yılların tozları “dan hatıralarını toplayarak m Oki — Odun hiç bir vakit kömürün » yerini tutamaz. ben o za- meme nn etmek il o Her yolcu bir #aAğl rini ve yalnız kendin: an kurtar- mak için uj Gir i ye kömürü yerine çıkan zorluk yalnız — İömtif vi. mr savurduğu kı: orunmak meselesi bir tren değil, sanki bir öküz arn- > basıdır. Fakat, iş burada da kalmaz. derken bazan da durak yerlerine i varmadan yol orasında ka- cağında odun yok. Odun! Odun ysunlar!,, Odun yetiştirilir, odun bitmiş i- se civar ormanlardan odun kesip getirmek lâzım gelir. İşte böyle İzmirden Bandırma” ya dura dinlene Gi treni - varmadan z Tren bir türlü ileri gitmiyordu. O vakit ga ki demiryolu bir yokuşa g: , trenin ileri gi- dememesi odun sinekli aldığı kuvvet ile bu yokuşu çıkamama - sından imiş. Tren yolcuları i işi anlayınca her da yiyecek olmadığı için uzun za- man bura: açlık tehli - kesini getireceğini sini ordu. Bazıları yaya olarak yola gidilip | gidilemiyeceğini hesap ediyor - Bu arada bizim safe? - da olan yolculardan rinin aklı- ar ı sekiz Ta ze çıkamıyacağı da anlaş m - alay Bu işin en mili har kes trenden Teori bir kere nin ünü böylece atifleielim, Sonra kuvveti olanlar treni yan - dan ve arkasından iterlerse tokomotife yardım edilmiş olur. iel » vakit kolaylıkla bu yoku- sane dedi. Simi dinliyen yol arkadaşla - vi biri, daha kimsenin söz söylemesine meydan bırakmadan tıldı: — Aman birader, dedi, sakın bunu Enver Paşa duymasın! Yok- tezi yok, bir tamim ile senin bu fikrini usul yapmağa kalkar!,, zaman, odun ile tren yürüt- meğe çalışan insanlar me Yazan: Kadircan Kaflı ROMAN Rum genci, yeminetti, sonra a sıkarak ilâve etti: - öldürürüm. yz kadar, çıkan kısımların Armenyo sesini alçaltarak Leo nardo'ya sokuldu. Bilgiç ve di bir bakışla ilâve etti: — ir işler çok zaman bir hk : dın ğı ile çevrilir. Venedikte e peyce bı bulu le n amma anlaşılan buna dair denemelerin yok.. saat seymen ki Ak n Armenyo ile prens Leonardo' - nun önüne 1 ine "getirdiler. Bun- eş yaşla ez ii zi i. Ayakları ize üç ş. Hel yakapaça İİ eriyik İma Mb bary Miş... ğeri aş üç yirmi dört yaş - larında bir delikanlı ld Bertnğe o Sırtında es” ki ae bisesi vardı. Gözleri ya yide ağ e cin gibi i parlıyordü. A iz tığı akmdan döni ir kenar-| Fikli bir genç olduğu ilk bal yi al da a iii düştnen bir gence m odu. Amâsına o bakıyormuş. A- rsun, yoksa 1 Niko imiş ve kızkardeşini i kaçırdı. e yy Ve vize il kapıda? için Kara Veli - Reise sonsuz bir sordu. Bu gn a emye kümeleri um. dilberlerile ilişi - e ia dim yok Fa z hat seden Vr tk e PAZARLIK li ün “ in Si rmenyonun gözleri sevinçle par- esi e go p Sn İçindez şöyle düşünüyordu: Gti — Ensonra talih gülüyor. Kara Kara Vel Ra Bum güzl İstel- | Veliyi faka bastıracağım ve sonra e ka ,) bu yerlerde tek başma hâkim olma ırdı. Onunla tanışalı eski ie -İ ğa çalışacağım. Bunu becerebilece - WE ve) gim. Çünkü Leonardo henüz toy bir leventler bunu hoş görmüyor genç... Benim Kornelya'yı ona nikâh- Gine ve iyi PE irin, vru iyi bir koca rn ep vaya eğ bulunur, hem Venedikte canımı sıkan Veli, arkadaşi: k