> SYellisi DOSTEHEİMİN Bölem . 7 STANTIN IN NSES pao İN HATIRALA ue R Diümize ame .» Senin ne kadar güzel olduğunu unutmuştum erman eitli Oberul- sel sanatoryomuna hapsedilmiş olduğu için yazdığı mektupları gittikçe daha fazla bir aşkla ya- zıyordu. Bu mektuplar beni benim kal- bimi derin bir kederle dolduru- yordu. Grandük Almanyanın en meş- hur asabi hastalıklar mütehassıs- > Oberulsel'e toplamıştı. Mak an'ı bir deli gibi göster- Mam Fakat Herman gene sükü- neti muhafaza ediyordu. Çünkü kendisinin en küçük bir Pala en büyük bir felâkete bie olac ğmı biliyordu. Nihayet betmek ir — beni bir daha pü görememek endişesile bir gün kendine ld kdğıdı imza et” üze edilen şey a olmak haki eki Hela olarak bu fera- gat kâğıdı Alm paratoru ta- Mm en ye edilmemişti. Herman sanatoryomdan LR rl sonra bazı husi işlerini görmüş, sonra la dxaya gelmişti. Bir dek artık evlenmiş bulunuyor- ul Evi me merasimi yalnız me- deni kaman re ies va pılmİştr. Çü rman prol tandı. daş kat oliktim im. Bun il başka fevkalâde bir sabuklukla işi koşarak yüzükleri satın a mak ol- Muştu. yine bundan sonra ben bir ve Avrupanın bir — İN li olmuştum. min biricik m — yi mesut bir haldey Fakat heyhat! sür hayatta bi- zim için hiç bir zevk devai mlı de- ğildir. Hep aldatıcı, gelip geçici şeylerdir. :z Herman ile birbirimize çıl- daya âşık olduğumuz halde vakit aramızda bir. fikir birliği, zihniyet anlaşması olma- dı. bk assastım. Çok he- Sik idim. Her şeye inanıyor lum, O ise hiç bir mi- Yordu. iz şiddetli hislerde bile “oğuk ve haraketsiz K ıyordu. e. onun varlığında nice ka- ranlık bir takım yerler buluyor - dum. T; kım engellerle m Bununla beraber ona karşı gen udutsuz iş ii e bağlı ii lunuyor: Irani fız der malz DV ili ken- üni kaybetmesi allahında kay bolması demektir., Ben o vakit hayata e zevk ile kamaşmış Je bakıyor- dum. | Fakat benim İni valdem, ay Giived beni hakikatin acı çıplaklığı ile karşılaştırdı. Evet, Hermanın annesi elinden oğlunu aldığım v beni bir türlü affedemiyordu. Bana karşı tes- kin edilemez bir kıskançlık duy- w hareket ediyordu. İçinde yük bir kin vardı. Oğlunu ben- a İrüyasii tekrar kendi yanı- na almak için her çareye başvur- du. Bir kere ev wlenmemizi boz- yi nikâhımızı feshettirmek i- in bir dava açtırdı. Bu dava a) mahkemesinde görül- dü. Herman bu dava için kendi | tarafından hiç bir avukat tayin etmedi. Bu dava meselesi bütün Almanyada bir rezalet şeklini al- Davayı ben Me Bunun ım o valdem temyiz s0! intikam yollarına saptı. since bir nevi incil gibi telâkki ettiği (Almanach de Gotha) da izdivacın feshedilmiş olduğunu ei i, Böylece iki sene evlilik haya- bana hakiki bii d Hermani büğülemiş diye DK liyordum. Kayın valdem, Hermanı kendi kanaat etmiş görünüy tekrar her görüşte eni gi- bi oluyordu : “Ben senin ne kadar güzel ok duğunu unutmuştum.,, in bana karşı en İhtimal ki bizim ği iş olmuş- lan (Vaymar) mn ei İN olduğu halde bu evkie mahsu olan masrafları ml bulunuyordu. Senede ancak ordu i resmi vazifesine karşı al- dığı on iki bin marklık tahsisat ile geçinmeğe mecbur kalıyordu. Herman, Avrupanın muhtekir sar rafları alie düştü. (Grandük) birçok defalar Herman hesabına kendi kesesinden onlarca âciz mily borç ödemişti. Bundan dolayı Her- mandan kurtulmuş olmakla mem- nun olmuştur. Bilâhara Yunan kralı Kostan- tin ile tanıştığım zaman kendi- ae endişelirimi ve ıztıraplarımı le demişti: “Senin hakkında yapi an mua- tbu Alm an Soruyoruz 1,700000 lirayı ne yapalım ? Okurlarımızın verdik- leri cevaplar Okurlarımıza üç sor gu rüz: Tramvay e e hat fi 00 lira ile Eyüp — Eminönü Tün mu aptırmalı, İstanbulun hava hücu ndan nmasır kli işle ri mi salla io: iii Java Ku rumuna mi ve Aldığımız. cev izi rr koyuyor Muhavrir Galip ,Muam mer — Bu bir milyon yedi yüz bin lira ile natoryum kurmalı. iu BE man vermi ğın a ce hasi dur, su çok y ri ir. astahane fakat da- ha evvel. şehrin bem heri afı ik talıklar hayli ra Muhtelif yer- lerdeki süprü kökünden kaldırılması, hastahaneler fazla Zi konulması kadar faydalı - Muhip Bay Mığırdıç Keşiş - yan — n de Bay Sehak Muhtar- Ş uh. ei aldi ir hale ehr getirmek , Mikrop, Jandığı yerderyol keditmelidir. hrin her tarafının şerli n bu paranı Şev RE iŞ) verdiği bu bir