i TANEN d MTLERİR Yam e an: Niyazi Ahmed Okan şları güzelce iskele yaptırdıktan — eser kalmadı. | Ad, gene kaldı. ne 8fsanes'ne göre, Bizans- ii Halkis, bu civarda Yu: “cez| bal "Ear yARATAŞ CAMİİ; Camii Ha - m lr Ömer Avni Efendi 1062 ia mzade Ali Paşa burada İT Ceşme ir Kaba- Hüseyin Vehbi uzun bir tari- iman Tarihin son mısral ün Şeşme yaptı fisebilillâh - Ali Paşa | m İk, “ttalci rıhtım üzerinde şu dan geçince fırtma hen - âm kayıklı © cevher riz ihsan idi- cek icad oldu güher parei emniyet a ei iy tundu beer e 9 Sg gele, htt Mzigârin itiâziüden — 1 | İş Yılında yaptırılan ilk ara- el 2 ş iskelesinden a tmişti. Bu münasebeti, yük bir merasim yapıl - Ni ia Abdülmecid tara - Setra Mi göre buradan ha- mel Mi ml ve ya Burada Kabataş hakkındaki bir rivayeti daha yaz Kabataş sahili kenarında bir taş parçası varmış. Rivayete göre bu taş parçası Etmeydanındaki Güngörmez kilisesinin bir parçası imiş. İstanbul Hale Gün. görmez kilisesi barut mahzeni ya- pılmış imiş... Fetih ME bir zalım: tine bir parça Kızkulesi yakinine, en büyük parça da buraya düş - müş. Kilisenin kubbesi de kızıl a- dalara kadar gitmiş. F| INDIKLI ındıklı, Hıristiyan tarihinde ir semttir. , Kudüsten başlayarak Anadolu sa- hilini dolaşmış, buraya gelmiş, hıristiyanlığı burada ilân m mdıklmın eski adı A - los'tur. ei memleket lal mına gelmekted FINDIKLI CAMI : Anadolu Me da azledilmiş Mel fendi yaptırmıştı. Ş 1238 de ii bir yangında cami- in etrafı yanmış, yeniden yapıl - mıştı. Bu semte, burada vakityle bü- yük fındıklıklar bulunduğundan “Fındıklı,, dendiğini ileri süren - ler bulunmaktadır. Fakat bu hu - usta kat'i bir vesika elimizde bu- lunmamaktadır: e Camii: na Pe - - rizat Hana! yaptırmıştı. yeri, vaktiyle Arab ai dn nm büyük bir bahçesi idi. Ahmed Paşa öldükten sonra bahçeye ka - rısı Perizad Hatun bu camii yap- e Bir de zaviye vardı. İlk de- fa Şe Hasan Efendi buraya gelmişti. Öldükten Cafer Keşfi Efendi (o Şeyh oldu. 1943 te öldüketn O sonra yerine Şeyh Receb Efendi geçti. Bundan sonra sırasiyle (o Fazlullah, âma Hasan, Mustafa, Mehmed, İbra - him, Mehmed Nebi, Yunus Efen- diler Şeyh oldular. Fındıklıda büyük bir yalı bu- Tunmakta idi. Bu yalınm kimin tarafından aptırılmış olduğ sonra yerine J Rİ a ani ei — Tefrika No. lıları : bazı tarihler “galiba Sultan sara- yı ola..,, demektedirler. Bu yalıyı, Ahmed Paşa satın- almış, ondan sonra bir çok kim - selerin eline sonunda Kaptan derya Hüsrev paşaya kal- mış, Hüsrev paşa yalıyı harab ii - geçerek, duğundan ye nn tamir büyültmüş. Fındıklıda, bu in benzer bir çok yalılar bulunmakta idi. Bütün bu yalılar (o (1822 — mışltı, Burada (1722 — 1135) deçı- kan bir yangını ve yanan yalıları yazacağım, Bu yangını, 18 Mayıs 1933 te “VAKİT” gazetesinde tefrika ettiğim “İstanbul cehen - nemi — Tarihte büyük yangın - Jar,, dan alıyorum: “1722 yılı Mayısında Tophane mahkemesi kâtiplerinden Musta - çıkan bir bu mutena yalıları tarihe karıştırdı. gın çıkınca Tophanede “Tulumba ocağı,, derhal y Ateş, Mustafa Efendinin yaktıktan sonra Ali Ağa adında zengin birinin yalılarını da tutuş- Mi Tulumbacılar geldikleri vakit, ateş eniştesi Osman Efendinin muazzam saraymn damlarından 1238) Tophane yangınında