| f i | Mama BOYUK DENIZ ROMANI | Endülüste Kemal | Reis | İ Tefrika No: 115 | | Yazan: İshak FERDİ | iknerai Gonzalo, prensesin elini sıkarak kendisini çok sevdiğini söyledi “Seni seviyorum güzel Maryana!,, (Kara rahip) nihayet dediğini 'Pmıştı. Emir Mehmedin rahip Mellâ'ya teslimi için kral vi gene” Tal Gonzalveye emir vermişti. O günlerde (K ia) lardan | gelen bir haber de Kara rahibin Şok işine yaramıştı. (Kurtaba) ahalisi Emir Meh - medin kendilerine teslimini isti - Yorlardı. he (Kurtaba) da baş göste- kalkınmayı hoş görmediği” Ri öze söylemek fırsatmı bul - Muştu. General Gonzalve o akşam pren ve 1 me rahip Mellâ” ya tes” lim edece! Rahip Mellâ krala Emir Meh - Mmetten bahsederken: — Hiç merak etmeyin, a, Wmaap! Demişti — Kurtabalılara Emir Mehmedin birdenbire vii lanıp öldüğünü ii dini arzu ederler. kendilerine göndeririz. Kral: ehmedi nasıl öldüre- seksin? ik aj öldürdüğümüzü WIY€ sorunca, sa rahip kralın bu sualine de şu cevabr vermişti: — Onu kum torbasile dövarek öldüreceğira, haşmetmaap! Arap - “ar muayene ederlerse, hiçbir da- yak ve işkence izi bulamıyacak - lar! Rahip weli, edi adamlarile birlikte E Emir sin köşkünde Maryana ile konu » #üyordu: — Dün babanın cadırına git * tiğiniz zaman, (Zamora) ya rast- dımız mz — Evet., Rastladım. Kral haz - m Me kalkmasını bek; kliyor Pre geniş bir nefes alarak sedi. General şüphe ve tereddüt için- de sordu; Z ” musunuz? — Küçükken tanımıştım. — Pederinizi ziyarete gidece * tırarak yarn yanına oturdu: evlenmiyorsunuz, Man) — Siz de mi buna merak etti - | ver Kimseyi sevmiyorum.. Onun — — Tübaf şey! Pederinizin aklı fo var. rsunuz? — Zabitle e istemiyo - a PE a li kumandanlarla evleniniz! Baz: lenmek isterler. Acaba siz de.. Maryana, generalin sözünü kes- ti: erefli ve tanınmış bir ku - mandanla evlenmek o istiyenler, gr ki yg iyi o düşünenler ir. Fakat, ben... Siri prensesin elini tuta - — — Siz de belki böyle m - yorsunuz, değil mi? Dedi — Hay- di, itiraf Sü Ve bu mes'ut ku" im olduğunu bana söy- sese ki, ben dai - DEME iin saadetiniz için çalışan (bir baba ostuyum! Maryana görünüzesiİer. TR ii dei mere ığını ir görü Si iyimi içinde, damar ade Tadığr ateşi meydana e. ve genç kıza bütün ra - gularını açmak istedi: — Güm Maryana! Ben sizi çok seviyorul Bele dı erhal atıldı: — Şüphesiz kızınız gibi.. De - gil mi kle önüne bakıyor: — Hayır, dedi, hayır dü veli Ben sizi, genç âşıklarınız, içi ya * nık tutkunlarmız gibi seviyorum! Benimle evlenmek istemez misi - im? Maryana bu sözleri dinlerken, a aka ordu. Gülme - mek i için kendini güç tuttu: çok si bir ir - nız, öle Beni muztarip atlerimde neş'elendirmekten al uyarınız! Bu iyiliklerinizi vx ceye kadar bana ramen daha çok nel vee unuz! Üni seroden e “ Kardeşlrnizin Bibi 5 ördüm. el General müneli bir. bakışla | diyen siz değil yi va Siz b be - bn nim evlenmekten nefret ettiğimi, : bip Siz bazünlere m kadar çok | otuz yaşına kadar iz yaşamak tüya e istediğimi pekâlâ bilirsiniz! Beni di —Rü etmek de kabahat mi- | bu gülünç 8 gre bu neş'e verici e Ben Gönlünü Allaha ka . e evlenmeğe teşvik ettiği- İyi 18, temiz yürekli bir kızım. Haz: rum! Fakat, ben hiç kim: ke Mesihi bil Slim Gönzalve! > an babamla ne konu - General o smmesemn canı gu ie le m Bilek için Mesihin oğ- İkisi de susmuştu. Teke ge ana o gün kendisini ziya- Söze een Generalin tavrından ve sinden şüpheye'düşmüştü. İL Generalin nicin geldiği, ne göy- ind İstediği kelli değildi. mzalve şivri sakalını karış - — Pederiniz arzu ediyor da.. Diyerek he kalktı. Prenses s — Niçin ak gidiyorsunuz? Güzel giizel konuşuyorduk... — Yarın yine gelirim, ses! Yarm sizi yine gü evlenmenizi çük pren - ürürüm. Dük döKent ie TACI YASAR AĞA olamaz çünkü. z Yunan kralının tekrar Yune* leceği ve fakat n e oğlu ö Kent'e bırakacağı hakkın- da evvelce bir bii acili Lö Jur gazetesi, İngiltere sara yındaki an'aneleri ve bilhassa Yu nanistan ahvalini çok iyi bilen Sir Bazil Tomson'dan dair fikrini sormuş ve şu cevabı girişti '— Hayı hiçbir ekilir yoktur. den önce 1830 Şubatında Rana tahtın leket