in lira, Belirti ahalis ind dei tez değil midir? la yil olduğ $ a lacak iş, gayet basit- tir, He de e atabarı ihti- yaçlarına çim unacaktır Şehir ahalisinin iiyaçaryle ele lu işlere tahsis eder. Seh si de, bi yolda Sel Ki vi be 5 İÜ L K E Hem adamı Biçağını alarak sokağa İzmirde sarhoşluk (yüzünden bir cinayet olmuş, yirmi sekiz yaş- larında Hüseyin adındaki bir genç, yirmi beş yaşlarında Salih adındaki bir yapıcı tarafından bı- b yaralanarak öldürülmüş - Hide şu şekilde olmuştur: gramofon çalarak ve içerek biraz eğlenmeğe başlamıştır. Pencere kenarında keyifle vak- üni geçiren Salih, elindeki siga- tasını sokağa atmış, fakat bu si- — KURUN 25 TEMMUZ 1995 see Mi Z D E | n üstüne si- gara atmış, hemde... çıkmış, adamı öldürmüş! gara yoldan geçen ayni mahal-' lede oturan Hüseyinin üzerine düşmüştür. Hüseyin mi söylenmeğe başlamıştır. Salih, ağır sözlere dayanami mış, aşağıya inerek Hüseyinle Dd gaya tuluşmuştur. Salih, hık mık demeden çektiği ıçakla Hüseyini yaralamış rada yetişen zabıta memurlarına bu ii ben yaptım diyerek teslim olmuştur, ii hastaneye çok kan kaybettiği tür, Salih hakkında tahkikata de- vam edilmektedir. kaldır. be. 7 için ölmi r ekonomsal bölgesinin ilk tüccardan Bay Nuriye gelmiştir. Parsada busus! dığı cı 1 cumuriyel marşı binası önünde durmı Davul ve zurna sesine koşan a yeni ekin deksiz kuru üzü- ün geldiğini haber alarak kam- yonun etrafını almış, borsa sim- sarları ve sair alâkadarlar tara- | fından tezahürat yapılmıştır. | Borsa idaresine verilen nünü- ne derhal incelenmiş ve ermiş ol- i Bandırmada itk bakla ndırmada bu senenin ilk bak- la ürünü ikiye an bandıralı bir pura yüklenmiştir. Bu müna- Mebele tören yapılmıştır. Bakla çuvalları kayıklardan va- tayfalarile e- ve kayıkçılar (yaşa!) diye bağırmışlardır, ura tecimenleri baklayı kuruştan toplamaktadır. Avrupa baklamıza iyi bir fiyat vermekte- Meclisine oğrusu, ls bü eri vazife olarak gör EDİ LAN prensleri kadar dünya üstünde mağrur insanlar yoktur.,, Nihayet kayın valdem süküna avdet etmişti. Fakat artık iş iş- ten geçmiş bulunuyordu. Hayat i- çinde çektiğim ıztıraplar, gördü- ğüm hâdiseler bana kocamla a- ramızda büyük bir boşluk bulun- duğunu anlatmıştı. Bu hakikati Hermana karşı beslediğim derin hürmete, onun kültürü, duyduğum takdirlere rağmen ar- tık ki açık ma üm. mütefekkiri ine) ve ANİ nin fikir- leri ile dolmuş olan Herman Al- man aristokrasisinin üidetleri ile larında anlaşmamazlık vard ra sıra Herman bana ia dir, | Çekirdeksiz üzüm için e tören yapıldı . teşekkür olunmuştur. eni mahsul satıcı ve ies tüc carlar tarafınd yrr öpül- üş, kokulmuş, söle sürü beli, va işlerde hayır selâmetler temenni eğil İlik nümunenin' verdiği intiba bu sene kuraklık ve fazla mahsul dolayısile tanelerin nisbeten ufak Km rağ hsulün renk” ei He yeni mahsul erin si şından ortalarına kadar olan det içinde piyasaya geldiği halde u şene on beş yirmi gün evvel gelmiştir. Bu münasebetle piyasa- nın geçen ve daha evvelki lerden erken açılacağı umul tadır, Amasya, 24 (A.A.) — Bir kaç gündür sıcaklar şiddetini arttır. mıştır. Dün sıcaklık derecesi 34 ü bulmuştur. Yıldırım çarptı üzerlerine yıldırım & Li 2 bartu da öldürmi Lakomadif farlaks | e 4 vak derdi. Meselâ: Grandükün ilk ka- risı prenses (Caroline de Reuss) o mükellef a şatosunda korkudan ölm kinci ik prenses Fedora'ya ile diye bir sanatoryoma ( hapsolun- muştu, Ben tabiatim icabı yüksek kül- türlü, yüksek ahlâklı insanlarla münasebette bulunmaktan büyük Bu Herman ile konuşmaktan hiç bir sözleri- ir zevk duyarım. itibarla vakit bıkmazdım. nin benim üzerimde büyük bir cazibesi vardı. « Mallmkii nie dik hakkında esrarengiz şeyler Te Çârkası, var) Balıkesirde Halalca köyü ya » kınındaki tarlalarda yangın ol- muş, beş altı anız tarla yanmış» Yangm Eskişehire gitmekte o lan tren lokomotifinden sıçrayan kıvılermla başlamış, hava rüzgâr- lr olduğu — pek kısa bir za manda büyü: imüştür. Tarlalarda bal halk bütün köy yakı nındaki gübreliğe kadar gelmiş » tir, Bu vaziyet karşısında köy mul- haber ve ha çok büyümesine meydan ver» en yangını söndürmüştür, İmeden duğu anlaşılarak yetiştiricilerine” e tat itibarile fevkâlâde' oldüğür” Amasyada sıcaklar Sui 14) al ş ; j / i ; şi i ik