Mm ———— 1 işaretler | Bir Müsamerenin ana göre anlamı z Dün gece Ankara ie LR öm evazi, öyle se: *iz bir sekilde hazirlanmıştı ki, bs kadar sadelik ya müsa- Mere bir sehli mümteni halinde adı, öylece bitti. Bu sehli müm- teni birinci faslında Van ol delin maharetini, sonra Cemal Reşidin Aydın ai Yürük vie ye Cemalin, ya 'amınd. eridin pre- ve dn müziğinde, Necil ii dağlarında san'at değer- leri perde, perde çeldi , Kısa süren bir bu programın Sürprizi şudur: Kompozitörler orkestraya ay. darlık ettiler, Bu durum çok gü- Vaitler veren ve olgunluğa giden bir kudret olduğunu anlattı. i İnsan bir saat içinde üç değe- li san'at adamının sırtı sırtına muvaffakiyet gösterdiklerini gö- pe Bu e hususiyetleri r benim” zih-) Ve aadaki il gece bi- va aş inaridım ki yeni gelen ii-geçenleri aratmıyacak-|, * © Söz gelimi, yıllardır kör değ- neği beller gibi ancak birkaç ada takılm mış kalmıştık. Sanıyorduk Ri bir san'at grupunu idare ede- sek genç elemanlarımız yoktur. ma gecesi tertip edilen mü- nı da ifade “iğ bu mütevazi, a me amlı müsamereyi bir musiki Neslinin otkuyu kazandığı günü diye Ye unutmıyacağım. Sadri Ertem “oç ER ei pi LES Iktısatçılar cemiyetinde bir konferans Mayısın 23 üncü perşembe sl altıda ticaret odas Dü saat “ölanma, salonunda © Türk gi eledi iye iktısat İsleri eker Y Asım Süreyya ökonomi bakı- Mindan ucuzluk ve pahalılık ko - Miu konuşacaktır. e Basım kurumundâ oplant Basın Kurumu başkanlığından: 25 özal o de Ankarada miz unu düşünen idare heyeti - N .21M Mayıs 1935 salı günü saat İç ukta basınla i ki eh bir toplantı yapı ii umuz üye" iğ inin Meler dileriz. Onbeş kuruşluk gi nden Helvacı çırağı onyedi yaşında Hüseyin arkadaşı boyacı Hüseyini yaralayıp Evvelki gece Ortaköyde Dere- boyunda on beş kuruş yüzünden bir cinayet olmuş, on yedi yaşın- da Hüseyin adlı bir genç, arkada- şı Hüseyini öldürmüştür. Hâdisenin içyüzünü, erin gi- derek tahkikat yapan bir muhar- i nla yen nce İne- bolunun Küre e akraba- sı bulunan ve Ortaköyde Derebo- yu caddesinde helvacılık yapan Hulüsinin yanına gelmiştir. Hüse- yin dükkânda çıraklık işini yapar, ları da mahallede yoğurt satardı. Üç yıldır gidemediği köyüne Ortaköy polis karakolunda temi lik el geçinmekteydi. nce helvacı çırağı in atmıştı. rasını birkaç defa istemiş, fakat .| Hüseyin, param yoktur, diye ver- işti. memişi İşte bu borç, evvelki gece za- vallı boyacıyı ölüme kadar sürük- emişlir. Yoğürtçü Hüseyin; akşam üstü, #İ yecek haldeyim.. Alacağını e olduğu g7 Zehirlenenler Bir yaşındaki çocuk hastanede öldü isküdarda süt yüzünden yir- miden fazla insanın zehirlendiği- ni ve hastaneye kaldırıldıklarını dünkü sayımızda yazmıştık azlaca zehirlenenlerin adları şunlardır: Sekiz yaşrı on yaşında Kenan, iki buçuk b şında Şaban, kırk bir yaşında İs- mail, iki yaşında Hristo, elli bir yaşında Ahmet, elli üç yaşında Aleko, beş yaşında Bekir, beş ya- şında Hamdi, seksen yaşında Ali, yirmi yedi