ver-| bir dzdikaduza son gelir, hem de Le" si Sen o nk ki » onardo zaman avucumun içinde Jak Ki oya a2 a rdu ei Bu mn ize sy gemisine gir- melya henüz on üç yaşında bir miş onu yakmıştı. kız a Armen bundan dört yıl ön” Rum güz baştan savmaya| ce meşhur senatörlerden Revena dü” karar verdi ve kulcmı çekerek ar -| kası Lüjçi Aliyeri' nin kağıda Bi ne AŞ ER eğe | sevişmiş, bu çocuk olmuştu. Genç d | ses ai e yn rken ölmüş ve son , F So eki! ii nefesinde hını kocasına aç - Kara Veliyi arıyor fakat bulamı muıştı, Dük . EE Venediğin sa - du, İstelyi kardeş veya yılı şövalyelerinden olan Armenyo'yu e Kara Veliye tuzak kur-| dilelloya çağırmış, fakat o da tani kal MN ei binin üzerine gelen es Ki “vurusile güzelinin köyünde, ne kadar akra - | KATIsının rim 74 varsa getirilmesi için asker Armenyo küç işa yanı" yolladı. pi ki na almış, Venedik Mei ki köy - birinde, lerden onda büyüt” müş, il uş ve çi i günleri genç kızın nasıl dünyaya gelin kei için hiç bir Vene- dik şöva a-evlenmezdi. Fa - kat Le ye saf bi Armenyo düşündi bile il O gün bir taşla iki kuş vuran bir avcudan vinçli idi, Karşısında duran Nikoya yaklaştı. Armenyo soruyor; Leonardo, onun söylediklerini rumcaya çevirerek Ni - koya tekrarlıyordu ademki Bra Veliye re > yük bir kin besliyorsun, onu bir de Mn kg ie inerek ne yaparsı Rum genci il elini göğsünün iki ol eş Ml ve e götüre- rek haç yaptı, ni sonra ağla sisi ilâve — - Old — Peki, el siğin şimdiye kadar gli ni Veli ele geçmez bir adam * a z de onu tutsanız sağ bırak - ma; ei Fakat ele geçiremiyorsu * uuz.. ve bir balıkçıyım, « Bazan koca bi ie onan - inik GEDEN dığını bir sandal yapar. ca bir amiralin bem bir bak becerir... iko du büktü ve acı acı ba- şını salladı. Armenyo sorgularıma devam etti: Kar i hiç özlemedin mi? O- | nu kurtarı istemedin mi' yerli; yle kötürüm gr nu son defa göremekten başka bir dileği — Bu dileğine eke n diye her göze alırdım. —o Ci — Onun yanına kimse sokulamaz. Pereveze enn derinliğinde, Arta ırmağı unda ve denizden içeride, Kiri üzümü Anama bal ol - alır giderdim, Tl e yok. Aferin.. Sen cesur bir delikan gölü m, Fakat bu iş ii bilgin yok. m sana karde: em eşini kurtarmam Kara Veli Reisden e Re için u öldüri Bilmen e im. İk hiden ümitsiz bir adam halini takın- ti. nana bakacağız. Şen gelince ye di, gelmezsen ilünceie kadar bu şatoda yiyip içecek, © giyecek ve atacak. Sen de ej ui İşi becerir - ecek, hi EE > 1 Elini onun omuzuna arak Zei ,Jakalır. Her a telâşlı sesler | geli u sö alnız biz- | vekili olan Enver Paşanın şaşkın» Niko ir pe Yeaatl > çilem — yükselir: lerin şaşkınlığımızı değil, ayni za- | lığı derecesini de gösteriyordu. | yarın değerini Fakat baka- Nasıl? o — Aman, ealiba makinenin o- | manda harp içinde başkumandan ir lim sonu Nereye var: e (Arkası var). , duyguları. Gülmek (lâzımdır. Aflah, Kayığı rıtnıma çektiği vakit deniz şağı iki bin lira ai Kadıköyü'nün enem e rn o — Bölem: 48 Onlar o lar kuvvet ve hızla yaşanmıştı ki onla” rm hatırasında (daha ğ odebir ib Necdet bu © Obüyük buh imdi hesabını gör - © mek istedi. Zaralı ei gerçi sağ' © lam