ne hi eği yi gi >> ie Rk eği, İdülasi Kemal Reis İ TefrikaNo: 110 | | Yazan: İshak FERDİ “Bu öamvedie, Garmotakları. tutsaktıklan üzgenliğe çıkarabilecek misiniz? Şeyh Nurullah gene gene sahnede Yusuf, bir üstü, İşbiliyedeki evinde otururken, ka- Pisınım önünde iki atlı durdu. Şeyh Yusuf başmı dışarıya uza- tinca, gelen atlıların er Mensup olduğunu anlami ahtani (o şeyhinin elçileri- Ti im Yusufla (o görüşmeğe ii Yusuf a tanıttı.. Ve elçileri içeriye al Kahtan kabilesine mensup 0 lan bu iki atlının boyunları iyice kapalıydı; kulakları v. saçları Sami a, atlarmı kapıya bağ- ladılar... Ea inde bir a iğüni oturarak > Yusufla k a başladı. — Kabile Reisimiz ( Seyit Nu rullah İşbiliyenin şarkıma karar- gâh kurdu, Kendisine gönderdi- ğiniz elçilerle beraber yola çıktı. e bizi sizinle görüşmeğe gön- erdi. —Bendebir h iş damlarım gelmedi diye ayl na kadar nasıl gele Korkulacak ne on yn kişilik bir kuvvet yo! tık. İspanyollar bizim peel . mi? durabilirler Şeyh Yusuf sevindi : — Oh.. Demek ki Şeyh Nurul lah ricam: kabul etti. | Endülüse Yerlükiş geldi. e çok şükür sana.. Bi es'ut günleri de gösterdin! Elçilerden biri ayağa kalktı: $ehrin şark kapısından yola çıkı- hız.. Reisimizin -arargâhını w tanıyacaksınız! Şeyh Yusuf, günlerdenberi bek- reise karşı saygısızlık (o olacaktı. Derhal etrafındaki mücahitlerden sekiz atlı hazırlattı : — Şeyh Nurullahı hemen şimdi görmek isterim. Dedi beraber Kahtanilerle kt. Bir saat kadar gittiler. Elçilerden biri: e, dedi, reisimizin çadırı Elçi lak söylemiyordu. Kahtanilerin çadırı uzaktan Börünmüştü Seyh Yus Kahtanilerin bir hafta içinde ikale yola çr- ka rını ummuyordu. yil N gelişi, Endülüs tarihi- nin bir Dsi noktasını teşkil e-| çekti. Sultan Abdullah İspan- bağlanmış olsa bile, ni bu bağlantının hükmü kal- a acaktr.: On bin kişilik bedevi vveti, elli bin kişilik İspanyol « die ma karşı durabiilrdi. Kah- reel gel geldiğini gören diğer şe- hirler Da da bu orduya katılacaklar vardı, Mübin tutarı bu suretle yirmi bini bulacaktı. Bir gündenberi Şeyh Yusu- ağa irişmekte reed fısıl- pe demek ki yoktu Güya MN ke Nana lahı para ile sat İimışlar... Kahtaniler ma uyarak Li lıçlarını kınlarından çıkarmama- ğa and içmişler! Şeyh Yusuf zaten bu haberlere yürekten inanmamıştı... mı sür-! dü.. ii mücahitler ou se" vinç ve Garnata: p yorla: ei görünen çadırın önü-|'€” ne geldikleri zaman ortalık iyice kararmıştı. Arkadan göklere doğru uzanan dağlardan vahşi hayvan © sesleri işitiliyordu. Reisin çadırının gerisinde ve etrafmda K eri do- ahtan nöbetçileri laşıyordu. On bin kişilik kabile sd belliydi ki bu yüksek dağ- Ni eklerine yayılmıştı. Elçilerden biri derhal yere at- İ ladı ve Şeyh Yusufun atının ya” nına koşarak omuzunu a Ma 2 mize Da yüklerini stan omuzlarile indi- rirlerdi. Şeyh Yusuf ayağını elçinin o muzuna basarak indi. Çadırın nünde kargılı sökük ri ağ Seyit Nurullaha, Şeyh Yusufun çeldiğlai haber vermişlerdi. h Yusuf, o Kahtanilerin re- isini ilk defa görecekti. Çadırın perdesi açılmıştı... runuz, Şeyh Yusuf! Re- isimiz sizi bekliyor... Seyh Yusuf en içeriye girdiği zaman btanilerin rei- Şeyh Yusuf, o Kahtanilerin â- detlerini “bildiği için, bei yere iğilerek reisin dizinden Ve Seyit Nuru'lah, örtülü eliyle Seyh Yusufun sağ omuzunu okşadı.! Merhaba Şeyh Yusufi. —Merhaba büyük re Seyit Nurullah. sağ imi ucuy- la yer göstermişti. Şeyh Yusuf, gösterilen yere o- turdu: — İşbiliyede çok yalnız kalmış- tım, ya seydi! İspanyollar Emir Muhammedi ya ekalAyıyi meye pre açmış, ilk olarak şik inde, karla ünü bekliyerek yürü- b Berberler Haftada bir gün çalışmamak istiyorlar Dün yapılan yıllık gi konuşulanlar. Şişhaı yokuşunda b grnsin yl UN yap- A ardır, 0 den fazla berberin bulundu - yi re berberleri alâka - di ar eden on beş (Omesele hakkında karar verilmiştir. Kongreyi lal et reisi Bay anak c 5 r Atatürke kongreni iken imei lak kabul edilmiştir. Birkaç aza tarafından çokluk ol madığı söylenerek kongrenin ii bi rakılması istenmişse de bu istek ka - bul edilmemiştir. Kazanç vergisi meselesi veni ve ii iç Bundan sonr aftada bir iğ tatil yap- iri işi ği Ateşli kı muş, bütün berberler hal afta tada | rağ gün er yp - malarının teminini istemişlerdir, Bu rada cemiyet tarafından eri ya çalildn bir telgraf okunmu; Bu a sayısı Deal 4600 e varan usta, kalfa, çırak, ma- mi gibi lap hiç tat m sabahtan akşama kadar ayakta Ye dura yağa Me iğ a rasında yüzde i nisbetinde - em ve yüzde kula vel m lr bit edildiği yazılıyordu. 'ekilmesinden lay idare ei e kışlanmıştır. Cemiyet aidatının bir liraya in rilmesi, okul ehliyetnameleri kii ken cemiyet tarafından alman elli ku- rTuşun ln la cemiyet hesapla - rının her altı ayda bir e ie bilmesi berker rler a bir ardım sandığı heleki a z bir vapur gezintisi (yapılması sıra ile Kabul yi 935 senesi Haziranından İtibaren kalfa ve ia berber mektebin - den mi; diploması almadan dük kân sd dai kabul olun: yaşını e “ —— Ne dolaşmasının yasak edilmesinin hü - kümetten istenmesi de onaylanmış - tır, Bir aralık jiletlerin, berberle: ahin Mn mesel esi de görüşül- iştür. Cemiyet reisi jilet usturala- rının hiç bir iğ man yasak edilemiye- ceğini, ancak jilet alım ve satımının Kızilay ai tarafından ya sı ve her jilet bıçağı başma beş ku Tuş almmasının cemiyetçe tetkik edil. diğini söylemiştir. erberler mektebinin hazırlataca- ğı yeni bir talimatname ile ıslah edil- si de görüşülmüş, ri, Hamdi, İhsan, Sait, Ahmet Süküti isminde gilmişti unlar talimatnameyi hazırlıya - akları Semtlerde mıntaka teşki - 1 yapılması da görüşüldükten Son- ra toplantı bitmiştir. (iL şenirde | Şenes 1 Ölümünün ellinci yıl- 1 dönümünde ViktorHügo Hügo, : devrinin Elli yıl Oo önce 22 mayıs gi On dokuzuncu (oasrınen büyük adamı sayılmağa (değer Vikto Hilar öldü. Bugün Fransa bu ö- lümün ellinci yıldönümünü hatır- lıyor ve bu büyük adamın adı ve izi önünde iğiliyor. Şüphe yok ki Fransızlar, bir bakımdan değil birçok bakımlardan, büyük olan -| bu şahsiyetin adını, sanını, eseri" ni ulusal bir sevgi ve saygı ile kar- şılmakta haklıdır. Çünkü Hügo evrinin bir harikası idi. Bunu kır saca anlatmak ve göstermek isti- OTUZ. Viktor Hügo 1802 de odoğdu. Kraliyetçi ve katolik bir muhit © çinde yetiştiği için ilk şiirlerinde ve eserlerinde bu esaslara inarcımı ateşli sözlerle anlatır. Daha çocuk i rada, en çok irinde sözler alavleniyordu. Onur yirmi bir yaşında iken > destanlar, kendisini yaratıcı ler sırasına hemen çıkardı. Bir m sahneye uy" maması unutulursa her bakımdan şaheser bir man: piyes olan Kromvel çıktı. İki yıl sonra üslü- bundaki değişiklik ruhundaki asar! let, iliğindeki, hüner jkibeşile daha-çıktı Adı: Ter Orientales'di. Bu eser, ölmi- yen bir üne temel olmağa elverir- Hügo 183 840 arasındaki dokuz yıl arasında her biri bütü: dünyanın en büyük lirik şairleri den biri