kral Me hiçbir pren- se verilemez. e bu proto- kols rağmen m yl yapı- lan bir plebisit — sik reliçe A üar; E Gi zaman -öigülüre: döl Diğer taraftan aile an'aneleri- ne olan sadakati dillere destan ol- muş bulunan İngiltere Kralı Be- şinci Jorjun böyle bir şeyi kabul edeceğine ve kendi öz yeğeninin yerine oğlunu gerçe imkân tasavvar edilbilir mi?,, eseleve! r, bu hayali Sade Bugün erken döneceğim. Başımda: z belâyı defettikten sonra, si her gün uzun uzadıya görüşü - K — Başmızdaki belâdan kastediyorsunuz? General pelerinini omuzuna a- tarak kapıya doğru yürüdü: mir Mehmetten. Malüm ya, Endülüş ya sari benim evimin bodru yatıyordu. Bu gün kral Dili onu ai (Mellâ) ya teslim (etmemi emir buyurmuş. Zavallı gence ecel e - rişti, Benim yapamadığım işi, ra- hip (Mellâ) bitirecek, kimi Prenses Maryananın birdenbire Va tutulmuştu.. Gonzalvenin kolun geri i aha oturunuz, rica e- derim! Beni yalnız bırakmayınız! Diye bağırdı. Gonzalve şaşaladı. — Ne oldunuz? Rühatarslendi” nız mi? mez elini aid Yy rumu: ! garip bir korku var.. Beni boğa * caklar sanıyorum. Geliniz... Git - meyiniz! Gonzalve emye çıkardı... Şaşkın şaşkm bakmarak, tekrar, kalktığı yere otu — Ne vene; eli Ren- giniz birdenbire (balmumu gibi sarardı.., (Devamı var) KURUN'un Romanı: 1 5— KURUN 27 MAYIS 1935 SM HASTANESİ Yazan: A. Ismet Ulukut Hacı Yaşar Ağanın ne: yüzünü gören ?OLİS MÜDÜRLÜĞÜNDE On yıl önce bir gün. Doktor Nezir, polis müdürünün gösterdiği koltuğa oturmuştu. Du. daklarında alaycı bir gülümseme, gözlerinde şeytanca bir parlaklık vardı, Polis müdürü Cemil onu dikkat- katle süzdüş sonra sözlerinin her- birini ayrı ayrı düşünüryormuş gi- bi, ağır ağır söylemeğe başlad — Doktor, bizce Mes iğ r lütfen kabul ettiniz, buna ilşki kür eder ve sizi rahatsız ettiğim- den dolayı affınızı dilerim. — Estağfurullah, size kdar o o Taacksam kendimi bahtiyar saya- Idanberi, umu- mi hayattan uzak, hastanenin bir köşesinde vazifemi yapmağa çalı- şıyorum. Polisi alâkalandıran iş- lerde ne gibi faydam olabilir? Doktorun bu sözü, polis müdü - rüne karşı pek açık bir ihtar gi - biydi. ttâ müdür Cemili bir iki da- kika düşündürdü bile! Görünüşte A, hastanenni uyandırdığı şüpheleri lame er bırakmak da doğ- ru değildi. Bunun için metanetini li etmeye çalıştı. tfedeceğiniz izahatm bi- ze miki olacağından oeminim, — Ri olursa pek memnun o- lacağım. — Müdürü bulurduğunuz has- tanenin kimin tarafından kurul- duğunu söyler misiniz? Doktor Nezir, pek manalı bir gülümsemeyle cevap verdi: —Bendeniz al Anlaşılan polis m vabı eyer aş, doktörun yüzüne — a mi bakir, kim - Şaskılıla pa ra ez tedavi etrikleği in bü- yük bir servet feda hermarieden Doktor alaycı bir bakışla polis müdürünü süzdü ve biraz doğru- larak dedi — Hangi ölür Ben beş para- üm, ne sesini işittim! sız bir adamım, hastaneden aldı. ei m geçiniyorum. “Ben , dei en maksadım © değildi; ili plânlarım ve neza- retim altmda kurulmuştur, demek istedim. — Öyleyse para ei kim verdi — Hacı Yaşa! —o halde b bu dediğiniz zat, çok hamiyetli, se zengin olmalı. — Çı bir hamiyeti ol mey günesi fakat serveti.. — Di lk görüşüyörsu. nuz... ia miri polis müdürünün sözü nü — ri görüşüyoru! — Hacı Yaşar Ağa, li zatla.. — Ne münasebet! — Anlamadım. — Anlaşılmıyacak bir şey yok. Bu zat sizi mea kurulması- na memi li mi? — Etti — İdaresini size vermedi mi? — Verdi. — Bütün bu işler i için görüşüp 1? Yaşar Ağa görüşmeden anlaşmayı daha uygun bulmuşsa ben ne di. yebilirim. — Ne gibi? — Mektupla.. — Fakat msi bu nasıl olur? O size mektup yazıyor, siz karşı- ık veriyoruz böylece © anlaş- mış ei Böy! Zn bir mi dam, bire defa olsun asla sö İri ii ibtiyar etme rmüyor. Bu, bir lâtife me iile ; dr garip! Doktor gülümsedi. Garip parıl. tılarla yanan gözleri polis müdü- rünü süzüyordu. Düşünceli bir söyleyişle dedi ki: —H var, bu gerçekten garip! Fakat siz yalnız bu kadarı albuki ben, has tanenin kuruluşunda ve idare işle rinde ne üzücü vaziyetlerde kal dım, arzumun, ahlâki inanışları- mın aksine me mecburiyetlerle nlaştım | (Devamı var) ala a lzilzeliyeremindinn