7 — KURUN Tıbbiyenin kuruluşunu! ne zamandan saymalı? — Bugünkü tıbbiyeli'er bayramı münasebetile— 14 MART 1935 —— Tefrika No. o —B4— Yazan: Niyazi Pm Okan iye ir ğ in kuruluşu ile t” alâkalı bulduğumuz bir takım da- sf ha önceki hâdiseleri burada kay - KÜ detmeyi yerinde bulduk: k Birinci Mahmut Ve terbiyeli zabit yetiştirmek için (1147. 1734) de Üsküdarda Top - rübeler yapılarak iyi iceler 8- mdeğmdan bu sisi tini Masm ii verildi. p nedense çok sürmedi . acat ir 1759)da ü üçüncü “Beli nunda sadrazam bu- hunan ehmet Ragıp Paşa mekt *vi mektep haline getirterek hen - e ve Sef ilimler okutturma: ğa baş Bu Mm yetişenler ŞE Selim kurununa (Okadar zel li eN 1792) de Halıcı oğlun- taki Haberal a kuruldu. Bu- Yay, büyük bir kışla idi. Mhendishanei Sullani bundan *onra kuruldu. (1221. 1806) yılma kadar bah- PAL isme Teri Bezi a in “brahim Müteferrika, diye Alan sadrazam İbrahim P: Türkiyede matbaacılığın o kurul- Mâsı ve inkişaf etmesine ön ayak uştur, ame garip tel ğe bir hâdiseye işaret etmek istedim, Ka- <aahmet mezarlığından bahse - derken, şair Nedimin burada gö - Mülü Ni pek eski iii - azdığı Miş, Sila bir. a yı Öz Zifin — mecmuanın Nedim X keşif gibi ederin live et Mişti ld p # di tarihler, vesikalar Vi İyiye tetkik edilmeden bil - 4 li ir Haf gi 5 EB gz z 5 v3 g. m ie NN m mahallin di bar yalatan (İdris Muh- ÇE A e Eski iy Kasımpaşalı Bekir Sıtkının icadı riye nazırı olan Ali ei esi havuzunun yakını: nde bir dishane ve bir de tabhane - evi hane - e ge Ay- nalıkavağı anlatırk i miş olduğumuz gibi ba yapılarm ” İ masrafı az olsun için Aynalıkavak enkazı bun bura da kullanıl a a ishane tabhane: veya vibhane Kabakçı dilli, A. lemlar vak'ası gibi bi büyük patırdı- larda mahvoldu. Zavallı AliE- fendinin de başı koparılarak duğu yerlerin mahvedilmesi ile uymadı teessür Tersane yazısmı bitirirken, bu - rada geçen bir vak'ayı ye tedim.. Vak'a kurun unda ters ye mensup ©: anların “eikolojisini göstermesi itibariyle kayde değer telâkki edilebilir. Vak'a İstanbulun hülümetsizlik içinde çalkandığı esnalarda vuku bul tur, Bir bostancı uygun - suz kadınlardan biri e bir hamalı öldürerek kayıkla Bo; Bunun üzerine e - silâhlanarak lere um etmişlerdi. şte bu lee li döle, bir humba- racı da gene ayni meseleden do- loyaı tersane gerdiyanlarmdan bir kürdü öldürmüştü. Bu sefer de ie toplanarak humkaracı kahvehanesini basarak bir kaçını Gali erdi. rtık, humbaracılar durur mu? erede bir kürt gördülerse öldür - geregi eri de karşı durmaktan İmadılar. Ellerine geçir * ii kestiler. Bötün İstanbul iki taraf olmuş- tu. se ban yer yer baskmlar ya- «dıyo, - gi e e toplanarak ka - humbaracı kışlasını asmağa dar vardılar Bu lom daha ön- aber alan humbaracılar ön tersaneye hücum tiler. . zim tarihin oOmalı olan va''ayı un uzadıya yazacak de- giliz. get her iki taraf, hükü- met kuvvet'erine ( aldırmıyarak şehir içinde harp edebil bilecek dere- Mühendishaneyi kuran Ali Ef. ce kendilerinde kudret görebili « yorlardı. BİR İCAT Tersanenin icatlarından birini (stim geç) makinesinin yaza alım.. Bu âleti bahriye Pi yüzbaşılarıdan Kasımpaş kadar yüzlerce — lira sarfedilerek Avrupadan getirtilen bu âletin tersanede icadı büyük bir hâdise olmuştu. Gazeteler: yanı iftihardır., iy Bekir Stıkı Efendiyi methediyorlardı, (Arkası var) Ki e e Bir Amer kalı muharrir eldı Amer'kanm ili şehrinde çı kan ühi alardan sa- yılan ini. Asrı,, mec- muasının müdürü Mıstır ison şehrimize