaten tehlikeli olabilecek bir macera o- Tabilirdi. İşte bu gibi ihtimalleri halde korkuyor- müracaat ederek kurtulmak çare- sini düşündüm. Tekrar salona döndüm. Şairi orada bir divan ü- zerine yıkılmış halde buldum. Başını iki elleri arasma almıştı. Teessüründen titriyordu. o Sahte elimle başının başladım. bir tavır alarak saçlarmı ookşamağa >. — — eda ile: , beni © vi a da bekliy: Hiç TA beni tehlikeli biri va- ziyete düşüreceksin, Sana hakika- ti olduğu gibi söyliyeceğim ve bir daha böyle bir şey yapmıya- cağım. Bir daha, asla, anladın mı? Sana kat'i olarak söz veriyo- rum.,, Dedim Tekrar gene benim zavallı el. lerimi elleri içerisine aldı: — Kont M öptü mü? akit erden hakikati ol- duğu gibi söyledim — Öyle ise, evet, beni öptü. Fa- kat sana söz veri emin ediyorum ki bunu bir A yap- mıyacağım. Pm vakit müthiş bir fırtına kop- Beni tekrar yakaladr. Vücu - yla sarstı. O kadar şiddetle vur du ve ısırdı ki hıçkırarak ağla - mağa ve bağırmağa başladım. Dışarıdan bir imdat gelmesini is- a Beyhude yere elinden urtulmak için uğraşıp um. ecel sallanarak yere düştüm, O benim üstüme atıldı. Çılgın bir deli gibi beni sireni Yerimden titriyerek m man ona bağırıyordum — Sen bir delisin! Bana kapı- yı aç!,, Diyordum. Benimle beraber ka- pıya kadar geldi. Muvazenesini kaybetmiş bir sarhoş adam gibi ayak üstünde sallanıyordu. Niha- yet sokağa çıktım. Artık serbest idim. Otele geldiğim zaman hizmetçi kadını bir koltuk üstüne yatmış uyuyor buldum. Ben odaya girin- ce uyandı, korktu. Bana hayret - 5— KURUN 30 TEMMUZ 1935 Z SULKEMİZ DEE Konyada Acıklı bir kaç kaza oldu Üstüste bir kaç ölüm Konya, (KURUN) — Vilâye- timizde son günlerde üstüste bir ia acıklı kaza oldü; ölümle bi- çocuğun yalnız kalması çocuklardan birinin kardeşini, el Ka A ipiyle boğma- sı hâdisesi Konyanın Hile mahalle- sinde oturan Akviranlı oğullarım. 28 rında olan Hasan, Mehmed, Hak- kı ve Cemal adlı çocuklarını ev- de yalnız bırakmışlardır. Çocuk- lardan en büyüğü olan yedi yaşın- daki Cemal, kardeşlerini oyala- mak ve oynatmak için salıncak kurmağa kalkmış; ipi hazırlamış, fakat salıncak ipi kazaen küçü çocuklardan birinin boğazına ta- kılmış ve yavrucak boğularak öl- müştür. Bunun üzerine öteki ço- cuklar bağırmağa (başlamışlar, konu komşu yetişmiş, mesele po- lise, sonra da çocukların ana ba- basına haber verilmiştir. Anababanın ihmali olup olm: dığı noktasından tahkikat yapıl- ni © g: ra, ilimizin Beyşehir k | Olkine ilçesine içir Bye köyünde muştur Burada da dört çocuk şındaki oğlu Ali ile beş yaşındaki kızı Mürüvvet, kom pay — kuz yaşında Şerife ve yedi y: da Fatma isimli çecuklarla dola, şırken yeni yapılmakta olan bir yapının üstüne çıkmışlar, bastık. ları iğreti tahta kırılınca hepsi birden yere düşmüzlerdir. Çocuk- lardan Ali ile Mörüvvet derhal ölmüştür; Şerife ile Fatma ağır yaralı olarak tedavi altına alın- mıştır. Vilâyetimizin Avalama köyün- de de bir kaza oldu. Bu köyden Ahmed oğlu Kâzım, o civarda âvur gölü denilen yerde çayır biçerken bataklığa elma bağı. rip çağırmağa bas'amıştır gören ka tarmak ii ei koşup gelmiş, ei yaklaş a çamura saplanıp batmıştı iki kardeş, kurtu “ei içi ıkça kulandırmış, jandarmaya haber verilmiş, araştırmada ımla lustafanın cesetleri bataklıkta bulunmuştur. ve dehşet ile bakıyordu. Benim üzerimde mantom yoktu. Esvap- larım parça parça olmuştu. Saç- larrm bozulmuştu. Kollarımda ve omuzlarımda şiddetli tazyikten hasıl olan bereler görünüyor- du. Üniversiteli gençlerin Anadolu gezisi va p İstanbul Universitesi okurla | G çağırılarak İzmire gittiğini yaz- mıştık; üniversiteli gençler İz- mirde İlbaylıkça misafir ediliyor; “orada kurulan örnek köyleri gezi- yorlar, köylü arasında yaşayarak Anadolu halkının yaşayışını ince- liyorlar; Üniversiteli gençler demişe de gittiler; orada Bozdağ- da Gölcük denilen güzel bir yer ve göl vardır; Tüze Bakanımız 9 Bay Şükrü Saraçoğlu da Ödemiş lidir; Yukarıdaki resimlerden üs: tündekinde üniversiteli gençleri Ödemişte, Gölcükle Tüze (adlü ye) Bakanı Bay Sükrü Saraçoğlu, Bayındırlık Baka..: Bay Ali Çetin kaya ve İzmir İlhoyı General Kâ“ zım Dirikle be:ater ani nuz. Alttaki resim, rsiteli gençlerin İzmirin a ir İki yünde köylü ile birlikte oturu dertleştiklerini gösteriyor. «Komünistler cari var) | | vardı, ve ebe itibariyle teşkilâtı esa- rine verilen üç komünistin muhake- melerine başlanmıştır. Suç eşyası, çuvallar ve paket ler içinde ortada bükina edi İçlerinden Hazım, Yunan lisesin- bitirmiş ve sonra afdan istifade etmiştir. hakyerinde ğeri lise me *unudur. Ge ye e ilk tahsillerini bile yaps Fendi Haitâ İzmird — aaliyeti hazırlayan kundur. ez idli Ahmed Car bile tahsilinin ya erim pi söyle: müge mind kunduraz. ablan iştir, iii tesbit edilip istine tak kararnamesi okundukta! vi ra muhakemenin gizli görülmesi. ki Yukarıya koy uğumuz resim, İzmir ağırceza hlk yves ve sorguları vasi pılan suçluları gösteriyor. i i Tirede Tire bölgesinde 'ailece kaçak- çılık yapan bir şekeke meydana çıkarılmıştır. Dramalı Kerim adında birinin rakı nakdiye ile 33 altın lira d kaçakçılık v 7 lik dan .| nanlılardan aldıkları zannedilmek tedir. vi Eken im ve anası Huri ile kardeşi İdris tutularak Tire adliyesine teslim edilmişlerdir. Bunlar ruşmaları yapılmak üzere İzmir! İhtisas mahkemesine gönderile- ceklerdir. Bunlar arkadaşla tel tadır, açakçıların. bu sigara kâğıtlarını YinaylağarıN dan ve bilhassa İstanköy adasın- yvan getirip götüren Yu Tahkikata devam edilmekte ir,