bir sey ez Di de — ildi. Ken di aklı ei şilan gönlü cevap veli Di- beri e bulundum? Burhan me; çıkmazdan evvel girgin, daha açık davranamaz mı idim? Hayır, Betbaht o gözünden, avam sözün * Yazan: Safiye Erol den saklı bulundurdum. Çok iyi, çok doğru oldu. Sandalın başı açıklara dönmüştü. Necdet, bir iki hamle ile istikameti doğrulttuktan sonra yine (kürekleri bıraktı, Başını kolları ile sararak ku- cağma düşürdü. Aşkı üç sarih devre- ye bölüne bilirdi. Evvelâ isyan, son va hicran, sonra tevekkül, Şimdi te - vel yaşıyor! u artık son merhale olacaktı, — Yeldeğirme" ninde oturan ra t Yıldız hikâyesini bilir le ve Min eğin; Kâinatta yüz bi bin ba e arzımıza vâsıl ey yıldı ad vE yam mesafeyi dü - şünün. Bir de düşünün, bir de bu arzm atimln Yapa şu cı - liz avukat Hikmeti (düşünün. Artık hesap edin, ya bu İ tees- Allah! — Sahiden buna gülünür, e aşkı vi ye fı mı Sendin manyarar ii ira inkisarların; iş, bü - . K daha ziyade iyetçi görmek, böy - le çevreden dı; âşık Kerem gibi, tütmektense cemiyetin 1 yanıp tütmel sini işletmeğe Yı parça istiyordu. serili bind Ni - yetler, liği hepsi yolunda, fakat | hani ibi di hadı e şimdi eve. Çar- lirim. Üzüş ek pişir tek başın ey kı liç ba buz alırım. Ki imliy m on” ille her ei i börk öv avuca toplamak olur mu? Haydi eve, yallah! Taze bir hevesle küreklere sarıl - dı. Genç ve kuvvetli adalelerinin a * henkli işleyişinde derin bir lezzet bu- larak ia ii Ruh il bir tevazu ve tevek kül sel e çibi mek çi heran Se sürü, matesi veya demek - tir. Namilfenaht b büyük — var iğ de namütenahi küçük lığını giderdi, yumuşa: kenarında birka akılmış mangal gördü. Mangallardaki korlara PE ca, anlaşılmaz bir fikir silsilesini sı ralıyı arak 'Nesrini hatırladı. Zaten İçi nül rahatlığı nm ıslanması ii karıştı, sima Olim! Ya ben de Nesrin gibi ö » Ben yok olmuşum ne zarar Mi itim n hiçbir iz b an benimle göçecek ona yanar tımanın karanlık pencerele; ne vahsi bir ürkeklikle baktı. Kendi. ni biraz evvel bahtiyar bir adam san ı — Bir o öksüzdü. Şu da — vu. Ruhunun en ve dileğini de kader Üni esirgemişti. Ö- Tüp gidecel kti de ömrünün Bahsi o Tân bi bir nişan bırakamıyacaktı. zehir! mik gibi gayri tabii bir cevelânla, dönme e ba; olur, artık Bedriyeye söylerim, | idi bir zain El yahut bir şey , Burhanım olu- ves Yalafz bi bae ji onu dünyada a kılların alamıyacağı kadar seven bi* i vardır. bir yüzük bu. Mustatil yı kumarda borçlandı- gı için acele satacakmış. rin en nazlı şeki bile bunu Beğenme mezlik edem EN to pri günü banka * n, kaç senedir biriktirdiği parala - ri kres Tabelyana bin dört ia verdi. Elli lira kadar bir mik - dar arttığı için adeta canı sıkıldı. Ak- şam olunca bir çocuk buldu, yüzüğü bir mektupla birlikte Bedriyenin köş“ küne gönderdi. Kenı NE bir akasya # ğacını siper alarak nü bekledi. Ok sayda fırladığı Kpr kalbinde bir çarpı her şeyin artik lr kaybolduğunu hissikablelvuku ile anlamıştı. Mek - tup Necdetin kendi el yazısile fakat iz bu acıyı bilmem hiç tanıdınız aşı lı en zenginkelimeleri bir Den ge” tirip en manalı bir ifade imak fakat . (ârkası a j