yan v) fışkırıyordu. Osman Efendi, tu - EE eş ve yariğini mi 4 gelen bekçilere büyük yal sil rini ere için paralar va - ediyordu. Para için çekinmeden kendilerini at dıklı yalıları yandıktan sonra bir çok saraylarda kül yığını haline geldi.,, KAZANCIBACI — Bu mahal lede Kazancıbaşı Osman Ağa bir cami yaptırmıştı. Ali Ağanın me- zar taşında (1657 — 1068) gün - lemeci (o görünmektedir. Camiin karşısında Köprülü Ahmed Paşa (1732 — 1145) de büyük bir çeş- me vaptırdı. (Arkası var) Ankara Telgrafları T > Lise,Orta mekteb talebe- sine sorulacak sorgular Ankara, (KURUN) —. Talim ve terbiye heyeti lise ve orta mek- | p talebelerine sorulacak sualleri allik etmeketdir. yatla teşkil edilen muhtelif komisyonla- rın bir kısmı çalışmalarını bitir - miştir. Sorgular tamamen Idikti HZ İNN lere dağıtılacaktır. Kabul edilen esasa yöre muallimler talebeye tesbit l j | bu sorgular haricinde sual sorma- bu sorgular haricinde sual sorama rın cevapları muallimler tarafın - dan hazırlanacak ve talim terbiye | heyetince tetkik edilerek tasdik e- dilecek bu cevaplara yakın, uya - k kild, hk 5 £. fak olacak talebe sınıfı geçmiş sa- yılacaktır. Afyonkarahisarı maden suyu sar- fiyatı artıyor Ankara, (KURUN) — Afyon - karâhisar maden suyu kaynağın - da, Hilâliahmer Cemiyeti tara - fından yaptırılmakta olan kurum- ların tümü bitmiştir. Bu kurum - lar için harcanan para yüzbin li - raya yakındır. Suyun dağıtılması için de ayrıca elli bin liralık şişe vesaire satın alınmıştır. Son bir - kaç senelik denemeler bu suyun yakın bir gelecekte Hilâliahmere büyük bir gelir temin edeceğini göstermektedir. Suyun memleket içindeki harcanışı bu sene geçen seneye nisbetle birkaç kat artmış- Ir. Geçen sene seksen bin şişe su harcanmasına mukabil bu sene üç yüz elli bin şişe su harcanmıştır. Diğer taraftan suyun hariçteki sarfiyatı da artmaktadır. Cemiye- İnter tin dışardan getireceği su şişelerin | den Devlet Bicer: vasıtasileya « ılacak nakliyatta büyük kolaylık lar ni sayesinde, Afyon arahis: en suyunun dünya gümrük alınmaması ve piyasalarında tutunmuş ve tanın - ış diğer maden sularına rekabet edebilmesi kolaylaşmıştır. Hilâli ahmer cemiyeti bu vaziyetten isti- fade ederek Afyonkarahisar ma - den suyunun dünya piyasalarında çoklukla harcanabilmeşini temin için geniş tetbirler almaya karar vermiştir. Suyun bilhassa yakın ve komşu memleketlerde büyük bir revaç görecöği umuluyor. Bundan bir müddet evvel İrak kralınm sa- rayı namına yapılan mühimce bir sipariş bu verimli ve faydalı duyur muzun ününün daha şimdiden memleket sınırlarını aştığını gös - Yenişehirde Jandarma anlığı binası bitti Ankara, (KURUN) — Yenişe- hirde yapılmakta olan jandarma umum kumandanlığı binasınm vi şası rin, Binanın döşemesi ne başlanılmıştır. Halen dağlık binalarda bulunan umum kuman- Mae Gri yakında burada toplan ti Öke) bankasında Ankara, (KURUN) — Osman- ir Bankası mu - avinliğine Filip Garelli tayin e - dilmiş ve keyfiyet bankadan a - e bildirilmiştir. müdürüumumü © Üniversitede Doktora talimatnamesi muci - bince ikinci sömestrden sonra baş- lıyacak olan Lozan sulhu siyasi, hukuki ve iktısadi hükümleri ders- leri önümüzdeki perşembe gü - nünden itibaren