yaşında Seher, otuz ya- şında Adil, altmış yaşında Mitat, on dört yaşında Emine ve Hüse- yin, bunlardan başka daha hafif olarak yedi kişi de zehirlenmiş ol- duklarından hastaneye kaldırıl - mışlardır. Zehirlenenler, gece Zeynep Kâ-! mil hastanesinde tedavi altına a- rilmiş, iyileş miyenlerden dördü ülkede kal, mıştır. pm bir yaşında bir gocuk öl ölmüştü lu çocu; Ailesi çocu; vakti nde hastaneye kaldırmamış vap Şa kur- e Bu a kişiyi zehirliyen süt, tahlil iii Alâkadar dok- torlar, içinde süt satılan (kabın, yahut südün içine sağıldığı kabın kalaysız bakır olduğunu tahmin etmektedirler, Sütcü Ziya adli- yeye verilmiştir. Katil Hüseyin boyacı Hüseyinin evine uğramış, altkatta bulun. resine vurarak, ruşu istemiştir. sonra dışarı çıka: — Yahu, sen lâftan anlamıyor musun.. Ben, on beş para veremi- bili- veri- an odasının pence- cağı on beş ku- Hüseyin, biraz rak: yoruz. vakit rim. dem Fakat, Ma Hüseyin, a sını iii iyice aklına koym olduğu için, bu karşılık onu ii tırmamış? ni — Olmaz, şimdi vereceksin!... İemiştir. * ı, biraz sonra ruk kavgasına dökülmüş, yoğurt- z Hüseyin, omuzunda © taşıdığı yoğurt sopasını eskici Hüseyinin başına indirmiştir. Birkaç daki. ka içinde büyüyen ka öteki Hüseyin de tekrar odasına girmiştir. oğurtçu Hüseyin, yoğurt sat mak için mahallede fazla dolaşa. birisinden ne gelmiş ve bağırmıştı — Ul rc izi hem de bana ğe atıyorsu! Bunü duyan ii Hi tekrar dışarı cıkmış, iki genç, — rar biribirleriyle kavgaya tutu muşlardır. Söylendiğine göre bu vi bo: yacı Hüseyin, cebinden çıkardığı bir çakı ile helvacı sein par- mağından yaralamıştır. Yaralanan Hüseyin. bütün kuv ir.) vetiyle eskici Hüseyinin üzerine atılarak bıçağı kapmış, bütün hızı) 7” €-| ile boyacının sağ memesi üzerine| “ gn saplamıştır. Mahall izi Mkimer eyi), da bastırmağa gelenler, iki kavga- cının kendiliklerinden ayrıldıkla rını görmüşlerdir. Yaralı Hüseyin, doğru odasına girerek yatağa uzanmış, annesi- e: — Anne, ben yaralıyım... de- miştir, İhtiyar kadın, ne yapacağını şa şırmış, ilk önce doğru ie elvacı Hu- lâsinin dükkânına g — Senin çırağın Dilini yarala- dı.. demiştir. öldürdü Hulüsi ği — Ben'ne yapayım; git geli haber deli demiştir. Katil Hüseyin, Biçaği eşle loğru dükkân gelmiş ettim; yaralandım.. demiştir. Çırağın elinden kan aktığını gö- ren Hu in kolunu gönder- it, eczanede sd diyerek çırağını miştir, Bu esnada, Hüseyinin annesi polise a vermiş olduğundan, polisler eve gelmişlerdir. Hüseyi- nin yarasının tehlikeli olduğunu görmüşler, hemen sıhhi imdat o- tomobilini çağırmışlardır. Fakat, sıhhi imdat otomobili yetişinciye kadar Hüseyin ölmüş- tür. Katil Hüseyin, polisler tarafın- dan eczaneye giderken kalan- mış, kelepçeli olarak eczaneye gö- türülüp elindeki yara sardırılmış- inayetten sonra gece'nöl ibetçi- inüddelamumki Bay Sabri vak'a yerine EE saat üçe kadar tah- kikat ya; Dün siperi ye adliye hekimi B. , cesedin ri kal- Katil Hüseyin, adliyeye adan edilmiştir. 