olduğunu ispat eden li lerini çıkardı. Şekspir'den sonra ondan daha büyük facia ve dram: şairi yetişmemişti, Dehşet ile mer- et, lerin her hayal ve üslüp ku ti, ibda ve terkip kudreti, ile mkü bütün tabii ve a- sil kaynaklarma © egemenliği ile temayüz eder. Viktor Hügo bütün yazdığı sı ralarda ilk olgun “Bir mahkümün son saatlerini,, çıkardı. Ve bu o eserile beş sene sonra çıkan (1834) Claud Gue: romanı 2. LE 5 LE ir © — » seni ikincisini sahil müdafaasına idi müşkülâtla aldığımız Lİ saklıktan özgenliğe çıkarabilecek | vererek en mühim meseleleri en de emeyi bir hain kundakla| miyiz? erin ehej etle araştırarak en dı.. Ve na kaçtı. Garnatayı muhasar: ii kurtarmak için, si- zin değerli yardımınızı istemeğe mecbur oldum m kurtarmayı ben düşünüyordum. Fakat, lan Abdullah şehri düşmana yarim karar vermişse, Garnatalılar: erak etmeyin! İspan- ei Kahtünileiden ok korkar- » Mücahitlerle Li Garna üzerine yürüdüğümüzü görür lerse, Endülüsü kendi egemenlikle ri altına alamıyacaklarını anlıya- rak geri dönerler. Devamı var) ameli tedbirleri teklife muktedir olduğunu gösterdi Klerikallerin zehirli ecir lerek kıta! es idareye başladığı zaman Vik- or Hügo da her namuslu yurttaş li yurdundan sürüldü. Ve yirmi 5 — KURUN Fransızlar bu büyük adamı anmak için ne yapsalar azdır 3x) hissinin doğuşunu büyüğünü ve mez ame de Pari yan, bükülmiyen, yenilmiyer ile * mensui yazdı hramanlığını gösteri çok fikri, a VE imlerdei son Üstadın bütün yali burada a s8 yaşında iken Fransız aka-| meyz bahsetmeğe yerimizin 22 MAYIS 1935 İİ bir harikasıydı yıl kadar vatanından uzak kaldı. şiirlerin o derinliği, enginli- ği, anlamı ekliği, inancı nın a ve tabiati en mü- kemmel şekilde ifade edişi, doğ- ruya bağlılığndaki Oo samimiyeti bakımından eşsiz ve eşsiz kala: rı muhalkk: olan eserler vardır. Hele > ile kızmı de- nizde batup bo; den duyduğu kederleri şiirlerinin hepsi de bu seviyede- ir, Hügo 1859 da bütün dünyaya 19 uncu asırda çıkan eserlerin en ulviyet, hem güzellik bakımından ira bırakan bu eser, Havva- ı cennette gösteren bir rüya ile bah rüyada annelik duyar. Ve eseri kıyamet günü çalacak trampetin sesleri içinde sonuna (vararak yemi yi gerilerde bırakır've ese- in başı ile sonu arasında tarih ile alli şair irade ve elile canlana- rak sonsuz hareket ve ihtiras, ışık ve karanlık, dehşet ve merhamet, lirik heyecan ile (o hailevi zafer perdeli içinde ileriler. Bununla beraber üç yıl sonra üstadın “Sefiller, adlı (o eseri de çıktı, yaratılan, yahut. kiii romanların en Söz, dobişii ve kurtulan, e vi ile alnını a ve parlatan, ıstırabı tada tada'en şerefli mera- eren bir ruhun (o dasitanıdır. Bu eser trak komedisi ve faci" ası idi. Hayatm zifiri ir kötülüğü ve inakiıliğii iyiliği id b yıl sonra Sekspirin ölümün- den sonra doğan en büyük adam, maraza en büyüğüne dair bir ddeme'yazdı. Bu eser, ilmi anil elek sâyin, ede- bi dehanm mükemmel bir anıtı i- BE Ve bir yıl sonra Hügo bü büyük romanlarının birini (odaha yazdı. (Les Travailleur della Mer) adı- uu darlığı mânidir. Yalnız onun Salem asiypi yaz” dığını kudretinden bir şey kaybetmiyerek, bilâkis yaratma! vvetinin günden güne ilerledi- ğini leri yazdığını söyle- mek yeter. Onun ölümünden sonra bile ha yatında çıkarılamıyan © eserleri biribirini takip etti, 1912 de bası- “ biten (külliyatı tam 58 cilt tu. pa tmuş Ri bu büyük (adamın hatırası için ne yapsalar haklıdır- lar. Ö GR