gelmiştir. Bir tetkik se- yahati yapmakta olan Mıstır Mor- rison, buraya gelmeden önce Su- uğramıştır. Şehri- rimizi ye Adanaya ve diğer birkaç şeh- | i dolaşacaktır. İ nan tıp tarihi kongresinde yine bir dava görülmüştü. Şu halde 108 yıllık fakülte bahsine can - ık fakülte bisi se - iyide, dirmelidir; çünkü siyasal Su m pek çok eskidir. İstanbul üniversitesinde gün yapılan bayram 14 ma: 1827 de ikinci Mahmut tarafın- hane adınadır. Bu- bu - neya fakültemizin başlangıcı di- yorlar. Acaba böyle mi? O hal- de en önce fakülte lâfından ne- ler Kiram söylemeliyiz? Faki 1) ders verir, 2) Ye- tur, mülkiye trbbiyesi ise va - kik vakit maarif, dahiliye, hattâ orman nazırlıklarına bağlanmış. tır. Bununla beraber orta kurun- larda başlı başına idare olunmı - yan fakülteler yok değildir. Şu halde bu son asır mekteplerinin fakülteliği Avrupanın orta ku - runlardaki fakültelerine benze - a ta- bip muavini adı ile çıkarılır ve orduya, donanmaya, Tophaneye ur idi. Tam on iki yıl mah - şılınca kapıları kapandı İşte bu müesseseye fakültemi- zin başlangıcı denilir ve bu fa- külte çerçevesine sokuluyor. — enin kapanması üze rine (Mektebi Tıbbiyei adliyei şahane) açıldı. Bu yeni tıphaneyi takip ettiği için onun ıslah edilmiş bir şekli olarak ka- bul edilebilir; fakat tıphanede yoktan var edilmedi ki... O da eski tıp medreselerimizin arası kesilm»ksizin devamından iba - yettir. Tıphane ile mektebi tibbi- yenin arasında ne gibi bir bağ O halde Fatihte ve Süleyma- niyedeki iki tıp i den fakülte dışında İ p arm a Mü u h e n di sh an e si Gazetelerden My ae maniye, Fatih Up a a Ss I mn p a ş göre bugün İstanbul üniversite - İ Ni ile tıphane arasında | sinin konferans salonunda ine öyle bir bağ vardır. Tıp- yel Orduda fennin yer bulması, ü- fakültesinin 108 inci yıl dönümü | hi edreseyi, mektebi tıbbiye ht ü Ahmet kurununda (1140 kutlulanacaktır. e tıphaneyi düzeltmek öteği İ i lim ve yükseliş yolunda ileriliği- | le açılmıştır. Tıphane açılıyor » li 1 le fakültedir. Ama bunlar on be- şinci asırda başlıyan devletin ida kama fenalıklardan mütees «- esi ve garpteki terakki. Le anlamamak iy en değer lerini ia edememişler, Bu da başka bir. davadır. Asıl meselenin ruhu tıp fakültemizin kaç yıllık olduğudur. Bu başlan- gıç bir kez anlaşıldıktan sonra onun geçirdiği e ken i hususiyetine aitti Acaba bir çok ele kut- lulryan Paris, Monpelye, Pado » va... Fakülteleri bizim eski med. esseselere fakülte denirken bi» zim memleketimizde müessesese- leri fakülte çerçevesinden çıkar « ğa ne hakkımız var? Fikirler üstüne müthiş bir ağırlık ile çö- ken isko'astik felsefe orta kurun sonlarında bütün iy sirs mamızın mânası olur mu? Tıp talebesi şimdiye kadar ıl 12 — 1 rüşşafakasına ait olan bu tarih erkâniharp binbaşısı Bay Hida « yetin yardımı ile Harbiye mek » tebi riyaziye omuallimlerinden Bay Tevfiğe aittir. Sonradan baş kalarma yaptırdığım bir hesap «- ta'ayni hicret gününün (3 Mayıs 1399 cuma) karşılığı olduğu söy lendi. Tıp talebesinin on iki yıl. danberi bayram günü olarak ta- nıdığı bir gün değiştirilip yerine fakülte başlangıcı diye yeni bir bayı günü konuyorken bu memlekette vazifesi Türk tari - Türk rayında salâhiyetli tarih bilgin- leri karşısında okunan tetkikte bu, böyle kabul edilmiştir. O halde Trp fakültesinin, tıphane ile başladığı fikrinde israr edi » lemez ve fakültenin bugün yap- tığı bayram yanlıs hesapların ve yanlış düşüncelerin eseridir. Dr. 0 Şevki U cdi & iL,