3 — KURUN *İ tramvay kazası üsküdardaki tramvay kazası Muhakeme başladı, vat- man Sozguya çekildi Geçenlerde Üsküdarda feci bir olmuş, vatman Hasan oğlu Hüseyinin sürdüğü tramvay arabası, Kısıklıdan Us - i Hali - Kâmil aym gi kaldırılmış, orada can Vi Bu feci ekili muhakemesi, Ağırcezada (dün öğleden sonra başladı. Ölen çocuğun varisleri - nin vekili, şahsi davayı teşrih yek iu söz 'söyliyerek, Üsküdar tri vay zül on bin lira taz- minat i olarak muhakemesine en suçlu, vatman Hasan oğ lu Hüseyin, yokuş aşağı Salik ol da leri havanın rutube- M mesi isteğinde bulundu. Birkaç şahit dinlenildi. Diğer şahitlerin (o gelmediği anlaşıldı. Bunların ve keşif raporunu ve - renlerin sağırılmakı, vatmanın a likonulmadan d 20 MAYIS 1935 — İ Gezintiler i Otobüslerde ayrılık Istanbulda birkaç otobüs kolu vai Kekin de ayri ayrı noktalar- dan halka şiktaş - çok düzenle işliyen arabalar gö- nen adam, on buçuk kuruş verir, Bebek ile Eminönü, Ortaköyle Ak- saray arasındaki uzaklık, bundan belki yirmi kere daha çok e halde parası daha a: zdır. Bu o büsleri de tramva; lıştırıyor. O halde da para işinde, paha biçmekt: kadar büyük bir ayrılık ortaya çı. kabiliyor?... Otobüslerin tarifesi devlet ku- ramlarından geçmiyor mu? Geçi- yorsa, bu açık haksızlık nasıl gö- rülmemiştir ? İstanbulda amala Ba- eri $ Kocamustafapaşa yanları- a gidenlerin en son uç için aldık. in para, erd anlattığımla öl- çülemeyecek kadar azdır. halde aradaki geniş ayrılığı neys vermeli?. Ya ip - Keresteciler kolu?.. Öyle sanırım ki dünyanın hiçbir yerinde bunlardan rahatsız, bun- lardan kötü araba bulunamaz. Kalkma saatleri . yoktur. Tıklım tıklım dolmadan yerlerinden kı mıldamazlar. İki ge iyenlerin ayaklarına inse de gelip geçen vi 5“) zavallıları almaz. parost çok değildir. Fakat içlerinde öy- le harap arabalar var ki yürürken Kazancılar çarşısının bütün patır- dısını da ardından sürükler. İçir- dekiler deli atlara binmiş > bitkin e dönerler. Dizler karın- ları toslar, omuzlar tokuşur, yöl- m nöbeti le biribirinin. kucağı" a durak yerleri kalablıktır. Faka çok kere beklemekten, hep dolu geçer, otobüslere ei > dan halkın büyük bir bölümü ya ya giderler. Bana öyle geliyor ki halkı ta « - şımak için kurulan sosyeteler, ken- dilerinin ne gibi borçlar yüklen - diklerini hiç hesaplamıyorlar. Sa - nıyorlar ki koydukları para, on « rs diledikleri ya işlemek hak - kını da vermişti: Halkın bu bal agir - narok uzaklarda iş aldıkları, on * a belediyenin eli bunlara uzansa.. İki nokta arasındaki yolcuların ortalaması m kaç dakika: da birarada kaldırılacağı karar- laştırılsa.. Kalkış saatlerini bildiren tari- iler durak yerlerine asılınca, biz de hakkımızı arar, paramizla ba- şım'za dert satın almış olmayız. S. Gezgin e- vam edilmesi Deme muhake - me başka güne bırakıldı. dir: Salâhattin, Mehmet, Azmi, Nezahat, Faik, Lâtif, Sedat, Re » Bu davanın şahitleri, şunlar -| cep, ğe li”