verilmeğe başla» nacaktır. Siyasi ve hukuki kısım- ları profesör bay Cemil Bilge, ik- tısadi kala, ii Rrof esir bay” Şükrü verecekti TEPEBAŞI ŞEHİR TIYATROSU TEMSİLLERİ Bu gece saat 20 de İstanbul Be bire vana ŞekirTiyetse eco. Tm 6 Tablo 1 Yazan: Nazım Hikmet bi AN YENİ ÇIKTI Cemiyetin Asılları Fiat 100 kuruş Tevzi yeri - VAKIT Matbaası e zaptedilmemiş olmakla beraber, termektedir. | lar, lg , de biraz içi ferah 5 rl iye içindeki kör düğümü ya- n doktor, karım E Bunları elbet sen daha i in bi » i ON Malay at zavallı adamca - Halbuki bütün bunlara ve pro - | na yakıla anlatmıştı. iy asta, Kilamimaz Şimdiye ka- | lirsin. Üzerinde durm: mıyay v eti i kadin bir ame- | fesör (Vaysman) ın beraber çalış- aki sırrı | belki z bundan | dar baş vurduğumuz çareler fay - Cevdet Beyle beraber Sada çık- Yana : ölmüştü. | mak için sizi çağırmasına rağmen | sonra da kimse öğrenemiyecek. da vermedi Artık son-ümidimiz | tık. Zavallı adam Cağız Eyer ide Tür ip kleind, çıkan | ortadan kayboldunuz. İsatnbulda Şüphesiz benim de haberim ol- | sendedir. duramıyor, ellerini ti yaş nine ilk defa tesadüf acak ve sizin bir şaşkım veya Diye sanki yalvarıyordu. X uğuştüruyor, » Hel n tam not " İri (Vaysman) gibi a m “ tiyap di s1 bizim göğsümüzü İm miz hye nda meşhur bir doktor ar ikinci, üçüncü İla m — Sölgede bıraka- in um.. Hattâ dok - Yi na Dotlağ, leri memleketinden & Ve ş la dö ndü günü takdirini kaza- | enj a r Marin ie kıskançlı- ii e de © karışı - staj yaptığınızı. e ler.. Sonra buraya döndünüz.. Üç ay bir m'safir gibi li kadar Krlinik evdet Bey sizin Silifkede hü - kümet doktoru olduğunuzu söyle - mişti. Sonra da: — O benim için büyük bir ha - zineydi.. Kendi kardeşim gibi, oğ- lum gibi üstüne titriyerek yetiş - tirmeğe çalıştım. kat tam bu emeklerin sonunu göreceğim sıra- da apışıp kaldım.. Deli midir, bu- dala mıdır?. Yoksa isterik bir has- > Da Bir türlü anlayama - bir budala olduğunuzu zannetme- sem bile her halde sinirlerinizden hasta olduğunuza hükmedecek - tim, On beş senedenberi ye hudutlarından dışarı çıkmamı tım. Bu yaz, bir çok güzel ii hatıralarını “sakladığım Parise ka- dar gezmek istedim ve gittim O sıralarda Cevdet Bey ilk ço- cuğunu bekliyordu. Selma Hanım- efendi çok iyi bir gebelik geçiri - yor ve hiç bir korku sezilmiyor - U. Yirmi gün kadar evvel budaya dönmüştüm. Hemen o akşam da - yın bize geldi: Gözleri yaşarmıştı. Ağır irade- li bir adam olmasaydı karşımda hüngür hüngür ağlıyacaktı. Biliyordum ki, o karısını çok | severdi. Onunla kendisi arasında bir baba ile kızının arasındaki kadar yaş farkı vardı. Fakat buna a bir beyaz zambak, hayır, bir manolya kadar nefisti. İnsana, dokunulduğu za - man solacak hissini verirdi. O ne- reye gitse etrafa mestedici, ruha e bir koku dağıtıyor sanılır- 1. j gözleri arabanın rastgele bir nok- sikii yem söyleniyordu: — Onu kaybedersem.. Ah, onu e sem diye öyle korkuyo - rum ki doktor!... o Zavallı çoco - gum, hayatında hiç annesinin yü- Bense onu zünü göremiyecek. ükçe hatırlıyaca - taz annesini ,. O kurtulursa hayatımın e m m Hattâ hepsini de verirdim, fakat biraz daha ya- rm onun yaşadığını gör - mek öyle derin bir ihtiyaç ki... (Arkası var). VU TOŞUBAT 1935 m